Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/836 E. 2022/324 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/836
KARAR NO: 2022/324
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2019
NUMARASI: 2018/150 Esas-2019/717 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
İlk derece mahkemesince verilen davanın reddine dair hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasındaki şifahi sözleşmeye göre, davalının yetiştirdiği mandalinaların hasadı yapıldığında en geç Ocak 2018 sonuna kadar müvekkili şirkete 80 ton mandalina gönderilmesi ve bunun bedeli olarak da 54.000 TL nin müvekkilinden alınması konusunda anlaşmaya vardıkları, buna göre müvekkilinin davalı tarafa peşinat olarak 14.000 TL nakit ödeme yaptığı, kalan 40.000 TL’ ye karşılık ise keşidecisi müvekkili olan her biri 20.000 TL bedelli iki adet …Şubesine ait 20.02.2018 keşide tarihli, 10.03.2018 keşide tarihli çeki davalıya teslim ettiği, buna rağmen davalının mandalinaları teslim etmediğini belirterek her biri 20.000TL olan çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı şirket ile yapılan şifahi anlaşma gereği mandalinaların davacı asil tarafından yapılan keşif sonrası ağaç üzerinde pazarlık sonucu 54.000,00 TL bedelle sattıkları, 14.000,00 TL peşin para ve bakiye için toplam 40.000,00 TL’lik çeklerin verilmesine müteakip mandalinaların davacı şirketçe toplatıldığı ve kendi araçları ile nakliyesinin yapıldığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan delillere göre, tarafların ağaçtan mandalina satışı konusunda anlaştıkları, yazılı bir sözleşme yapmadıkları, davacı taraf her ne kadar ürünün kendisine tesliminin yapılmadığını iddia etmiş ise de, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Hal Müdürlüğü’nden getirtilen sevk irsaliyeleri karşısında mandalina ürününün davacı tarafça teslim alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; mahkemence davanın reddine gerekçe gösterilen Haller müdürlüğünden gönderilen 2 adet sevk irsaliyesinin sadece sebze haline giren ürünü göstermekte olup, bu irsaliyelerde ürünün davalıdan geldiğine dair hiçbir emare olmadığı, öte yandan mahkemenin “tarafların ağaçtan mandalina satışı konusunda anlaştıkları” şeklindeki tespiti ve gerekçesinin de hatalı olduğu, zira müvekkili ile davalı arasında ağaçtan mandalina satışı şeklinde bir anlaşma olmadığı, dosyadaki hiçbir beyanlarında böyle bir kabul olmadığı, taraflar arasındaki anlaşmanın davalının ürünü müvekkiline teslim etmesi şeklinde olup davalı tarafça ürünün teslim edilmediği, müvekkilinin toptan sebze meyve ticareti yapmakta olup, Türkiye’nin bir çok yerinden hemen hemen hergün ürün aldığı, durum böyle iken mahkemenin müvekkiline gelen ve müvekkilinin kendi aracı ile gelen herhangi bir ürünü davalıdan gelmiş gibi kabul etmesinin ve bu nedenle davanın reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğu, davalı vekilince 18.03.2019 tarihli beyan dilekçesiyle, ürünlerin 10-20 Aralık 2017 tarihinde 22 tonluk kamyonla 3 seferde taşındığının iddia edildiği, Haller müdürlüğünden gelen yazıya göre ise, 10-20 Aralık 2017 tarihleri arasında yalnızca 15 Aralık 2017 de müvekkilinin kendi aracıyla 18,5 ton ürün geldiğinin sabit olduğu, bu ürünlerin davalı tarafından gönderilen ürünler olmadığı, Anayasanın 141. maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” hükmünü amir olduğu, 6100 sayılı HMK’ nın 297/1-c maddesinde ise hüküm kapsamında Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.” nin yazılı olması gerektiği, mahkemece davanın reddinin gerekçesinin hiçbir bir şekilde açıklanmadığı, içeriği dahi yazılmayan sevk irsaliyesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğinin belirtildiği, bu durumda Anayasa ve HMK’ nın aradığı gerekçeli karar şartlarının yerine getirilmediği, kararın hukuka aykırı olduğu, davalının tüm beyanlarında davaya konu çeklerin ürün bedeli için alındığını kabul edip ürünlerin müvekkile teslim edildiğini iddia ettiğine göre HMK 190., 200. 201. maddelerine göre ürünlerin müvekkiline teslim edildiğini yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 72. maddesi kapsamında, bedelsizlik iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Taraflar arasında, 54.000-TL bedelle 80 ton mandalina satımı konusunda anlaşma yapıldığı, davacının satım bedelinin 14.000-TL’sini nakit, geri kalan 40.000-TL’si için keşide ettiği her biri 20.000-TL bedelli iki adet çeki davalıya teslim ettiği dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi taraflar arasında da ihtilafsızdır. Çek, bir ödeme aracı olduğu gibi 6098 sayılı TBK.’nın 207. maddesinin ikinci fıkrasında da asıl olanın peşin satış olduğu düzenlenmiş olup, bu kuralın aksine taraflar arasındaki satımın, peşin satış olmadığı başka bir anlatımla satım bedeli olarak düzenlenen çeklerin mal teslim edilmeden önce avans olarak verildiği, malların teslim edilmediği böylece çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasının davacı tarafından yazılı belge ile ispatı gerekir. Davalı tarafından, taraflar arasındaki satım sözleşmesine göre, 54.000 TL satım bedelinin, 14.000 TL’sinin nakit olarak geri kalan 40.000 TL’sinin de dava konusu her biri 20.000 TL olan iki adet çekin teslim alınmasıyla birlikte satım konusu mandalinaların davacıya teslim edildiğinin savunulması ve çekin havale hükmünde bir ödeme aracı olduğu kuralı birlikte gözetildiğinde; malların teslim edilmediğini ispat yükü davacıya ait olup, bu iddiayı ispata yarar yazılı bir delil ibraz edilemediği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi sonucu itibarıyla doğru oluğundan davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf peşin harcının alınması gereken 80,70-TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 36,30- TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.17/03/2022