Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/604 E. 2021/1478 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/604
KARAR NO: 2021/1478
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2018
NUMARASI: 2017/247 Esas – 2018/124 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin yurt içi ve yurt dışı kargo taşımacılığı alanında hizmet verdiğini, davalıya kargo taşıma hizmeti verildiğini, karşılığında düzenlenen faturadan kaynaklı alacağın tahsili davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 07.08.2017 havale tarihli dilekçesi ile ıslah yoluyla itirazın iptali davasının alacak davası olarak devamı ile 3.927,39 TL’nin 26.08.2015 (ödeme emrinin tebliği tarihi) itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin 12/02/2015 tarihli ‘ihracat yükleme talimatı’ile 1 koli 1.055,00 Euro değerindeki plastik medikal malzeme cinsi ürünün Almanya’nın Münih kentindeki alıcıya teslimini talep ettiğini, yükleme talimatında navlunun alıcı ödemeli olduğunun açıkça yazıldığını, davacı taşıyanın bu talimat ile kabul ile taşıyarak alıcısına teslim etmek üzere yükü teslim aldığını, davacının navlun talebinin 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu faturanın keyfi ve anlaşmaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, somut olay bakımından Montreal Sözleşmesi m.35 ve TTK’ nin 855. maddesi dikkate alınarak değerlendirilmiş; öncelikle yasa gereğince Montreal Sözleşmesi m.35′ in uygulanması gerektiği, Montreal Sözleşmesi m.35’e göre, sorumluluğa ilişkin dava, hava aracının varma yerine geldiği veya gelmesi gerektiği tarihten veya taşımanın durduğu tarihten itibaren 2 yıl içinde açılmazsa tazminat talep hakkı sona ereceğini düzenlediği, sürenin hesaplama yöntemi ise lex fori’ye tabi olduğu, Montreal Sözleşmesi’nin 35. maddesindeki 2 yıllık sürenin zaman aşımı süresi olarak kabul edildiği, zira akdi ilişkilerde, tereddüt halinde hak düşümü süresi yerine zamanaşımı süresinin tercih edilmesi, sözleşme hukukuna egemen olan prensiplere daha uygun düştüğü, teslim tarihi 17.02.2015 olup davacının iş bu davadaki talebinin zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle davacının davasının zamanaşımı defi nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın tazminat talebinden değil navlun alacağından kaynaklandığını, Montreal m.35’de ise, tazminat talepleri yönünden zamanaşımın belirlendiğini, navlun alacağı ile ilgili bir belirleme olmadığından iç hukukumuzda genel hükümlere göre, navlun alacağının 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Davacı, faturaya dayalı alacağın tahsili için başlattığı icra takibine davalının itirazı üzerine, 10.3.2017 tarihinde itirazın iptali davası açmış, yargılama sırasında davasını 07.08.2017 tarihinde ıslah edilerek alacak davasına dönüştürmüştür. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacı tarafından davalıya hava yolu kargo taşıma hizmeti verildiği, navlun bedelinin alıcı ödemeli olarak kararlaştırıldığı, taşımaya konu emtianın yurt dışındaki alıcısına teslim edildiği, ancak alıcının taşıma ücretini ödemediği, bunun üzerine, davacının navlun faturasının davalı göndericiye yansıtarak dava konusu faturaya konu navlun alacağının tahsilini istediği ihtilafsız olup, uyuşmazlık somut olaya uygulanması gereken hukukun tespiti ve dolayısıyla alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı bakımındandır. Uluslararası hava taşımalarında ulusal hukuk kurallarının uygulanması sözkonusu olabilmektedir. Bu hallerden biri de, Varşova /Lahey ve Montreal Sözleşmelerinin düzenlememiş olduğu veyahut eksik bir biçimde düzenlemiş olduğu hallerde ulusal hukuka ilişkin kurallarının uygulanması sözkonusudur. Nitekim somut olayda, hava yolu ile yapılan yük taşıması, İstanbul/Türkiye-Münih /Almanya arasında yapıldığına göre, uluslararası hava yolu taşıması niteliğindedir. Uluslararası hava taşımacılığı kurallarını düzenleyen Montreal sözleşmesinde, taşıyıcının sorumluluğu hakkında açılacak davalar bakımından dava açma süresi sözleşmenin 35. Maddesinde düzenlenmiş ise de, taşıma (navlun) ücretinin tabi olacağı dava bakımından bir dava açma süresi düzenlenmemiştir. Bu düzenleme eksikliğinde uygulanacak hukuk lex fori uyarınca tespit edilecek hukuktur. Buna göre,Türkiye hava sınırları içerisindeki hava taşımacılığını düzenleyen Türk Sivil Havacılık Kanununda da taşıma ücretinin tabi olacağı zamanaşımı veya hak düşürücü süre bakımından da bir düzenleme bulunmamakta ve fakat bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde uluslararası anlaşma hükümleri, o da olmadığı takdirde Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Bu açıklamalar ışığında, dava konusu hava taşımasından kaynaklanan navlun alacağı davası bakımından, zamanaşımı süresi TTK m. 855 gereği bir yıllık süreye tabi olduğundan, somut olayda, taşımaya konu emtianın alıcıya 17.02.2015 tarihinde teslim edildiği, alacak davasına dönüştürülen itirazın iptali davasına konu icra takibi bir yıllık süre içinde 31.07.2015 tarihinde açılmış ise de, takibe itiraz tarihi olan 27.08.2015 tarihinden itibaren bir yıllık süreden sonra 10.03.2017 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla bu nedenlerle davanın zamanaşımından dolayı reddine karar vermek gerekirken yanılgılı gerekçe ile karar tesisi doğru değil ise de, yukarıda gerekçesi doğrultusunda, sonucu itibariyle doğru olan ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir. Açıklanan bu nedenlerle davacının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 02/12/2021