Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/606 E. 2021/1477 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/606
KARAR NO: 2021/1477
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI: 2017/208 Esas – 2018/637 Karar
DAVA: Çek İstirdatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Taraflar arasındaki çek istirdatı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekiline ait çeklerin 13/07/2016 tarihinde evinden çalındığını, çek iptali davası açıldığını, 12 adet çeke ilişkin İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/749 Esas sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davaya konu tedbir talebinin kabul edildiği bu çeklerden 3 adedinin davalının eline geçtiğini, bu çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu kabul ederek mağdur edildiğini, hırsızlık olayına ilişkin tutanakların emniyet tarafından tutulduğunu, müvekkiline ait müşteri çeklerin iadesi gerektiğini ileri sürerek … Bankası Şırnak Şubesi’ne ait 10.08.2016 keşide tarihli ve 4.000,00 bedelli … tarafından keşideli çekin; … Sitesi Şubesi’ne Ait 31.10.2016 keşide tarihli 2.000,00 TL bedelli … Ltd. Şti tarafından keşideli çekin ve … Bankası Karaköprü Şanlıurfa Şubesine ait 25.10.2016 keşide tarihli 5.000,00 TL bedelli … tarafından keşideli çekin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı, davaya cevap vermemiş ve fakat 29.05.2018 tarihli duruşmada, dava konusu çekleri fatura karşılığı satmış olduğu ürünlere karşılık aldığını, makbuzunu kestiğini, sigortalı çalışan kişiin malları dağıttığını, tahsilat makbuzlarını aldığını, hem şirket hem şahsi kaşesini kullanarak bu çekler karşılığında tekrar piyasadan mal aldığını, çekler geri dönünce parasını ödediğini, yasa dışı işlemi bulunmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, çekin ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı, davacının çekte ciranta olarak yer almadığı, çek üzerinde davacının hak sahibi olduğunu gösterir kayıt bulunmadığı gibi, davacı tarafından da çekin meşru hamilinin kendileri olduğuna dair delil sunulmadığı, çekin davacının defterlerinde kayıtlı olmasının da rızası hilafına elden çıktığına delil olamayacağı; buna göre davacının öncelikle kendisinin meşru hamil olduğunu ve meşru hamil olan kendisinin elinde iken zayi olduğunu ispat edemediği, bunun devamında davalının çekin ediniminde kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğunu ispat edemediği kanaati ile çek istirdadı istemi yönünden yapılan incelemede dava konusu çekin ciro yolu ile davalıya devredilmiş olduğu, çekin devrinde kusur olarak değerlendirilebilecek bir durum bulunmadığı; dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilesinin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı, 6102. sayılı TTK’nın 792. maddesi gereğince davalının dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; esasen dava yükü çekleri elinde haksız olarak bulunduran davalıya ait olduğunu, dolayısıyla çeklerin çalınarak haksız bir surette tedavüle girdiği emniyet tutanakları ile sabit iken davalı bu çekleri haksız ve ağır kusurlu olarak iktibas etmediğini ispatla yükümlü olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi (6762 sayılı TTK m.704) uyarınca açılan çek istirdadı istemine ilişkindir. Davacı, hamili olduğunu iddia ettiği dava konusu çeklerin hırsızlığa konu olduğunu, bunun üzerine, dava konusu çeklerin de aralarında olduğu 12 adet çek yönünden çek iptali davası açıldığını, bu çeklerden dava konusu 3 adet çekin davalının elinde olduğunun ortaya çıktığını, davalının yetkili ve meşru hamili olmadığını, kötü niyetli olduğunu iddia ederek davalıdan 3 adet çekin istirdatını talep etmiş, davalı ise, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu çeklerden 25.10.2016 tarihli 5.000 TL bedelli çekin keşidecisi … olup, hamiline düzenlenmiş çekin sırası ile …, …, …, …, …’a ciro edildiği, 20/07/2016 tarihinde ibrazla ödeme yasağı kararı bulunduğuna dair banka kaşesi bulunduğu; 31.10.2016 tarihli 2.000 TL bedelli çekin keşidecisi …Ltd Şti, lehtarı … Ltd Şti olup, çekin arkasında lehtar ciranta şirketinin cirosundan sonra sırasıyla …, …, …, …’a ciro edildiği, 31/10/2016 tarihinde ibrazla ödemeden men kararına istinaden işlem yapılamadığına dair banka kaşesi bulunduğu ve 10.08.2016 tarihli 4.000 TL bedelli çekin keşidecisi … olup, hamiline yazılı çekin sırası ile …, …, …, …, …, …’a ciro edildiği, 31/10/2016 tarihinde ibraz ile aynı yönde banka kaşesi bulunduğu görülmüştür. 6102 sayılı TTK.’nın 790. Maddesi uyarınca, “ Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. Yine TTK.’nın 792. Maddesi uyarınca, “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür”. Davalının elinde bulunan çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup; davacının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran davalının kötüniyetli ve iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu durumda, çek üzerindeki ciroların beyaz ciro olup, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olduğu, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, davalının çeki iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun davacı tarafça ispat edilemediğinden davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 02/12/2021