Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/669 E. 2022/146 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/669
KARAR NO: 2022/146
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAH
TARİHİ: 28/02/2019
NUMARASI: 2016/1130 Esas-2019/194 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
İlk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, davalı tarafından icra takibine konu edilen … no’lu çekin esasen müvekkili şirket tarafından … Ltd.Şti emrine düzenlenen 30.12.2015 tarihli 7.000 TL bedelli çek olup, bedelinin ödendiği ancak aynı no’lu çekin kopyalanarak müvekkili tarafından … Ltd.Şti emrine düzenlenmiş gibi 10.03.2016 tarih ve 12.5000 TL bedelli olarak başkaları tarafından yazılan yazı ve atılan imza ile tanzim edildiği, çekin kopyalanmış, sahte çek olması nedeniyle Niğde C.Başsavcılığında soruşturmanın yürütüldüğünü belirterek icra takibine konu çekten davalıya borçlu olmadığının tespitine ve alacağın %20’si oranındaki kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, dava konusu çekin bir önceki ciranta ile olan ticari ilişki kapsamında iktisap edildiği, ticari defterler incelendiğinde bu ticari ilişkinin tespit edileceği müvekkilinin haklı hamil olup, imzaların sıhhatini araştırma yükümlülüğünün bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan deliller ve grafoloji uzmanından alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; icra takibine konu çekte davacının keşideci olarak göründüğü, 10/03/2016 keşide tarihli, … seri nolu ve 12.500,00 TL bedelli çek aslı üzerinde grafoloji uzmanı aracılığı ile grafolojik, grafometrik ve analitik olarak optik cihazlar kullanılarak incelenmesi sonucunda, başta çek yaprağı olarak kullanılan kağıt kalitesindeki farklılıklar ile cihazlarda tespit edilen resimlemelerde baskı tekniklerindeki hatalar ile sayılardaki karakter farkları ve de 7.000,00 TL’lik çek ile aynı sayıları ve farklı basım tarihleri ihtiva ettikleri dikkate alınarak söz konusu çek yaprağının kopyalama yoluyla yapıldığının tespit edildiği, davacıya ait … çek numaralı, 30/01/2016 keşide tarihli, 7.000,00 TL bedelli çekin diğer kısımları aynı kalmak kaydıyla keşide tarihi 10/03/2016 ve miktarı 12.500,00 TL yazılmak suretiyle kopyalandığı, sahte olarak düzenlenen bu çekin muhatap banka olan … Bankası A.Ş. Niğde şubesi’ne süresi içerisinde ibraz edilmeksizin doğrudan davalı tarafından ilamsız icra takibine konu edildiği, çekin kambiyo senedi niteliği bulunmasına rağmen davalının süresi içerisinde çeki bankaya ibraz ederek karşılığının bulunması halinde tahsilat yapması, karşılığının bulunmaması halinde ise bu durumun çekin arkasına şerh düşülmek suretiyle çek hakkında karşılıksız işlemini yaptırması gerekirken bundan kaçınarak ve kambiyo senetlerine özgü haciz yolunun kendisine sağladığı hukuki avantajlardan istifade etmeksizin ilamsız takip yoluna gitmesi şeklindeki eylemin çekin sıhhati konusunda davalı tarafından bilgi sahibi olunduğu karinesini doğurduğu, sahteliği sabit olan çek nedeniyle davacının davalıya veya bir başka kişiye karşı borcunun bulunmadığının kabulünün zorunlu olduğu, sahte çeke dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatan davalının kötü niyetli olduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; müvekkili ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti ile arasındaki ticari ilişki kapsamında, yapılan satış karşılığı dava konusu çekin ciro edilerek müvekkil şirkete teslim edildiği, çekin ve satış işlemine dair tüm belge ve bilgilerin ticari defterlere işlendiği, dosyaya sunulmuş olan cari hesap hareketine göre; dava dışı … unvanlı şirket ile müvekkili arasındaki ticari ilişkinin 01.01.2015 ile 18.03.2016 tarihleri arasında devam ettiği, ticari ilişkinin sonlandığı 18.03.2016 tarihi itibarıyla müvekkilinin dava dışı şirketten 13.491,99 TL alacağının bulunduğu, takibe konu çek bu cari hesap ilişkisi çerçevesinde müvekkilinin alacağına istinaden ciranta … unvanlı şirket tarafından 28.10.2015 tarihinde ciro edilerek müvekkiline verildiği, çekin tahsil için … Ihamurkuyu Şubesine verilmiş ise de tahsil edilemediğinden müvekkiline iade edildiği, banka tarafından çekin hangi gerekçeyle tahsil edilemediği ve müvekkile ne sebeple ödeme yapılmadığına ilişkin bildirim yapılmadığı gibi çek metnine de herhangi bir kayıt düşülmediği, müvekkilinin, çek lehtarı olmayıp, cirantadan ciro yoluyla devralan hamil konumunda olduğundan; keşideci şirket yetkilisi, çek koçanı, imzaların sıhhati hakkında bilgisi bulunmadığı ve bu konuda inceleme yapmak için uygun kontrol vasıtasına sahip olmadığı, yine, çek yaprağının, koçanda kalan diğer yapraklardan farklı kalitede olup olmadığını bilmesinini de mümkün olmadığı, müşterisi olan çek keşidecisinin bilgilerini haiz olan bankanın, kambiyo senedinin ibrazı ile çekin kendisinde ve/veya imzalarda sahtelik olup olmadığına dair inceleme yapması ve herhangi bir sahtelik tespit ederse hem hamile hem de çek keşidecisine bildirimde bulunması ve çeki hamile iade etmeden önce, çek üzerine sahteliğe ilişkin kayıt düşmesi gerektiği, aksi halde, tüm cirantaların mağduriyetine neden olacağı, çekin ibraz edildiğini kabul eden ihbar olunan bankanın, sahteliğe ilişkin herhangi bir kayıt düşmediğinin çek metninden anlaşıldığı, bu nedenle sahteliğe ilişkin kendisine bildirim yapılmayan müvekkilinin alacağını tahsil için icra takibi yoluna başvurmasının son derece olağan olduğu, Mahkemece, çek üzerine şerh düşülmesi hakkındaki sorumluluğun müvekkiline yüklendiği oysa bu sorumluluğun bankaya ait olduğu, banka tarafından ibraz tarihinde çekin sahte olduğunun anlaşılmaması ve ibraz eden şirket yetkilisine sahteliğe dair bildirimde bulunulmaması karşısında müvekkilinin kötü niyetinden bahsedilemeyeceği zira çekin ticari teamüllere uygun olarak gerçekleştirilen satış işlemine istinaden, cari hesap ilişkisi dahilinde ödeme olarak alındığı, senedin sahteliğinin müvekkilince bilindiği kanaatine, yalnızca icra takibinin genel haciz yoluyla başlatılması nedeniyle ulaşıldığının açıklandığı, yasanın öngördüğü takip yollarından birini kullanarak alacağını tahsil etmeye çalışan müvekkilince yasal hakkının kullanımının aleyhe kanıt olarak yorumlanamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 72. maddesi kapsamında sahtelik iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda, davanın ve kötüniyet tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Davacının … Ltd.Şti emrine keşide ettiği 30.12.2015 tarihli 7.000 TL bedelli … seri nolu çekin, muhatap bankadan gelen yazı içeriği ile 30.12.2015 tarihinde hamiline ödendiği anlaşılmakta olup, icra takibine ve davaya konu çekin ise davacının bedelini ödediği bu çekin kopyalanması suretiyle başka kişilerce tanzim edilip imzalandığının dosyada mevcut uzman bilirkişi raporu ile sabit olmasına ve sahtelik iddiasının mutlak def’ilerden olup, herkese karşı ileri sürülebilecek bulunmasına göre, davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, menfi tespit davasının kabulü halinde, İİK 72. maddesi uyarınca, davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için davalı alacaklının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğunun kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, davalı çekte lehtar olmadığından davacı keşideci ile arasında temel ilişkinin bulunmadığı açık olup, davalı tarafından düzgün ciro silsilesi ile iktisap edilen çekin, bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle kambiyo takibi yerine ilamsız takibe konu edilmesi, davalının, çekin sahte olduğunun bildiği ve kötüniyetli olduğunun kabulüne gerekçe olamaz. Öte yandan çekin kopyalandığının; ancak uzman bilirkişi tarafından optik cihazlar kullanılarak tespit edildiğine ve davacı ile davalı arasında temel ilişki bulunmayıp, imzaların istiklali ilkesi gereğince, düzgün ciro silsilesi ile çeki elinde bulunduran hamilin, önceki imzaların sahteliğini araştırma yükümlülüğünün olmamasına ve dosya kapsamında da, davalının kötüniyetli olarak icra takibi yaptığına ilişkin başkaca delil bulunmamasına göre, davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak yeniden yargılamaya gerek olmadığından, davanın kabulü ile davacının dava konusu çekten davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul Anadolu … İcra Dairesi ‘nin … Esas sayılı icra takibi ve takibe konu alacağın dayanağı- …A.Ş Niğde Şubesi muhattaplıı düzenleyicisi davacı olan 10/03/20216 keşide tarihli , lehtarı dava dışı … Ltd. Şti olan 12.500 TL bedelli çek yönünden davacının borçlu olmadığının TESPİTİNE, 2-Yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine, 3-Başlangıçta peşin olarak alınan 222,75-TL harcın alınması gerekli olan 890,93-TL harçtan mahsubu ile eksik 668,18-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili hazineye irat kaydına,4- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 29,20-TL, posta ve tebligat gideri 141,20-TL, bilirkişi ücreti 600-TL olmak üzere toplam 770,4‬0-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca takdir edilen 2.725,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider ve delil avansının HMK 333 maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine,6-İstinaf Yargılamasına İlişkin Olarak; a-Davalı vekilince yatırılan istinaf karar harcının davalıya iadesine, b-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 121,30-TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 10/02/2022