Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/850 E. 2022/168 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/850
KARAR NO: 2022/168
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2019
NUMARASI: 2014/807 Esas – 2019/178 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete Nakliyat Poliçesi ile sigortalı bulunan … A.Ş’ na ait 12.10.2011 tarihli fatura muhteviyatı vitrifiye-seramik sağlık gereçleri emtiasının Denver/ABD’de yerleşik firmaya satılmış ve alıcıya gönderilmek üzere davalı taşıyıcı firma ile anlaşılmış olduğunu, söz konusu emteaların konteyner içindeyken Denverde bulunan konteyner terminalinde … plakalı taşıyıcı dorsenin devrilmesi sonucunda hasar meydana gelmiş olduğunu, 28/11/2011 tarihli hasar tespit raporuna göre … plakalı dorsenin taşıyıcı ayağının asfalt zemine gömülmesi sonucu dengesi bozulan dorse ve üzerindeki konteynerin birlikte devrilerek konteyner içindeki emteada hasarın meydana gelmiş olduğunu, hasar tespiti ardından sigortalı emteaların kara yolu ile 147 adet eksik olarak alıcı firmasına teslim edildiğini, alıcı tarafından yapılan detaylı incelemede de 4 adet üründe daha hasar tespit edildiğini, sigortalıya ait emtealardan 147 adet eksik teslim edilmesi ve 4 adedinin de hasarlı olması sebebiyle emtia fatura birim fiyatları dikkate alınarak yapılan hasar incelemesi neticesi 19.01.2012 tarihli Ekspertiz Raporunda meydana gelen hasar miktarının 3.772,30 Euro olduğunun tespit edildiğini ve müvekkili tarafından sigortalısına 27/03/2012 tarihinde ödenmiş olduğunu, sigortalısının zararını ödeyen müvekkilinin TTK 1472.Madde hükmü uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, Türk Ticaret Kanunu gereğince konşimento ve navlun faturası ile taşımayı üstlenen davalı taşıyıcının, sigortalı emteaların eksik ve hasarlı olarak tesliminden sorumlu bulunduğunu, TTK 1178 maddesinin de bunu destekler nitelikte olduğunu, davalı firmanın sigortalı emteaların taşınması işini üstlenmiş olması nedeni ile yukarıda belirtilen kanun hükmü gereği Türkiye’den ABD’ye taşımakta olduğu yükte meydana gelen zarardan, tam ve eksiksiz olarak teslim edilmemesinden dolayı sorumlu olduğunu, davalı aleyhine 3.772,30 Euro rücuen tazminat alacaklarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili için icra takibine girişilmiş ve ödeme emri gönderilmiş olduğunu, davalı şirket tarafından yasal süresi içerisinde borca İtiraz edilmiş olduğunu, sigortalı emteaların eksik ve hasarlı tesliminden sorumlu olan davalı borçlu şirketin alacağı geciktirmeye yönelik İtirazlarının iptali için işbu davayı açma zaruretinin doğmuş olduğunu beyan, talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının malın müvekkili şirketin sorumluluğunda kaybolduğuna ve bir kısmının da hasara uğradığına dair beyanının hiçbir hukuki dayanağının bulunmamakta olduğunu, davaya konu taşımada taşıyan şirketin sorumluluğunun malzemenin Denver/ABD’ye varması ile sona ermiş olup, malzemenin alıcı firmaya nakliyesinin alıcı firma tarafından organize edildiğini, bu sebeple de Denver terminalinde vuku bulduğu iddia edilen kazada taşıyan şirketin sorumluluğunun bulunmamakta olduğunu, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen konşimentoda da bu hususun ortaya konulmakta olduğunu, söz konusu konşimentoda malların varış yeri olarak sadece … şehrinin gösterilmekte olduğunu, davacı tarafından iddia edilen zarara ilişkin arak hiçbir geçerli belgenin dosyaya ibraz edilmemiş olduğunu, davacının tazmin talebinin hukuki dayanağının bulunmamakta olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan ve davaya konu hasara ilişkin olarak tespit edilen eksper raporunda malzemelerin hangilerinin hasarlı hangilerinin eksik olduğunun bilinmediğinin belirtildiğini, hal böyle iken hasar tespitinin tamamen farazi olarak tespit edildiğinin ortada olduğunu, dolayısıyla varsayıma dayalı olarak ileri sürülen tazminat talebinden navlun komisyoncusu olarak hareket eden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmamakta olduğunu, davaya konu emteanın müvekkili şirketin sorumluluk sigortası uyarınca teminat altında olup bu sebeple davanın müvekkili şirketin sigortacısı … Sigorta A.Ş. ne ihbarını talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Her ne kadar davalı vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; 6762 sayılı TTK’nin 1067. maddesine göre taşıyan aleyhine malların ziya ve hasarından dolayı açılacak her türlü tazminat davasının malların tesliminden veya teslim edilmiş olmaları icap eden tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu, konteynerin boşaltma limanında 27/11/2011 tarihinde devrildiğinin anlaşıldığı, teslim tarihinin ise daha sonraki tarih olacağı, takip tarihinin ise 27.11.2012 olduğu anlaşılmakla davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen 22.02.2019 tarihli bilirkişi raporu birlikte incelenip değerlendirildiğinde, davanın halefiyete müsteniden açıldığı, tarafların husumet ehliyeti açısından yapılan değerlendirmede, uyuşmazlığa konu olan taşıma ilişkisi 1/7/2012 tarihinden önce kurulduğu, uyuşmazlığa 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekeceği, davalının pasif husumeti bulunup bulunmadığı açısından yapılan değerlendirmede, dosyada davacı delilleri arasında iki konişmento bulunduğu, bunlardan birincisinin … antetli ve davalı tarafından imzalanmış 17/10/2011 tarihli … incelendiğinde, konişmentonun “shipper = yükleten” hanesinde dava-dışı sigortalı … A.Ş., “consignee-gönderilen” hanesinde dava-dışı …’ in ticaret unvanı, “port of loading = yükleme limanı = Gemlik”, “port of d scharge=boşaltma limanı” hanesinde …, … (… – Nihai Varış Yeri (işbu belge karma taşıma konişmentosu olarak kullanıldığı takdirde uygulama alanı bulur) hanesinde ise Denver … kaydı yer aldığı, limandan kapıya süreci kapsayan karma taşıma konişmentosu olduğu, dava-dışı … tarafından düzenlenen … nolu deniz yük senedinin “shipper = yükleten” hanesinde dava-dışı sigortalı Davalı, “ lonsignee-gönderilen” hanesinde dava-dışı …’in ticaret unvanı, “port of loading = yükleme limanı = Gemlik”, “port of discharge=boşaltma limanı” hanesinde …, … (…) = Teslim Yeri (Yalnızca karma taşımalarda)” hanesinde ise, Denver kaydı yer aldığı, davalı tarafından dava-dışı … adına 17/10/2011 tarihinde düzenlenen … nolu faturada deniz ihracat navlunu karşılığı 3940 USD talep edildiği, bu şekilde davalı tarafından karma taşıma konişmentosu ile eşyanın Gemlik limanından Houston’ a oradan da Denver’ a taşınması taahhüt edildiği, davalının taşımayı bizzat kendisi yerine getirmediği ve dava-dışı … ile alt navlun sözleşmesi kurduğu, dava-dışı …’ nın fiili taşıyan ve davalının ifa yardımcısı olup pasif husumet ehliyetine sahip olduğu anlaşılmıştır. Davacının aktif husumet ehliyeti açısından yapılan değerlendirmede, davacının dava dilekçesine ekli dava-dışı … A.Ş. tarafından düzenlenen … nolu fatura dava-dışı … adına düzenlendiği, dava-dışı … A.Ş. ile dava-dışı … arasında bir satış sözleşmesi kurulduğu, … kaydı içeren satış sözleşmelerinde eşyanın taşıyana teslim edilmesinden sonra gerçekleşecek olan hasara / semen hasarına katlanma yükümlülüğünün alıcının üzerinde olduğu, dosyadaki mevcut delillerden anlaşıldığı üzere sigortalı olarak satıcının gösterildiği ve sigorta tazminatının satıcıya ödendiği, ancak CİF satışta satıcının malın bedelini tamamen alamaması durumunda satıcının menfaatinin devam ettiğinin kabul edildiği, satıcının malın bedelini alıp alamadığının tespiti açısından sigortalının ticari defterlerinde yapılan incelemede mahkememizce varılan kanaate göre, alıcının hasar bedelini düştükten sonra ödeme yaptığının anlaşıldığı, bu şekilde sigortalının hukuki menfaatinin devam ettiği anlaşılmakla davacı … şirketinin aktif husumet ehliyeti olduğu anlaşılmıştır. Hasarın meydana geliş şekli ve davalının sorumluluğu açısından yapılan değerlendirmede, 19.01.2012 tarihli Nakliyat Hasar Ekspertiz Paporunda, hasarın konteynerin … firmasının Denver’ da bulunan konteyner terminalinde üzerinde bulunduğu taşıyıcı dorse ile birlikte devrilmesi hadisesinden kaynaklanmış olabileceği yönünde kanaat belirtildiği, yine Nakliyat Hasar Ekspertiz Raporunda Hasarın Hesaplanması başlığı altında yapılan hesaplamada Müşteri Satın Alma Emri formu belgesindeki ürünlere ait adetler ile … A.Ş. firmasının alıcı (müşteri) … firmasına kesmiş olduğu 12.10.2011 tarihli ilk Mal Satış Faturasında yer alan birim fiyatların birebir çarpılması yolu ile hasar hesaplamasının yapılmış olduğunun görüldüğü, 19.01.2012 tarihli nakliyat hasar ekspertiz raporunda sonuç ve kanaat bölümünde hasarın oluş şekli ile ilgili olarak dile getirilen kanaatin mahkememizin teknik bilirkişi heyetince de doğru bir kanaat olduğu neticesine varıldığı, mahkememizce de aynı görüşe itibar olunarak davalının limandan kapıya taşıma işlini üstlendiği de göz önüne alınarak hasardan davalının sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu taşımanın Türkiye’den ABD’ye deniz yoluyla yapılan bir taşıma olup, söz konusu taşımada alıcının “…”, satıcının “… A.Ş.” olduğunu, taşıyıcının ise …” olduğunu, davalı müvekkili şirketin ise, söz konusu taşımada yalnızca taşıma işleri komisyoncusu konumunda bulunduğunu ve söz konusu hasardan sorumlu olmadığını, hasar ihbar süresinin yasal olarak yerine getirilmemiş olduğu halde bilirkişi raporunda bu hususun değerlendirilmemesinin bilirkişi raporunun eksik düzenlendiğini gösterdiğini, davacı yanın eksik olarak belirttiği parçaların konteyner içine yüklendiğini yahut boşaltma limanında bu 147 parçanın da boşaltılan eşyanın içinde bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, fiili taşıyıcı tarafından dosya içerisine sunulan herhangi bir sörvey raporu da bulunmazken sadece dava dışı firmalarının ticari kayıtlarının incelenerek müvekkili şirketin hasardan sorumlu tutulduğunun belirtilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, iddia edilen hasarın sigorta poliçesinde teminat altına alınıp alınmadığının incelenmediğini, davacının dava dışı firmaya yaptığı ödemenin lütuf ödemesi hükmünde olduğunu, davalı müvekkili şirketin söz konusu zarar nedeniyle sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, deniz taşıması sırasında oluşan hasar bedelini sigortalısına ödeyen sigorta şirketinin, ödediği bu bedeli taşıyan taraftan rücuen tahsili istemli alacak davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalının taşıyıcı olup olmadığı, hasar ihbarının yapılıp yapılmadığı, davalının hasardan sorumlu olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı ve hasarın sigorta teminatı kapsamında bulunup bulunmadığı noktasındadır. Dava konusu taşımaya ilişkin … numaralı Kombine Taşıma Konşimentosu, 17/10/2011 tarihinde, davacının sigortalısı … A.Ş.’nin … firmasına ihraç ettiği 17.242,380 Kg. ağırlığında 897 paket vitrifiye ürününün … no.lu konteyner içerisinde … isimli gemiyle Gemlik/Türkiye limanından Houston/ABD limanına ve son varış yeri olarak Denver … adresine taşınmasına ilişkin olarak, taşıyıcı sıfatıyla … acentesi olarak … tarafından düzenlenmiştir. Aynı taşımaya ilişkin … numaralı ara taşıma Konşimentosu, … Tarafından …’e gönderilen 17.242,380 Kg. ağırlığında 897 paket vitrifiye ürününün … no.lu konteyner içerisinde … isimli gemiyle Gemlik/Türkiye limanından Houston/ABD limanına taşınmasına ilişkin olarak, taşıyıcı sıfatıyla … acentesi olarak … tarafından düzenlenmiş ve bu konşimentoda … firması yükün teslimi için ihbar olunacak kişi olarak gösterilmiştir. Ayrıca teslim yeri olarak Denver gösterilmiştir. Taşımaya konu ihracata ilişkin satıcı tarafından, alıcıya 12.10.2011 tarihli … nolu 24.682,23 USD bedelli fatura kesilmiş ve teslim şekli … olarak belirtilmiştir. 14/12/2011 tarihli … Antetli müşteri tazminat beyan formunda konteynerin … Demiryolu ambarında ters döndüğü ve vitra ürünlerin zarar gördüğü belirtilmiştir. Davacının sigortalısı tarafından tazminat talep edilmesi üzerine yapılan ekpertiz çalışması sonucunda 3.772,30 Euro ödenmiş ve buna ilişkin düzenlenen nakliyat tazmin makbuzu ile sigortalının alacakları temlik alınmıştır. Davacı … şirketince davalıya gönderilen 04/04/2012 tarihli yazı ile ödenen hasar bedelinin işlemiş faizi ile birlikte kendilerine ödenmesi talep edilmiştir. Davacı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçlusu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında, “sigortalı emtiada meydana gelen hasar kayıp neticesinde rücu alacağı” sebebine dayalı olarak 3.772,30 Euro asıl alacak ve 455,78 Euro işlemiş faizin tahsili istemiyle 27/11/2012 Tarihli takip talebi ile ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine icra takibi durmuştur. Davacı tarafından, 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. Maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 1178/1(6767 sayılı e.TTK’nın 1061). maddesine göre, taşıyan, navlun sözleşmesinin ifasında, özellikle eşyanın yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlüdür. TTK’nın 1138(e.TTK’nın 1016). Maddesine göre, taşıyan, navlun karşılığında, yolculuk çarteri sözleşmesinde eşyayı, geminin tamamını veya bir kısmını ya da belli bir yerini taşıtana tahsis ederek; kırkambar sözleşmesinde ayırt edilmiş eşyayı, denizde taşımayı üstlenen kişidir. Konişmento, bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan, eşyanın taşıyan tarafından teslim alındığını veya gemiye yüklendiğini gösteren ve taşıyanın eşyayı, ancak onun ibrazı karşılığında teslimle yükümlü olduğu senettir. Konişmentoyu taşıyan sıfatıyla imzalayan veya konişmento kendi ad ve hesabına imzalanan kişi, taşıyan sayılır. Taşıyan ile konişmento hamili arasındaki hukuki ilişkilerde konişmento esas alınır(TTK m. 1237/1; e.TTK’nın 1110). taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkileer ise navlun sözleşmesi hükümlerine bağlıdır. Dosyada bulunan konşimentolar değerlendirildiğinde, “…” şirketi akdi taşıyıcı, … ise alt taşıyıcı konumundadır. Ayrıca deniz ihracat navlunu faturası ve yükleme faturası davalı tarafça … A.Ş.’ye kesilmiştir. Taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkilerin navlun sözleşmesinin hükümlerine bağlı olması nedeniyle navlun faturası taşımaya karine teşkil eder. Bu bakımdan ana konşimento yönünden navlun faturası düzenleyen davalının taşıyıcı olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki, bu durumun aksine herhangi bir şekilde davalı savunması ve ispat bulunmamaktadır. … teslim şeklinde, mallar nakliye aracına uygun şekilde yükletildikten ve taşımada oluşabilecek hasarlar için emtia alıcı adına sigorta ettirilip ücreti ödendikten sonra aynı satış konusu mallar üzerinde satıcının artık bir menfaati kalmayacağından ilke olarak taşıma sırasında oluşacak hasarlardan dolayı satıcının talep hakkı bulunmamaktadır. Ancak, somut olayda, malların … satış yöntemi ile teslimi benimsenmiş olmakla birlikte, ödeme noktasında taraflar genel kuraldan ayrılarak ödemenin mal mukabilinde yapılmasını kararlaştırmışlardır. Gerçekten de dosyaya sunulan gümrük beyannamesinde ödemenin mal mukabili olduğu belirtilmiş vaziyettedir. Öte yandan, davacının sigortalısının incelenen ticari defterlerinde mal bedelinin kendisine ödendiğine ilişkin herhangi bir tespit yapılmamıştır. Kaldı ki hasara uğrayan ürün bedeli davacının sigortalısına fatura edilmiştir. Bilindiği üzere mal mukabili satımda, satılan malın teslim yerine ulaşması ve malın alıcısına teslim edilmesinden sonra satım bedeli ödenmektedir. Bu tür bir satışta, satıcının eşya üzerindeki menfaati teslime kadar devam edeceğinden taşıma sırasında hasar meydana gelmesi halinde de sorumlulara müracaat hakkı bulunmaktadır. Görüldüğü üzere mal mukabili ödemelerde mal teslimi ile ürün bedeli ödeneceğinden taşıma sırasındaki risk ihracatçı üzerindedir. Bu halde davacının sigortalısının hasar bedelini taşıyıcıdan isteme hakkı bulunup, buna ilişkin her türlü hak, dava ve alacağı davacıya temlik etmiş olduğundan davacının, alacağı temlik alan sıfatıyla göndericinin taşıyıcıya karşı sahip olduğu hakları davalıya karşı ileri sürmesine herhangi bir engel bulunmamaktadır. Davalı tarafça hasarın kendilerine ihbar edilmediği ve bu nedenle davacının dava hakkının bulunmadığı savunulmuştur. Zıya veya hasarın taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Buna karşın eşyanın zıya veya hasarı ne bildirilmiş ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın eşyayı taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir zıya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki, bu karinelerin aksi ispat olunabilir. Davalının düzenlediği kombine konşimento, yük limana vardıktan sonra son varış yeri olan Denver’a yapılacak olan taşımayı da kapsamaktadır. Davaya konu taşımaya ilişkin oluşan hasar ile ilgili gerek alıcı tarafından düzenlenen müşteri tazminat beyan formu ve gerekse 28/11/2011 tarihli … Kaza Sonrası Kendine Yönelik Analiz Kaza Raporu Formunda … nolu yükün şasinin sol ayağının zemine gömülmesi sonucu devrildiğinin beyan edilmesi karşısında yükün davalı taşıyıcının sorumluluğunda iken taşıma esnasında hasar gördüğü anlaşılmaktadır. Dava konusu taşımaya ilişikin olarak 12/10/2011 tarihli Gümrük Beyannamesinde ihracata konu ürünün vitrifiye seramik sağlık gereci(897 kutu) olduğu, ödemenin mal mukabili olduğu belirtilmiştir. Bunun yanı sıra dava dışı alıcı firma tarafından satıcı firmaya 13/12/2011 tarihinde 5.071,87 USD bedelli fatura düzenlenmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından bu faturanın zarar gören 151 parça ürüne ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Alıcı firma tarafından doldurulan ve 14/12/2011 tarihli … Antetli müşteri tazminat beyan formunda da 147 + 4 adet ürünün hasar gördüğü ve zarar miktarının 5.071,87 USD olduğu belirtilmiştir. Buna göre konşimentoda miktarı bildirilen taşımaya konu ürünlerin konteynere yüklündiği ve taşıma sırasında zarar gördüğünün kabulü gerekir. Bu sebeplerle Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 207,89 TL harcın, alınması gerekli olan 831,57 TL harçtan mahsubu ile bakiye 623,68‬ TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Karardan sonra davacı tarafın avansından karşılanan tebligat gider 31,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2022