Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/611 E. 2021/1495 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/611
KARAR NO: 2021/1495
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2019
NUMARASI: 2016/448 Esas – 2019/36 Karar
DAVA: Kooperatifin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Taraflar arasındaki kooperatifin ihyası istemli davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı tasfiye memurları tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin sınırlı Sorumlu … Kooperatifinin … sicil numaralı hissedarı olduğunu, söz konusu kooperatif konut yapı koopertifi olup, müvekkile bağımsız bölüm yapıp teslim etmekle sorumlu olduğunu, müvekkilin hissesi Ayvacık İlçesi … Köyü … Ada … parselde kayıtlı h1zemin … ve … zemin … numaralı bağımsız bölüme tekabül ettiğini, ancak bugüne kadar müvekkilin bağımsız bölümü tamamlanmadığı gibi, sadece temeli atılmış bir şekilde terkedildiğini, buna rağmen kooperatifin müvekkilden habersiz kat irtifakı kurup üstelik oturma ruhsatı aldığını, oysa ortada inşaatın bile olmadığını, bu durumdan müvekkilinin kendisinden aidat istemli dava açılmasıyla haberdar olduğunu, kooperatif tüzel kişiliğin tasfiye olduğunu, kat mülkiyeti kanunu hükümlerine göre site yönetiminin kurulduğunu, aidatların belirlendiğini, genel kurulların yapıldığını, müvekkilinin bunların hiçbirinden haberdar olmadığını, Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/44 D.İş Sayılı dosyasında tespit yaptırdığını, dosyada alınan bilirkişi incelemesinde, binaların su basman seviyesine getirilip su basman betonunun dökülmediği inşatları o şekilde bırakıldığı, fiziki seviye itibariyle yapı kullanma izin belgesi düzenlenmesinin imkansız olduğu ve kat mülkiyetinin tesisinin de sözkonusu olamayacağının tespit edildiğini, kooperatifin müvekkiline dairesini teslim etme borcu bulunduğunu, kat mülkiyetine geçilmediği halde müvekkilinden aidat istenilmekle müvekkilin hakları zarara uğradığını, gayrimenkul üçünce şahıslara deveredilmişse de, hem binanın tamamlanması hem de kendisinden aidat istenmesi ile ilgili sorumluluk ve hakları bulunduğunu, halihazırda bağımsız bölümünü yapacak ve bu konudaki zararlarını karşılayacak bir kooperatifin ortada olmadığını, koopertafin amacı üyelerine konutları otorulacak şekilde teslim etmek olduğu halde, amacına ulaşmadan resmi belgede sahtecilik yapmak suretiyle tasfiye olduğunu ileri sürerek kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, tasfiye sürecinde yetki sorumluluk şirket tasfiye memuru’nda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle ”yargılama giderleri” ve ”vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı tasfiye memurlarından …, kooperatifin tasfiyesinin usulüne uygun olarak yapıldığını, kooperatiften talep edilebilecek her türlü hak ve alacağın zamanaşımına uğradığını, tasfiyenin üzerinden 5 yıl geçtiğini, ihyayı gerektiren bir durum olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, tasfiye edilmiş olan kooperatifin ihyasında davacının haklı olup olmadığının, davacı tarafça sunulan D.İş dosyasında alınan rapor ve kooperatif tasfiye memuru …’ün sunduğu beyanı dikkate alındığında menfaatinin bulunduğu, bu menfaatinin yapılacak yargılama neticesinde yerinde olup olmadığının denetlenebileceği, buna göre de davacının iddialarının değerlendirilebilmesi için açılacak olan davada muhatap olarak kooperatifi gösterebilmesi için ihyası gerektiği, ek tasfiyeye ihtiyaç duyulduğundan tasfiye memuru olarak atanmalarına, işin niteliği gereği de kendilerine ücret takdirine yer olmadığına, ihya kararının ve tasfiye memuru atama kararının Ticaret Sicilde tescil ve ilanının yapılması gerektiğine, davalı … Müdürlüğünün mecburi dava arkadaşı olması, dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığı, yargılama giderlerinin dahili davalılar tasfiye memurlarından alınmasına karar verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, …’nün … Sicil no’sunda kayıtlı tasfiye halinde … Kooperatifi’nin ihyasına, tasfiye memuru olarak …, … ve …’in atanmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı tasfiye memurları tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memurları istinaf dilekçesinde özetle; tasfiyenin usulüne uygun olarak yapıldığını, kooperatiften talep edilebilecek her türlü hak ve alacağın zamanaşımına uğradığını, ihya için kabul edilen Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/44 D.iş sayılı dosyasının hak tespitine ilişkin icrai bir karar olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalarının doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 547/2. maddesi uyarınca, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen kooperatifin sicil kaydının ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuruları tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. …nden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde … Kooperatifi’nin son tescilini 13/01/2012 tarihinde yaptırdığı ve sicil kaydının terkin edildiği, davalılar …, …, …’ün kooperatife tasfiye memuru olarak seçildikleri görülmüştür. … tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen kooperatifin terkin olmadan önce merkez adresinin Taksim / İstanbul olduğu, buna göre mahkemenin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır. TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir. Tasfiyenin kapatılabilmesi için, tüm tasfiye işlemlerinin tamamlanmış olması, tüm borçların ödenmiş olması, şirket aleyhindeki tüm dava ve takiplerin sonuçlanmış olması gereklidir. Bu zorunluluğa uyulmadan tasfiyenin kapatılması halinde ihya talebi haklıdır. İhya kararı ile birlikte, ihyası istenen şirket tüzel kişilik kazanacaktır. Somut olayda, davacı tarafça, üyesi olduğu Tasfiye Halinde … Kooperatifi’nin yapıp teslim etmekle yükümlü olduğu taşınmazdaki davacıya isabet eden bağımsız bölümün tamamlamadığı halde kat mülkiyetine geçilmesini sağladığını ve buna göre site yönetiminin kurulduğunu, davacıdan aidat istendiğini, yapının inşaat aşamasında natamam olduğunun Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/44 D.İş Sayılı dosyasında tespit edidiğini, halihazırda bağımsız bölümü yapacak ve bu konudaki zararlarını karşılayacak bir kooperatifin ortada olmadığını ileri sürerek kooperatifin ihyası istenmiştir. Davacı tarafından site yönetimine karşı açılacak davaya delil teşkil etmek üzere, Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/44 D.İş sayılı dosyasından, Ayvacık İlçesi, … Köyü,… Ada, … Parsel … Zemin … nolu bağımsız bölümdeki imalatın tamamlanıp tamamlanmadığının tespitinin istendiği ve tespit isteminde karşı taraf olarak yine site yönetimi gösterildiği anlaşılmıştır. Aryıca, site yönetimi tarafından ödenmeyen aidat bedellerin tahsili için davacı aleyhine Ayvacık Sulh Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında dava ikame edildiği dosya kapsamından sabittir. Hal böyle olunca, davacı tarafından tasfiye halindeki kooperatif aleyhine açılmış herhangi bir davadan ya da icra takibinden söz edilmediği gibi davada ileri sürülen iddialar bakımından kooperatifin ihyasının talep edilmesinde mevcut bir hukuki yararın bulunduğu da ispat edilebilmiş değildir. Bu nedenle, ilk derece mahkemesince ihya davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yapılacak ek tasfiye işlemiyle sınırlandırılmadan kooperatifin kalıcı bir şekilde tekrar tüzel kişilik kazandırılacak şekilde karar tesisi doğru olmamıştır. Açıklanan bu nedenlerle davalı tasfiye memurlarının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davalı tasfiye memurlarının istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1- Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının, peşin yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 30,1‬0 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Davalı … yasal hasım olduğundan lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,6-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak a-Davalı tasfiye memuru tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-İstinaf aşamasında davalı tasfiye memuru tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL ve dosya masrafı 39,00 TL olmak üzere 160,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tasfiye memuruna verilmesine, c-Hükümden sonra davacı gider avansından karşılanan posta ve tebligat masraflarının üzerinde bırakılmasına, 7-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.