Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/719 E. 2022/290 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/719
KARAR NO: 2022/290
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2018
NUMARASI: 2016/1060 Esas-2018/1261 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/03/2022
İlk Derece Mahkemesi’nce verilen davanın kısmen kabulüne dair hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 17.04.2015 tarihli 4.243,83 TL, 12.05.2015 tarih 236,27-TL ve 21.08.2015 tarihli 209,06-TL tutarlı faturalardan alacaklı olduğu, davalı tarafından e-mail ile gönderilen 31.12.2015 tarihli hesap mutabakatı ile borç miktarı konusunda anlaşma sağlandığı, alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu faturaların davacı defterinde kayıtlı olduğu ancak fatura içeriği malın teslim edildiğinin ve faturanın tebliği edildiğinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, davalının e-mailinden gönderilen hesap mutabakat metni sunulmuş ise de; teslime ilişkin belge sunulmadığı sadece 236,27 TL tutarlı faturada teslim alan imzası ve adı bulunduğundan, davanın bu fatura bedeli üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; yargılama sırasında borçlu şirketin müvekkili ile mutabık kaldığı alacak miktarı için hazırlanmış olan mutabakat metninin mahkemeye sunulduğu, bahse konu mutabakatın, e-mail vasıtasıyla sağlandığı, dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin “…com.tr” mail adresinden davalı şirketin “…com” adresine” 2015 yıl sonu mutabakat formunu ekleyerek mail gönderdiği ve gönderilen işbu mail ile mutabakat formunun onaylanması, imzalanıp kaşelenerek geri gönderilmesinin talep edildiği, davalı firmanın da aynı adres üzerinden 27.01.2016 tarihinde mutabakat formunu imzalayarak müvekkiline e-mail ile gönderdiği, mutabakat metninin borçlu şirketin kaşe ve imzasını taşıdığı, Taraflara ticari defterlerini sunmak üzere süre verilmesine usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, 19.01.2018 tarihli bilirkişi raporunun müvekkilinin ticari defterleri incelenerek hazırlandığı ve rapor davayı ispatlar nitelikte olduğu, davalının rapora herhangi bir itirazda bulunmadığı,Dosyaya sunulan mutabakata ilişkin belgeler doğrultusunda davalı tarafın isticvaba davet edildiği ve usulüne uygun tebligata rağmen davalının duruşmaya katılmadığı ve mazeret sunmadığı, Takip öncesi faturaların posta yoluyla borçluya gönderildiği, dilekçe ekindeki posta evrakları incelendiğinde taahhütlü posta yoluyla gönderilen faturaların teslim edildiğinin görüldüğü, Her iki firmanın takip öncesi bakiye alacak konusunda mutabakata vardığı, karşılıklı anlaşma ile hazırlanan mutabakat metninin davalı tarafından imzalanarak mali ile gönderildiği, Mahkemece “İsticvap” konusunda değerlendirme yapılmadığı, oysa usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilen isticvaba rağmen davalının gelip beyanda bulunmadığı, bu durumda mutakabat metnini kabul etmiş sayılması gerektiği, Davalı taraf avukatla temsil edilmediği, dosyaya herhangi bir vekaletname sunmadığı halde AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, öte yandan davacı tarafa hiçbir tarifede yer almayan bir ücreti (236,27-TL) vekalet ücretinin verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Davacı taraf, 2015 yılına ait bir adet vade farkı, iki adet satım bedeline ilişkin olmak üzere üç adet faturaya dayalı alacağın tahsilini istemiş ve faturalara, davalının imzasını havi hesap mutabakatına ve ticari defterlere dayanmıştır.Takibe esas 17.04.2015 tarihli 4.243,83 TL ve 21.08.2015 tarihli 209,06 TL bedelli faturalarda davalının imzası bulunmamakta ise de, davalı şirketin kaşe ve imzasını içeren 31.12.2015 tarihli hesap mutabakatında, davacının takip konusu faturalar tutarı olan 4.689,16 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK 171.maddesinde, isticvabına karar verilen kimseye isticvaba konu vakıalar gösterilmek suretiyle bizzat davetiye gönderilip, belirlenen gün ve saatte isticvap olunmak üzere hazır bulunması gerektiği, geçerli bir özürü olmaksızın gelmediği veya gelip de sorulara cevap vermediği takdirde, isticvap konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağının ihtar edilmesi ve çağrılan tarafın özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde mahkemece sorulan soruları ikrar edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda, davacının usulüne uygun ticari defterlerinde kayıtlı olan faturaları konu alan 31.12.2015 tarihli hesap mutabakatı, HMK 171. maddesine uygun olarak davalıya isticvaben tebliğ edilmiş olup, davalının davete icabet etmediği veya mazerette bildirmediği dosya kapsamı ile sabit olduğundan artık hesap mutabakatı içeriği ve imzasının davalı tarafından ikrar edildiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca davacının takip konusu alacağının tamamını ispatladığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak yeniden yargılamaya gerek olmadığından, davanın kabulü ile davalının icra dosyasındaki itirazının iptaline ve takibin devamına ve itirazın haksız, alacağın da likit bulunması nedeniyle hükmolunan alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 4.689,16-TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, bu alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, 2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında 937,83-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Başlangıçta peşin olarak alınan 80,08-TL peşin harcın, alınması gerekli 320,31-TL karar ve ilam harcından mahsubu ile eksik 240,23‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu bilirkişi ücreti 600,00 TL ve posta ve diğer masraflar 97-TL, 29,20- TL başvuru harcı, 80,08-TL peşin harç, 4,30-TL vekalet harcı olmak 810,58‬-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 13/2 maddesi uyarınca 4.689,16-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, 7-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde davacıya iadesine, b-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL, tebligat ve posta gideri 50-TL olmak üzere toplam 171,30-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.17/03/2022