Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/707 E. 2021/1030 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/707
KARAR NO: 2021/1030
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2019
NUMARASI: 2018/828 Esas – 2019/448 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, ihyası talep edilen şirkete karşı işçilik alacakları nedeniyle açtığı ve Bakırköy 22. İş Mahkemesinin 2016/204 esas 2018/118 karar sayılı dosyasında görülüp karara bağlanan dosyada hükmedilen alacağını tahsil için icra takibi yapılması aşamasında şirketin 11/04/2017 tarihinde tasfiyeye girdiği ve 21/12/2017 tarihinde de tasfiyesinin kapatıldığını ileri sürerek ilama bağlı alacağının tahsilini teminen … Limited Şirketinin ihyasına ve sicile kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilince TTK 32. ve Yönetmeliğin 34. maddesine göre işlem yapıldığı, tasfiye prosedürünün yerine getirilmemesi nedeniyle tasfiye memurunun sorumlu olduğu, eksik işlemlerin müvekkilince tespit edilmesinin mümkün bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının işçilik alacaklarının eksiksiz olarak hesabına yatırıldığı, şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TTK geçici 7. maddesi hükmü gereğince davanın beş yıllık sürede açıldığı, TTK 541- 547. maddelerine göre, şirketin tasfiyesinin tamamlanabilmesi için ihyasının gerektiği ve tasfiye işlemlerinin eksik yapılmasından ve dava açılmasına sebebiyet veren davalı tasfiye memurunun yargılama giderlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, şirketin ihyasına, sicile tescil ve ilanına, …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına ve yargılama giderlerinden tasfiye memurunun sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının işçilik alacaklarının ödenmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığı zira şirket tarafından, iş akdinin feshedileceği, işyerinin kapatılacağı, hak ettiği işçilik alacaklarının ödeneceği konusunda davacıya ihtarname gönderildiği, bu ihtarnameye göre iş akdinin feshedilerek tüm haklarının eksiksiz olarak ödendiği, şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlandığı, tasfiyenin kapatıldığı tarih itibarıyla İş Mahkemesinde görülen dava derdest olup, karara çıkan ve kesinleşen bir bir dosya bulunmadığından ilama konu alacağın şirketin aktif ve pasifinde gözükmediği, bu nedenle tasfiyenin kapatılmasının hukuki olduğu, davacının tüm alacakları ödendiğinden bu davanın açılmasında hukuki hak ve menfaatinin bulunmadığı oysa TTK geçici 7. maddesine göre, ihya davasını ancak haklı menfaati olanların açabileceğini belirterek hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı tasfiye memuru vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır.TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp, bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahip olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. İhyası talep edilen şirket aleyhine devam eden davada verilen karar kesinleşmeden hatta infaz işlemleri tamamlanmadan şirketin aktif ve pasifinin tam olarak tespit edilemeyecek olmasına göre, tasfiyesinin kapatılarak şirketin sicilden terkin ettirilmesi halinde gerçek anlamda bir tasfiyeden söz edilemeyecek olup, davalı tasfiye memuru tarafından şirketin tasfiyesinin sonlandırılarak 21/12//2017 tarihinde ticaret sicilden kaydının terkinin sağlanması nedeniyle davacının, şirketin ihyasını istemekte haklı menfaati bulunmasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı tasfiye memuru vekilinin yerinde olmayan nedenlere göre istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE 2-İstinaf karar harcı davalı tarafça peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerine bırakılmasına, 4- Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20/09/2021