Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/618 E. 2021/1390 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/618
KARAR NO: 2021/1390
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2018
NUMARASI: 2016/144 Esas – 2018/836 Karar
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/11/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Yenibosna- Bahçelievler- İstanbul’da merkezi bulunan uluslararası markalara yüksek kaliteli fason hazır giyim üretimi ve kendi markası altında üretim-ihracat yapan bir şirket olduğunu, ayrıca Korgun\Çankırı adresinde kain imalat birimi Korgun Organize Sanayi Bölgesi … Ada … Parsel 17/09/2013 tarih ve … sayılı 26/12/2013 tarih ve … sayılı yatırım ve teşvik belgeleriyle kurulmuş olduğunu ve halen faaliyetine sürdürmekte olduğunu, firmanın Merkez ve Korgun birimlerinde işe alım sürecinde ve personel istihdamında işe alınan personelin detaylı bir araştırma ve incelemeden geçirilerek istihdam edilmek zorunda olduğunu, birimlerde üretilen ürünlerin uluslararası markalara fason ve kendi markası ile ihracat için üretilmesi sebebiyle nitelikli personel çalıştırmakta olduğunu ve kurum içi eğitim politikası yürütmekte olduğunu, işe alınan personelin 7-15 gün arasında süren bir kurs eğitimine tabi tutulduğunu ve sürekli şirket içi eğitimlerle bu niteliğin sürekli ve kalıcı olmasının sağlanmakta olduğunu, Korgun biriminin yönetim ve idari sorumluluğunun 15/04/2013 tarihinden itibaren … tarafından yürütülmekte olduğunu, dava konusu zararın müvekkilinin Korgun/Çankırı imalat birimine TC Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Çankırı Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 12/08/2013 tarih … sayılı iş emri ile ilgili olduğunu, işe başlama tarihi 22/01/2014 olan … ile işe başlama tarihi 10/02/2014 olan …’ın iş başvurusunun birim yöneticisi ve idari amiri olan … tarafından kabul edildiğini, ilgi denetim raporu ile yasa ve sair mevzuat kapsamına aykırı olarak esasen iş başvurusu kabul edilmiş olan bu iki personelin birim yöneticisi ve idari amiri … tarafından kursiyer olarak iş başvuruları kabul edilen personelin iş başvurusunu takiben merkez birimine bilgi ve belgelerin bildirilmesi ve bilgi ve belgelerin merkezi birime iletilmesi, kursiyer olarak istihdam edilecek personelin istihdamı hakkında ve ilgili konularda merkez biriminden ve firma danışmanlarından bilgi alması gerektiğini, birim yöneticisi ve idari amiri …’un Çankırı Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 10/02/2014 tarihinde saat 12:45’te tutulmuş olan 2014/OU/Çankırı/19 sayılı Sosyal Güvenlik Denetim Raporu ilgili tutulan tutanağı yukarıda izahını yapmış olduğu süreçleri izlemeyerek ve sehven kendi kusuru bulunduğu halde kabul ve imza ettiğini, bu sebeplerle yönetici sorumluluk hatasından dolayı müvekkili firmanın Çankırı Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nce 10/02/2014 tarihinde saat 12:45 te tutulmuş olan 2014/OU\Çankırı\19 sayılı Sosyal Güvenlik Denetim Raporu gereği 2014/3. Dönemden itibaren yersiz yararlanmanın iddia edildiği 2014/3., 04, 05. Dönemler için 16332 sayılı kanun türü seçilerek ve Aylık Prim Hizmet Belgeleri’nin iptal edilmesi, belge türünden asıl Aylık Prim ve Hizmet Belgeleri’nin 5510 sayılı Kanunun 86.maddesinin 17/04/2008 tarih 5754 sayılı kanunun 50. Maddesinin değişik yedinci fıkrasına istinaden resen düzenlenerek işleme alınması neticesinde 2014/03., 04, 05. Dönemlerine ait 27.906,60 TL borç aslı ve 31/08/2014 tarihi itibariyle hesaplanan 2.126,97 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 30.033,87 TL zararı meydana geldiğini, 5510 sayılı kanunun 102. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri yönünden fiili tarihi belge verme yükümlülüğünün anılan kanunda yerine getirilmesi öngürülen sürenin son günü (c) ve (d) bentleri yönünden fiili tarihi ise belge verme yükümlülüğünün Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve Primlerin Ödenme Sürelerine Dair Usul ve de yerine getirilmesi öngürülen sürenin son günü olduğunu, idari para cezalarının hesabında 4857 sayılı İş Kanununun 39. maddesine göre 16 yaşından büyük işçiler için saptanan fiil tarihindeki asgari ücret esas alınır hükmüne istinaden 8.469,00 TL 31/08/2014 tarihinde hesaplanan 945,00 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 9.414,00 TL zarar meydana geldiğini, 01/03/2014 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile beş puanlık ve ilave altı puanlık teşvikten ayrıca 27302 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları hakkında kararın uygulanmasına ilişkin 2009/1 tebliğde 20/06/2012 tarih ve 28329 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları hakkında kararın uygulanmasına ilişkin 2012/1 sayılı tebliğde öngörülen desteklerden yararlanmak için … Ltd. Şti. firmasının kuruluş tesçil ve faaliyete başlaması için 2.377,17 TL teşvik başvuru ve sair işlemlerin takibi için 1.770,00 TL danışmanlık ücreti, belgelendirilme olmak üzere 4.147,17 TL zarar meydana geldiğini, ayrıca 01/03/2014 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile beş puanlık ve ilave altı puanlık teşvikten ayrıca 27302 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları hakkında kararın uygulanmasına ilişkin 2009/1 tebliğde ve 20/06/2012 tarih ve 28329 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları hakkında kararın uygulanmasına ilişkin 2012/1 sayılı tebliğde öngörülen desteklerden 1 (bir) yıl yararlandırılmaması sebebiyle de zararı olduğunu, bu zarar miktarının mahkememiz tarafından ayrıca tespit edilmesi gerektiğini, zararın tespit ve tazmini için 22/12/2014 tarihinde müvekkil şirket ile … Sigorta A.Ş. arasında 01/03/2014 – 01/03/2015 yürürlük tarihli … poliçe numaları Yönetici Sorumluluk Sigortası özel şartlarına istinaden 20151300089 sayılı hasar dosyası ile müracaatta bulunulduğunu ancak davalı … şirketinin tazminat talebini haksız ve hukuka aykırı olarak reddettiğini, davalı … şirketinin meydana gelen hasarın haksız ve hiçbir hukuki gerekçe olmadan ödememesi nedeniyle mahkememize müracaatla dava açmak zaruretinin hasıl olduğunu, sonuç olarak fazlaya ilişkin her tür dava ve talep haklarını saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL sigorta tazminatı alacağını 03/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsili ile müvekkiline verilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekaletinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yönetici Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı, şirket ve bağlı ortaklıklarının yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerinin ve yönetici veya denetleyici olarak hareket eden şirket çalışanlarının görevlerini yerine getirirken yapabilecekleri hata veya ihmaller sebebi ile oluşan zararların kendilerinden talep edilmesi sonucu ortaya çıkan tazminat taleplerini ve davaya ilişkin savunma masraflarının teminat altına alındığını, uyuşmazlık konusu poliçenin 26 mayıs 2013 tarihli ve 28658 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mesleki Sorumluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1-b maddesi uyarınca düzenlendiğini, buna bağlı olarak sözleşme yapılmadan önce veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen olay nedeniyle sadece sözleşme süresi içinde sigortalıya karşı ileri sürülebilecek taleplere karşı, ileri sürülecek taleplere poliçede belirtilen limit kapsamında teminat verildiğini, her türlü adli veya idari para cezasının poliçe kapsamı dışında bulunduğunu, Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-4-3-a maddesi uyarınca idari ve adli para cezaları dahil her türlü ceza ve cezai şartların teminat dışında bırakılan haller arasında sayıldığını, poliçenin 10. Sayfasında “zarar” tanıma altında “para cezaları ve diğer tür dahil cezalar, vergiler, maaş ve istihdama ilişkin ödemeler, çoğul zararların çoğul kısmı, mali destek talimatları”nın özel şart ile teminat dışında bırakıldığını, buna göre davacının talep ettiği SGK uygulamasına konu her türlü tazminat talebinin teminat dışında olduğunu, davacının … Ltd. Şti.’den aldığı teşvik ile ilgili her türlü danışmanlık vb. hizmet ile ilgili ücretlerinde tazminat olarak ilgili poliçe kapsamında talep edilemeyeceğini, adı geçen şirketin poliçe gereği sigortalı ve\veya sigorta ettiren sıfatına haiz olmadığını, 3. kişi tarafından iş bu harcamaların sigortacıdan talep olunamayacağını, dava konusu olayda sigortalıya yöneltilmiş bir talep bulunmadığını, davacı şirketin bu poliçe kapsamında talepte bulunabilmesi için öncelikle sigortalıdan doğrudan talepte bulunulması gerektiğini, sigortalının sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının bunun dışında kalan taleplerden sorumlu olmadığını, poliçede sigortalının şirkette yönetici ve müdür olarak görev yapan kimseler olarak tanımlandığını, “idari işler müdürü” olduğu beyan olunan …’un poliçe kapsamında sigortalı olarak yer almadığını, işe alınan 2 personelin işe giriş bildirimlerinin usulüne uygun olarak yapılmaması nedeniyle sorumlu olduğu iddia edilen kişinin yönetici sıfatının taşıyıp taşımadığını tespiti gerektiğini, işe alındıkları halde gerekli bildirimleri mevzuata uygun olarak davacı tarafça yerine getirilmeyen iki personel ile ilgili hasar dosyasında bulunan belge ve yazışmalar ile dava dilekçesinde ileri sürülen tarihlerin çelişkili olduğunu, davacının SGK konusunda çalıştığı uzmanlarca doğru yönlendirilmediğinden bu ilgililerin sorumluluk sigortacılarına başvurulması gerektiğini belirterek aleyhe açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Mahkememizce bu kapsamda yürütülen yargılama neticesinde toplanan tüm deliller ile ayrıntılı, gerekçeli ve çelişkiden uzak olmakla mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporu kapsamında tespit edildiği üzere davacı şirket ile davalı … arasında 01/03/2014 – 01/03/2015 tarihlerini kapsayan “Yönetici Sorumluluk Sigorta Poliçesi” nin akdedildiği, bu noktada taraflar arasında uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın davacı şirketin Çankırı’da faaliyet gösteren üretim tesislerinde 10/02/2014 tarihinde SGK İl Sosyal Güvenlik Müdürlüğü tarafından yapılan denetimler sırasında sigorta girişleri yapılmaksızın çalıştırıldığı tespit olunan personel ile ilgili olarak tahakkuk ettirilen cezalar ve teşvik belgelerinin ilgili mevzuat kapsamında yeniden düzenlenmesi kapsamında yapılmak zorunda kalınan idari masraf ve ödemeler nedeni ile uğranılan zararın poliçe teminatı kapsamında kalıp kalmadığı hususundan kaynaklandığı, 10/02/2014 tarihinde SGK İl Sosyal Güvenlik Müdürlüğü tarafından yapılan denetimler sırasında sigorta girişleri yapılmaksızın çalıştırıldığı tespit olunan personel ile ilgili olarak tahakkuk ettirilen cezaların idari para cezası niteliğinde olup taraflar arasındaki yönetici sigorta poliçesinin A.4.3 klozu kapsamında aksine sözleşme yoksa teminat dışında kalan ödemeler başlığı altında yer alan düzenlemede idari ve adli para cezaları dahil her tür ceza ve cezai şartların teminat dışı sayıldığı, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan mesleki sorumluluk sigorta poliçesinde davalı sigortacı … Sigorta A.Ş.’nin idari ve adli para cezaları dahil her tür ceza ve cezai şartları ek prim almak suretiyle teminat altına aldığına ve bu hususu kapsam dışı haller arasından kaldırarak teminata dahil ettiğine ve/veya uyuşmazlık öncesinde bizzat sigortalı/sigorta ettiren tarafından davalı sigortacıdan talep olunarak iş bu ek teminatın verilmesi karşılığında tahakkuk eden primin ödendiğine dair herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı, davacı şirket adına tanzim olunan 30/01/2015 tarih ve seri … sıra no: … sayılı KDV dahil 1.770,00-TL tutarlı faturanın yatırım teşvik belgesi tanımıyla davacının yeniden teşvik belgesi başvuru işlemlerinin takibi için tanzim edildiği, söz konusu faturanın taraflar arsında mesleki sorumluluk sigortası genel şartlarının A. 1. Sigortanın konusu başlıklı düzenlemesinde yer alan sigortacının sorumluluğunun sigortalının poliçede belirtilen ve ilgili taraflarca konusu tarif edilerek sınırları çizilen mesleki faaliyeti ifa ederken sözleşme yürürlükte iken meydana gelen olay nedeniyle ve sözleşme süresi içinde sigortalıya karşı ileri sürülebilecek taleplere karşı koruma sağladığı dikkate alındığında teminat kapsamında bulunmadığının anlaşıldığı, davacı tarafça davalı nezdinde açılan hasar dosyasına sunulan 2,377,17-TL teşvik başvuru ücretine ilişkin belge/ evrakın … Ltd. Şti. unvanlı dava dışı şirket ile ilgili olduğu, ayrıca sigortalı işe giriş bildirgeleri kuruma verilmeyen 2 işçi hakkında resen geçmişe dönük tahakkuk ettirilen teşvik kapsamında tahsili öngörülen işveren prim borcunun Çankırı’daki idare amirinin davacının İstanbul’daki genel merkezine bilgi vermemesinden kaynaklandığını iddia eden davacı tarafın bu konuda iddiasını ispat edecek somut delili dava dosyasına sunamadığı, bu hali ile davacının iddialarının dosya kapsamında sübut bulmadığı anlaşılmakla; davanın reddine, …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu hasarın teminat kapsamında olduğunu, Mahkeme kararından poliçede bu teminatlar için ek prim ödenmediği tespitinin mevzuat hükümlerine aykırı olup hatalı olduğunu, ayrıca dava konusu borçların Çankırı’daki idari amir …’un İstanbul’daki şirketin genel merkezine bilgi vermemesinden kaynaklandığının ispat edilemediği belirtilmiş ise de dava konusu … numaralı yöneticilik sorumluluk sigortasının Özel Koşullar/ Açıklamalar/Teminat Klozları (sayfa 1) başlığında da belirtildiği üzere mesleki sorumluluk sigortası ile yönetim sorumluluğunu kapsadığını, dava konusu hasarın meydana geldiği, müvekkili şirketin Korgun biriminde, yönetim ve idaresi ve yöneticisi sorumluluğunun 15.04.2013 tarihinden itibaren yürüten …’tan daha yetkili bir idari yönetici bulunmadığını, özel ve tüzel şirketler bünyesinde çalışanlara ait görev tanımını gösteren belge ve/ya belgelerin tanziminin aynı hukuk ilkeleri kapsamında değil taraflar arasında serbestçe akdedilen ve imzalan sözleşmeler kapsamında olduğunu, …’ un SGK işe giriş bildirgesinde şirket nezdinde makineci olarak yazılmış olmasının 5510 sayılı kanunla düzenlenen yasal bir zorunluluk olup bu hususun …’ un davalı şirket vekilinin iddia ettiği üzere onun çalıştığı şirkette yönetim sorumluluğunun olmadığını tespit edemeyeceğini, …’un yönetici değil, imzalı görev tanımı belgesinde de yazılı olduğu üzere idare amiri olduğunu, dava konusu hasarın oluş şekli, Mahkeme kararında yer aldığı üzere, …’un şirkete alınan iki personelin işe giriş bildirimlerinin prosedüre uygun olarak yapmamış olması sebebiyle sigortalının uğradığı zarardan dolayı değil, İşe alınma prosedürleri çerçevesinde kursiyer olarak işe alınan iki personelin başvuru evraklarının ve özlük dosyalarının şirket merkezinin Bahçelievler ofisine, unutma ve/ya ihmal sebebiyle iletilmemesi, Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri tarafından yapılan denetimde kursiyer olarak eğitim gören bu kişilerin tutanaklara çalışan olarak kayıt edilmiş olması ve müvekkili şirketi temsil ve ilzama yetki ve sorumluluğu verilmediği halde kurum belgelerinin … tarafından imzalanması olduğunu, SGK işe giriş bildirgelerini vermenin …’un görev sorumluluğunda olmadığını, …’un “ İdari İşler Müdürü” olarak görev sorumluluğu olan Korgun/ÇANKIRI üretim biriminin sevk ve idaresini yapmaktan ibaret olduğunu, şüphesiz ki SGK nezdinde izlenmesi gereken prosedürlerin yürütülmesi profesyonel meslek uzmanları (… veya …) tarafından yürütüleceğini, müvekkili şirketin bu hizmetleri şirket merkezinin bulunduğu Bahçelievler/İSTANBUL’da bulunan merkezinde dışarıdan hizmet alımı olarak yapmakta olup, bu hizmetin sağlandığı ilgili meslek mensubunun yeterlilik belgesinin, dava dosyasına mesnet belge olarak sunulduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sigorta konusu rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle zararın sigorta şirketinden tahsili davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacının işyeri yetkilisinin hatalı uygulamasının zarar yol açıp açmadığı ve dava konusu zararın sigorta kapsamında olup olmadığı noktasındadır. Davacının tüm Türkiye’deki faaliyetleri bakımından davalı … nezdinde 01/03/2014-2015 tarihleri arasında geçerli … sayılı Yönetici Sigorta Poliçesi sorumluluğu poliçesi tanzim edilmiştir. SGK Çankırı İl Müdürlüğünde … sicil sayılı dosyada işlem gören davacının iş yerinde Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından işyerinde yapılan denetim neticesinde düzenlenen 14/02/2014 tarih 201410U/Çankırı/19 sayılı Sosyal Güvenlik Denetmeni raporunda, … TC. Kimlik numaralı …’ ın 26.11.2013 tarihinde işe başladığı halde 26.11.2013 tarihi itibari ile işe giriş bildirgesi ile 2013/11 (5 gün), 2013/12 ve 2014/01 (21 gün) aylık prim ve hizmet belgesinin verilmediği, … TC.kimlik numaralı …’ ın 24.12.2013 tarihinde işe başladığı halde 24.12.2013 tarihi itibari ile işe giriş bildirgesi ile 2013/12 (8 gün), 2014/01 ve 2014/02 (11 gün) aylık prim ve hizmet belgesinin verilmediği tespit edilmiştir. Bunun üzerine, davacının teşvik uygulamasından 1 yıl süreyle yararlanması mümkün olmadığından denetim neticesinde düzenlenen 14/02/2014 tarih 201410U/Çankırı/19 sayılı Sosyal Güvenlik Denetmeni raporu gereği yersiz yararlanılan 2014/03,04 ve 05 dönemleri için aylık prim ve hizmet belgeleri iptal edilerek resen düzenleme sonucunda bahsi geçen dönemler için 27.906,60 TL borç aslı ve 31/08/2014 tarihi itibariyle 2.126,97 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 30.033,87 TL borç tahakkuk ettirilmiştir. Ayrıca 8.469,00 TL ve 4.086,00 TL tutarlı idari para cezaları uygulanmıştır. Bu idari para cezalarının iptali istemiyle açılan davalar Kastamonu İdare Mahkemesinin 2014/1195 E ve 2015/641 K. İle 2014/1194 E ve 2015/640 K. Sayılı kararları ile reddedilmiştir. Davacının başvurusu üzerine davalı tarafça alınan eksper raporunda, ilkokul mezunu olan …’un sigortalı işletmenin beyanında belirttiği vizyon dikkate alındığında idari işler müdürü olarak görev almasının beyan ile örtüşmediği, idari işler müdürü olarak istihdam edilen bir şahsın makineci ( dikiş ) — 8153.11 olarak SGK’ya bildirilmesinin işletme beyanı ile örtüşmediği, sonuç itibari ile, Ustabaşı olarak sigortalı işletmede hizmet veren … tarafından SGK denetimi esnasında imzalanan tutanak nedeni ile sigortalı işletmenin cezai müeyyideye maruz kaldığı iddia edilmekle SGK Denetmenleri tarafından işyerindeki incelemeler sonrasında sigortasız olarak çalıştıkları tespit edilen personelleri tutanağa dahil etmeleri sonrasında işletme yetkililerinin tutanağı imzalayıp imzalamamalarının herhangi bir önemi bulunmadığı, ayrıca, tutanağı imzalayan şahsın Sigortalı işletmenin temsil ve ilzamına yasal olarak haiz olmamalarından dolayı tutanakta söz konusu şahsın imzasının bulunup bulunmamasının da herhangi bir önemi olmadığı, poliçe teminatı kapsamında değerlendirilebilir herhangi bir hasarın olmadığı, söz konusu olayda yönetici sorumluluğundan bahsedilmeyeceği bildirilmiş ve neticede davacıya sigorta poliçesi kapsamında herhangi bir ödeme yapılmamıştır. Davacı, sigorta poliçesi kapsamında olduğu iddiasıyla zararının tazmin edilmesi istemli olarak eldeki davayı açmıştır. Davacı zarar kalemlerini dava dilekçesinde, aylık pirim hizmet belgelerinin iptali ile yeniden resen düzenlenmesi sonucu tahakkuk ettirilen prim borcu ve gecikme zammı, idari para cezası ve gecikme zammı, Yatırımlarda Devlet Yardımları hakkında tebliğde öngörülen desteklerden yaralanmak için kurulun şirket için yapılan masraflar ile tebliğde öngörülen desteklerden yaralanamamasıyla uğranılan zarar olarak açıklanmıştır. Davacının tüm Türkiye’deki faaliyetleri bakımından davalı … nezdinde 01/03/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere tanzim edilen Yönetici Sigorta Poliçesi sorumluluğu poliçesinde yönetici sorumluluk teminatı verilmiş ve tanzim edilmiştir. Bu kapsamda Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. Maddesi uyarınca poliçede hem sözleşme süresi içinde meydana gelen olay sonucu doğan ve sorumluluk hükümleri uyarınca tazmini sözleşme süresi içinde ya da sonrasında talep edilen zararlara karşı, hem de sözleşme yapılmadan önce veya sözleşme yürürlükteyken meydana gelen bir olay nedeniyle, sadece sözleşme süresi içinde sigortalıya karşı ileri sürülebilecek taleplere karşı sözleşmede belirtilen miktara kadar isteme ilişkin makul giderleri de içerecek şekilde teminat verilmiştir. Poliçede kapsamında sigortacının zararını ödeyeceği sigortalı kişiler ise; poliçe dönemi içinde: (i)şirkette yönetici ve müdür olarak görev yapan kişiler (ancak bu kişiler dış denetçi veya tasfiye memuru olamaz); (ii) şirketin: a) şirkette idari bir pozisyonda veya amir olarak çalışan kişiler; b) istihdam uygulaması ihlali iddiasında bulunan Ve tazminat talep eden çalışanlar; veya c) bir yönetici veya müdürü ile birlikte hatalı eylemin gerçekleştirilmesine iştirak etmekle suçlanan ve yöneticisi ve müdürüyle müşterek davalı konumunda olan çalışan; (iii) bağlı ortaklık olmayan şirkette görev yapan yönetici; (iv) bir sigortalı kişinin hatalı eyleminden kaynaklanan bir talebin yol açtığı zararların talep edildiği sigortalı kişinin eşi veya beraber yaşadığı kişi olan; (vii) Sigortalı kişinin ölümü, iflas etmesi veya acze düşmesi halinde sigortalı kişinin hatalı eyleminden kaynaklanan bir talebin yol açtığı zararların talep edildiği sigortalı kişinin yasal mirasçısı veya yasal temsilcisi veya vasiyeti tenfiz memuru olan veya olmuş veya olacak gerçek kişiler anlamına geldiği belirtilmiştir. Zararın, Para cezaları veya diğer tür cezalar, vergileri, maaş ve istihdama ilişkin ödemeleri, çoğul zararların çoğul kısmını, mali destek birimleri kapsamında ödenmesi gereken tutarlar ile herhangi bir ülkenin yasaları gereği sigorta edilmesi mümkün olmayan tutarlarını kapsamadığı poliçede ayrıca ve açıkça gösterilmiştir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca işveren, hem çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve hem kendisine ait prim tutarlarını Kuruma ödemekle yükümlüdür. Davacının iddialarında bahsi geçen Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin 2012/1 Sayılı Tebliğde düzenlenen prim desteği sigorta primi işveren hissesi(m.14) ve sigorta primine(m.15) ilişkindir. Bu prim desteklerine ilişkin işlemler SGK tarafından iptal edilerek yeniden prim tahakkuku yapılmıştır. 5510 sayılı SSGSSK’nun 101. Maddesinde, Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. Bu halde kurum işleminin iptali görevli mahkemede dava açıldığına ilişkin bir beyan bulunmadığına göre SGK tarafından tesis edilen işlemin uygunluğu Asliye Ticaret Mahkemesince denetlenebilecek durumda değildir. Kurum işlemi geçerli ve yürürlükte olduğundan, davacının … ve … işe giriş bildirgeleri ile aylık prim ve hizmet belgelerinin süresinde verilmediğinin kabulü gerekir. Davacı taraf her ne kadar …’un şirkete alınan iki personelin işe giriş bildirimlerinin prosedüre uygun olarak yapmamış olması sebebiyle sigortalının uğradığı zarardan dolayı değil, işe alınma prosedürleri çerçevesinde kursiyer olarak işe alınan iki personelin başvuru evraklarının ve özlük dosyalarının şirket merkezinin Bahçelievler/İstanbul ofisine, unutma ve/ya ihmal sebebiyle iletilmemesinden kaynaklandığını iddia etmiş ise de, davacının SGK’ya sunduğu dilekçesinde denetmenler tarafından 10.02.2014 tarihinde yapılan fiili denetim ve durum tespitinde; … T.C. Kimlik numaralı …’ın 26.11.2013 … T.c. Kimlik numaralı …’ın 24.12.2013 tarihinde işe başladığı hususunun adı geçenlerin yanlış beyanları sonucu olduğunu, fabrika müdürü ve insan kaynakları sorumlusu personelinin beyanlarına göre, … ve …’ın denetim tarihinden önce işe başladıklarına dair beyanda kastettikleri tarihlerin işe başlama değil, işe başvuru tarihleri olduğunu, …’ın 22/01/2014 tarihinde …’ın ise 10/02/2014 tarihinde işe başladığı belirtilmiştir. Davacının bu beyanları ile dava sürecindeki beyanları çelişkili olup, bu çelişki ile SGK tarafından dosyaya gönderilen iş yeri dosyasında bulunan ve sigortasız işçi çalıştırıldığına ilişkin … ve … başvuru no’lu ihbarlar da nazara alındığında SGK nezdindeki işlemlerin merkezden yürütüldüğü ve …’un personelin başvuru evraklarının ve özlük dosyalarının şirket merkezine bildirmekle görevli olduğu ve şirket merkezine SGK denetimine konu işçiler bakımdan gerekli bildirimde bulunmadığı(ihmal gösterdiği) iddiaları ispatlanabilmiş değildir. Her ne kadar …’a ilişkin idari işler müdürü görev tanımı dosyaya sunulmuş ve …’un idari işler müdürü olduğu yazılı ise de, SGK işe giriş bildirgesinde …’un mesleği makineci(Dikişçi) olarak belirtilmiş, SGK denetleme tutanağı da ustabaşı sıfatıyla imzalanmıştır. Eksper raporunda ilkokul mezunu olan …’un SGK denetim tutanağında ustabaşı olarak belirtilmesine rağmen idari işler müdürü görev tanımı tutanağında idari müdür belirtilmesine, söz konusu tutanakların sonradan oluşturulmuş izlenimine yol açtığı ifade edilmiştir. SGK’ya yapılan müracaat sonucunda da, dilekçe ekindeki belgelerin sonradan düzenlenebilir nitelikte olması nedeniyle ibraz edilen belgelerin değerlendirmeye alınmadığı bildirilerek itiraz kabul edilmemiştir. Kaldı ki idari işler müdürü görev tanımı tutanağında da idari işler müdürüne işe alımlarda davacının merkezine bilgi verilmesi gerektiğine dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Dolayısıyla davacının iddia olunan zararının sigortalı çalışanı …’un hatalı eylemi sonucunda meydana geldiği ispatlanabilmiş değildir. Bunların yanı sıra, Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri tarafından yapılan denetimde kursiyer olarak eğitim gören kişilerin tutanaklara çalışan olarak kayıt edilmiş olması ve şirketi temsil ve ilzama yetki ve sorumluluğu verilmediği halde kurum belgelerinin … tarafından imzalandığı zarara neden olan haller olarak belirtilmiş ise de, SGK işleminin iptal edilmemiş olması karşısında …’un tutanağa imza koyup koymaması da sonuca etkili değildir. Ayrıca, Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.4.3 maddesinde, aksine sözleşme yoksa idarî ve adlî para cezaları dahil her tür ceza ve cezai şartların teminat dışında kalan ödemelerden olduğu düzenlemiş, poliçede ise bunlar teminat altına alınmadığı gibi zararın, para cezaları veya diğer tür cezalar, vergileri, maaş ve istihdama ilişkin ödemeleri, (…) kapsamadığı poliçede ayrıca ve açıkça düzenlenmiştir. Bu halda davacının istihdama ilişkin olarak yapmak zorunda kaldığı ödemeler ile idari para cezaları poliçe kapsamında değildir. Davacı taraf, poliçe kapsamında sigortalı sayılan şahsın hatalı eylemi nedeniyle dava konusu zararın oluştuğunu ispatlayamadığına göre, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/11/2021