Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/807
KARAR NO: 2022/503
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/05/2017
NUMARASI: 2015/15 Esas – 2017/561 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Taraflar arasındaki haksız rekabetin tespiti-maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı ile davalı … AŞ vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin … Kalite ve Sertifikalandırma firması ile ticari faaliyet sürdürdüğünü, firmanın ana iştigal konusunun “özel ve veya kamu kurum ve kuruluşları adına süreli süresiz kalite danışmanlığı yapmak” olduğunu, bu bağlamda uzman kişiler vasıtasıyla uzun yıllardır kalite yönetim sistemleri konusunda belgelendirme çalışması yaptığını, tercihe göre … Kalite Yönetim Sistemi, … Çevre Yönetim Sistemi, … Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi vb. ürün belgesi yanında helal belgelendirme konularında akrediteli ve akreditesiz denetim ve belgelendirme çalışmaları yaptığını 12.07.2012 tarihinde … TV’de yayınlanan … programında “Soframızdaki gizli tehlike” konusunun irdelendiğini, konuklar arasında olan davalı … A.Ş’nin temsilcisi … ile belgelendirmesini yaptıkları kuruluşlardan olan dava dışı … Ltd. Şti. temsilcisi …’ın da katıldığını, programda … tarafından “…” belgesine sahip hiçbir çiğ köfte firmasının olmadığını ifade etmesi üzerine, …’ın da kendisine “…” belgesi olduğunu beyan etmesi üzerine, program sunucusu …’ın davalı … A.Ş. temsilcisi …’a “…” diye sorduğunu, çok net bir şekilde “…” cevabını aldığını, …’ın müvekkili … Kalite ve Sertifikalandırma tarafından gerekli denetimler yapılarak “Çiğköfte imal ve satışı” içeriğine ilişkin olarak kendisine verilen …-logolu “Helal Gıda” belgesini gösterdiğini, …’ın söz alarak sertifikayı tahlil etmek istediklerini, sunucu … tarafından “…” sorusuna binaen sertifikayı alarak “…” dediğini ve ekranlara çevirerek müvekkili firmanın logosunu göstererek “…” “…” ifadesini kullandığını, müvekkili tarafından verilen “Helal Gıda” sertifikasının geçersiz olduğunu ifade ettiğini, …’ın sözünün devamında “…” diyerek sunucuya …’a döndüğünü ve …’ın da müvekkilini sahtekarlıkla suçlayan bir yüz ifadesiyle “…” dediğini, programın devamında …’ın “…” diyerek tavrını sürdürdüğünü, dava dışı … Ltd. Şti. temsilcisi …’ın bir kabahati olmadığını, bilemeyeceğini belirtmesi üzerine yine söz alarak “… ifadesini kullandığını, …’ın program sırasında geçen vtrlerde ve programda isminin altında “…” olarak ifade edildiğini, programın hiçbir anında bu firmanın bir anonim şirket olduğunun ifade edilmediğini, birlikte sektörün tek hakimi ve tek yetkin ismiymiş ve kar amacı gütmeyen bağımsız bir kuruluşun temsilciymişçesine hareket ederek tüketicileri yanlış yönlendirdiklerini, programda “…” vb ifadeler kullandığını, yine “Helal Belgesi” vermekte tek yetkili kuruluş olduğunu düşündürecek şekilde hareket ederek programın devamında “…” gibi vb ifadeler kullandığını, Kanaltürk internet sitesinde ilgili programın yayınlanması devam ettiğini ileri sürerek tedbiren programın internet sitesinde yayınlamasının durdurulmasına, haksız rekabetin men’i ile ortadan kaldırılmasına, 5.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili, müvekkili şirketin 57 İslam ülkesinin kabul ettiği bir uluslararası kuruluş olan İslam Sanayi ve Ticaret Odası’nın bünyesinde oluşturulan uluslararası Helal Entegrasyon Birliğinin temsilcisi olduğunu, davacının herhangi bir uluslararası bir kuruluştan veya TSE’den aldığı bir sertifika veya temsilciliği olmadığını, elinde bulundurduğu baş denetçi sertifikasının kendisine helal gıda belgelendirme yetkisi vermediğini, helal gıda konusunda temsilcisi olduğu uluslararası kuruluşun konuya nasıl yaklaştığını gösteren açıklayıcı beyanlarının olduğunu, tüketiciyi bilgilendirmenin amaçlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, müvekkilinin “…” programının yapımcısı olup, kendisine husumet düşmediğini, programda ele alınan konunun halkı bilinçlendirmeye yönelik olduğunu, haksız rekabete yol açacak bir yayın yapılmadığını, basın özgürlüğü kapsamında kamunun bilgi edinme hakkı bulunan bilgi ve fikirleri aktarmaya hizmet edinildiğini, yayının haksız rekabet teşkil etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davaya konu yapılan programda kullanılan ifadelerin haksız rekabet konusu olmadığı, sadece kullanılan ifadelerin haber değeri aşan ve yanlış anlamalara yol açacak ifadeler olduğu, haksız rekabetin tespiti ve buna bağlı olarak maddi -manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ile davalı … AŞ vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ A-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olayda davalının ifadelerinin açıkça kötüleme olduğunu, ayrıca davalının da kendi firması hakkında yanlış ve yanıltıcı bilgi verdiğini, sektörün tek hakimi ve tek yetkin ismiymiş ve kar amacı gütmeyen bağımsız bir kuruluşun temsilciymişçesine hareket ederek tüketicileri yanlış yönlendirdiğini, haksız rekabet koşullarının oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir. B-Davalı … AŞ vekilinin katılmalı istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen maddi ve manevi tazminat için ayrı ayrı nisbi vekalet ücretine hükmedildiğini, ayrıca haksız rekabetin varlığına ilişkin verilen red hükmü uyarınca da maktu vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız rekabetin tespiti ile menine ve maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı, kalite ve sertifikalandırma konusunda hizmet veren bir işletmesinin bulunduğunu ve çeşitli firmalar nezdinde belgelendirme çalışması yaptığını, davalı şirket yetkilisinin … isimli televizyon kanalında yayınlanan bir tartışma programında hizmet verdiği bir firmaya ait “…” belgesi üzerindeki işletme logosunu göstererek bu belgenin geçerli olmadığı hususunda iddia bulunduklarını ileri sürerek bu fiilin haksız olup olmadığının tespiti ile haksız rekabetin önlenmesini ve maddi manevi tazminat talebinde bulunmuş, davalı şirket ise, tartışma programında sarf edilen beyanların haksız rekabet teşkil etmediğini, toplumu bilgilendirme gayesi taşıdığını belirterek davanın reddini istemiş, diğer davalı ise program yapımcısı olduğunu, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, basın özgürlüğü kapsamında toplumu bilgilendirme görevinin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı ile davalı … AŞ vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK.’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK.nın 55. maddesinde, “dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” kenar başlığı altında altı ana başlık sayılmıştır. Bu ana başlığın ilk kategorisinde “ Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar gelir (TTK md. 55/1.a-1) Buna göre, bir kişi bir başkasını ya da o kişilerin mal, iş ürünü, fiyat veya faaliyetlerini yanlış yere, yanıltıcı yere ya da gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemektedir. Burada bir kimsenin başkası nezdindeki itibari ile haksız biçimde oynamak, iyi niyet kurallarına aykırılık oluşturduğu gibi, aynı zamanda kişilik haklarına da tecavüz niteliğindedir. Kötüleme; karalama, perdeleme, değerini küçümsetme ve aşağıda bulunduğunu söyleme gibi fiilleri kapsar. Kanun koyucu, kötüleme fiilinin yanlış, yanıltıcı veya incitici bir temele dayanmasını aramıştır. Kötüleme, bir kimseyi karalamayı, bu kimsenin halihazırda var olan değerini diğerlerinin gözü önünde düşürmeyi veya küçümsemeyi içerir. Somut olaya gelince, davalı …’in yapımcısı olduğu ve … kanalında 12.07.2012 tarihinde yayınlanan “…” isimli tartışma programında katılımcı olan davalı … AŞ yetkilisi …’ın “…” belgesi ile ilgili görüşlerini açıkladığı sırada, yine katılımcılardan …’ın yetkilisi olduğu firmaya verilmiş davacının … logolu “…” belgesini gösterdiği, bunun üzerine kendisine uzatılan sertifikayı alıp “bu beyefendi nerden almış bunu” demiş ve ekranlara çevirerek davacının logosunu gösterir şekilde “bu sertifika geçmez” “ bu sertifika geçerli değildir.” ifadelerini kullandığı ve programın devamında “ben böyle bir sertifika kuruluşu olduğunu bilmiyorum, ilk defa sizden duyuyorum” dediği dosyaya sunulan programa ait CD içeriğinden sabit olmakla; bu durumda anılan programda yukarıda geçen ifadelerin TTK m. 55/1-a-l hükmü bağlamında “..yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla ” kötüleyici nitelikte olduğu, haksız rekabet koşullarının davalı … AŞ yönünden somut olayda oluştuğunun kabulü gerekir. Diğer davalı … program yapımcısı olup, 12.07.2012 tarihinde ulusal kanalda yayınlanan tartışma programında “A’dan Z’ye sofralardaki gizli tehlike” adı altında gıda konusunun işlendiği, davacının sertifika işlemlerinin konu olmadığı, program yapımcısı olan davalının programın içeriğini, kullanılan ifadeleri denetleme ve kontrol imkanı bulunmadığı gözetildiğinde bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekmiştir. TTK’nın 58. maddesinde haksız rekabet fiilinden zarar görenin maddi tazminat da talep edebileceği hükme bağlanmıştır. Tarafların ticari defter ve kayılarını bilirkişi incelemesine sunmadığı gibi ispat yükü üzerinde olan davacının davalının bu eylemi nedeniyle zarara uğradığını dosya kapsamı itibariyle kanıtlayamadığı gözetildiğinde maddi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Manevi tazminat yönünden ise; TBK’nın 58. maddesi uyarınca, “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir.” hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre manevi tazminata karar verilebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 24. maddesi hükmünde genel olarak açıklanan kişilik haklarına bir saldırı bulunması, hukuka aykırı fiil sonucunda kişilik haklarının zarar görmüş olması zorunludur. Bu durumda, somut olayda davalının tartışma programında geçen ifadelerinin “..yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla ” kötüleyici nitelikte olup, kişilik haklarının ihlal edildiğini kabulü ile davacı yararına takdiren 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Açıklanan bu nedenlerle, davalı … AŞ vekilinin katılmalı istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: A-Davalı … AŞ vekilinin katılmalı istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA; 1-Davacının davalı … hakkındaki davasının pasif husumet yokluğundan REDDİNE, 2-Davacının davalı … AŞ hakkındaki davasının KISMEN KABULÜNE, davalının 12.07.2012 tarihinde … TV kanalında yayınlanan “…” isimli tartışma programında davacıya ait işletme logosunun yer aldığı “…” isimli sertifikası hakkındaki “…”; “…” ve “..” şeklindeki ifadelerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, 3-İspat edilemeyen maddi tazminat isteminin reddine, 4-10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine 5-Alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 371,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 311,85 TL harcın davalı … AŞ’den alınarak hazineye irad kaydına, 6-Davacı tarafça peşin yatırılan 371,25 TL peşin harç, 21,15 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 392,40 TL harcın davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri ve bilirkişi ücreti toplamı 2.423,60 TL yargılama masrafının davanın kabul ve red oranına göre takdiren 1/2 ‘sine tekabül eden 1.211,80 TL’nin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 8-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden haksız rekabetin tespiti bakımından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 9-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 10-Davalı … AŞ yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı … AŞ’ye verilmesine 11-Davalı … AŞ yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat talebi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca, reddedilen tutarı geçemeyeceğinden 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı … AŞ’ye verilmesine 12-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; davalı tarafından yatırılan ve artan delil avansının kendisine iadesine, 13-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 154,30 TL, posta ve tebligat gideri 436,85 TL olmak üzere toplam 591,15 TL yargılama masrafının davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, c-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, d-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.