Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/607 E. 2021/1438 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/607
KARAR NO: 2021/1438
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2019
NUMARASI: 2016/225 Esas – 2019/112 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde taraflar verilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, müvekkili ile davalı arasında akdi ilişkinin bulunmadığını, davacıdan mal ya da hizmet almadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, tarafların cari hesapları arasındaki farklılığın takibe konu edilen faturalardan kaynaklandığı, anlaşmazlık konusu olan faturalara ilişkin imzalı olan sevk irsaliyelerinin isticvap davetiyesi ile davalı tarafa tebliğ edildiği, davalı tarafın duruşmaya katılmadığı, bu hali ile imzalı sevk irsaliyeleri bakımından fatura alacağının ispat edildiği, sevk irsaliyesinde imza bulunmayan faturalar bakımından (5.611,90TL bedelli, 112,75 TL bedelli, 2.748,08 TL bedelli) bakımından ise davacı tarafın yemin delili bulunmadığı, bu hali ile davanın imzasız ve BA formunda da yer almayan 3 adet fatura toplamından geriye kalan (18.161,51 TL – 8472,73 TL) 9.689,04 TL asıl alacak bakımından talebin kabul edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının 9.689,04 TL asıl alacak, 2.948,83 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine ve davacı yararına %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ A)Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; ispat yükünün davacıda olduğunu, buna rağmen müvekkilinin isticvaba icabet etmediğinden dolayı bir kısım dava konusu faturalar yönünden davanın kabulünün doğru olmadığını, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. B)Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; sevk irsaliyesinde imza bulunmayan faturalar yönüden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, dosyaya sunulan e-posta dökümlerinin, bu faturalar içeriği hizmetin davalıya verildiğinin göstergesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın ksımen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafça davalı aleyhine 8 adet faturaya dayalı olarak icra takibine girişildiği, davalı tarafça faturalara konu akdi ilişkinin kabul edilmediği, nitekim tarafların ticari defterlerinde de farklılığın dava konusu bu 8 adet faturadan kaynaklandığı, bu durumda, ispat yükü üzerinde olan davacının dava konusu faturalar içeriği mal veya hizmeti davalıya verdiğini yazılı delillerle ispatla yükümlü olduğu, bu faturalardan 01.02.2013 tarihli 1.814,88 TL, 05.02.2013 tarihli 2.529,63 TL, 08.02.2013 tarihli 2.468,23 TL, 18.02.2013 tarihli 1.173,14 TL bedelli faturaların teslim alan imzalı olduğu, 15.03.2013 tarihli 1.703,16 TL bedelli faturanın ise fiyat farkı faturası olup, tarafların karşılıklı anlaşmaları doğrultusunda düzenlendiği dosyaya sunulan e-posta içeriklerinden sabit olup, teslim alan imzalı faturalar yönünden davalı şirket yetkisine usulüne uygun olarak düzenlenen isticvap davetiyesinin tebliğ edildiği halde davalının isticvaba icabet etmediği, imzası bulunmayan faturalar yönünden ise, davacının yemin deliline dayanmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla, imzalı sevk irsaliyeleri bakımından fatura alacağının ispat edildiği, sevk irsaliyesinde imza bulunmayan faturalar bakımından ise davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı gibi, faturaya konu alacak likit-bilinebilir olduğundan koşulları oluşan icra inkar tazminatına da hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Açıklanan bu nedenlerle taraflar vekillerinin yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Taraflar vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/(1)b-1 maddesi uyarınca, ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davalı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı 215,82 TL’nin alınması gerekli olan 863,29 TL harçtan mahsubu ile bakiye 647,47 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Taraflar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 25/11/2021