Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/686 E. 2022/364 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/686
KARAR NO: 2022/364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2019
NUMARASI: 2016/179 Esas-2019/107 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
İlk derece mahkemesince verilen davanın reddine dair hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin satın aldığı alınan 1 adet … kodlu iş makinasının Amerika Birleşik Devletleri Jacksonville limanından Derince limanına kadar taşınması konusunda taraflar arasında mail yoluyla 25.11.2014 tarihinde navlun sözleşmesi kurulduğu nakliye süresinin 45 gün olarak belirlendiği, makinenin bulunduğu yerden yükleme limanına kara taşıması işinin davalı tarafından üstlenildiği, kara taşıması için 3.800-USD, deniz taşıması için 11.600-USD olmak üzere toplam 15.400-USD navlun ücreti üzerinden anlaşmaya varıldığı, navlun bedelinin davalı tarafından tanzim edilen 25.11.2014 tarihli 15.400-USD (34.280,40 TL) tutarlı navlun faturasının ödendiği, davalının gönderdiği maillerle Derince limanına varış tarihi 2015 Ocak ayının sonu olarak bildirilmesine rağmen limana Mart ayında geldiği, davalının makinenin çalışmadığını tespit edererek müvekkiline haber verilmeden teknik ekip çağrılması nedeniyle 3.674,00-TL ekstra bir maliyet çıkarıldığı ayrıca davalı tarafından arızalı ve çalışamaz durumda limana bırakılan iş makinesinin tamiri için … Ltd.Şti’ye 4.307 TL ödendiği, geç teslim nedeniyle başka bir firmadan iş makinesinin kiralamak zorunda kalındığını belirterek geç teslimden kaynaklanan zararın belirsiz alacak davasına esas olmak üzere şimdilik 1.000-TL tazminatın ve davalıya navlun ücreti dışında ödenen 10.771,59-TL haksız fatura bedellerinin iadesi ve iş makinesinin arızalı olarak teslim edilmesi nedeniyle tamir bedeli olarak ödenen 4.307 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; taşıma konusu makinenin 15-20 yaşında olup, gemiye yüklenirken herhangi bir ‘temiz’ kaydına sahip olmadığı, aksine konşimentonun ön yüzünde korumasız olarak gemiye bindirildiği ve bu yüzden taşıyanın yük üzerinde meydana gelebilecek herhangi bir fiziksel hasardan sorumlu olmayacağı şerhi düşüldüğü, hasarlandığı iddia edilen parçanın, taşıma sırasında hasarlanabilecek bir parça olmadığı, taşımanın makul süre içinde yapılabilmesi için makinenin aktarma limanında tamir ettirildiği, taşıma süresinin kararlaştırılmadığı ve makul üre içinde yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; TTK m. 1178/ 4 uyarınca taşıyanın sözleşmede kararlaştırılan süre içinde ve eğer sözleşmede açıkça bir süre kararlaştırılmamışsa olayın özelliklerine göre tedbirli bir taşıyandan tesliminin makul olarak istenebileceği süre içinde teslim edilmemesi hâlinde geç teslim söz konusu olacağı, ancak her gecikmenin, taşıyanın sorumluluğuna yol açmayacağı, taşıyanın yükün geç teslimden dolayı meydana gelen zararlardan sorumlu tutulabilmesi için TTK’ da taşıyanın sorumluluğuna ilişkin olarak belirlenen unsurların gerçekleşmesi gerekli olduğu, taşıyanın gecikme sebebiyle meydana gelen zarardan sorumlu olabilmesi için TTK.m.1179. uyarınca, taşıyan veya adamlarının kastından veya ihmalinden doğan sebeplerden ileri gelen zararın varlığının şart olduğu, somut olayda, Amerika Jaksonville/Florida- Barselona arasındaki taşımanın … adındaki, … IMO nolu araç taşıyıcı gemi ile yapıldığı, Barcelona -Derice arasındaki taşımanın ise … adındaki, … IMO nolu araç taşıyıcı gemi ile yapıldığı, her iki geminin de araba, kamyon iş makineleri vb araçları taşımak amacı ile kullanılan özel olarak bu amaç için inşa ve dizayn edilmiş araç taşıma gemileri olduğu, davalının davacıya verdiği teklifte yer alan “Araçlar … olarak gemiye yüklenebilmeli ve aynı şekilde gemiden tahliye edilebilmelidir” şartının da bu amaçla konulduğu, davalının kara taşımasını da üstlendiği, teknik bilirkişiye göre, yükün davacının verdiği adresten 4,5 saatlik bir mesafede bulunması, oradan alınarak yükleme limanına taşınması ve kamyonun gemiye ulaştırılmasında gecikme yaşanmasına yol açtığı, aynı zamanda yerel nakliyecinin bu mesafeden dolayı ek ücret talebinde de bulunduğu, gecikmeden dolayı ardiye ücreti de doğduğu, davacının taşınacak yükün adresini taşıyana doğru bir şekilde bildirmek durumunda olduğu, diğer beklemeler ve ek masrafların Barselona ile Derince limanlarında kamyonun motorunun çalışmaması nedeni ile oluştuğu, davacının taraflar arasında kararlaştırılan “Araçlar … olarak gemiye yüklenebilmeli ve aynı şekilde gemiden tahliye edilebilmelidir” şartını yerine getiremediği, aracın belirlenen bu şartı yerine getiremediği için tamire ihtiyaç duyduğu anlaşılmakla gecikmeden kaynaklanan zararlardan taşıyan ve adamlarının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; bilirkişi raporunda;7.042,96 TL bedelin talep edilebileceği belirtildiği halde mahkemece bu talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu zira raporda; 25.12.2014 tarihli 1.914,74 TL tutarında ve Barcelona Limanı’nda teknik servis ve tamir bedeli karşılığı adı altında 5.128,22 TL tutarında yansıtma faturalarının dayanağının dosyada bulunmadığı, ne için ve neye karşı düzenlendiğinin belirsiz olduğunun tespit edildiği ve bu haksız yansıtma faturalar karşılığı davalıya yapılan 7.042,96 TL ödemenin istenebileceğinin açıklandığı ayrıca 05.03.2015 tarihli 3.674,63 TL tutarında yansıtma faturası (tahliye masrafı ve ordino ücreti) hakkında ise kaptan bilirkişi tarafından değerlendirme yapılacağı belirtilmiş ise de bu faturaya ilişkin değerlendirme yapılmadığı, Konşimento sözleşmesi dilinin İngilizce olması, 805 sayılı kanuna aykırılık teşkil ettiği, Mahkemece bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediği zira raporda eşyanın taşınacak adresinin dört buçuk saatlik uzaklıktaki başka bir adresten taşınmasının gecikmeye yol açtığı belirtilmiş ise de davalı şirket temsilcisi … tarafından gönderilen 11.Aralık.2014 Saat 10:29 Perşembe Günlü e-mailde aracın gemiye yüklendiği bilgisinin verildiği, taşınacak eşyanın bulunduğu yerin teyidini davalı şirketin kendi acentesinin yaptığı, müvekkili tarafından ABD’ de ki eşyanın bulunduğu adresle ilgili davalıyı yanıltmasının söz konusu olmadığı, buna ilişkin olarak davalı şirket temsilcisi … tarafından gönderilen 21Kasım2014 Tarihli e-mailde ”yükleme için U.S.A ‘ daki acentemize teyit verdik ve ilk işimiz hayırlı olsun..” şeklindeki gönderisinin olduğu, 02.Aralık 2014 tarihli e-mailde, günlük 25 USD ardiye bedelinin 23 günden 575 USD ve 250 USD taşıma ekstra faturası olmak üzere toplam 825 USD fark faturası yansıtılacağının belirtildiği, 23 gün üzeriden faturalandırılan ardiye ücretinin de gerçeği yansıtmadığı, davalı tarafından aracın 11 Aralık 2014 itibariyle gemiye yüklenmiş olduğunun bildirildiği, davalının gönderdiği, 15Aralık 2014 tarihli e-mailde; yükün yaklaşık olarak Ocak ayının son haftası Derice Limanı’ nda olacağının belirtildiği, bu durumda aracın gemiye yüklendiği anlaşılmakta olup, kara taşımacılığındaki yanlış adres bildirimi nedeniyle bir farkın oluşmadığının davalı şirket temsilcisinin beyanlarıyla da da sabit olduğu, geminin yükleme limanından çıktığı anda kara taşıması zaten bitmiş olduğundan bunun bir gecikmeye yol açmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, aracın Amerika’da ki yükleme anında çalışır vaziyette olup, araç … olarak gemiye yüklenmeye ve gemiden tahliyeye hazır olduğu, araç motor beyninin tamir edilmesinin ve 4 rölenin değiştirilmesine neden olan olayda hasarda davalının kusuru olmayacağı ve bu sebeple 4.307,00 TL lik faturanın talep edilemeyeceğine ilişkin tespitin hatalı olduğu, … olarak gemiye yüklenmeye ve gemiden tahliyeye hazır olan aracın taşıma ve nakil işlemleri sırasında oluşan hasardan yeterli özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalının sorumlu olup, rapordaki hatalı tespitlere itibar edilmesi nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, deniz taşımasından kaynaklanan gecikme ve hasar nedeniyle uğranılan zararın tazmini ve navlun ücreti dışında haksız olarak ödenen fatura bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Davacının Amerika’dan satın aldığı bir adet iş makinesinin bulunduğu yerden Florida’daki limana kara yoluyla, anılan limandan da İstanbul/ Derince limanına deniz yoluyla taşınması işinin davalı tarafından üstlenildiği, toplam 15.800 USD olan navlun ücretinin davacı tarafından ödendiği, mail yazışmaları ile kurulan taşıma sözleşmesinde, teslim tarihi kararlaştırılmadığı gibi araçların … (kendi kendine hareket eden) olarak gemiye yüklenebilmesi ve aynı şekilde gemiden tahliye edilebilmesi şartının bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu Amerika Jaksonville/Florida- Barselona arasındaki taşıma ile aktarma limanı Barselona limanı ile Derince arasındaki taşıma, araç taşıyıcı iki ayrı gemi ile yapılmış olup, bilirkişi raporunda, her iki geminin de araba, kamyon iş makineleri vb araçları taşımak amacı ile kullanılan özel olarak bu amaç için inşa ve dizayn edilmiş araç taşıma gemileri olduğu, bu gemilerde tekerlekli araçların taşındığı başka bir anlatımla, gemile aracın, kendi imkanları ile yüklenip, tahliye edildiği, esasen “araçlar … olarak gemiye yüklenebilmeli ve aynı şekilde gemiden tahliye edilebilmelidir” şartının da bu amaçla konulduğu açıklanmıştır. Davacı taraf, taşıma konusu iş makinesinin geç teslimi nedeniyle başka firmalardan iş makinesi kiralanmak zorunda kalması ve davalı tarafından arızalı teslim edilen makinenin tamirine ilişkin bedeli olarak ödenen 05.03.2015 tarihli 4.307 TL bedelli fatura bedeli kadar zarara uğradığını ileri sürerek bu zararının tazminini ve aracın gemiye yüklemesi ve boşaltması sırasında oluşan ekstra masraflara ilişkin davalı tarafından tanzim edilen 25.12.2014 tarih 1.914,74 TL bedelli, 27.02.2015 tarih 5.128,22 TL bedelli ve 05.03.2015 tarihli 3.674,63 TL tutarlı olan ödediği bu fatura bedellerinin iadesini talep etmektedir. 6102 sayılı TTK 1178/2 hükmü uyarınca, taşıyan, eşyanın zıyaı veya hasarından yahut geç tesliminden doğan zararlardan, zıya, hasar veya teslimde gecikmenin, eşyanın taşıyanın hâkimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartıyla sorumludur. Bu hükme göre davacının tazminat talep edebilmesi için, yükün geç teslimi nedeniyle bir zararının oluştuğunu ispatlaması gerekmektedir. Aynı maddenin 4. fıkrasına göre, eşya, navlun sözleşmesinde belirlenen boşaltma limanında açıkça kararlaştırılmış olan süre veya açıkça kararlaştırılmış bir süre yoksa, olayın özelliklerine göre tedbirli bir taşıyandan eşyanın tesliminin makul olarak istenebileceği süre içinde teslim edilmediği takdirde teslimde gecikme olduğu varsayılır. Bu süre, eşyanın taşıyan tarafından taşınmak üzere teslim alındığı andan itibaren hesaplanır. Sürenin hesaplanmasında taşımanın gerçekleştirildiği rota, mevsimin özellikleri, hava koşulları, geminin teknik özellikleri dikkate alınmalıdır. TTK 1179.maddesi gereğince, taşıyanın veya adamlarının kastından veya ihmalinden doğmayan sebeplerden ileri gelen zarardan taşıyan sorumlu değildir. Taşıyanın veya adamlarının kastının veya ihmalinin bu zarara sebebiyet vermediğini ispat yükü, taşıyana aittir. “Taşıyanın adamları” terimi, taşımada kullanılan geminin adamlarını, taşıyanın taşıma işletmesinde çalışan veya kendisini temsile yetkili kıldığı kişileri ve taşıma işletmesinde çalışmasa bile navlun sözleşmesinin ifasında kullandığı diğer kişileri kapsar. Fiilî taşıyana ilişkin hükümler saklıdır. Sunulan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; somut olayda, taşıma konusu iş makinesinin geç teslim edildiği anlaşılmakla birlikte gecikmenin, davacının Amerika’dan ithal ettiği iş makinesinin bulunduğu adresten alınarak kara yolu ile Florida Jacsonville yükleme limanına taşınması bakımından iş makinesinin bulunduğu adresin davacı tarafından, davalı taşıyıcının Amerika’da bulunan acentesine bildirildiği ancak makinenin bildirilen adreste bulunmaması nedeniyle masrafları davacıdan talep edilerek makinenin bulunduğu adresten alınıp limana getirilmesi nedeniyle deniz taşımasını gerçekleştirecek olan geminin sefer saatinin kaçırıldığı ve yükün bir sonraki sefere kadar limanda 23 gün beklemek zorunda kaldığı ayrıca iş makinesinin aktarma limanı Barselona ve varış limanı İstanbul/ Derince’de motorunun çalışmamasına bağlı olarak davalı tarafından tamir, teknik servis hizmeti alınmak zorunda kalındığı ve gecikmenin bu nedenlerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmeyle kararlaştırılan “Araçlar … olarak gemiye yüklenebilmeli ve aynı şekilde gemiden tahliye edilebilmelidir” şartının araçtaki arıza sebebiyle gerçekleşmediği, taşımanın yapılabilmesi için davalı taşıyıcı tarafından aracın tamir ettirilmek zorunda kalındığı gecikmenin asıl nedeninin bu olduğu dosya kapsamı ile sabit olduğundan, geç teslimde taşıyıcı davalının veya adamlarının kusurunun bulunmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu hale göre, davalı taraf, taşıma konusunun geç tesliminden yahut gecikme dolayısıyla davacının zararından sorumlu tutulamaz. Öte yandan davacının talebine konu, 05.03.2015 tarihli 4.307,00 TL miktarındaki fatura içeriğinden, aracın motor beyninin tamir edildiği ve dört rölenin değiştirildiği anlaşılmakta olup, teknik bilirkişi tarafından, bu hasarın taşıma sırasında oluşmasının mümkün bulunmadığının açıklanmasına göre, aracın hasarlı teslim edildiği iddiası da dinlenemez. Bu durumda, davacının zararının taşıyıcının ihmali veya özensiz davranışından ya da kastından meydana gelmediği hususunun davalı tarafından kanıtlandığı sonucuna varılmaktadır. Taşımada … koşulunun bulunup, arızalı olan aracın taşınması için tamir edilmesi gerektiğinin teknik bilirkişi görüşü ile saptanması, bu hususun davalı tarafından gönderilen maillerle, davacıya bildirilmesi ve davacı tarafından hiç bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin ödenen dava konusu 27.02.2015 tarih 5.128,22 TL ve 05.03.2015 tarihli 3.674,63 TL miktarındaki fatura bedellerinin iadesinin istenemeyecek olmasına göre, mahkemece hukuki değerlendirmeyi gerektiren bir konuda aksi yöndeki bilirkişi görüşüne itibar edilmemesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı gibi yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf peşin karar harcının alınması gereken 80,70-TL harçtan mahsubu ile 36,30-TL eksik harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 31/03/2022