Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/655 E. 2022/125 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/655
KARAR NO: 2022/125
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2019
NUMARASI: 2018/894 Esas – 2019/480 Karar
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … Ticaret Ltd. Şti. nin ortağı olduğunu, diğer ortakların …, …, …, … olduğunu, müvekkiline Bakırköy … Noterliğinin 01.08.2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek 2017 olağan genel kurul toplantısının yapılacağının bildirildiğini, 28.08.2018 tarihli genel kurul, kanunun amir hükmü olan TTK md. 617′ ye aykırı olarak toplandığını, davalı şirket tarafından yayımlanan ilanda ve tarafımıza gönderilen ihtarnamelerde bu hususların bir kısmına yer verilmişse de 28.08.2018 tarihli genel kurulda bu hususlara gündemde yer verilmediğini, genel kurul toplantısına müvekkili temsilen … katılmış ve yapılan işlemlere itiraz ederek şerh koyduğunu, … vekilinin vekaleti olmadan tutanağı imzaladığını, müvekkili tarafından söz konusu şirkete defalarca İhtarname çekildiğini, 10yıldır kâr payı dağıtılmadığı bu nedenle Genel Kurul yapılması gerektiğinin bildirildiğini, şirket müdürü …’ın ibra edilmediğini, müvekkilinin daha önce birçok kere şirket defterlerini incelemek istediğini beyan ettiğini, ancak olumsuz yanıt aldığını belirterek davalı … Ltd. Şti. nin dava dışı diğer ortak ve aynı zamanda şirketin müdürü olan …’ın 28.08.2018 tarihli kararı ve yapılan usulsuz çağrı doğrultusunda, gündemde belirtildiği üzere, 28.08.2018 tarihinde saat 12:00′ da şirket merkezinde yapılan genel kurul ve genel kurulda alınan kararların tümüyle iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada davacının, müvekkili şirketin eski ortağı …’in oğlu olduğunu, şirketin eski ortağı …’in vefatından sonra, geride kalan dört mirasçısından üçnün müvekkil şirketin ortağı dava dışı …’a hisselerini devrettiklerini, davacı tarafından hisse devrinin talebi üzerine davalının bu talebi reddetmesinden sonra davanın açıldığını, davanın haksız ve kötüniyetli olduğu bildirilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” Kural olarak TTK. m. 445 uyarınca yasaya, esas sözleşmeye veya iyiniyet kuralına aykın kararlara karşı iptal davası açılabilir. Dolayısıyla anılan kararların iptalinin sağlanabilmesi için bu kararların kanun, anasözleşme veya afaki iyiniyete aykırı olması da gerekir. Bir başka deyişle sadece bir takım usuli eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle alınan kararlann iptali sağlanamaz. Davaya konu iptali istenen genel kurul kararları davacıların iddiası, genel kurul toplantısna ilişkin çağrının usulsüz olduğu bu nedenle alman kararların iptal edilmesi gerektiği istenmiş ise de somut olayda, davalı şirketin dava konusu genel kurul toplantısına ilişkin çağrının, gündemi de ihtiva edecek şekilde, Türkiye Ticari Sicili Gazetesi’npe ilan edildiğinden bir başka deyişte eksik (usulsüz) de olsa bir davet ve ilan bulunduğundan; alman kararların iptalinin sağlanabilmesi için ayrıca bu kararların kanuna, esas sözleşmeye veya iyiniyet kuralına aykın olduklarının da kanıtlanması gerekir. Davacı dilekçesinde … Ltd. Şti.’ nin dava dışı diğer ortak ve aynı zamanda şirketin müdürü olan …’ın 28.08.2018 tarihli kararı ve yapılan usulsuz çağrı doğrultusunda, gündemde belirtildiği üzere, 28.08.2018 tarihinde saat 12:00′ da şirket merkezinde yapılan genel kurul ve genel kurulda alınan kararların iptali talebinde bulunmuş ise de Ticaret sicil müdürlüğünden gelen yaz cevabına göre dava dilekçesinde belirtilen 28.08.2018 tarihli ortaklar kurulu karar tutanağına göre sadece şirket ortağı …a … ve …’nin hisselerinin devriyle ilgili karar alındığı bunun dışında hisse devirleri dışında herhangi bir kararın bulunmadığı görülmüş ve şirketin son tescil bildirimine göre de 28.08.2018 tarihli ortaklar kurlu kararının içeriğinin de ortak değişikliği ile ilgili olduğu bunun dışında alınan bir karara rastlanmadığı görülmüş bu defa davacıya söz konusu dava dilekçesi içeriğine göre genel kurul kararının içeriği hazirun cetvel ve bütün belge kayıtları sunması ve talebini açıklaması yönünde kesin süre verilmesine rağmen bu ara kararı yerine getirmediği dikkate alındığında davacı somutlaştırma yükü kapsamında dilekçesinde talep ettiği kararlara dair bir belge veya alınmış karar olmadığı ve bunun davacı tarafça da sunulmadığı anlaşıldığından taraflarca hazırlama ilkesi kapsamında davacı iddiasını ispata yarar delillerle ispat edemediği gibi ortada talep edilen kararları da olmadığı dikkate alındığında iptali gereken karar bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde kanaat oluşmuştur. Tüm bu nedenlerle davanın reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının … Ltd. Şti.’nin beş ortağından biri ve %12,5’luk pay sahibi olduğunu, iptal edilmesi talep edilen olağan genel kurul toplantısı 28/08/2018 tarihinde gerçekleştiğini, davacıya İhtarname gönderilerek 2017 olağan genel kurul toplantısının yapılacağının bildirildiğini, 28/08/2018 tarihli genel kurul, TTK m.617’ye aykırı olarak toplandığını, TTK m.617/f.1 de; “genel kurul müdürler tarafından toplantıya çağrılır. Olağan genel kurul toplantısı, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılır. şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılır.” denildiği ancak; Genel Kurul, 28/08/2018 tarihinde yani açıkça, TTK gereğince şirketi her yıl yapılması gereken (Genel Kurulların düzenli olarak yapılmaması ve kâr payı dağıtılmaması da usul ve yasaya aykırı olsa da bu konudaki yasal hakkımızı saklı tutarak) mali yılın bitimini takip eden 3 ay içinde yapılması gerektiği yönündeki hükme ve bu doğrultuda düzenlenen şirket ana sözleşmesinin “Şirketin hesap yılı 1 Ocak-31 Aralık tarihleri arasındadır.” şeklinde “Hesap Yılı” başlıklı 12. maddesine aykırı olarak yapıldığını; TTK m.617/f.3 28/08/2018 tarihli Genel Kurul’da bu hususlara gündemde yer verilmeyip ve önceden düzenlenen maktu bir evrak imzalatılmak istendiğini, davacıyı temsilen toplantıya katılmış olan … yapılan işlemlere itiraz ederek şerh koyduğunu, söz konusu genel kurulda, genel kurul kararı metin, tutanak olarak önceden hazırlanmış şekilde gösterilerek ve bir örneği de elden verilerek, müzakere ve görüşme yapılmaksızın bunu imza edilmesin yeterli olacağının söylendiğini, şirket müdürü nazike kocabaş tarafınca ibra edilmediğini; … vekili vekaleti olmadan tutanağı imzalamış olması sebebiyle vekaletsiz iş görme durumu söz konusu olacağını genel kurul iptale tabi olduğunu, genel kurul’da davacıya defter ve kayıtlar gösterilmeden ibra edilmesi usule ve yasaya aykırı olduğunu, olağan genel kurul toplantısı, her hesap dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılacağını; mahkemenin 31/01/2019 tarihli celsede iki hafta olacak şekilde kesin süre verdiğini, 11/02/2019 tarihinde verilen kesin süre içerisinde mahkeme kalemine deliller sunulup dilekçe alındısı alındığını, … sicil numaralı memur tarafından altına imza atılmak suretiyle 7 maddelik delil listesi sunduklarını ve tüm delilleri sunmuş iken yerel mahkemenin bu sebebe dayanarak davanın reddine karar verilmesinin anlaşılamadığını beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, limited şirket genel kurul kararının iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, genel kurulun TTK 617. Maddesindeki usule göre toplanıp toplanmadığı, gündemde yer alan konuların görüşülüp görüşülmediği, genel kurulun iptali şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır. 30.07.2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan genel kurul toplantı çağrısında 2017 yılı olağan genel kurulun 28.08.2018 tarihinde yapılacağı belirtilerek gündem ilan olunmuştur. Ayrıca şirket yetkilisi tarafından ortaklara genel kurul çağrısı ve gündemin bildirilmesi için Bakırköy … Noterliği’nin 01.08.2018 tarih ve … YN’lu ihtarnamesi çekilmiştir. … Ltd. Şti.’nin 28.08.2018 tarih ve … nolu ortaklar kurulu kararı ile …, … ve …’in …’a hisselerini devrederek ortaklıktan ayrıldıkları ve 700 payın …’a, 100 payın …’e ait olduğu kararlaştırılmıştır. Ayrıca … ve …’nin toplantıya katılmadığı, …’in ise vekaleten katıldığı belirtilmiştir. Davacı taraf, usulsüz çağrı sonucunda yapılan genel kurul kararının iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 622. Maddesi uyarınca limited şirketlerde de uygulanması gereken TTK’nın 445. Maddesine göre, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açılabilir. Şirket genel kurul çağrısında belirlenen gündem maddelerinden yalnızca hisse devirlerinin görüşülmesi maddesi karar bağlanmış, diğer gündem maddeleri görüşülmemiştir. TTK’nın 595/1. Maddesinde hisse devrinin yazılı şekilde yapılarak noter tarafından onaylanmasının gerektiği, 2. Fıkrada ise, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu düzenlenmiştir. TTK’nın 620. Maddesine göre de, Kanun veya şirket sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde, seçim kararları dâhil, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır. Buna göre toplantıya katılan … ve …’in oyları salt çoğunluğu sağladığından, dava dışı …’in vekaletinin sonradan çıkarılmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Ayrıca, TTK’nın 617/1. Maddesi uyarınca, gerektikçe genel kurulun toplantıya çağrılması mümkün olduğundan, hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay dışında genel kurul yapılması iptal ve butlan sebebi değildir. Dosya içerisinde örneği bulunan … Ltd. Şti.’nin 28.08.2018 tarih ve 2018/04 nolu ortaklar kurulu kararı paydaşların hisse devirlerinin onaylanmasına ilişkin olup, alınan bu kararlar noter tarafından tasdik edilmiş hisse devir sözleşmelerine dayalı olup, bu kararlara ilişkin herhangi bir iptal sebebi saptanmamıştır. Buna karşın, davacı taraf genel kurula katıldığını ve muhalif kaldığını beyan etmekle birlikte dosyaya celbedilen ticaret sicil kayıtlarında 28.08.2018 tarihli ve davacının katıldığı bir genel kurul kararına rastlanılmamıştır. Mahkemece davacıya verilen süre içerisinde 11.02.2019 havale tarihli dilekçe ile tekrar deliller bildirilmiş ancak hazirun cetveli ve kendisinin katıldığını iddia ettiği genel kurul kararı sunulmamıştır. Davalı taraf istinaf dilekçesinde 7 maddelik delil listesi sunulduğunu beyan etmiş ise de dilekçe ekinde yine herhangi bir genel kurul kararı sunulmamıştır. Gündemde yer alan bazı maddelerin görüşülmemesi ve/veya karar bağlanmamasının da tek başına iptal ya da butlan sebebi olmadığı nazara alındığında mahkemece davacının davasını ispatlayamadığından bahisle reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/02/2022