Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/766 E. 2022/329 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/766
KARAR NO: 2022/329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2017
NUMARASI: 2015/999 Esas-2017/152 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
İlk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne yönelik hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 28.09.2012tarihinde “… Mah. … Cad. … Sitesi … Blok No:… Seyhan/ADANA” adresinde bulunan mağazaya ilişkin süpermarket işletme anlaşması imzalanmış olup; işbu anlaşmaya dayanılarak davalıya söz konusu mağazada müvekkili şirket logosu altında süpermarket işletme hakkı ile müvekkiline ait demirbaş eşyaların kullanımı ve yine müvekkili tarafından üretimi yapılan veya lojistik sisteminde bulunan gıdaların satış hakkının verildiği, bu kapsamda oluşan cari hesaptan bakiye alacağını tahsil amacıyla yapılan takibe davalının haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda; taraflar arasında sözleşmenin varlığı konusunda ihtilaf bulunmadığı, davacının 2012, 2013 ve 2014 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerin düzenli, usulüne ve yasaya uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davacının ticari defterlerine göre dava ve takip tarihi itibariyle davacının 98.594,58-TL davalıdan alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre ise, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 70.125,53-TL alacağının olduğu, davalının tuttuğu işletme defterine alınan faturalar ve masraflar işlenmekte olup, ödemelerin kaydedilmediği bu nedenle davalı defterlerine göre ne kadar borcu olduğunun tespit edilemediği, davacı tarafından davalıya 99.160,41 TL tutarında fatura düzenlenmiş olup, davalı tarafın bu faturaların 29.034,88 TL lık kısmını iade ettiği ve 70.125,53 TL ödemesi gereken borcunun kaldığı, ancak iade faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmede, davacının ticari defterlerinin delil olacağının kararlaştırılması ve davacı defterlerine göre, davacının takip miktarı kadar alacaklı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle;taraflar arasında 28.09.2012 tarihinde 3 yılda bir yenilenmek üzere toplam süresi 10 yıl olan süpermarket işletme sözleşmesi imzalandığı, iş bu sözleşme kapsamında mağazada halihazırda bulunan mal bedeline karşılık 120 ay vadeyle 88.000 TL’ik senet imzalatıldığı ve 20.000 TL değerinde nakdi teminat verildiği, bu tarihten itibaren müvekkili tarafından yukarıda adresi yazılı süpermarket işletilmeye başlandığı ancak daha işin başında 24.12.2012 tarihinden itibaren müvekkilinin borçlu olmamasına rağmen sevkıyat taleplerinin karşılanmamaya başlandığı ayrıca süpermarket işletme sözleşmesi’nin “iade listelerine” göre iadesi alınması gereken bazı ürünlerin müvekkilinin defalarca şifahi uyarılarına rağmen alınmadığı ve bu ürünlerin iade alınmasının noter kanalıyla bildirildiği, ayrıca bahsi geçen sözleşmenin imzalanmasından ve henüz daha 3-4 aylık bir süre geçmişken 07.01.2013 tarihinde … bölge müdürü, bayi müdürü, … ekibi ve müvekkilinin ve diğer süpermarket işletmecilerinin hazır olduğu toplantıda müvekkiline davacı şirket tarafından … Akdeniz ve Güneydoğu bayilerinin kapatılacağının şifahen söylendiği ve müvekkili ile birlikte diğer süpermarket işletmecilerine davacı şirketten herhangi bir talepte bulunmamaları ve bunun yanı sıra vadesi gelmemiş cari borçlarının ödenerek kendi rızaları ile yapılan sözleşmeyi fesh ederek işletmekte oldukları süpermarketleri kapatmaları istendiği, müvekkili ve diğer market işletmecileri tarafından bu talebin kabul edilmediği, bunun üzerine davacı şirketin kötü niyetli olarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme iradesini haklı gösterebilmek amacıyla müvekkili ve diğer market işletmecilerine ihtarnameler göndererek; süpermarkette satılacak ürünleri … Ticaret A.Ş harici başka yerlerden de satın aldığı ve bu şekilde şirketin kurumsal itibarını ve ticari kariyerini zedelediği; mağaza stoğunun olması gerekenin altında olduğu vs. sebepler göstererek gerçekle yakından uzaktan ilgisi olmayan bahaneler üreterek kötü niyetli asıl iradesine haklı sebepler bulmaya çalıştığı, bu ihtarnamelere süresinde cevaplar verildiği ve iddia edilen sözleşmeye aykrı davranışların kabul edilmediğinin davacıya bildirildiği, bir süre sonra sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğinin ve borçlarını ödemelerini aksi halde teminat mektuplarını paraya çevrileceğini ve marketi 15/02/2013 tarihinde boşaltarak teslim etmelerinin istendiği, taraflar arasında toplam süresi on yıl olan bir sözleşme imzalandığı ve bu sözleşme ile mağazada satılmak üzere 80.000 TL değerinde mal teslim edilmesi ve bu mallara karşılıkta müvekkilinden ayda 667 TL olmak üzere toplam 10 yılda ödenmek üzere senetler alındığı, buna karşılık teslim edilmesi gereken 80.000 TL tutarındaki malın bile tam teslim edilmediğini, davacıya borcunun bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında oluşan açık hesaptan bakiye alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Taraflar arasında 28.09.2012 tarihli süpermarket işletme anlaşması imzalandığı, davalının, davacı şirketin logosu altında market işlemeciliği yaptığı ve bu kapsamda açık hesap ilişkisinin bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı taraf, açık hesaptan bakiye alacağı olduğunu ileri sürmüş, davalı ise borcunun bulunmadığını savunmuştur. Davacının usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarında, takip ve dava tarihi itibarıyla davalıdan, 98.594,58-TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde ise, davacının tanzim ettiği toplam 99.160,41-TL miktarındaki faturalar kayıtlı olmakla birlikte davalı tarafından düzenlenen 29.034,88-TL iade faturalarının tenzili ile davacıya 70.125,53-TL borcunun bulunduğu anlaşılmakta olup, TMK’nın 6. ve HMK’nın 190. maddeleri uyarınca, bir vakıadan kendi lehine hak çıkaran tarafın o vakıayı ispatla mükellef olmasına göre, davalının iade faturalarını düzenleme nedenini ispat etmesi gerekir. Ancak davalı tarafından bu hususu ispata elverişli delil ibraz edilemediği gibi faturaların bir suretinin dahi dosyaya sunulmaması karşısında, davalının defterlerinde, davacıya 99.160,58-TL borcunun bulunması ve davacı defterlerinde ise davacının 98.594,58-TL alacaklı olması nedeniyle, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davacının defterine göre davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde olmayan tüm istinaf nedenlerinin esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı vekili tarafından yatırılan 1.1683,75-TL istinaf peşin harcın alınması gereken 6.735‬-TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 5.051,25‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2022