Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/854 E. 2022/416 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/854
KARAR NO: 2022/416
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2019
NUMARASI: 2017/84 Esas – 2019/236 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/04/2022
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin … Ltd Şti.’nın yetkilisi ve ortağı olduğunu, şirketin faaliyetine ilişkin zaman zaman kağıt tarzı hammadde alımı da yaptığını, dava konusu senedin bu faaliyete ilişkin olarak sipariş edilen ürünlere ilişkin olarak teminat amaçlı düzenlendiğini, ancak davalının bugüne kadar sipariş edilen ürünleri teslim etmediğini, senedin vadesi de 31.01.2017 tarihi olduğunu, ayrıca senet metninde “bedeli malen ahzolunmuştur” denilerek ürün teslimi ile ilişkilendirildiğini, sipariş konusu ürünlerin teslim edilmemiş olmasına rağmen dava konusu teminat senedinin icra marifeti ile tahsili endişesi doğmuş olup bu amaçla sayın mahkemeye müracaat zorunluluğu hasıl olduğunu ileri sürerek 23.11.2016 tanzim tarihli 31.01.2017 vade tarihli 13.500 USD miktarlı bir adet senet yönünden borçlu olmadığının tespitine ve davalının %20 kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu senedin, müvekkilin yetkilisi olduğu “… A.Ş.” ile “… Ltd. Şti. ve …” in aralarındaki ticari ilişki nedeniyle “… Ltd. Şti. ve …” in “… A.Ş.” ne olan borçlarına karşılık verildiğini, belge üzerinde yer alan mal teslimi ibaresi müvekkilin teslim etmesi gereken malları değil davacının teslim etmesi gereken malları ifade ettiğini, zira davacının müvekkile mal vermeyi taahhüt ettiğini, eğer davacı bu malları müvekkile teslim etseydi verdiği malların miktar ve bedeline göre hesap yapılacak ve kalan bakiye borç tutarında davacının müvekkiline yeni senet vereceğini, ancak taahhüt ettiği malı vermediği gibi daha sonradan kötü niyetli olarak bu davayı açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafından sunulan 21.11.2016 tarihli belge incelendiğinde, dava konusu 13.500 USD tutarlı 31.01.2017 tarihli senedin ürün tesliminde değiştirileceğinin el yazısıyla yazılı olduğu ve yazının hemen altında davalının imzasının bulunduğu, davalı tarafından anılan belgede yer alan imza inkar edilmediği gibi ürünlerin davacıya teslim edildiğine ilişkin de davalı tarafından somut bir delil sunulmadığı, bu durumda dava konusu senedin ürün teslim almak üzere teminat amacıyla verilmiş olduğunun, ürünlerin teslim edilmemiş olması sonucu bedelsiz kaldığının kabulü gerektiği ve bu senetten kaynaklı davacının davalıya borçlu olmadığı anlaşılmakla; davanın kabulüne, davacı …’ ün 23/11/2016 tanzim tarihli, 31/01/2017 vade tarihli 13.500,00 USD miktarlı, keşidecisi … olan bonodan kaynaklı davalı …’a borçlu olmadığının tespitine, davalının kötüniyeti ağır kusuru tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ispat yükünün davacıda olduğunu, dava dışı … Ltd. Şti. ve …’in müvekkilinin yetkilisi olduğu … A.Ş’ ne olan borçlarına karşılık verilmiş 2 adet kıymetli evraktan senet üzerinde davacı …’ ün borçlu sıfatıyla imzasının olduğu, çekin keşidecisi ve borçlusunun ise …’ e ait şirket olduğunu, gerçekte de davacının üzerinde imzası bulunan ve ödenmeyen 2 adet kıymetli evrak (bir adet senet ve bir adet çek) nedeniyle müvekkile olan borçlarına karşılık dava konusu senedi verdiğini, davacı tarafından sunulan belge üzerinde yer alan “mal teslimi” ibaresi müvekkilin teslim etmesi gereken malları değil davacının teslim etmesi gereken malları ifade ettiğini, eğer davacı bu malları müvekkile teslim etseydi verdiği malların miktar ve bedeline göre hesap yapılacak ve kalan bakiye borç tutarında davacının müvekkiline yeni senet vereceğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, yetkilisi ve ortağı olduğu şirketin davalıdan yapacağı mal alımlarının teminatı olarak dava konusu senedin düzenlendiğini, ancak davalının mal teslim etmediğini belirterek bedelsiz kalan senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise, dava konusu senedin, dava dışı … Ltd. Şti. ve …’in davalının yetkilisi olduğu … A.Ş’ne olan borçlarına karşılık verildiğini, davacının dayandığı belge üzerinde yer alan “mal teslimi” ibaresi davalının teslim etmesi gereken malları değil, davacının teslim etmesi gereken malları ifade ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355 maddesi gereğince, istinaf edenin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili nedenlerle sınırlı olmak üzere istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava konusu 23.11.2016 tanzim ve 31.01.2017 vadeli 13.500 USD bedelli senedin keşidecisi davacı, lehtarı ise davalı olup senedin ihdas nedeni olarak “malen” gösterilmiş olup, somut olayda, ispat yükü üzerinde olan davacının dava konu senedin teminat senedi olduğunu ve bedelsiz kaldığını yazılı delillerle kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı tarafından dosyaya ibraz edilen imzası davalı tarafça inkar edilmeyen belgede; “… vadeli … 20.000 TL çek ve 15.11.2016 vadeli 10.000 TL’lik … ödemeli … kefaletli 2 adet evrak 15 Aralık 2016 tarihine kadar …’e işlemsiz iade edilecektir. Ayrıca mal tesliminde 31.01.2017 13.500 Usd senet değiştirilecektir.” denilmiştir. Bu durumda, dava konusu senedin davalının teslim edeceği malların teminatını teşkil etmek üzere teminat amacıyla düzenlendiğinin kabulü gerekir. İspat yükü üzerine geçen davalının mal teslim edildiğini veya dava konusu senedin borca karşılık düzenlendiğinin ispat edememiş bulunmasına göre, davalının ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 864,54 TL harcın, alınması gerekli olan 3.458,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.593,65 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Karardan sonra davacının gider avansından karşılanan posta ve tebligat gideri 18-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 06/04/2022