Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/770 E. 2022/306 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/770
KARAR NO: 2022/306
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2019
NUMARASI: 2018/593 Esas – 2019/472 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı tarafça çeke dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu çekin keşidecisi … Ltd. Şti olup, müvekkilinin keşideci şirket yetkilisi tarafından verilen noterde düzenlenen vekaletnameye islinaden yetkili kişi olarak çeki imzaladığını, çekte cirosunun veya avalinin bulunmadığını ileri sürerek çeke dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu çekin davacının eskiden kendisinin de yetkilisi olduğu bilahare sahibi ve yetkilisi olan oğlu …’ın şirketine satılan ürünlerin karşılığı olarak verildiğini, davacının şirketin sorumluluğundan bağımsız bir şekilde güvence oluşturmak için çekte “aval” olduğunu, zira vekaletnamede çek keşide etme yetkisinin bulunmadığını, davacının isim-soyismini yazıp imzasını da atmak suretiyle çek keşidecisinden bağımsız şekilde çek bedelinden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının dava konusu çeki, dava dışı … Ltd. Şti tarafından Bakırköy … Noterliği’nde verilen 21/04/2016 tarih … yevmiye nolu vekaletname gereğince ve ticari vekil sıfatıyla imzaladığı, vekalet ilişkisi kapsamında dava konusu çekten kaynaklanan hak ve borçların vekil eden şirketin nam ve hesabına doğduğu, çek üzerinde ciro ve avali bulunmayan davacının dava konu çek ile ilgili şahsi sorumluluğunun doğmadığı, davacı hakkında başlatılan takibin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının çekten ve çeke dayalı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, yasal şartları oluşmadığından davacı lehine tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacının çekin keşide tarihinde çeki keşide etme yetkisinin bulunmadığını, dolayısıyla şahsen sorumlu olduğunu, 21.04.2016 tarihli vekaletnamede çek keşide etme yetkisi olsaydı dahi, çekte isim ve soy ismini de yazmak suretiyle avalist olarak sorumlu olacağını, icra takibine itiraz etmeyen davacının davanın açılmasına kusuruyla sebep olduğundan müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, çekten ve çeke dayalı icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Davacı, dava konusu çekin noterde düzenlenen vekaletname gereğince keşideci … Tic. Ltd. Şti’nin nam ve hesabına vekaleten imzaladığını, çekte ciro veya avalinin bulunmadığını iddia etmiş, davacının vekaletnamede çek keşide etme yetkisinin bulunmadığını, dolayısıyla imzasından dolayı şahsen sorumlu olduğunu, ayrıca çekte aval olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355 maddesi gereğince, istinaf edenin istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili nedenlerle sınırlı olmak üzere istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava ve takip konusu 12.08.2017 tarihli 70.000,00 TL bedelli çekin dava dışı … Ltd. Şti’nin … bank Başakşehir Şubesi’ndeki TR … IBAN nolu hesabına tanımlı olduğu, keşideci olarak ticari unvanı yazılı … Ticaret Ltd. Şti ibaresinin altında ayrıca ” …” ibarelerinin ve onun altında …’a atfen atılan imzanın yer aldığı, çekin lehtarının … Ayakkabı- … olduğu ,ciro yoluyla el değiştiren çekin en son hamil … tarafından 05/09/2017 tarihinde … bank İkitelli Şubesi’ne ibraz edildiği “hesap bakiyesinin sıfır olduğu, banka ödeme yükümlülüğündeki 1.410,00 TL’lik kısmının ödendiği, geri kalan kısmının karşılığının bulunmadığı ” şerhinin yazıldığı görülmüştür.Dava konusu çekin keşide tarihi itibariyle keşideci şirketin hali hazırdaki tek ortak ve yetkilisinin … olduğu, şirketin eski ortağı durumundaki davacının temsil yetkisinin ve ortaklık sıfatının bulunmadığı, ancak Bakırköy … Noterliği’nden tasdikli 21/04/2016 tarih ve … yevmiye numaralı vekaletname incelendiğinde, borçlu şirketin yetkili temsilcisi … tarafından davacı …’ın ticari vekil olarak atandığı görülmüştür. Davaya konu çekte keşideci borçlu şirket nam ve hesabına yalnızca davacının imzasının bulunduğu, avalinin ya da cirosunun bulunmadığı sabit olup, keşideci şirket tarafından davacıya verilen vekaletnamede “..ticari münasebette bulunduğumuz T.C. Hudutları dahilinde bulunan bilcümle şirketlerden, firmalardan, şahıslardan vesaire ilgili kurum ve kuruluşlardan her türlü alacaklarımızı tahsil etmeye, çek ve senet olarak dahi alacaklarımızı tahsil etmeye, alacaklarımızı talep tahsil ve ahzu kabza, sulh ve ibraya, bununla ilgili imzalanacak evrak, belge, makbuz ve kayıtları tanzim ve imzaya, hür türlü yanlışlıkları düzeltmeye, elden evrak alıp vermeye, harç ve masrafları yatırmaya, yazılı ve sözlü beyan ve taahhütlerde bulunmaya, hamili alacaklısı olduğumuz çekleri ve senetleri ilgili özetl ve tüzel makam ve kuruluşlardan elden teslim almaya, evraklarını imzalamaya, ciro etmeye, çek ve senetlerimizi ilgili banka şubesi’ne teminata vermeye, takasa vermeye, teminattaki ve takastaki çek ve senedi geriye talep etmeye, elden teslim almaya, elden teslim etmeye, çek ve senet bedellerini veya bankaların ödemekle yükümlü olduğu çek/senet güvence bedelini dahil talep tahsil ve ahzu kabza, sulh ve ibraya, ilgili banka ve banka şubesi veya bilcümle özel ve tüzel makam ve kuruluş veznelerinden talep tahsil ve ahzu kabza, sulh ve ibraya, gerektiğinde protesto ettirmeye, protesto işlemlerini takip ve neticelendirmeye, imzalamaya, makbuz almaya, yanlışlıkları düzelttirmeye..” dair en geniş yetkileri içerdiği, bu durumda keşideci şirket adına imza atan davacının TBK 547. maddesinde tanımlanan ticari temsilci olduğunun kabulü gerekir (Yargıtay 19. HD 2014/14332 E. , 2014/17869 K.; 2014/12277 E., 2014/16897 K. ve 2015/8747 E., 2015/11481 K. sayılı kararları da bu yöndedir). TBK.’nın 548 maddesi gereğince, ticari temsilcinin kambiyo taahhüdünde bulunabileceğininden davaya konu çeki keşideci şirket adına ticari temsilci olan davacının imzaladığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesi yerinde olduğu gibi, dava konusu çeki davacı aleyhine icra takibine konu ederek eldeki davanın açılmasına sebep veren ve davanın reddini isteyen davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde de isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 1.317,26 TL (1.272,86+44,40) harcın, alınması gerekli olan 5.269,06 TL harçtan mahsubu ile eksik 3.951,8 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2022