Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/83 E. 2020/265 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/83
KARAR NO: 2020/265
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2017
NUMARASI: 2016/805 Esas 2017/662 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/11/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesini özetle; Müvekkili ile davalı … arasında aktedilen bayiilik sözleşmesinden kaynaklanan doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak diğer davalı adına kayıtlı Tokat ili … ilçesi … Ada, … Parsel sayılı taşınmaz üzerinde müvekkili yararına 50.000TL bedelle ipotek tesis edildiği, bayilik sözleşmesinin müvekkili tarafından Kartal … Noterliğinin 27/02/2013 tarihli ihtarnamesi ile haklı sebeplerle feshedildiği ve sözleşmeden doğan 30.909,18 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe itirazın iptali için İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/535 E. Sayılı dosyasında açılan davada yapılan yargılama neticesinde, 2014/455 K. Sayılı 02/12/2014 sayılı kararla davanın kabulüne ve takibin devamına karar verildiği, kararın davalılarca temyizi üzerine icra dosyası aslı ile birlikte dosyanın Yargıtay’a gönderildiği ve bu arada süresi içerisinde satış talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle icra takibinin düşürüldüğü, aynı alacağın tahsili teminen bu kez İstanbul Anadolu …İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, davalılarca icra dairesinin yetkisine ve borca haksız olarak itiraz edildiği belirtilerek anılan icra dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılara uygun usulüne uygun tebligat yapılmış ancak cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının bayiilik sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının 38.904,07 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalıların itirazının iptaline takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar vekilince İstinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesiyle; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, müvekkillerinin davacıya açık hesaptan 38.904.07 TL borçlu olduklarının belirlendiği ancak davacıya olan bu borcun taraflar arasında yapılan sözleşme ve protokoller gereği müvekkilinin davacıdan olan alacağına mahsup edilmesi gerektiği, mahsup edilmesi gereken hususlara ilişkin yargılamanın devam ettiği İstanbul Anadolu 6.ATM nin 2014/23 E. sayılı dosyasının neticesi beklenmeden karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu belirtilerek ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İstanbul Anadolu 6. ATM nin 2014/23 dosyasının bekletici mesele yapılmasına aksi takdirde aynı konu ile ilgili devam eden derdest bir dosya olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, cari hesap nedeni ile alacağının bulunduğunu, bu alacağın teminatı olarak verilen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe itirazın haksız olduğunu ileri sürmüş, davalılar ise herhangi bir savunmada bulunmamıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalılar vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak ancak bunun dışında kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Davaya esas İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasındaki takipten önce, İstanbul …İcra dairesinin … E. sayılı dosyasıyla aynı alacak için aynı davalılara karşı aynı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmıştır. Davacı vekilince, daha önce yapılan takibin, süresinde satış istenmediği gerekçesiyle düşürüldüğü bu nedenle iş bu davaya esas takibin yapıldığı ileri sürülmüştür. 2004 sayılı İİK 150/e maddesinde,” alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren altı ay içinde, taşınmaz rehnin satışını aynı tarihten itibaren bir yıl içinde isteyebilir. Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer. 78. maddenin 2. fıkrası hükmü rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte de kıyasen uygulanır”, denilmiş, İİK 78. maddesinin 2. fıkrasında da, “Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinde itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmesi yapmaları halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Anılan hükümler gereğince, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde satış istenmediğinde takibin düşeceği açıksa da, takibe itiraz edilmesi ve bunun üzerine itirazın iptali davası açılması durumunda artık hükmün kesinleşmesine kadar satış isteme süresinin duracağı açıktır. Somut olayda, İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalı borçluların itiraz etmeleri üzerine takibin durdurulduğu ve alacaklı davacının İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/535 E. sayılı dosyasında itirazın iptali davası açtığı ve yapılan yargılama sonunda 2104/445 K sayılı 02/12/2014 tarihli davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına ilişkin hükmün, temyiz incelemesi sonucu onanması suretiyle 11/09/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. İİK 78/2 maddesi uyarınca, kararın kesinleştiği 11/09/2017 tarihine kadar satış süresinin işlemeyeceği ve icra dairesince, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde satış istenmediğinden takibin düşürülmesine ilişkin işleminin yasanın amir hükmüne aykırı olması nedeniyle geçersiz olup, süresiz şikayete tabi bulunması karşısında davacı vekilince, 01/06/2016 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra dairesinin … E. sayılı dosyasıyla aynı alacak için aynı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması esasında mükerrer takip sonucunu doğurduğu gibi itiraz üzerine 29/06/2016 tarihinde eldeki bu davanın açılması da, davanın, HMK 114. maddesi uyarınca derdestlik- dava şartı eksikliği neticesini ortaya çıkardığı ve HMK 115. maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gerektiği düzenlemesine göre davanın usulden reddedilmesi gerekirken esastan inceleme yapılması doğru değilse de, HMK 115/3. maddesinde, davanın, dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce farkedilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez, hükmü gereğince gelinen aşamada, ilk kararın kesinleştiği 11/09/2017 tarihinden itibaren bir yıl geçtiği ve kesinleşen karara esas icra dosyasında artık satış isteme süresinin de dolduğu ve bu haliyle mükerrer takip ve derdestliğe ilişkin dava şartı eksikliğinin yargılama sırasında ortadan kalktığı sonucuna varılmıştır. İİK 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava türü olup, düşmüş bir icra takibine bağlı olarak verilen kararın, kesin hüküm teşkil de etmeyeceği zira anılan hükmün başka bir icra dosyasında da infazının mümkün bulunmadığı açık olduğundan, önceki kararın kesin hüküm niteliğinde olduğu da söylenemeyecektir. Dosyada mevcut bilirkişi raporu ve özellikle İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/535 E. 2014/545 K sayılı 02/12/2014 tarihli kesinleşen kararının, iş bu dava bakımından kesin delil niteliğinde bulunduğu ve davacının, bayiilik sözleşmesi kapsamında oluşan cari hesap nedeniyle davalılardan alacaklı olduğunun saptanması karşısında ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi sonucu itibarıyla doğru görülmüştür. Davalılar vekilinin İstanbul Anadolu 6.ATM 2014/23 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğine ilişkin istinaf nedenine gelince, yargılamanın hiçbir aşamasında bu yönde savunmada bulunulmadığı anılan dosya ile ilgili bir bilgi veya açıklama dahi yapılmadığı, HMK 357. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği açık olduğundan, davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf nedeninin yerinde olmadığı yukarıda yapılan açıklamalara göre sonucu itibarıyla doğru olan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı 559,40-TL’nin alınması gerekli olan 2.111,41-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.552,01-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.05/11/2020