Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/592 E. 2021/181 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/592
KARAR NO: 2021/181
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2019
NUMARASI: 2017/696 Esas – 2019/53 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24.02.2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirketin alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine cari hesaptan kaynaklanan borç nedeniyle Bursa …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalının süresinde borca, borcun ferilerine, faiz oranına ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğunu, alacaklı vekili olarak yetki itirazını kabul ettikten sonra takibin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına kaydedildiğini, davalı tarafa ödeme emrinin 09/12/2016 tarihinde tebliğinden sonra 12/12/2016 tarihinde borca, borcun ferilerine ve faiz oranına yeniden itiraz edilerek takibin durduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafın alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nin … Esas sayılı dosya ile müvekkil aleyhine “Cari Hesap Ekstresi Gereği Ödenmeyen Borç Yekünü” şeklinde dayanak göstermek suretiyle ilamsız icra takip başlattığını, iş bu cari hesap ekstresi dosyaya sunulmadığı gibi taraflarına da tebliğ edilmediğini, sadece soyut beyanlarla yetinen davacı tarafın cari hesap ekstresine ilişkin dosyaya hiçbir belge ibraz etmediğini, davacının alacaklı olduğunu ispatlaması gerektiğini, müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkile ait ticari defterler incelendiğinde de iş bu durum açıklığa kavuşacağını ve müvekkilin herhangi bir borcu olmadığının tespit edileceğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının kötü niyetle işbu davayı ve icra takibini ikame ettiğinden %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “davalı tarafça icra takibine konu asıl alacak borcunun icra takibinden sonra 30/12/2016 tarihinde ödendiği, bu suretle davanın asıl alacak yönünden konusuz kaldığı, davalı tarafın likit ve bilinebilir olan borcunu zamanında ödemeyerek icra takibine yol açmak suretiyle haksız olduğunun sabit olduğu, bu suretle davalı tarafın icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerinden sorumlu olduğu anlaşıldığından dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,” karar verilmiş ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yargılama giderleri ve tazminata ilişkin hüküm kurulduğunu ancak icra takibinin ferileri yönünden hüküm kurulmadığını, icra takibine konu asıl alacak konusuz kalsa dahi davalı borçlunun itirazının feriler yönünden de iptaline karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve kararın düzeltilerek itirazın feriler yönünden iptaline karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap ekstresine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, asıl alacağın ödenmesi halinde icra takibine ilişkin harç, masraf ve vekalet ücreti yönünden takibin devamı yönünde karar verilip verilemeyeceği noktasındadır. İcra takibine konu asıl alacağın ödendiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Alınan bilirkişi raporunda incelenen davalı ticari defterlerine göre, takip tarihi olan 05/12/2016 tarihi itibariyle yapılan ödemelerden sonra 27.212,97 TL davacıya borçlu olduğu, bu tarihten sonra da ticari ilişkinin devam ettiği ve dava tarihi itibariyle davalının borcunun 31.435,89 TL olduğu ve aralık-2017’de yapılan işlemlerle bakiyenin sıfırlandığı anlaşılmaktadır. Buna göre davaya konu asıl alacağın dava tarihinden sonra ödendiği sabittir. Davacı takip alacaklısı takip talebinde alacağın icra masrafları ve ücret-i vekalet ile birlikte tahsilini istemiştir. Bu nedenle takip giderleri dışındaki takip konusu alacağın ödenmesi halinde icra takip giderleri, harcı ve vekalet ücreti yönünden takibin devam edip etmeyeceği hususunda da bir karar verilmesi gerekir(Yargıtay 11. HD’nin 10/01/2018 tarih ve 2016/8788 – 2018/145 E-K). İtirazla takibi durduran borçlu, defaten ya da farklı zaman dilimlerinde yaptığı ödemelerle borcu tamamen veya kısmen sona erdirebilir. Davadan sonra yapılan ödemelerin borcu tamamen sona erdirip erdirmeyeceğine göre karar değişkenlik arzedecektir. Şöyle ki, davadan sonra icra dosyasındaki kapak hesabını da kapsayacak şekilde (icra harç, faiz, masraf, icra vekalet ücreti) borcun ödenmesi halinde “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulur. Davadan sonra borcun kısmen ödenmesi halinde ise, bu tutar hükme bağlanan miktardan düşülmeksizin “infaz aşamasında nazara alınmasına” şeklinde ibare düşülür. Davadan sonra asıl alacağın tamamen ödenip, icra harç, faiz ve masrafların yatırılmaması halinde davacı tarafın dava dilekçesinde takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek yasal faiz masraf ve vekalet ücreti yönünden itirazın iptalini de istediği nazara alınarak; davalının bu kalemlere itirazı haksız ise, kapak hesabı yapılmaksızın ve miktar belirtilmeksizin yalnızca alacak kalemleri zikredilerek karar verilmelidir. Zira bu itirazların iptaline karar verilmediği sürece alacaklı takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek faizi, icra masrafları ve icra vekalet ücretini davalıdan alamaz. Mahkemece açıklanan bu ilkeler gözetilerek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir(Yargıtay 19. HD’nin 20/06/2018 tarih ve 2017/1335 – 2018/3438 E-K). Bu halde takibin ferilerine ilişkin bir ödeme bulunmadığına göre takip giderleri, harcı ve vekalet ücreti yönünden takibin devamının sağlanmasına yönelik olarak hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; Mahkemece eldeki davada takibin ferileri yönünden takibin devamı sağlanacak şekilde hüküm tesis edilmemesi isabetli görülmemiş ve bu nedenle istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından dairemizce esas hakkında yeniden karar verilmek suretiyle asıl alacak yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve takibin ferileri yönünden takibin devamına karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nın 353(1)b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Takibe konu asıl alacak yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Davalı takip borçlusunun, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibine vaki itirazının icra takip giderleri, icra harcı ve icra vekalet ücreti yönünden İPTALİNE, 3-Asıl alacak 27.212,97-TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, 4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 44,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 328,67-TL harçtan mahsubu ile bakiye 284,57-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacı tarafa iadesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.265,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan harç, bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 843,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 8-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak; a- Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, b-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan istinaf başvuru harcı 121,30 TL, posta ve tebligat gideri 31,13 TL olmak üzere toplam 152,43 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 24.02.2021