Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/867 E. 2022/445 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/867
KARAR NO: 2022/445
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/04/2019
NUMARASI: 2018/78 Esas – 2019/623 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili kurumun GOP Sigorta Müdürlüğünde … sicil sayılı dosyasında işlem gören davalı şirkette çalışan…’ın 27.07.1990 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu maluliyeti sebebiyle müvekkili tarafından Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2015/313 Esas sayılı dosyası ile rücu davası açıldığını, davanın halen devam ettiği halde davalı şirketin ticaret sicilden resen terkin edildiğini ileri sürerek şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesi uyarınca tesis edilen işlemde hukuka aykırılığın bulunmadığını, şirketin sermayesini 24.06.1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereği, 31.12.1998 tarihine kadar artırmayarak münfesih duruma düştüğünün tespit edildiğinden resen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından sicil kaydının resen terkin edildiğini, dava açılmasına neden olunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olduğu, şirketin TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince 31/07/2013 tarihinde resen sicilden terkin edildiği, Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2015/313 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı SGK tarafından davalı … Ltd.Şti. aleyhine sigortalıya ödenen maluliyet zararının rücuen tazmini talepli dava açtığı, ihya davasının sonucunun beklendiği, buna göre Bakırköy 20 İş Mahkemesinin 2015/313 E. sayılı dosyasında yargılamaya devam edilebilmesi için taraf teşkilinin sağlanması amacıyla şirketin ihyasına karar verildiği, davalı şirketin re’sen sicilden terkin edildiğinden, şirketin ihyası için açılacak davada husumetin Ticari Sicil Müdürlüğüne yönetilmesi gerektiğinden ve ihyasına karar verilmesi gereken şirkete husumet yönetilemeyeceği, TTK.’nın geçici 7. maddesi gereğince sicilden terkin olan şirketin ihya olması durumunda tasfiye memuru atanmasına dair düzenleme olmadığından tasfiye memuru atanması gerekmediği, davalı şirketin sicilden terkini usulüne uygun olarak yapıldığı ve davalı Ticari Sicil Müdürlüğünün yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmadığı gerekçesiyle 1-davalı … Limited Şirketi aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, 2-a) Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulü ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken 31.07.2013 tarihinde sicil kaydı resen terkin edilen … Limited Şirketinin ihyasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendisini vekille temsil ettirdiği halde lehine vekalet ücretinin hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilmiş olan şirketin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davalı şirketi hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, davalı sicil müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulü ile; sicil kaydı resen terkin edilen … Limited Şirketinin ihyasına karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. TTK’nın geçici 7. maddesine uyarınca yapılan terkin işlemine karşı açılan davalarda husumetin yasal hasım olmayan sicil müdürlüğü yöneltilmesi yeterli olup, ayrıca tasfiye memuruna yöneltilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Somut olayda davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından dava dışı şirketin TTK geçici 7. Madde kapsamında 31/07/2013 tarihinde 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, nedeniyle ticaret sicil gazetesinde gerekli ilan yapılarak süresi içerisinde bir başvuru yapılmadığından sicil kaydı resen terkin edilmiştir. Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2015/313 Esas sayılı dosyasında, davacının sicilden terkin edilen şirket aleyhinde 05/10/2015 tarihinde alacak davası açtığı, dosyanın derdest olduğu, 13/03/2017 tarihli duruşmada davacıya şirketin ihyası için dava açmak üzere süre verildiği ve eldeki davanın 24/01/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacının devam eden dava dosyasının kesinleştirmesi ve takip eden icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı bulunmaktadır. Davalı sicil müdürlüğü Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanan genel ilan dışında, şirket yöneticilerine ihtarat çıkarttığına ilişkin herhangi bir mazbata / belge sunulmadığı gibi sicil dosyasında da rastlanılmamıştır. Belirtilen yasa hükmünde öngörülen ihtar koşulunun yerine getirildiği hususu, davalı tarafça ispat edilememiş olup, usulüne uygun geçerli bir terkin işlemi bulunmadığından terkin edilen şirket yönünden ihya koşulları oluştuğunun kabulü gerekmiştir. Davada İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olup, davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesi istendiği nazara alındığında; somut olayda HMK’nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmayıp, HMK’nın 326. maddesi uyarınca davalı sicil müdürlüğü yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olacaktır. Öte yandan, davacı, Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2015/313 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davaya devam edilebilmesi için şirketin ihyasına karar verilmesini talep etmesine karşın ilk derece mahkemesi talep dışına çıkarak dosya ile sınırlandırma yapmaksızın şirketin ihyasına karar vermiştir. İhya kararının, yapılacak ek tasfiye işlemiyle sınırlandırılması gerekir. Aksi takdirde, yasanın emredici hükmüyle tüzel kişiliği sona erdirilmiş bir şirketin, kalıcı bir şekilde tekrar tüzel kişilik kazandırılması söz konu olur ki, bu durum kamu düzenini bozucu bir etki yaratacaktır. Kamu düzenine ilişkin hususlar, istinaf sebebi yapılmasa bile, istinaf mahkemesince resen dikkate alınır. Bu durumda hükmün buna ilişkin kısmı, Bakırköy 20. İş Mahkemesinde görülmekte olan 2015/313 Esas sayılı davaya münhasır olmak üzere şirketin ihyasına şeklinde resen düzeltilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından, kararın kaldırılmasına ve ihyası istenen şirket tasfiye kurulu hakkında açılan davada taraf sıfatı bulunmadığından (pasif husumeti) bulunmadığından davanın reddine, davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı sicil müdürlüğünden tahsiline karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA 2-Davalı … Limited Şirketi hakkındaki davanın husumet nedeniyle USULDEN REDDİNE, 3-Davalı İTSM hakkındaki davanın kabulü ile; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken resen terkin edilen … Limited Şirketi”nin Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2015/313 Esas sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması(taraf teşkilinin sağlanması ve kararın infazının temini ) işlemleri ile sınırlı olarak resen terkin kararının iptali ile ticaret siciline yeniden TESCİLİ suretiyle İHYASINA, 4-Karar kesinleştiğinde Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde tescil ve ilanına. 5-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 6-Davacı tarafından yapılan 156,25 TL yargılama giderinin davalı İstanbul Ticaret Sicil’den alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı taraf duruşmada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanan 5.100 -TL.’nin davalı İTSM ‘den alınıp davacıya verilmesine, 8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının HMK 333 maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine, 9-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları; a-Davacı SGK harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, b-Davacı vekili tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 92,80 TL yargılama giderinin davalı Ticaret Sicil Müdürlüğünden alınarak davalıya verilmesine, c-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.