Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/61 E. 2020/86 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/61
KARAR NO: 2020/86
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/05/2018
NUMARASI: 2015/536 Esas – 2018/457 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/10/2020
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde taraflar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, dava dışı sigortalı … AŞ’nin karayolu ile kendi sorumluluğu altında ve/veya taşeronlarına ait ve/veya kiraladığı araçlar ile T.C dahilinde taşımasını yapacağı istisnalar dışında kalan muhtelif emteaların nakliyatını nakliyat abonman sigorta poliçesi ile müvekkili sigorta şirketine sigorta ettirdiğini, dava dışı gönderici … AŞ’nin Kırklareli’nde bulunan fabrikasından yine dava dışı olan alıcı … Ltd. Şti’nin Bursa İnegöl’deki şubesine göndereceği muhtelif cam ve aynaların taşıma işini sigortalı … AŞ’nin alt taşıyıcılarından … AŞ’nin üstlendiğini, poliçedeki sigortalı tanımına göre, … AŞ’nin sigortalı firmalar arasında bulunduğunu, … AŞ’nin cam ve aynaların taşınması işini davalı …’ya verdiğini, dolayısıyla davalının fiili taşıyan olduğunu, davalının taşıma konusu emtiayı … plakalı kamyonla taşıdığını, 10.09.2011 tarihinde davalının sevk idaresindeki … plakalı kamyonun dava konusu emtiayı alıcına götürmek için Tekirdağ’dan Bandırma’ya … isimli feribotla geçtiğini, davalının beyanına göre, … gemisi limandan ayrıldıktan sonra aşırı sallanmış olduğundan taşıma konusu camların ve aynaların devrilmiş ve bir kısmının kırılmış olduğunu bildirdiğini, sigortalının talebi üzerine ekspertiz raporu alındığını, ekspertiz raporunda belirlenen 12.454,86TL hasar bedelinin sigortalı … AŞ’ye 07.09.2012 tarihinde ödendiğini, karşılığında sigortalıdan tazminat makbuzu ve temlikname alındığını, böylece sigortalının yerine geçen müvekkili sigorta şirketi tarafından rücuen alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine giriştiğini, takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin kendisine ait kamyonla nakliye şirketlerinden aldığı yükleri taşıma işi ile iştigal ettiğini, dava konusu emtianın yükleme işini gönderen … AŞ tarafından yapıldığını, yükleme işi bittikten sonra en güvenli ulaşım şekli olan deniz taşımacılığını seçtiğini, denizde fırtına çıkması sonucu geminin aşırı sallandığını, sallantı nedeniyle araçta bulunan camların hasar gördüğünü, kusurlu olan tarafın gemi firması olduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen 02.02.2018 tarihli bilirkişi raporu sonucunda, davalının taşıma sürecinde deniz yolu ile ro-ro taşıması tercih ettiği, deniz taşıma sürecinde iken taşıtın ve yükün devrilmesi neticesi cam ve ayna emtiasının kırılması şeklinde hasar oluşması hususlarında ihtilaf olmadığı, davacının akdi taşıyıcı olan sigortalısı … A.Ş.’ye yaptığı ödeme nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğu( akdi taşıyıcı … A.Ş. taşımada zarar gören malların sahibi olarak … A.Ş.’ye hasar bedelini ödemiştir. ), deniz taşıma seçiminden dolayı davalının kusurundan söz edilemeyeceği, hasarın araçta yapılan yükleme, istifleme ve sabitlemenin kusurlu olmasından kaynaklandığı, buna göre, yükleme hatası nedeniyle % 75 oranında malların göndericisi … firması , % 25 de davalı taşıyıcının kusurlu ve sorumlu olduğu gerekçesiyle davalının takibe itirazının 3.113,67 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, dava konusu alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Taraflar vekilleri tarafından bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ A-Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafça, emtianın hasarlanmasının istifleme hatasından kaynaklandığı şeklinde herhangi bir itiraz ya da savunmanın ileri sürülmediğini, hasar ve zarardan bindiği geminin kusurlu ve sorumlu olduğunun belirtildiğini, kaldı ki dava konusu taşımada istifleme hatası olduğuna dair hiçbir belge-kanıt bulunmadığını, tam aksinin delil olarak davalının imzasının olduğu belgelerin dosyaya sunulduğunu, davalı taşıyıcının yükün kendi belirlediği güzergahta sağlıklı taşınabilmesi ve hasara uğramaması için yükleme ve istiflemeyi basiretli bir taşıyıcı gibi gözetmesi, hatalı bir yükleme varsa buna karşı çıkması, yola çıkmadan önce istiflemeyi, ambalajlamayı bizzat kendisinin kontrol etmesi ve yükün güvenli taşınabilmesi için gereken her türlü ek tedbirleri alması gerektiğinden davalının hasardan tamamen sorumlu olduğunu, hükme dayanak olan bilirkişi raporunun dosyada alınan raporlar içerisinde en hatalı rapor olup, dosyaya sunulan delilleri dikkate almadığını, hükme esas alınamayacağını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir. B-Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; hasar gören camı yükleyenin satıcı … olduğunu, …’ın hiçbir şekilde şoförlerin bırakın yüklemeye nezaret etmesini, yükleme sahasına dahi girmesine izin vermediğini, yükleme tamamlandıktan sonra brandası kapalı bir şekilde şoföre teslim ettiğini, bu hususta gösterilen tanıklarının dinlenmeden karar verildiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, talepte bulunmalarına rağmen kötü niyetli davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmemesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Davacı, göndericisi … AŞ’nin Kırklareli’nde bulunan fabrikasından, alıcısı … Ltd. Şti’nin Bursa İnegöl’deki şubesine göndereceği muhtelif cam ve aynaların taşıma işini sigortalısı … AŞ’nin üstlendiğini, bu şirketin de taşıma işini davalıya verdiğini, davalının taşıma konusu emtiayı … plakalı kamyonla taşıdığını, 10.09.2011 tarihinde, Tekirdağ’dan Bandırma’ya … isimli feribotla geçtiği sırada, kamyondaki emtianın kısmen hasarlandığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini belirterek ödemenin rücuen tahsili için davalı fiili taşıyıcı aleyhine başlattığı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı ise, denizde fırtına çıkması sonucu geminin aşırı sallandığını, bu nedenle araçta bulunan camların hasar gördüğünü, müvekkilinin kusurlu olmadığını, gemi donatanının kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı taraflar vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, … AŞ’nin Kırklareli’de bulunan fabrikasından, alıcısı … Ltd Şti’nin Bursa- İnegöl’deki şubesine göndereceği muhtelif cam ve aynaların kara yoluyla taşıma işini davacının sigortalısı … AŞ’nin üstlendiği, fiili taşıma işinin ise alt taşıyıcı olan davalı tarafında ifa edildiği, alıcısına gönderilmek üzere davalı taşıyıcıya teslim edilen emtianın, yüklendiği … gemisinde, seyir esnasında geminin sallanması sonucunda, davalının taşıtında bulunan cam emtiasının kısmen hasarlandığı, hasar bedelinin sigortalıya ödenerek temlik alındığı, ödeme yapılması sonrasında alınan ibraname ve temlikname ile sigortalı tarafından üçüncü kişilere karşı olan talep ve dava haklarının gösterilen tazminat miktarı kadar kısmı davacıya devir ve temlik edildiği, davacının aktif ehliyetinin bulunduğu dosya kapsamıyla sabittir. Somut olaya, taşımanın yapıldığı 10/09/2011 tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın uygulanacağından, somut olaya uygun düşmeyen 6102 sayılı TTK hükümlerine göre değerlendirme yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır. Dosyada yer alan davalının isim ve imzasının olduğu 10/9/2011 tarih 496918 sayılı Sevk İrsaliyesi üzerinde ” Malların Karayolları Trafik Kanunu ve yönetmeliklerine uygun ve emniyetli taşınacak şekilde yüklenmiş olarak tam ve sağlam teslim alındığına ” dair ibare bulunmakta olup ve yine, davalı tarafından düzenlenen ve imzalanan bila tarihli belgede; ” Kırklareli … fabrikasından teslim aldığı 253 adet flotal cam eşya yükünü Bursa İnegöl e … plakalı kamyonuyla karayoluyla taşıma işini üstlendiğini , Tekirdağdan Bandırmaya denizyoluyla geçmek üzere … isimli gemiye bindiğini, deniz ortasında fırtına çıkıp geminin aşırı sallandığını , geminin kendi aracının ( kamyonun ) sallanmaması için hiçbir önlem almadığı gibi ilgilenmediğini, cam sehpaların kırılarak araç üzerinde devrilmesi sonucu hasarın meydana geldiğini..” şeklinde beyan yer almaktadır. 6762 sayılı TTK Madde 781 – Taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde; uğradığı zıya ve hasardan mesuldür. Taşıyıcı zıya ve hasarın: 1. Kendi kusurundan doğmıyan bir sebepten; 2. Eşyada zaten mevcut noksan ve ayıplardan, yahut eşyanın mahiyetinden veya ambalajın fena yapılmasından; 3. Gönderen veya gönderilenin fiilinden yahut verdikleri emir ve talimatın tatbikinden; ileri geldiğini ispat edecek olursa mesuliyetten kurtulur. Zıya ve hasar, ancak üç numaralı bentte yazılı bulunan halden doğmuş ise, mal tamamen zayi olsa dahi taşıyıcı ücretinin tamamına hak kazanır. Taşınan eşyanın bir kısmı telef olmuş ise taşıyıcı, kalan kısmın ücretini almak hakkını haizdir.” Denilmiştir. Bu durumda, ispat yükü davalı taşıyıcıda olup, kusursuzluğunu ispatla yükümlüdür. Somut olayda, davalı fiili taşıyana güzergah seçimi konusunda herhangi bir emir talimat bulunduğu ya da taşımaya konu emtiadaki hasarın göndericinin yükleme hatasından kaynaklandığı ileri sürülmediği gibi, yukarıda bahsi geçen ve davalı tarafça inkar edilmeyen belgeler ve taşımaya konu emtianın cam emtiası olduğu dikkate alındığında, karayolu taşımasında, ro-ro hatlarını kullanmak suretiyle davalı taşıyıcının kusurlu davrandığının kabulü gerekir. 6762 sayılı TTK.nın 785. Maddesinde; “Zıyadan doğan tazminat; ancak, taşıma senedine geçirilen değere, taşıma senedinde değer gösterilmemiş ve fakat taşıyıcıya bildirilip onun tarafından kabul edilmiş bir değer mevcut ise ona, böyle bir değer bulunmadığı takdirde aynı cins ve vasıftaki eşyanın gönderilene teslim edileceği yerdeki değerine göre tayin olunur.” Şeklinde hüküm bulunmakta olup, dosyada konusunda uzman sektör bilirkişisinin katılımıyla düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu hasar ve zararın rayiç değerlere uygun, ve gerçek ve kadri marufun olduğu belirtilmiştir .Takibe konu alacağın ticari nitelikte olduğu gözönüne alınarak 3095 sayılı yasa uyarınca avans faizi talep edebilecektir. Açıklanan bu gerekçelerle,dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine , davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibe konu alacak yapılacak yargılama sonucu belirlenecek olup,likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir
HÜKÜM Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ;Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/536 Esas – 2018/457 Karar ve: 03/05/2018 tarihli kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA; 1-Davanın kabulü ile Çatalca İcra Dairesinin … E. sayılı icra dosyasında12.454,86 TL asıl alacak yönünden İİK 67 Maddesi uyarınca İTİRAZIN İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden devamına, 2-İİK 67. Maddesin uyarınca yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine, 3-Alınması gerekli 850,73 TL karar harcından peşin alınan 212,70.-TL harçtan mahsubu ile kalan 638,03 TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yapılan 25,20 -TL başvurma harcı, 212,70.-TL peşin harç, 62,70 TL icra peşin harcı, 202,30 TL davetiye ve müzekkere gideri ile 3.600 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 4.102,90 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına 6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan AAÜT gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının HMK 333 maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine, 8-İstinaf aşamasındaki giderler yönünden; a-Davacı ve Davalılar vekili tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, b- Alınması gerekli gerekli 850,73 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 115,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 735,35 TL istinaf karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,( HMK.’nun 302-(5) maddesi uyarınca harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine) c-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından yatırılan 160-TL istinaf peşin harcın talep halinde kendisine iadesine, d-Davalılar tarafından yapılan istinaf başvuru giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına e-Davacı vekili tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 98,10 TL istinaf başvuru harcı ve tebligat gideri 42,00 TL olmak üzere, toplam 140,00 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.