Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/721 E. 2021/1504 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/721
KARAR NO: 2021/1504
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/04/2017
NUMARASI: 2015/776 Esas-2017/614 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; davalı bankadan kullandığı kredi borcunu ödeyemede temerrüde düştüğü, banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığı ancak yapılan bir kısım ödemelerinin dahi borçtan tenzil edilmediğini belirterek davalı bankaya 16.000-TL tutarında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı banka vekili cevap dilekçesiyle; davacı ile banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, kullandırılan kredinin geri ödemesi yapılmadığından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığı, davacı tarafından yapılan ödemelerin borçtan tenzil edildiği ancak halen müvekkilinin alacaklı bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine göre davacıya göre kullandırılan kredinin geri ödenmediği bu nedenle banka tarafından hesabın kat edildiği ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiği, davacının yaptığı ödemeler tenzil edildiğinde, dava tarihi itibarıyla davalı bankanın alacaklı olduğu ancak yargılama sırasında davacı tarafından yapılan ödemelerle borcun kapatıldığı, davalı vekilinin 27.04.2017 tarihli celsede, yargılama aşamasında borcun ödendiği yönünde beyanda bulunduğu, davacının, borcun kabulü niteliğindeki ödemeleri ve bilirkişi raporundaki tespitlere göre davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği, istinaf gerekçelerini bildirme hakkı saklı kalmak üzere kararın istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılması gerekmekte olup, davacı vekili tarafından istinaf nedenlerinin açıklanmadığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK 352/4 maddesi uyarınca, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde istinaf incelemesi yapılamayacağı gibi kararda re’sen nazara alınması gereken kamu düzenine aykırılık hallerinin de bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 352/(1)-d. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Davacı tarafın istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/12/2021