Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/646 E. 2022/121 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/646
KARAR NO: 2022/121
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/03/2019
NUMARASI: 2018/254 Esas-2019/265 Karar
DAVA: Rücuen Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
İlk derece mahkemesince verilen davanın reddine hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/395 E.dosyasında,davacı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalısı … A.Ş.’ye ait emtiaların müvekkiline ait araçlarla nakliyesi işlemi sırasında taşıma konusu mallarda meydana gelen hasar sigortalısına ödediğini ileri sürerek bu bedelin müvekkilinden tazmini için açtığı davada; mahkemece yapılan yargılama sonucu 2017/847 K. sayılı 29.11.2017 tarihli karar ile davanın kabulüne dair kararın kesinleştiği ve kararın infaz edildiği icra dosyasında hasar bedeli, tahsil harcı ve avukatlık ücreti ödemesi olmak üzere toplam 8.564,57TL’ni müvekkili tarafından ödendiği, anılan davanın, müvekkilinin taşıma sorumluluk sigortacısı davalıya ihbar edilmesine rağmen her hangi bir ödeme yapılmadığını belirterek icra dosyasında dava dışı sigorta şirketine ödenen bedelin rücuen davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının sunduğu ekspertiz raporunda “meydana gelen hasarların uygun şartlarda yapılmayan sevkiyat koşullarından oluştuğu belirlendiğinden hasarın teminat dışı olduğu, poliçenin üç ve dördüncü sayfasına dercedilen istisnalar klozuna göre;”resmi makamlar tarafından konulan kanun,yönetmelik veya kuralların ihlal edilmiş olduğunun tespit edildiği taşımaların teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı bünyesinde düzenlenmiş olan … nolu Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesinin, dava konusu olayın vukuu bulduğu tarihte yürürlükte olduğu, CMR konvansiyonu hükümlerine göre … A.Ş.’nin uluslararası nakliye ve takip eden gümrük işlemleri sonrasında yükün alıcıya teslimine kadar sorumlu olduğu, Emtia Nakliyat Sigortası Genel Şartları ve ICC (A) Klozu İstisna hükümlerine göre, söz konusu emteanın seferin olağan olaylarına dayanıklı olarak hazırlanması ve ambalajlanması gerektiği, bu konudaki yetersizlik ve uygunsuzluğun neden olduğu ziya ve hasarın teminat harici olması sebebiyle, mezkur hasarın davalı bünyesinde düzenlenmiş olan Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında olmayıp teminat dışı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sözkonusu hasarın emtia Türkiye’ye geldikten sonra antrepodan dava dışı … A.Ş deposuna yapılan sevkiyat sırasında meydana geldiği gerekçesiyle sadece davalı tarafın dosyaya eksik olarak sunmuş olduğu … nolu Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesinin değerlendirmeye alındığı, dava dışı … A.Ş’ye ait malların Belçika’dan Türkiye’ye nakliyesinin gerçekleştirildiği akabinde sadece gümrük vergilerinin ödenmesi ve malın millileştirilmesi amacıyla önce antrepoya getirildiği ve daha sonra dava dışı … A.Ş’ni deposuna aktarıldığı dolayısıyla ayrı bir yurtiçi taşımasından bahsedilemeyeceği ve CMR hükümleri doğrultusunda değerlendirmesi gerektiği, Bilirkişi raporunda, taşıma işi yurt içi taşıma olarak değerlendirilerek yalnızca davalının sunmuş olduğu aslen … nitelikli olan fakat başlıklara ayrılmış hali ile Yurtiçi Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi olarak adlandırılan poliçe evraklarının dikkate alındığı, 31.10.2018 tarihinde dosyaya sunulan 40 sayfadan oluşan … numaralı … nitelikli sigorta poliçesi evraklarının hiç bir şekilde değerlendirilmediği, Davalı sigorta şirketi ile müvekkili arasında akdedilmiş … nolu sigorta poliçesinin … nitelikli; hava, kara, deniz, yurt içi, yurt dışı,CMR-karayolu ile Uluslararası eşya taşımasında meydana gelebilecek zayi ve hasar risklerini de kapsayan bir poliçe olduğu, mahkemenin kabulünün aksine sözkonusu taşımada meydana gelen hasarın sebebinin ambalaj yetersizliği veyahut tertipsizlikten kaynaklı olmadığı, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/395 E.- 2017/847 K. nolu kararının gerekçesinde; sözkonusu emtiaların niteliği gereği insan sağlığına zararlı olabileceği kanısıyla tümüyle hasar olarak kabul edilerek imha edilmiş olduğuna kanaat getirildiğinin açıklandığı, mahkemece bu hususun dikkate alınmadığı, … nitelikli poliçenin 29.sayfadandan itibaren yer alan ve CMR taşımalarında sorumluluk risklerinin de teminat altına alındığı, sorumluluk riskleri bakımından davalının sağladığı teminatın, CMR-Karayolu ile uluslararası eşya taşımasında meydana gelebilecek zayi ve hasar risklerini kapsadığı, davada esas alınması gereken poliçe olmasına rağmen, işbu poliçe değerlendirmeye dahi alınmadan hazırlanan bilirkişi raporunun esas hüküm kurulduğu, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, dava konusu alacağın 205-38078527 numaralı … nitelikli sigorta poliçesi kapsamında olduğunun anlaşılacağı, emsal davalarda davaların kabulü yönünde karar verildiği, bu kararların dosyaya sunulduğu, mahkemece sadece sigorta uzmanı bilirkişi görevlendirilip rapor alındığı, hükme esas alınan raporun yetersiz olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, uluslararası kara taşımasında meydana gelen hasar bedelini emtia nakliyat sigorta poliçesi kapsamında ilama dayalı olarak emtia nakliyat sigortacısına ödeyen taşıyıcının, bu bedeli taşıyıcı sorumluluk sigortacısı olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı taşıyıcının, hasar bedelini ödemesine esas Bakırköy 1.ATM’nin 2016/395 E. 2017/847 K. sayılı 29.11.2017 tarihli kararında; davacı … Sigorta A.Ş’nin sigortalısı … A.Ş’nin Belçika’da kurulu firmadan satın aldığı muhtelif cins serum torbası ve tıbbi malzeme emtiasının Belçika’dan Türkiye’ye taşıması işinin davalı … A.Ş tarafından yapıldığı, uygulanması gereken CMR Konvansiyonu’nun 17. maddesine göre, taşıyıcının hasardan sorumlu olduğu, taşıyıcının sorumluluğu ortadan kaldıran Konvansiyonun 17/4 maddesindeki istisnai haller bulunmadığı gibi hasarın emtia nakliyat sigorta poliçe teminatında bulunması nedeniyle emtia nakliyat sigortacısı davacının, sigortalısına ödediği hasar bedelini davalı taşıyıcıya rücu edebileceği gerekçesiyle CMR 23. maddesi kapsamında, davalı taşıyıcının sınırlı sorumluluk limitini aşmayan gerçek zarar olan 3.249,07 TL hasar tazminatının davalı taşıyıcıdan tahsiline karar verilmiş olup, karar, istinaf incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşmiş ve ilamın infaz edildiği icra dosyasında borçlu taşıyıcı tarafından ödeme yapılmıştır. İş bu davada davacı taraf, icra dosyasında ilama dayalı olarak ödediği emtia hasar bedelini kendi sigortacısından talep etmiş, davalı sigorta şirketi ise, taşıyıcının sorumluluk sigortacısı olduğunu kabul etmekle birlikte, hasarın, uygun olmayan sevkiyat koşullarından kaynakladığı gibi poliçenin istisna klozuna göre, resmi makamlar tarafından konulan kanun, yönetmelik veya kuralların ihlal edilmiş olduğunun tespit edildiği taşımaların teminat dışı olması nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda; Yurt İçi Taşıyıcı Sigorta Poliçesi ICCA klozuna göre, ambalajlamadaki yetersizlik ve uygunsuzluğun hasara neden olduğu belirtilerek davacının ödediği emtia hasarını davalı sigortacısından talep edemeyeceği açıklanmışsa da; taşıyıcı olan davacının sorumluluğuna esas Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kesinleşmiş ilamında, hasarın CMR Konvansiyonuna tabi uluslararası kara taşıması sırasında meydana geldiği, Konvansiyonun 17/4. maddesi uyarınca taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran hallerin bulunmadığı kabul edilerek hasarın tamamından taşıyıcının sorumlu olduğunun hükme bağlanmasına göre, artık hasarın, Konvansiyonun 17/4 maddesi kapsamında, taşıyıcının sorumluluğunu ortadan kaldıran veya azaltan hallerden olan, uygunsuz veya yetersiz ambalajdan kaynaklandığı kabul edilemez. Öte yandan, taraflar arasında düzenlenen Yurt İçi Taşıyıcı Sigorta Poliçesi ekinde Deniz Nakliyat Sorumluluğu Sigorta Poliçesi ile Nakliye İşletmecisi Sigorta Poliçesi ve Kara Taşımacılık Ek koşulları da bulunmakta olup, CMR Konvansiyonuna tabi taşımaların da sigorta örtüsü altında alındığı, CMR taşımasında sadece 7/3, 21, 24, 26 ve 4. maddelerden doğan sorumluluğun teminat harici tutulduğu anlaşılmakta olup, taşımanın Belçika’dan Türkiye’ye yapılan bir taşıma olması ve esasen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ilamında da, CMR hükümlerinin uygulanarak taşıyıcının sorumluluğunun belirlenmesi karşısında, eldeki davada; davacının ödediği emtia hasar bedelini kendi sigortacısından talep edip edemeyeceğinin CMR taşıması sorumluluk sigortası teminatına göre değerlendirilmesi gerekirken, anılan teminat yönünden hiç bir inceleme yapılmaksızın, dosya kapsamına uygun düşmeyen yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tarafların iddia ve savunması, sunulan deliller, özellikle Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin kesinleşen ilamı, CMR taşıma sorumluluk teminatı ve tüm dosya kapsamı üzerinde yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyeti vasıtasıyla yeniden inceleme yaptırılıp, rapor alınarak dosyadaki tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi bakımından dosyanın kararı veren mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca, KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 10/02/2022