Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/790 E. 2022/325 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/790
KARAR NO: 2022/325
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2019
NUMARASI: 2017/819 Esas-2019/723 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
İlk derece mahkemesince verilen davanın reddine dair hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin şirketin sigortalısı olan ve paslanmaz mutfak araçları işi ile iştigal eden … Tic. Ltd. Şti.’ne, davalı tarafından özel olarak üretilen 2013 yılı yapımı 1500 tonluk friksiyon pres makinesinin gövdesinde kırılma olması nedeniyle, makinenin kullanılamaz duruma geldiği, rizikonun gerçekleştiği işyerinde, davalı tarafından üretilen pres makinesinin, teflon bölümünde tencere basarken, makine vuruşlarında ve sesinde farklılıklar oluşması üzerine yapılan incelemeler neticesinde, makinenin gövde ve değişik yerlerinde çatlaklar ve kırılmalar meydana geldiğinin tespit edildiği, yapılan ekspertiz incelemesiyle de tespit edildiği üzere, makinede hasara neden olabilecek herhangi bir fiziksel dış etken izine rastlanmadığı, makinenin, maksimum 1500 ton gücünde olup, aşırı yükleme gibi bir durum mümkün olmadığı, normal kullanım koşullarında bu tür pres gövdelerinin 20 ila 30 yıl arası bir süre sorunsuz çalışabileceği, bu sürelerden önce oluşan çatlama ve kırılmalar beklenen bir durum olmadığı, zira makinenin, 2013 yılında üretildiği, henüz 4 yaşındaki bir tezgahta dış etken kaynaklı olmayan çatlamaların, makinenin çalışma koşullarına uygun olmayan bir gövde malzemesi ile üretilmiş olduğu, hasarın temel sebebinin üretim hatası olduğu, hasar nedeniyle yapılan ekspertiz çalışmaları ve sonrasında yapılan işlemler neticesinde sigortalısının 18.000,00 TL’lik zararının 09.06.2017 tarihinde müvekkili tarafından tazmin edildiği ve TTK’nun 1481. maddesi gereğince, müvekkilinin tazmin ettiği miktar kadar sigortalısının haklarına kanunen halef olduğundan, sigortalıya ödenen hasar tazminatının faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın konusu olan 1.500 tonluk Friksiyon Pres Makinasının dava dışı … Ltd. Şti.nin özel siparişi üzerine imal edildiği, 25.05.2012 tarihinde fatura edilerek teslim edildiği, makinenin gövdesinde çatlama oluştuğunun müvekkiline bildirilmesi üzerine; makinanın bulunduğu yerde müvekkili tarafından inceleme yapıldığı ve makinenin faturayla birlikte kullanıcıya teslim edilen Garanti Belgesinde belirtilen şartlara uygun olarak kullanılmadığı, makine üzerinde bulunan ve makinaya hava girişini düzenleyen regülatörün arızalı olduğunun tespit edildiği, söz konusu regülatörün ne zaman arızalandığı bilinmemekle birlikte, makinanın bu arıza sebebiyle uzun süredir yüksek hava girişiyle ve aşırı yükte çalıştığının tespit edildiği, makine gövdesindeki çatlağın oluşma nedeninin de bu olumsuz şartlar altında uzun süre çalıştırılması olduğunun dava dışı şirkete bildirildiği, bakım ve onarım faaliyeti kapsamında yapılan tespitlerle ilgili Servis Formu tanzim edildiği ve müvekkilinin teknik personeli tarafından bilgilendirildiği, arızanın giderilmesi talebi neticesinde, müvekkili tarafından 15.05.2017 tarihinde makine üzerinde gerekli tamir ve onarım işlemi yapıldığı, ancak onarım esnasında, dava dışı şirketin imalathanesinde, makinanın gücünün ve kapasitesinin çok üstünde kullanıldığı, Garanti Belgesinde belirtilen imalatı yapılabilecek çelik ve alüminyum tencere çaplarının dışında, makinaya zarar verebilecek büyüklükte tencerelerin üretildiği, Kullanma ve Bakım Kılavuzuna da uyulmadığı, yapılan onarım esnasında kullanıcının yapması gereken periyodik bakımların hiç birinin yapılmamış olduğu görüldüğü gibi yıllık bakım için de müvekkili ile irtibata hiç geçilmediği, iki yıllık garanti süresinin dolduğu, ekspertiz raporunun kabul edilemeyeceği, üretim hatası olduğu iddia edilen hususların nelerden ibaret olduğu, hangi arızanın hangi nedenle oluştuğunun belli olmadığı ayrıca meydana gelen arızada kullanıcı hatası olup olmadığının da tespit edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davalı tarafın Mayıs 2012 tarihinde imal ettiği A-2 model 1500 ton Friksiyon Pres’de 15.5.2017 tarihinde teflon tencere tabanı basılırken seste farklılıklar gelmesi üzerine gövde ve değişik kısımlarda çatlakların geliştiğinin anlaşıldığı, bu hususun tanık ifadeleriyle de sabit olduğu, 2012 de imalatı yapılan presin 5 sene sonra meydana gelen çatlakların imalat hatası değil kullanım hatası olduğu, pres imalatında kullanılan çelik malzemenin imalat hatası olması durumunda hasarların daha önce meydana gelmiş olması gerektiği ,çatlakların garanti belgesinde belirtilen periyodik ve belirli zamanlarda yapılması gereken bakımların yapılmaması ve bunun yanı sıra belirtilmiş kapasitelerin pres tonajlarına göre belirlenen kapasitenin üzerinde çalışmış olması nedeniyle meytdana gelmesinin kullanıcı hatasına işaret ettiği, makinede üretim hatası olmadığı, bu nedenle davacının sigortalısına ödediği bedeli rücu edelemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dava konusu makinede üretim hatası olup olmadığına dair teknik bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, varsayımdan yola çıkılarak afaki bir sonuca ulaşıldığı, raporda, üretimden 5 sene sonra meydana gelen çatlakların imalat hatası değil, kullanım hatası olması gerektiği değerlendirmesinin yapıldığı, bu husun bir tespit değil, bir varsayım olduğu, kullanılan çelik malzemede imalat hatası olması durumunda hasarın daha önce meydana gelmiş olması gerekeceğinin belirtildiği, makinede meydana gelen hasarın nedeninin ne olduğu somut olarak ortaya konulmadan, imalattan 5 sene sonra meydana gelen her hasarın kullanım hatası olduğu/olması gerektiği beyanı bilimsel ve teknik tespit olamayacağı, makinenin kullanılmış/çok kullanılmış olmasının da kullanıcı hatası olarak değerlendirilemeyeceği, zira söz konusu makineden, kullanıma hizmet etmesinin beklendiği, makine üzerinde yapılan ekspertiz incelemesinde, davalının iddialarının aksine makinenin gövdesinin çalışma koşullarına uygun olmayan bir malzeme ile üretildiğinin somut olarak açıklandığı, bunun yanında, çatlamaların dış etken kaynaklı olmadığının da tespit edildiği, ekspertiz raporu Sigortacılık Kanunu’na göre kesin delil teşkil ettiği, hal böyle olunca, bilirkişinin varsayıma dayalı beyanları, mücerret beyanlar olarak gözüktüğü, olayın üretim hatasından kaynaklandığının ekspertiz raporu delili ile sabit olduğu, kullanıcı hatası olduğuna ilişkin mücerret beyanların ispat edilmiş olmadığı, kaldı ki, makinenin bu hatalı kullanma halinde de belirtilen zararı gerçekleştirmeyecek şekilde tasarlanması ve üretilmesi gerektiği, eksper raporunun kanuni delili bilirkişi raporu ile teknik olarak çürütülmediğinden ve bu konudaki ispat yükü ürün sorumluluğu prensibine göre davalı üzerinde olduğundan davalının hasardan sorumlu olduğunu belirterek eksik incelemeye dayanan bilirkişi raporu esas alınarak verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, makine kırılma sigorta poliçesi kapsamında, sigortalısına ödenen hasar tazminatının makineyi üreten davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır.İstinafa gelen uyumazlık, makinedeki hasar nedeninin üretim hatası veya kullanıcı hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusundadır.Davacının, makine kırılması sigorta poliçesi ile teminat aldığı dava dışı sigortalısına ait Friksiyon Makinesinde meydana gelen hasar tazminatını sigortalısına ödediği, sigortaya konu makinenin 2012 yılında sigortalının özel siparişi ile davalı tarafından üretilip sigortalı şirkete teslim edildiği, iki yıllık garanti süresinin dolduğu, beş yıllık kullanımdan sonra 2017 yılında makinenin, gövde ve değişik yerlerinde çatlaklar ve kırılmalar meydana geldiği ve tamir edilerek tekrar çalışır hale getirildiği dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi taraflar arasında da ihtilafsızdır. Davacı taraf, hasarın üretim hatasından meydana geldiğini ileri sürmüş, davalı ise kullanım hatasından kaynaklandığını savunmuştur. Davacının dayandığı ekspertiz raporunda; pres makinesinin teflon bölümünde, tencere basarken, makine vuruşlarında ve sesinde farklılıklar oluşması üzerine yapılan incelemeler neticesinde, gövde ve değişik yerlerinde çatlaklar ve kırılmalar meydana geldiğinin tespit edildiği, hasar konusu makinenin teflon tencerelere alt taban montajı için kullanıldığı, tabanın, tencereye 1500 tonluk basınç ile soğuk şekilde preslendiği, hasarın, makinenin gövdesini 5-6 yerinden çatlaması ve kırılması şeklinde meydana gelmiş olduğu kanaatine varıldığı, makinede hasara sebep olabilecek herhangi bir fiziksel dış etken izine rastlanmadığı, makinenin, maksimum 1500 ton gücünde olup, aşırı yüklenme vb. durumların mümkün olmadığı, normal kullanım koşullarında bu tür preslerin gövdelerinin 20 ila 30 yıl arası bir süre sorunsuz çalışabildiği, bu sürelerden önce oluşan çatlama ve kırılmaların beklenen bir durum olmadığı, 2013 yılı üretimi olan ve henüz 4 yaşındaki bir tezgahta dış etken kaynaklı olmayan çatlamalar oluşmasının dikkat çekici olduğu, makinenin, çalışma koşullarına uygun olmayan bir gövde malzemesi ile üretilmiş olduğu, hasarın temel sebebinin üretim hatası/malzeme hatası olabileceği açıklanmış, davalı şirketin teknik servisi tarafından düzenlenen 15.05.2017 tarihli servis formunda ise, makinenin gövdesinde çatlaklar olduğu, valflerinin uzun süredir bakımının yapılmadığı, değiştirilmesi gerektiği, vuruş regülatörünün arızalı olup, presin yüksek hava basıncı ile çalıştırıldığı tespitlerine yer verilmiştir. Mahkemece benimsenen teknik bilirkişi raporunda da, 2012 imalatı preste beş yıl sonra meydana gelen çatlakların, imalat hatası değil, kullanım hatası olduğu zira pres imalatında kullanılan çelik malzemede imalat hatası olması durumunda hasarların daha önce meydana gelmiş olması gerektiği, hava girişini düzenleyen regülatör dahil makinenin periyodik bakımların zamanında yapılmaması ve özellikle garanti belgesinde, alüminyum taban gövde için 16-26 mm olarak belirtilen vurma kapasitesi üzerinde işlem yapılması durumunda mevcut çatlakların oluşabileceği bu nedenle hasarın kullanıcı hatasından kaynaklandığı belirtilmiştir.TTK 1472. maddesine dayalı olarak açılan rücu davasında, sigortacı halefiyet ilişkisi sebebiyle sigortalısının haklarına halef olduğundan, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacının da bu davada onu ispat etmesi zorunludur. Bu durumda, hasarın imalat hatasından meydana geldiğini ispat yükü davacıya aittir. Ekspertiz raporunda, makine gövdesindeki çatlakların uygun olmayan malzemeden üretilmesi veya imalat hatasından kaynaklanmış olabileceği açıklanmış olmakla birlikte, makinenin arızalanmasından hemen sonra davalı şirketin teknik servisince tutulan servis formunda, vuruş regülatörünün arızalı olup, presin yüksek hava basıncı ile çalıştırıldığı, valflerin uzun süredir bakımının yapılmadığı belirlenmiş olup, mahkemece benimsenen teknik bilirkişi raporunda da, imalatta kullanılan malzeme veya imalat hatası olması durumunda, bu arızanın daha önce gerçekleşmesinin bekleneceği oysa makinenin beş yıl boyunca sorunsuz kullanıldığı, kullanma talimatına aykırı olarak kapasitesinden fazla işlem yapılması ve bakımlarının zamanında yaptırılmaması nedeniyle makinenin hasarlandığı, buna göre hasarın kullanıcı hatasından kaynaklandığının açıklanması karşısında, davacı tarafından bu tespitlerin aksini ortaya koyacak şekilde, pres makinesinin periyodik bakımlarının zamanında yapıldığı, regülatörün arızalı olmadığı veya hasarla aynı anda meydana geldiğini ispata yarar herhangi bir delil sunulamadığı gibi ekspertiz raporunda da, bu hususlara ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmediği, regülatörün arızalı olup, makinenin yüksek basınçla çalıştırıldığı yönündeki teknik tespiti ortadan kaldırır mahiyette başkaca veri veya delilin de bulunmadığı gözetildiğinde; makine gövdesindeki çatlakların imalat hatasından kaynaklandığının ispat edilemediği dosya kapsamı ile sabit olmakla, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf peşin harcının alınması gereken 80,70-TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 36,30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2022