Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/757 E. 2022/248 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/757
KARAR NO: 2022/248
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2019
NUMARASI: 2018/1154 Esas – 2019/150 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/03/2022
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacılar vekili, Fransa’da ikamet eden müvekkillerinden …’nun kardeşinin 07.07.2018 tarihinde İstanbul’daki düğünü için İstanbul’a gelmek üzere, davalı hava yolu firmasından 06.07.2018 tarih 14:15 saat, … Sefer sayılı Basel – İstanbul Sabiha Gökçen uçuşu için 2 kişilik gidiş dönüş bilet satın aldığını, müvekillerin hava alanına ulaştıklarında uçağın rötar yaptığını, hava alanındaki 7 saate yakın uzun süren bekleyişin ardından ise gece yarısı saat 00:55 ‘te uçuşun iptal edildiği ve söz konusu uçuşun 07.07.2018 günü saat 14:15’te yapılacağının yolculara bildirildiğini, ancak iptale ilişkin olarak yolculara herhangi bir gerekçelendirme yapılmadığını, bunun üzerine ise, kardeşinin düğünü için mutlaka gelmeyi arzu eden müvekkil …, başka hiçbir çaresi olmadığı için, düğün tarih ve saatine en uygun tek uçuş olan Türk Hava Yolları’na ait, 07.07.2018 tarih TK1924 sefer sayılı 11:20 Basel – İstanbul Atatürk uçağına son anda bilet almak zorunda kaldığını, her şeyden önce, seyahatlerini birlikte planlayan müvekkillerin, iki kişi için yeni bir uçak bileti almanın yaratacağı maddi yükten dolayı planlarını değiştirmek zorunda kaldığını, müvekkil … kardeşinin düğününe eşi olmadan tek başına katıldığını, düğün günü, düğünün başlamasına çok yakın bir saatte (17:00 – saat farkı varışı geçleştirmiştir) İstanbul Havalimanı’na varabildiği için düğünden önce planlanan hiçbir organizasyona katılamadığı gibi, düğün aile fotoğraf çekimine de yetişememiş ve hiçbir aile fotoğrafında yer alamadığını, aynı şekilde diğer müvekkili … da kayınbiraderinin düğününe katılamamaktan büyük üzüntü duyduğunu, hatta müvekkili …’nun babasının, söz konusu aksaklığı öğrendikten sonra kızı ve damadının düğüne yetişemeyeceği endişesi ile rahatsızlandığını, bu durumun hem düğün ortamını çok kötü etkilemiş hem de müvekkil ve ailesine büyük bir stres yaşattığını, düğün öncesi müvekkillere yaşatılan bu stres ve sıkıntı yüzünden de davalı şirketin manevi tazminat ödemesinin elzem olduğunu ileri sürerek davacı … için 2.000 TL ve davacı … 5000 TL olmak üzere toplamda 7.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacıların iddialarının aksine söz konusu uçuşun iptal edilmediğini, sadece gecikmeli olarak icra edildiğini, gecikmenin de müvekkilinin kusurundan kaynaklanmadığını, manevi tazminat koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, her sözleşmeye aykırılık tek başına manevi tazminatı gerektirmediği, manevi tazminata hükmedilebilmesi için aynı zamanda TBK’nın 58. maddesinde belirtilen şartlar dahilinde kişilik haklarına yönelik bir saldırının da mevcudiyeti gerektiği, somut olayda davacıların açıklanan olay nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiği kabul edilemeyeceğinden, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu uçuşun iptali, müvekkillerin kişilik hakları kapsamında yer alan ruh sağlığını zedelediğini, müvekkillerin kişilik haklarına saldırı sonucu uğradığı manevi zarar davalı hava yolu firmasının kusurundan kaynaklandığını, manevi tazminat koşullarının oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, hava yoluyla yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan manevi tazminat talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacılar vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, dava dilekçesindeki anlatımdan, davacıların mesleki ve ticari bir amaçla seyahat ettiklerine ilişkin hiç bir delil bulunmamakla, davacıların tüketici konumunda oldukları anlaşılmaktadır.28/05/2014’te yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1- k maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesine göre tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade eder. Yine anılan Kanun’un 73/1. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2. maddesi uyarınca ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır. O halde somut olay bakımından, davanın 28.05.2014 tarihinden sonra açılmış bulunmasına, dava dilekçesinde bahsi geçen seyahatin mesleki ve ticari bir amaç kapsamında yapılmış olduğuna yönelik bir iddia ve delil bulunmamakla, davacıların tüketici sıfatının bulunduğu, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, bu nedenle davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır. Görev hususu kamu düzeninine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında re’sen gözetilmelidir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan gerekçelerle, ilk derece mahkemesince tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan bu nedenle, davacılar vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin yapılan inceleme sonunda, istinaf başvurusunun kabulü ile görevsiz mahkemece verilen kararının kaldırılmasına ve dairemizce görevsizlik kararı verilerek dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, ilk derece mahkemesinin kararının, HMK.’nun 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; 1-Davanın HMK 114/1-c bendinde düzenlenen mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle aynı yasanın 115/2 fıkrası gereğince usulden REDDİNE, 2-HMK. 20. maddesi gereğince Dairemiz gerekçeli kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu halinde dosyanın görevli bulunan İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, 2 haftalık kesin süre içinde ilk derece mahkemesinden, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına. 3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davanın açıldığı mahkemece dava dosyası üzerinden karara bağlanmasına,4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının talep halinde kendilerine iadesine,5-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğ işlemleri tamamlanmak üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/03/2022