Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/676 E. 2022/120 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/676
KARAR NO: 2022/120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI: 2017/428 Esas-2018/1296 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
İlk derece mahkemesince verilen davanın reddine dair kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıya verilen çeke karşılık malların teslim edilmediği, buna rağmen icra takibine konu edildiğini belirterek anılan icra dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve alacağın %20’si oranındaki kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkili ile davacı şirket arasında mal alım satımına dayanan bir ticari ilişkinin bulunduğu ancak müvekkil ile davacı şirket arasındaki dava konusu mal alışverişi dava dışı … isimli şahıs tarafından yapıldığı, adı geçenin davacı şirkete götürmek üzere müvekkilinden mal aldığı ve bu malları davacı şirkete teslim ettiği, davacının da, söz konusu mallara karşılık dava konusu çeki ve davacı tarafından belirtilmeyen yine … Bankası Demirciler Şubesine ait 05.07.2016 tarihli 15.000 TL bedelli çekleri düzenleyerek … vasıtasıyla müvekkiline verdiği, çeklerin karşılığının olmaması nedeniyle takibe konu edildiği, malların teslim edilmediğini ispat yükünün davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında ticari satış ilişkisi bulunduğu, dava konusu … Bankası A.Ş. Demirciler Sitesi Şubesi’ ne ait 31/06/2016 keşide tarihli, … numaralı, 30.000,00-TL bedelli çekin bu ilişki kapsamında davalı tarafa verildiği, davacının çekin avans çeki olduğunu ve davalının çek karşılığında mal teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini iddia ettiği, çekin bir ödeme aracı olduğu ve bir borcun tasfiyesi amacıyla verildiği kuralı gereği, çekin avans çeki olduğunu ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının bu iddiasını yazılı delil ile kanıtlayamadığı, davacının dava dilekçesinde dayandığı yemin deliline dayanmayacağını, davalıya yemin teklif etmeyeceğini beyan ettiği anlaşılmakla, ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; mahkemece ispat yükünün davacıya ait olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğu zira davalının cevap dilekçesinde, takibe konu çek karşılığında … aracılığıyla ürün teslimatı yapıldığını belirttiğinden ispat külfetinin yer değiştirdiği, çeklerin teslim alındığı gün mal teslim edildiğini iddia ve ikrar eden davalının, bu malları teslim ettiğini de ispat etmesi gerektiği, müvekkil şirketin mal teslim edilmediği yönündeki menfi bir olayı ispat etmesinin mümkün olmadığı, zira teslim olgusunun, teslim eden tarafın tanzim etmiş olduğu, teslim esnasında imza altına alınan sevk irsaliyesi ile ispat edilebileceğini, bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere, davalının, davaya konu çekler için teslim ettiğini iddia ettiği mallara ilişkin sevk irsaliyesi ibraz edemediği, Ticaret Kanunu ve Vergi Usul Kanunu’na göre, sevk irsaliyesinin, satılmış ya da satılacak olan ticari ürünlerin bir yerden başka bir yere taşınması için kullanılması zorunlu olan ve mali onaylı kağıtlar üzerinde düzenlenen belge olup, teslim eden şahıs ve şirketler açısından tutulması zorunlu kayıtlardan olduğu, davalı tarafından malın teslim edildiği ileri sürülmüşse de, sevk irsaliyesi sunulamadığı, Emsal Yargıtay kararında da belirtildiği üzere, avans çeki olarak verildiği iddia olunan çek karşılığında davalı yan ürün teslim ettiğini iddia ediyorsa, ispat külfeti yer değiştirecek, çeklerin belirli bir mal veya hizmet teslimine ilişkin olduğunun ikrar etmesi halinde, bu mal veya hizmet tesliminin gerçekleştiği yönündeki iddiasını ispat etmesi gerekeceği, somut olayda, davalının takibe konu çeklerin … tarafından teslim alındığı, yine aynı gün ve bu çekler karşılığında davacı şirkete mal teslimi yapıldığı, uyuşmazlık konusu çeklerin somut bir mal satış ve teslimine yönelik olarak verildiği ikrar edilmiş olduğundan mahkemenin yanılgıya düşerek çekin avans çeki olduğu yönündeki ispat külfetini davacı şirket üzerinde bırakmasının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, avans olarak verilen çekin bedelsiz kaldığı iddiasıyla İİK72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Davacı, davaya konusu çekin davalıdan alınacak mallara karşılık avans olarak verildiğini, ancak davalı tarafından malların teslim edilmediğini, bu sebeple çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürmüş, davalı ise, davaya konu çeklerin avans olarak verilmediğini, davacıya teslimi yapılan mallar karşılığı alındığını, çekin ödeme aracı olduğunu, ispat yükünün davacıda bulunduğunu savunmuştur. Çek, bir ödeme aracı olup, kural olarak bir borcun tasfiyesi için verildiği kabul edilir. Satım Sözleşmesine ilişkin 6098 sayılı TBK.’nın 207. maddesinin ikinci fıkrasında, asıl olanın peşin satış olduğu düzenlenmiş olup, bu kuralın aksine taraflar arasındaki satımın, peşin satış olmadığı başka bir anlatımla satım bedeli olarak düzenlenen çekin mal teslim edilmeden önce avans olarak verildiği iddiasının davacı tarafından yazılı belge ile ispatı gerekir. Davalı taraf cevap dilekçesinde, dava konusu çekin sipariş edilen mallar karşılığı verilen bir çek olmadığını savunmuş olup, davacının iddiasının aksine çekin avans çeki olduğunu ikrar etmiş değildir. Dolayısıyla davalının, dava konusu çek karşılığı mal teslim edildiğini savunması karinenin açıklanması niteliğinde olup, ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmaz. Buna göre davacının malları teslim aldığının kabulü gerekir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2018/2473 E-. 2019/5340 K. sayılı 28.11.2019 tarihli kararı) Dosya kapsamına göre, dava konusu çekin avans olarak verildiği ancak karşılığında malları teslim almadığını iddia eden davacının, bu iddialarını yazılı delillerle ispat edemediği ve yemin hakkını da kullanmadığı anlaşılmakla; ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf peşin harcının alınması gereken 80,70-TL karar harcından mahsubu ile eksik olan 36,30- TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 10/02/2022