Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/701 E. 2022/166 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/701
KARAR NO: 2022/166
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2019
NUMARASI: 2018/325 Esas – 2019/204 Karar
DAVA: Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket ile … numaralı İnşaat Ali Risk Sigorta poliçesi akdetmiş olduğunu, poliçede yer alan teminatlarda üçüncü şahıs sorumluluk teminatı bulunduğunu, Kartal Belediyesi Fen işlerinde Müdürlüğü tarafından ihale edilen ve … İhale kayıt numaralı Kartal Sınırları dahilinde bulunan sokaklarda yağmur suyu kanalı yapılması ve bakım onarım yapılması işi ile alakalı Kartal Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü kontrol elemanlarınca yeri belirlenen … Mah. … Sokakta yapılan yağmur suyu hattı kazı çalışmaları sırasında …’a ait Q125 boru hattında zarar meydana geldiğini, hasarın meydana gelmesi üzerine davalı sigorta şirketine hemen telefonla ve elektronik posta ile bilgi verildiği ve iki kez yazı gönderildiğini, davalı şirket nezdinde … numarası ile hasar dosyası açıldığı, davalı şirket ile davacı arasında yapılan görüşmelerde ödeme yaplacağı bilgisi verildiğini ancak hasar tutarının davalı şirkete bildirilmesi üzerine bugüne kadar ödeme yapılmadığını, bunun üzerine taraflarınca ihtarname keşide edildiği, davalı şirket tarafından taleblerinin reddedildiğine ilişkin ihtarname tebliğ edildiğini, dava konusu olay dava dışı … nezdinde doğan zararı tazmin eden … Sigorta A.Ş.’nin vekili tarafından davacıya ödeme ihtarı gönderildiği, davacının icra işlemleri başlatılmaması ve borcun daha da artmaması için 03.01.2018 tarihinde … Sigorta A.Ş. vekiline 58.454,42 TL ödeme yapıldığını, bahse konu sigorta sözleşmesine ilişkin olarak davacının, sözleşmeye istinaden üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ne var ki davalı şirket tarafından poliçe teminatları içinde bulunmasına rağmen zarar tazmin edilmediği davalının temerrüde düştüğünü, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarının saklı kalmasını, 58.454,42 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf, …’ın doğalgaz borusunun kazı çalışmaları sırasında hasar görmesi sebebi ile …’ın zararını tazmin eden … sigortaya ödedikleri 58.454,41 TL’sini “İNŞAAT ALL RİSK SİGORTA POLİÇESİ” düzenlediğini davalı şirketten talep ettiğini, davacının aktif husumet ehyetinin olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, Davacının şirket olarak hükmü şahsiyeti olduğunu, davalı şirkette sigortalı olduğunu, dava açmakta menfaati olduğunu, davaya konu hasardan sorumluluğu olduğunu, zarara sebebiyet veren şahsın sigortalı şahıs ile aynı kişi olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde numarası verilen poliçede sigortalı … olarak görüldüğü, dava dilekçesinde özetlenen olay ile ilgili olarak davalı açılmış olan … sayılı hasar dosyası oluşturulduğunu, bu dosyanın davalıdan celbinin talep edildiğini, Davaya konu …’a ait doğalgaz borularının hasarlanması ile ilgili olayda yaptırılan ekspertiz incelemesinde, …’ın verilerine istinat edilerek, hasarın işçilik ve alzeme dahil tamir giderinin KDV hariç 584,42 TL oduğunun tespit edildiğini, …’ın borulardaki hasar sebebi ile abonelerine veremediği gaz bedeli ise yine …’ın verilerine göre KDV hariç 57.870,00 TL olarak görüldüğü, Dava dilekçesinde numarası verilen poliçenin yeraltı kabloları, boru ve diğer donanıma ilişkin özel şartlar klozunda “Her halde ödenecek tazminat, bu tür ver altı kablo boru ve donanımlarının onarım masrafları ile sınırlı olup, her türlü netice hasarları ya da cezai nitelikteki ödemeler teminat haricidir.” ifadesinin yer aldığı, bu sebeple davacı tarafın ödediğini iddia ettiği hasar içerisindeki tamir, işçilik ve malzeme bedelleri dışındaki giderler teminata dahil olmadığını, Tamir giderleri ise eksper raporuna göre toplam 584,42 TL olduğunu, Davaya konu talep ile ilgili hasar tutarının 1.500,00 USD’dan az olmamak üzere hasarın % 10 kadar muafiyet konulduğu, Bu durumunda 584,42 TL ‘lik hasar muafiyet altında kaldığını, Bu bakımdan davacının husumet ehliyetinin olması halinde dahi talep edebileceği tazminat miktarının muafiyet altında kaldığını, Yukarıda izahatlarımız muvacehesinde, davacı tarafın mesnetsiz davasının haksızlığı, davaya konu poliçe ve davalı şirketteki … sayılı hasar dosyası ile …’tan hasar ve ödemeler ile ilgili dosyanın ve … Sigorta A.Ş.nin hasar dosyasının celb edilerek incelendiğinde anlaşılacağını, müddei iddasını ispat etmek mecburiyetinde olduğunu, Davacı tarafın davalının talep edilen hasarın poliçe teminatlarına girmediğin defalarca tafsilatlı olarak anlatmasına karşın, ya tutarsa makamında ve poliçe şartlarına aykırı olacak şekilde tamamen suiniyetle aleyhlerine dava açmış olması sebebi ile davacı taraf hakkında 6100 sayılı Kanunun 329. maddesinin uygulanmasını talep ettiklerini, bu sebeplerle, davacının aleyhlerine ikame etmiş olduğu iyiniyetli olmayan, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile mahkeme masrafları ve ücreti vekâletin de davacıya tahmili, davacı hakkında HMK 329. Maddenin uygulanması istikametinde hüküm kurulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Davanın davacı tarafından yaptırılan sigorta sözleşmesi gereğince TTK 1401 maddesi ile gerçekleşen riskin teminat kapsamında davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususunda olduğu, taraflar arasında … nolu inşaat All Risk poliçesi aktedildiği, Genel ve Özel şartları belirlenerek imzalandığı, özel şartlarında karşılıklı olarak mutabakat halinde imzalandığı, 30.03.2017-23.11.2017 sigorta süresi 23.11.2017-23.11.2018 tarihleri arası bakım süresi olarak belirlendiği, 18.05.2017 tarihinde meydana gelen Kloz 102 Yeraltı kabloları,Borular ve diğer donanımlarla ilgili özel şartlarda belirtilen Poliçe Özel Şartlarında olduğu muafiyetin 1.500,00 USD olmak üzere % 10 tenzili muafiyet uygulanacağının belirlendiği, 26.05.2017 tarihinde meydana gelen hasarda gaz kaçağı bedelinin talep edildiği … tarafından talep edilen cezai tutarında sözleşme gereğince teminat dışı olduğu ,boruda meydana gelen zararın tamir ve işçilik bedelinin ise 584,42 TL olduğu ve tenzili muafiyetin altında kaldığı anlaşılmakla davacı taleplerinin taraflar arasındaki sözleşmenin Özel Şartlar Kloz 102 ve muafiyet uygulaması gereğince davalıdan talep edilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddi ile davalı tarafından her ne kadar HMK 329 maddesi uygulanması talep edilmiş ise de davacının adil yargılanma hakkı ile Anayasa ile teminat altına alınmış bulunan dava açma hakkını kullanmaktan ibaret davranışının bu maddenin uygulanması kavramında değerlendirilmeyeceği anlaşılmakla” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından ihaleye katılarak üstlenilen Kartal Belediyesi Fen işlerinde Müdürlüğü tarafından ihale edilen ve … İhale kayıt numaralı Kartal Sınırları dahilinde bulunan sokaklarda yağmursuyu kanalı yapılması ve bakım onarım yapılması işine ilişkin olarak sözleşmenin adından da açıkça görüldüğü üzere (poliçede dahi bu şekilde yazmaktadır) yeraltında kanal yapımına ilişkin olarak meydana gelecek zararlar için poliçe akdedildiğini, poliçenin yapılması ihale kanunları gereği zorunlu olup davacının all risks poliçesini akdetmek zorunda kaldığını, davacı tarafından ihale alınan iş yer altında yapılacak inşaat işlerini kapsamakta olup yer altı kablolar veya borularına ilişkin olabilecek hasarların sigortalandığını, davacının kabloların/borulara ilişkin cüzi sayılacak nitelikteki değerleri için yüksek miktarda prim ödemeyeceğini, Üçüncü şahıs mali mesuliyet teminatı bu kloz ile poliçe şartlarında ve ekli zeyilnmamelerde yer alan diğer hükümler aynen saklı kalmak ve taraflarca kararlaştırılmış ek primin sigorta ettiren tarafından sigortacıya ödenmesi koşuluyla teminatın, üçüncü şahısların maruz kalacağı zararlar nedeniyle sigortalıya düşecek hukuki sorumlulukların aşağıdaki kapsam dahilinde genişletildiği taraflarca kararlaştırılmış olup, üçüncü şahıslara ait mallara gelecek maddi hasarları tazmin edeceklerini taahhüt ettiklerini, dava konusu dosyada açıkça görüldüğü ve sabit olduğu üzere açığa çıkan doğalgazın …’a ait mal olduğunu ve igdaşa ait olan mala zarar geldiğini, igdaşa ait gaz formundaki malın -sigortalı mahalde yer alan borunun içinde bulunan- zarara uğraması 3. şahsa ait mala ilişkin zarar olup poliçe kapsamında olduğunu, bu nedenlerle bilirkişiler tarafından yapılan tespitlere katılmadıklarını, davalı sigorta şirketinin poliçe akdedilirken davacıyı aydınlatmadığını, sigortacılık mevzuatı uyarında sigorta şirketlerinin akdedilen poliçeye ilişkin bilgi verme ve aydınlatma yükümlülüğüne uyma zorunluluğu bulunduğunu, ispat yükünün sigortacıda olduğunu, beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sigorta riskinin gerçekleşmesi nedeniyle zarar görene ödenen bedelin sigorta poliçesi kapsamında tahsili davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, zararın sigorta teminatı kapsamında olup olmadığı, sigorta şirketinin aydınlatma yükümlülüğünü ihlal edip etmediği noktasındadır. Davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından davacı … adına tanzim edilen … nolu poliçe ile 30.03.2017-23.11.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere inşaat all risks sigorta poliçesi düzenlenmiştir. … tarafından düzenlenen 18/05/2017 tarihli hasar tespit tutanağına göre …-… tarafından yapılan yağmur suyu çalışması sırasında 18/05/2017 tarihinde İgdaş’a ait boru hattına hasar verildiği ve 5 dakika gaz çıkışı olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından zararın sigorta poliçesi kapsamında ödenmesi talep edilmiş ancak talep davalı tarafından hasarın sigorta teminatı kapsamında bulunmadığından bahisle reddedilmiştir. Dava dışı …’ın uğradığı zarar kendi sigortası … Sigorta A.Ş. Tarafından tazmin edilmiş ve bu bedelin davalıdan talep edilmesi üzerine 03/01/2018 tarihinde 58.454,42 TL … Genel Sigorta A.Ş. hesabına ödenmiştir. Davacı tarafça, sigorta teminatı içerisinde kalan zarar nedeniyle üçüncü kişiye yapılan ödemenin poliçe kapsamında davalıdan tahsili istemiyle eldeki dava açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 1473/1. Maddesinde, sigortacının sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat ödeyeceği düzenlenmiştir. Davacının yaptırdığı sözleşme ile, davacının poliçe kapsamında üçüncü kişilere karşı sorumluluğu 300.000,00 TL’ye kadar teminat altına alınmıştır. Poliçenin “MR 102/ Yer Altı Kabloları, Boru ve Diğer Donanımlara İlişkin Özel Koşullar” maddesinde, “Bu kloz ile, poliçe şartlarında ve ekli zeyilnamelerde yer alan diğer hükümler aynen saklı kalmak şartıyla ve ancak kazı işinin başlamasından önce sigortalının ilgili yetkililerle bağlantı kurarak, yer altındaki mevcut kablo, boru ve benzer donanımların yerlerini tam olarak saptaması ve bunların zarar görmesini önlemek üzere gerekli önlemleri alması koşuluyla, bu tür kablo, boru ve diğer donanımlar üzerinde oluşacak kayıp ve zararları teminat kapsamında sayılacağı taraflarca kararlaştırılmıştır. Ayrıca buna ilişkin tazminat ödemelerinin 3. Şahıs Mali Sorumluluk teminatı çerçevesinde değerlendirileceği belirtilmiştir. Bunun yanı sıra her halde ödenecek tazminatın, bu tür yeraltı kablo, boru ve donanımlarının onarım masrafları ile sınırlı olduğu, her türlü netice hasarları yada cezai nitelikteki ödemelerin teminat dışı bulunduğu düzenlenmiştir. Yine poliçede teminat limiti Üçüncü Şahıs Sorumluluk limitleri ve muafiyetleri çerçevesinde temin edilmiştir, ifadesinin yer almaktadır. Sigorta sözleşmesi, sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi hâlinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir(TTK m. 1401/1). Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur(TTK m. 1409/1). Dava konusu zarar İgdaş boru hattına verilen hasar neticesinde oluşmuş olup, poliçede bu tür hasarlardaki tazmin sorumluluğu “yeraltı kablo, boru ve donanımlarının onarım masrafları” ile sınırlı tutulmuştur. Davacının … Sigorta A.Ş.’ye ödediği hasar bedelinin tespit edildiği İgdaş tarafından düzenlenen 29/05/2017 tarihli Hasar Onarım Giderleri Belgesinde tesis onarım giderleri 103,58 TL, personel gideri 88,70 TL, araç gideri 12,27 TL, gaz gideri 379,87 TL ve hasar sonrası gazı kesilen abonelerle ilgili ödeme 57.870,00 TL olmak üzere toplam 58.454,42 TL zarar tutarı tespit edilmiştir. Abonelere ödenen tutar düşüldüğünde kalan miktar ise poliçede üçüncü kişi mali mesuliyet hasarları için belirlenen minimum 1.500,00 USD ve %10 oranında tenzili muafiyet dahilinde olduğundan davalının ödemekle yükümlü olduğu bir siğorta bedeli bulunmamaktadır. Davacı taraf, gerek bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesinde davalı sigortacının aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini iddia etmiştir. TTK’nın 1423/1. maddesinde aydınlatma yükümlülüğü; sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir, ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar, şeklinde düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında ise aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşmenin poliçede yazılı şartlarla yapılmış olacağı ifade edilmiştir. Taraflar arasında yapılan sigorta poliçesi 30/03/2017 başlangıç tarihli olup, dava konusu hasar ise 18/05/2017 tarihinde gerçekleşmiş olduğuna göre 14 günlük süre içerisinde itiraz edilmeyen poliçe şartları geçerlidir. Bu nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.17/02/2022