Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/799 E. 2022/368 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/799
KARAR NO: 2022/368
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/05/2019
NUMARASI: 2015/1227 Esas-2019/565 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne dair hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkilinin dava dışı Tasfiye halindeki … A.Ş.’deki 9.072,00 USD alacağının davalı tarafından temlik, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi ile devir ve temlik alındığı, 28/09/2011 tarihli sözleşme kapsamında aylık 225,00 USD ödeme taahhüdünde bulunulmasına rağmen bir kısım ödeme yapıldıktan sonra bakiye 7.138,28 USD alacağının ödenmediğini belirterek alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; dava dışı …’ın tasfiye sürecinin devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu dığrultusunda; davacının, dava dışı … A.Ş.’de kar zarar katılım hesabının bulunduğu, dava dışı kurumun tasfiye halinde olması sebebiyle bütün hakların taraflar arasında yapılan temlik sözleşmesi ile davalı tarafa geçtiği, hesaba ilişkin davacının alacaklarının bulunduğu, alacak bedellerinin tahsiline yönelik olarak iş bu alacak davasının açıldığı, davacı …’un dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin Ümraniye Şubesinin 12-75715-2 hesap no.lu,… no.lu “Kar ve Zarara Katılma Hesap” cüzdanına göre 01.01.2001 tarihinde 9.072,00 USD olarak Tasfiye Halinde … A.Ş.’den alacaklı olduğunu, davacı tarafından davalıdan; iş bu alacak davası kapsamında 7.138,28 USD talep edildiği, davacının beyanından ve davalının da itiraz olmadığı ve davalının davacıya 1.933,72 USD ödeme yaptığı; geriye davacının … A.Ş.’deki katılım hesabı alacağından kaynaklanan 7.138,28 USD’yi tahsil edemediği, davacının bu belirlenen bu miktar kadar alacağının bulunduğu kök bilirkişi heyet raporundan tespit edildiği, davalı tarafın kısmi ödeme itirazının TBK. m. 100 kapsamında değerlendirilmesi için dosyada yeni bir mali bilirkişiden rapor alınmış raporda da, ödemelerin TBK 100.maddesi kapsamında denetiminin yapıldığı ve davacının davalı ödemelerinin tenzilinden sonra bakile kısım için takip yaptığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; mahkeme kararının gerekçesiz olup, bilirkişi raporundan yapılan alıntıdan ibaret olduğu, Tasfiye halindeki … A.Ş”nin tasfiye sürecinin devam etmesi nedeniyle, davacı kar-zarar katılım hesabı sahibinin tasfiye sonucunu beklemeden talepte bulunamayacağı, böylece davacı katılım hesabı sahibinin alacağının henüz muaccel hale gelmediği, bu hususun borcun nakli hükümleri uyarınca borcun devredildiği/yüklenildiği müvekkil şirket tarafından davacıya karşı bir itiraz olarak ileri sürülebileceği, davanın zamansız açıldığı, henüz muaccel bir alacağın olmadığı zira tasfiyenin sonlanmadığı takip ve dava tarihi itibarıyla talep edilebilir bir alacağın olmadığı, Bakanlar Kurulunca da tedrici tasfiyeye karar verilmediği, tasfiye işlemlerinin BDDK’nın aldığı karar uyarınca gerçekleştiği, davacının varsa alacağını tasfiye sonunda talep edebileceği, taraflar arasında cari hesap alacağın niteliğinde olmadığı gibi müvekkiline verilen bir borç olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. 6102 sayılı TTK.’nın 4. maddesi gereğince, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari davadır. Aynı yasanın 5. maddesine göre ise, ticari davalara bakma görevi ticaret mahkemelerine ait olup, asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. HMK 114. maddesi uyarınca, görev dava şartlarındandır. HMK.’nın 115. maddesi gereği, dava şartları mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir. Somut olayda, taraflar arasında imzalanan Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesine göre, davacının Tasfiye Halindeki … A.Ş.’den olan mevduat alacağı davalıya temlik edilmiş olup, karşılığında davalının sözleşmede belirlenen bedeli belirlenen vadelerde taksitler halinde ödeNmesi kararlaştırılmıştır. Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmesi bağımsız mahiyette bir sözleşmedir ve taraflar açısından kendi başına hüküm ifade eder. Davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava, TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacının tacir olmadığı da gözetildiğinde, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili değildir. Bu nedenle, davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi değil, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesidir. (HGK’nın 21/03/2019 Tarih, 2017/11-2630 Esas-2019/328 Karar sayılı) Açıklanan nedenlere göre, ilk derece mahkemesi davaya bakmaya görevli olmadığından davalı vekilinin ileri sürdüğü nedenler incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ancak yeniden yargılamaya gerek olmadığından davanın görev/dava şartı yokluğundan reddine ve dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, istinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının, HMK.’nun 353(1)a-3 uyarınca usulden KALDIRILMASINA, 1- Kararı veren mahkemenin görevsiz olması nedeniyle HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, 2- HMK’nın 20. maddesi uyarınca, taraflardan birinin, görevsizlik kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf incelemesine konu kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin kararın tebliği ile İHTARINA, 3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca harç ve istinaf aşaması dahil yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama harç ve giderlerinin davanın açıldığı mahkemece karara bağlanmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4. maddesi uyarınca istinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece mahkemesince taraflara re’sen tebliğine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 31/03/2022