Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/788 E. 2022/289 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/788
KARAR NO: 2022/289
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2019
NUMARASI: 2017/766 Esas – 2019/407 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Şirket ile Borçlu … arasında mal alım satımı yapıldığı, davalı şirketin cari hesapta kalan bakiye bedeli ödememesi üzerine davacının 24.541,62-TL toplam fatura alacağı üzerinden takibe geçtiği, davalının itiraz dilekçesinde borcunun 10.000,16-TL olduğunu ileri sürerek kısmi itirazda bulunduğu ve 12.05.2017 tarihinde icra dosyasından kapak hesabı yaptırarak 10.000,16-TL anapara ve 10.000,16-TL ’nin ferileri ile birlikte icra dosyasına toplam 11.422,49 -TL ödeme yaptığı, davalı şirket hakkında 02.05.2017 tarihinde başlatılan icra takibinden bir gün sonra 03.05.2017 tarihinde davacı şirkete haricen 13.765 -TL ödemede yaptığı, 12.05.2017 tarihinde de 10.000,16 -TL anapara ödemesi yaptığı, toplamda anapara yönünden 23.765,16 -TL ödeme yaptığı, ancak davacının 24.541,62 TL anapara borcu üzerinden takip başlattığı, borçlunun anapara yönünden davacıya 767,46 -TL kalan bakiye borcunun bulunduğu, borçlu şirketin icra takibinin 14.541,46-TL’lik kısmına itiraz ettiği ve takibi durdurduğu, Borçlu şirket her ne kadar icra dosyasına 767,46 TL anapara borcu kalmış olsa da itiraz edilen 14.541,46-TL anapara ücretinin ferileri olan vekâlet ücreti takip sonrasında işleyen faiz vs hususları da davacı tarafa ödemediği, hususları beyan edilmekte ve sonuç ve istem olarak; borçlunun itirazının iptali ve İcra Dosyasına konu 767,46 TL anapara alacağı ile 14.541.46-TL alacağın ferileri yönünden takibin devamına, Davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu alacağın 13.765,-TL lik kısmının takip başlatılmadan, herhangi bir tebligat yapılmadan önce alacaklıya haricen ödendiği, takibin bakiye miktar olan 10.000,16 -TL üzerinden devam etmesi gerektiği, davalının icra takibini öğrenir öğrenmez borcu kısmen kabul ederek, kabul edilen ve cari hesapta borç olarak gözüken bu tutarı ferileriyle birlikte ödediğini, alacaklı vekilinin dava dilekçesinde beyan etmiş olduğu anapara yönünden 767,46 -TL lik borcun gerçekleri yansıtmadığı, hususları beyan edilmekte ve sonuç ve istem olarak; haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, davacı aleyhine takibin tümü üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Davalının 21.06.2017 tarihinde Davacının banka hesabına EFT yoluyla yaptığı 10.767,00-TL lik ödeme öncelikle işlemiş faizden mahsup edildiğinde (10.767,00 TL -161,59 TL =) 10.605,41 TL’nin anapara borcundan mahsup edilebileceğinin hesaplandığı, Bu çerçevede, 22.06.2017 tarihi itibariyle Davalının Davacıya (12.76,22 TL -10.605,41 TL=) 1.570,81 TL anapara borcunun kaldığı, Davacı tarafın, dosyadaki dilekçelerinde, Davalıdan 767.46-TL anapara borcu talep ettiği, Bakiye anapara borcunun oluştuğu 22.06.2017 tarihinden Dava tarihine (24.08.2017) kadar, dosyada talep edilen 767,46-TL anapara ile sınırlı olarak, 64 gün için hesaplanan faiz 13,30-TL olmak üzere, bu faiz ve anaparanın toplamı olarak alacak toplam miktarının 780,76 -TL kaldığı belirlenmiştir. Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere asıl davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 780,76-TL üzerinden devamına, takipten sonra asıl alacak olan 767,46-TL’ye yasal faizi ile faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında mal alım satımı yapıldığını, davalı şirketin cari hesapta kalan bakiye bedelini ödememesi üzerine taraflarına 24.541,62 TL toplam fatura alacağı üzerinden takibe geçildiğini, davalının kısmi itirazda bulunduğunu ve 10.000,16-TL ana para ferileri ile birlikte 11.422,49 TL icra dosyasına yatırdığını, Davalı hakkında 02.05.2017 tarihinde başlatılan icra takibinden bir gün sonra 03.05.2017’de davalı şirket haricen 13.765 -TL ödeme yapmış olup, 12.05.2017 tarihinde de 10.000,16 -TL anapara ödemesi yapmıştır, davalı şirketin toplamda anapara yönünden 23.765,16 -TL ödeme yaptığı ancak tarafımızca 24.541,62 TL anapara borcu üzerinden takip başlatılmı ve anapara yönünden davacıya 767,46 -TL kalan bakiye borcunun bulunduğunu, borçlu şirketin icra takibinin 14.541,46-TL’lik kısmına itiraz ettiği ve takibi durdurduğu, Borçlu şirket her ne kadar icra dosyasına 767,46 TL anapara borcu kalmış olsa da itiraz edilen 14.541,46-TL anapara ücretinin ferileri olan vekâlet ücreti takip sonrasında işleyen faiz vs hususları da tarafımıza ödemediğinden; borçlunun itirazının iptali ve İcra Dosyasına konu 767,46 TL anapara alacağı ile 14.541.46-TL alacağın ferileri yönünden takibin devamına, talebi ile dava açıldığını, mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalının takibin 780,76-TL üzerinden devamına, Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiğini, mahkemece verilen karar davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücreti bakımından hatalı olup kararın bu yönünden kısmen kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava satış sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibin 780,76 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiştir. Her ne kadar dava 15.308,92 TL üzerinden harçlandırılmış ise de, davacı netice-i talebinde 767,46 TL anapara alacağı ile itiraza uğrayan 14.541,46 TL alacağın ferileri yönünden takibin devamına karar verilmesi istenmiş olup, buna göre 14.541,46 TL’nin kendisi dava konusu değildir. Davacı vekilince de istinaf dilekçesinde bu hususa temas edilmiştir. Bu halde dava konusu tutar 767,46 TL’dir. Davanın daha yüksek bir değerden harçlandırılmış olmasının dava konusuna etkisi yoktur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 341/2. Maddesine göre, miktar ve değeri 2019 yılı için 4.400,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Yargılamaya konu dava değeri 767,46’dir. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Her ne kadar İlk derece Mahkemesince verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş ise de; miktar itibariyle hüküm tarihinde geçerli olan istinaf sınırını geçmeyen bu karara karşı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından davacının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 346/1. Maddesi uyarınca REDDİNE, 2-İstinaf yoluna başvuru sırasında alınan istinaf karar harcı ile istinaf başvuru harcının istemi halinde davacıya iadesine, 3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 16/03/2022