Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/755 E. 2022/312 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/755
KARAR NO: 2022/312
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/11/2018
NUMARASI: 2014/427 Esas – 2018/969 Karar
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket nezdinde Makine Kırılması Sigorta Poliçesi kapsamında dava dışı … Ltd. Şti/ … adına sigortalı … Marka 2004 model … plakalı … motor nolu Mobil Vinç ‘in … Şti ‘ne kiralandığını, …’in davalıların iş sahibi/ yüklenecisi/ alt yüklenicisi bulunduğunu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ” Avcılar ve Tüyap Metrobüs Traj Alanı İnşaatı kapsamında Avcılar E-5 karayolu üzerinde metrobüs hattının “Avcılar Metrobüs S Rampasının ” oksijen kaynakla kesilerek parçalandığını, kamyonlarla nakliyesi işi sırasında 15/07/2012 tarihinde maddi hasarlı ve ölümlü kazada hasara uğradığını, 188.487,50 TL sigorta tazminatının 27/09/2012 tarihli ibraname mukabilinin 03/10/2012 tarihinde ödendiğini beyanla 188.487,00 TL sigorta tazminatının 03/10/2012 ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte yargılama harç ve masraflarının dava vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı iflas halinde … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Avcılar Tüyap Metrobüs Traj Alanı İnşaatı işi kapsamında olmak üzere müvekkili şirket ile diğer davalılardan … Ltd. Şti ile bahse konu Metrobüs S Rampası söküm işini de içerecek şekilde 31/10/2011 tarihli Taşeron Sözleşmesinin akdedildiğini, 31/10/2011 tarihli sözleşmenin konusunun oto korkuluk sökümü, tel çit sökülmesi, her türlü inşaat çeliğinin kesilmesi , demir korkuluk sökülmesi olarak belirlendiğini, söküm işinde kullanılmak üzere … Ltd Şti tarafından … Ltd. Şti’nden muhtelif kapasitede mobil vinçler kiralandığını, … Ltd Şti’nin söküm işini üstlendiğini, iş kapsamında oluşturduğu organizasyon çerçevesinde kendi işçilerini çalıştırmış olduğunu gerekli riski değerlendirmelerini yapmadığını, söküm işini iş güvenliği açısından ehil kişilerin gözetimi altında planlayıp yürütmediğini, kesilen parçaların sabitlenmesini sağlamamış olduğundan … Ltd Şti yetkililerinin birinci dereceden kusurlu olduğunu, kontrollük ve danışmanlık işini üstlenmiş olan ve bu kapsamda iş güvenliğini de içerecek şekilde can ve mal güvenliğine yönelik olarak da denetim sorumluluğu bulunan … Ltd. Şti ‘nin bu yönde ve teknik açıdan yeterli çalışmada bulunmadığını, anılan şirketin olayın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunu, bu nedenle davanın … Şti’ne ihbarının zorunluluğunun doğduğunu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin de denetim ve kontrol yükümlülüğünün bulunduğunu, İstanbul Büyükşehir Beledeyisinin de meydana gelen kazada kusur ve sorumluluğunun bulunduğunun kabulü gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; 31/10/2011 tarihinde tarafların onayladığı Taşeron Sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşeme ile Avcılar ve Tüyap Metrobüs Tiraj Alanı İnşaatı işinini … Ltd Şti tarafından yürütülmesine karar verildiğini, sözleşmenin 5.4 maddesinde Taşeron sözleşmeye konu işlerin yapımı esnasında üçüncü şahıslara karşı oluşabilecek her türlü maddi cezai idari sorumluluklardan tek başına sorumlu olduğunu, yüklenici firma ile işveren sıfatı ile müvekkili idare arasında Avcılar ve Tüyap Metrobüs Tiraj Alanı İnşaatı işine dair bir sözleşme olduğunu, fakat söz konusu sözleşmeden sonra Taşeron Sözleşmesinin yapılması ve Taşeron Sözleşmesi ile işi yüklenen firmanın asıl yüklenici firmanın değil de, taşeron firması olması nedeniyle ilk sözleşmeye dayalı olarak müvekkili idarenin sorumluğuna gidilemeyeceğini, meydana gelen iş kazası ile müvekkili idarenin eylem veya işlemleri arasında illiyet bağı olmaması nedeniyle müvekkili idarenin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, meydana gelen zarara dayalı olarak tespit edilen 188.487,00 TL’ye itiraz edildiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Tic Ltd Şti. Davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” Avcılar ve Tüyap Metrobüs Tiraj Alanı İnşaatı işi için davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının, … AŞ ile sözleşme yaptığı, asıl yüklenici … AŞ ‘nin de davalılardan … Ltd. Şti ile dava konusu iş kazasının meydana geldiği Metrobüs S Rampası söküm işini de içerecek şekilde 31/10/2011 tarihli Taşeron Sözleşmesinin akdedildiği, 31/10/2011 tarihli sözleşmenin konusunun oto korkuluk sökümü, tel çit sökülmesi, her türlü inşaat çeliğinin kesilmesi , demir korkuluk sökülmesi olarak belirlendiğini, söküm işinde kullanılmak üzere … Ltd Şti tarafından davacının sigortalısı … Ltd. Şti’nden muhtelif kapasitede mobil vinçler kiralandığını, dava konusu aracın da bu söküm işi yerine getirilirken meydana gelen kazada hasar gördüğü anlaşılmaktadır. Meydana gelen kazada tarafların kusur durumları ile davacının sigortalısının gerçek zararının tespiti amacıyla üç ayrı bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. 1. ve 3. bilirkişi heyet raporunda davalılardan iş sahibi olan İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kusurununun ve sorumluluğunun bulunmadığı yönünde, 2. Heyet bilirkişi raporunda ise %25 oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir. Mahkememizce bu yönüyle yapılan değerlendirmede; 2. heyet bilirkişi raporunda her ne kadar davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın iş sahibi sıfatıyla sorumlu olduğu, yükleniciye emir ve talimat verme ve onu kontrol etme yetkisi bulunduğunda adam çalıştıran sıfatıyla meydana gelen zararı tazmine yükümlü olduğundan bahsedilmişse de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ‘nin dava konusu işi davalı … AŞ’ye verdiği, asıl yüklenicinin ise işin rampa söküm kısmını uzmanlık gerektirmesi nedeniyle taşeron sözleşmesi ile … Ltd. Şti.’ye verdiği, 1. ve 3. heyet raporunda tespit edildiği üzere; 21/10/2011 tarihli taşeron sözleşmesinin 12. maddesinde işin fen ve sanat kurallarına ve iş güvenliğine uygun şekilde yapılmasından taşeronun sorumluluğunun bulunduğunun düzenlendiği, meydana gelen kazada iş sahibince müteahhide veya taşerona verilmesi gerekip de verilmeyen bir talimatın veya yapılması gerekip de yapılmayan kontrolün bulunduğu yönünde ilk tespit yapılamadığı, 14/07/2012 günü İBB Ulaşım Dairesi yetkilileri, müşavir … Firması yetkilileri, müteahhidin katılımıyla işin yapımına ilişkin toplantı yapıldığı, bu yönüyle kontrol ve talimat konusunda gereken ilginin gösterildiği anlaşılmaktadır. Taşeron sözleşmesinde yıkım işinin müteahhit firma …’ın teknik elemanlarının direktifleri doğrultusunda yapılacağının kabul edildiği, yıkıma başlanmadan önce müteahhit ve taşeronun olay mahallinde yeterli inceleme ve yıkım programı yapmadan, gündüz karar alıp akşama yıkıma başlamalarının ve … Firması’nın yıkım işini birkaç işçiye bırakıp başlarında yol gösterici teknik eleman bulundurmamasının kazaya neden olduğu, bu konuda İBB’ye sorumluluk verilemeyeceği değerlendirilmiştir. Bu yönüyle 2. heyet bilirkişi raporu hükme esas alınmamıştır. 1. heyet bilirkişi raporunda özetle; Taşeron … Firması’nın uzmanlık gerektiren rampa sökme işinin nasıl emniyetli yapılacağı, sökümde kullanılan vincin sabit ayağının da ayrı bir vinçe desteklenmesi gerektiğinin bilmesi gerektiği, fazladan bir vinç kiralanması maliyetinden kaçındığı, iş güvenliğine gereken önemi vermediği, bu gerekçelerle %75 kusurlu olduğu, müteahhit … Firması’nın ise özetle; uzmanlık gerektiren iş için iş güvenliğine önem veren alanında uzman firma seçilmemesi nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğu bildirilmişse de, 3. bilirkişi heyet raporunda özetle; yıkım sırasında gerekli önlemlerin alınmasının sağlamaya yönelik denetimini yapmayan …’ın olayda %40 oranında yıkım sırasında olayda teknik eleman bulundurmayan ve yıkımı fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapmayan Başıbüyükler Firması’nın %60 oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir. Mahkememizce de 1. ve 2. heyet raporlarındaki değerlendirmeler de nazara alınarak hazırlanan 3. bilirkişi raporundaki kusur oranına itibar edilmiştir. Her üç heye bilirkişi raporunda da ihbar olunan … Şirketi’ne kusur atfedilmemiş olup, bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere; ihbar olunan … Şirketi’nin İstanbul genelinde metrobüs hatları uygulama projeleri yapılması ile yapım kontrolünün ve danışmanlık hizmet alımı işi sözleşmesi kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına yapılacak işlerin kontrollüğünü üstlenmiş olup, ihbar olunanın imalatın projeye uygun yapılıp yapılmadığı kontrolü görevi bulunmakta olup, … elemanlarının sürekli şantiyede bekleyemeyeceği, iş bölüm tamamlandıkça bölümler arasında kontroller yapılarak bir sonraki aşamaya geçilmesine onay verilmesi şeklinde çalışıldığı, dava konusu kaza yönünden operasyonel sorumluluğunun bulunmadığı, buna göre ihbar olunana kusur izafe edilmemesinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Davacının sigortalısının gerçek zararının tespiti yönüyle de her üç bilirkişi heyet raporunda farklı sonuç bildirilmiştir. 1. heyet raporunda kıymet kazanma indirimi oranı %28, 2. ve 3. raporda ise %7 ve %7,2 olarak uygulanmıştır. 2. ve 3. heyet raporları arasında montaj işçiliği, kabin inşası işçiliği ve boya işçiliği bedelleri de farklı değerlendirilmiştir. Bu yönüyle 2. Ve 3. Heyet raporları arasındaki uyum ve 1. Heyet raporundaki %28’lik kıymet kazanma indiriminin yüksek olduğuna ilişkin değerlendirmeye mahkememizce de itibar edilerek davacının sigortalısının gerçek zararının 176.789,83 TL olduğu, davalılar …Şirketi’nin %40 oranında, … Şirketi’nin ise %60 oranında kusurlarına göre sorumlu oldukları değerlendirilmekle, davanın kısmen kabulüne,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1 nolu davalı ana yüklenici ve 2 nolu davalı alt yüklenici / taşeron başıbüyükler metal inşaat…ltd. şti. arasında düzenlenmiş “ek5 nolu delil” “taşeron sözleşmesi kapsamında avcılar / tüyap metrobüs s rampası sökümü işinin ifasında; 2 nolu alt yüklenicinin sigortalı şirketten operatörü ile birlikte temin ettiği vinç, işin ifası sırasında meydana gelen kaza neticesinde hasara/zarara uğradığını, davalılara husumet yöneltilmesinin sebebi işin yapımında;(3 nolu) Davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Eser (İş) Sahibi, (1 Nolu ) Davalı … A.ş. Ana Yüklenici, (2 Nolu) Davalı …Ltd.Şti.Alt Yüklenici (taşeron) konumunda olması gerektiğini, dava konusu uyuşmazlık iş ve işçi güvenliğinden kaynaklanmamakta olup davalı taraflar bir eserin meydana gelmesi konusunda sözleşme imzaladığını, kaza bu işin yapılması sırasında operatörü ile birlikte temin edilen vinç üzerine rampanın düşmesi sonucunda meydana geldiğini, (3 nolu) iş sahibi davalının kusursuz sorumlu olduğunu, bilirkişi incelemeleri neticesinde nihayet 3. bilirkişi raporu ile 1 ve 2 nolu davalılar hadisede %40 ve %60 oranında kusurlu bulunmuş 3 nolu davalının kusursuz bulunduğunu, ilk derece mahkemesinin davalıları kusur oranlarında sorumlu tutmuş olup 3 nolu davalıyı ise sorumlu tutmadığını; işin yapımında yüklenicinin ve işi bizzat yapan alt yüklenicinin seçiminde özenle davranılmadığı, işin fen ve tekniğe aykırı surette yapıldığı, kazanın meydana gelmesinde yüklenici ve alt yüklenici firmaların yetersizliği, söküm sırasında 2. vinç gerektiği halde taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde bu hususa yer verilmediğini, söküm/kesim sırasında yüklenicinin ve alt yüklenicinin teknik personellerinin işin başında bizzat bulunmadıklarını, yıkımı bir kaç işçiye bıraktıkları, kaza önlenebilir olduğu halde gerekli emniyet kurallarına uyulmadığından kazanın meydana geldiği vd kusur halleri bilirkişi raporları ile tespit edildiğini, her üç davalının da TBK md.61, 62, 66 ve 466 hükümleri uyarınca meydana gelen zararın tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, kusur oranlarına göre sorumlu tutulmaları hatalı ve yanlış olup, davalı İBBB’nin olayda kusursuz sorumlu olduğunu, tespit edilen kusur oranı ne olursa olsun zarar gören sigortalımızın hiçbir kusuru yoktur. davalı tarafların kusur durumları kendi iç ilişkilerini ilgilendirmekle; tespit edilen kusur dağılımına bir itirazları olmadığını, kararda, faiz talebine ilişkin hüküm verilmediğinden dava dilekçesinde arz ve talep edildiği üzere alacağa 03.10.2012 ödeme tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmemesi usule aykırı olduğunu, uyuşmazlık idari eylemden kaynaklanmayıp taraflar (sigortalımız ile alt yüklenici firma) arasındaki hukuki ilişkiden (kesim sırasında operatörü ile birlikte vinç temin etme) kaynaklanmakta olduğundan, davalı İBBB eser sözleşmesine göre; iş sahibi sıfatını taşıdığı yükleniciye emir ve talimat verme, işi denetleme yetkisini elinde bulundurduğundan verilen zarardan diğer davalılarla birlikte sorumlu olması gerektiğini, görevli yargı yerinin adli yargı yeri olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Vekili İstinafa Cevap Dilekçesinde Özetle: Taşeron Sözleşmesi’nin 5.4 Maddesinde; “Taşeron, sözleşmeye konu işlerin yapımı esnasında üçüncü şahıslara karşı oluşabilecek her türlü maddi-cezai-idari sorunıluluklardan tek başına sorumludur”. Dendiğini, sözleşme ve raporların birlikte değerlendirildiğinde davalı müvekkil idareye atf edecek bir kusurun bulunmadığını, meydana gelen iş kazası ile davalı idarenin eylem ve işlemleri arasında illiyet bağı olmaması nedeniyle sorumluluğuna gidilemeyeceğini, düzenlenen kök ve ek bilirkişi raporu da uzmanlık gerektiren rampa söküm işi ile ilgili İBB’nin kusurunun olmadığı yönünde olduğundan davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, rizikonun gerçekleşmesi sonucunda sigorta şirketinin sigortalısına ödediği hasar bedelinin halefiyet ilkesi gereğince rücuen tahsili davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalıların zarardan müteselsilen sorumlu olup olmadıkları noktasındadır. Söz konusu vinç … Ltd. Şti. Tarafından davalı … Ltd Şti.’ne kiralanmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 14/11/2011 tarihli, Avcılar ve Tüyap Metrobüs Triaj Alanı İnşaatı İşine Ait Sözleşme ile yol düzenleme işi yüklenici … A.Ş.’ye verilmiştir. Yüklenici … A.Ş. İle Başıbüyükler … Ltd Şti. Arasında yapılan 31/10/2011 tarihli taşeron sözleşmesi ile Avcılar ve Tüyap Metrobüs Triaj Alanı İnşaatı işi kapsamında yapılacak olan imalatlar … Ltd Şti. Tarafından üstlenilmiştir. Olay yeri inceleme tutanağına göre15/07/2012 tarihinde üst geçit yolunun sökümü sırasında yolun koparak vincin şoför kabini üzerine düşmesi sonucu hasar meydana gelmiştir. … marka ve tipteki, … motor nolu ve … plakalı vinç donanımlı kamyon … Ltd. Şti. Tarafından davacı groupama Sigorta A.Ş.’ye makine kırılması sigorta poliçesi ile 20/02/2012-2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigorta ettirilmiş olup meydana gelen hasar tutarı 188.487,50 TL poliçenin sigortalısı … A.Ş.’nin muvafakati ile 03/10/2012 tarihinde … Ltd. Şti.’ne ödenmiştir. Davacı taraf, sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalılardan müteselsilen tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalılar … A.Ş. ve … Ltd Şti. tarafından yüklenilen Avcılar ve Tüyap Metrobüs Triaj Alanı İnşaatı işi sırasında davacının sigortalısına ait vinç zarar görmüştür. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile … A.Ş. arasında 14/11/2011 tarihli birim fiyat üzerinden imzalanan sözleşmenin 21.1 maddesinde işin sözleşme ve ekleri ile fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılmasının idare görevlilerinden oluşan yapı denetim elemanları tarafından denetleneceği, yapı denetim görevlisinin sözleşme ve ekleri ile fen ve sanat kurallarına uygun olarak vereceği talimatlara yüklenicinin uymak zorunda olduğu, sözleşmenin 22.1. Maddesinde ise yüklenici ve alt yüklenicinin üstlenmiş olduğu işi sözleşme ve ekleri ile fen ve sanat kurallarına uygun şekilde yapmaya mecbur oldukları düzenlenmiştir. İş sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmede iş sahibine yükleniciye emir ve talimat verme, yapılan işi kontrol ve denetleme yetkisinin tanınmış olması halinde, iş sahibi ile yüklenici arasında bağımlılık ilişkisi kurulmuş olacağından iş sahibinin “adam çalıştıran” sıfatıyla zarardan sorumlu tutulması gerekir. Davalı belediyenin yapmak zorunda olduğu kamu hizmetini özel ve tüzel kişilere yaptırması ve zararın bu hizmetin yürütümü sırasında meydana gelmesi, yürütülen hizmetin kamu hizmeti niteliğini değiştirmeyeceği gibi idarenin tazmin sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Gerek sözleşme hükümleri gerekse işin devamı sırasında yüklenici firma ile yapılan yazışmalar nazara alındığında davalı belediyenin yapılan işi kontrol ve denetim yetkisi bulunmakta olup, bu haliyle ihale ettiği iş ile ilgili olarak bağımlılık ilişkisi devam etmektedir. Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının işle olan bağlantısı kesilmediğinden söz konusu iş nedeniyle meydana gelen zararlardan iş sahibi sıfatıyla sorumludur. Davalı … A.Ş. 14/11/2011 tarihli sözleşme ile işin bir kısmını davalı … Ltd Şti.’ye devretmiş olsa da, davalı … A.Ş.’nin işi tam ve eksiksiz olarak sözleşme ve ekleri ile fen ve sanat kurallarına uygun olarak yerine getirme yükümlülüğü bulunmakta olup, bu yükümlülüğe aykırılıktan dolayı üçüncü kişilere verilen zararlardan sorumludur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 61. Maddesinde, birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir. Davalılar davacının sigortalısına verilen zarardan kusur oranlarına bakılmaksızın müteselsil olarak sorumludur. Davaya konu hasar oluş şekli itibariyle TBK’nın 114/2. Maddesi uyarınca haksız fiile ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanacak olup, eldeki davanın halefiyet ilkesine dayalı olarak açılmış olmasına göre, davacı sigorta lehine, ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin davalı belediye yönünden davanın reddine, diğer davalıların ise kusur oranlarıyla sınırlı olarak sorumlu tutulmaları ve davacının faiz talebi hakkında herhangi bir karar verilmemesi isabetli görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece davalı belediyenin zarardan sorumlu olmadığından bahisle davanın İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönünden reddine, diğer davalıların kusur oranlarına göre davanın kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın kısmen KABULÜ ile; ödeme tarihi olan 03/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte 176.789,83 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin REDDİNE, 2-Başlangıçta peşin olarak alınan 3.218,9 TL harcın alınması gerekli olan 12.076,51 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.857,61 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 24,3 TL, posta ve tebligat gideri 422 TL, bilirkişi ücreti 4.600 TL, olmak üzere toplam 5.046,30-TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 4.733,14 TL yargılama masrafına peşin harç 3.218,9 TL, eklenerek sonuç olarak 7.952,04 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 313,16 TL yargılama masrafının davacının kendi üzerinde bırakılmasına, 4- Davalı … A.Ş. tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 234 TL, bilirkişi ücreti 1.200 TL, talimat masrafı 46 TL olmak üzere toplam 1480,00 TL yargılama masrafından davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 91,85 TL,’nin, davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 1.388,15 TL’nin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı tarafından yapılan tebligat gideri olan 100,00 TL’nin, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 6,20 TL’sinin davacıdan alınarak davalı Davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na ödenmesine, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 93,80 TL’nin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 20.745,03 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, 7-Davalılar yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100 TL avukatlık ücretinin(davalılar … A.Ş. Ve Tasfiye Halinde … Ltd. Şti.’nin talep edebileceği vekalet ücreti miktarı 2.180,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine, 8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine, 9-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL, posta ve tebligat gideri 147,35 TL olmak üzere toplam 268,65 TL yargılama masrafının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 10-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/03/2022