Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/567 E. 2021/1473 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/567
KARAR NO: 2021/1473
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2019
NUMARASI: 2015/792 Esas – 2019/246 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, dava dışı … Ltd.Şti ile temlik eden … AŞ arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiğini, bu genel kredi sözleşmelerini dava dışı … ve davalı …’nın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, … Ltd.Şti ile … AŞ arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri ile kullandırılan kredilerden kaynaklanan borcun banka tarafından Beşiktaş …Noterliği’nin 25.08.2011 tarihli, … yevmiye nolu Tahsili Gecikmiş Alacakların Satış ve Temliki Sözleşmesi ile … Yönetim AŞ ye temlik edildiğini, müvekkil varlık yönetimi ile … yönetiminin birleştiğini, asıl borçlu şirkete temlik eden … AŞ tarafından genel kredi sözleşmelerine istinaden nakit kredi kullandırıldığını, temlik eden banka tarafından; … Ltd.Şti ile diğer müşterek borçlu ve müteselsil kefil …’a 13.05.2008 tarihinde hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesinin 04.06.2008 tarihli noter ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, davalı … da, sözkonusu genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamış olduğundan, borcun ödenmemesinden dolayı temlik alan müvekkil şirkete karşı borcun tamamından sorumlu olduğunu, genel kredi sözleşmelerine konu borç ödenmediğinden borcun ödenmesi için temlik alan müvekkili şirket tarafından davalı/ müşterek borçlu/müteselsil kefil …’ya Karşıyaka 5.Noterliği’nin 07.07.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, 10.07.2015 tarihinde tebliğ edilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere 5.000 TL asıl alacağın ihtarname tarihinden itibaren %50 oranında temerrüt faizi, BSMV işletilmek, ihtarname gideri ve ferileri eklenmek sureti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 02.03.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 116.650,05 TL artırarak 121.650,05 TL’ye hükmedilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin kredi sözleşmesini kefil olarak imzalamadığını, kaldı ki imzalamış olsaydı kredi kullandıran banka tarafından keşide edilen 2008 tarihli ihtarnamede müvekkilinin de borçlu olarak gösterilmesi gerektiğini, bu durumun müvekkilinin sözleşmenin kefili olmadığının ispatı olduğunu, davacının dava dışı bankadan alacağını usulüne uygun olarak temlik almadığını, temliknamede dava konusu kredi sözleşmesinin yer almadığını, kefalet sözleşmesinin yasanın aradığı geçerlik şartlarını haiz olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, alacağını temlik eden … A.Ş. ile dava dışı kredi borçlusu … Ltd.Şti. arasında 300.000,00 USD tutarında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmeyi davalı kefilinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla 300.000,00 USD kefalet limiti dahilinde imzalamış oldukları, hem krediyi kullandıran banka ve hem de alacağı temlik alan şirket tarafından 2 adet kat ihtarı keşide edilmesine rağmen kat ihtarıyla istenilen kredileri teyit etmeye yarayan ekstre veya başkaca bir doküman sunulmadığı gibi bankaya 2 kez yazılan müzekkereye verilen 22.12.2016 ve 04.08.2017 tarihli yazılı cevaplarda kredi borcuna yönelik somut bildirimde bulunulmadığı, davacı tarafından TBK’nun 586 m. uyarınca dava dışı asıl kredi borçlusu … Ltd.Şti.’nin ifada gecikip gecikmediği veya ödeme güçsüzlüğü içinde bulunup bulunmadığı hususunu da ortaya koyamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Antalya …Noterliğinin 04.06.2008 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile asıl borçlu … Ltd. Şti. genel kredi sözleşmesinde doğan alacakların ödenmesinin açıkça ihtar edildiğini, işbu ihtarnamenin 06/06/2008 tarihinde tebliğ edildiğini, mezkur ihtarname ve tebliğ şerhi ile asıl kredi borçlusunun ifada geciktiğinini somut bir şekilde ortaya koyduğunu, kredi hesabının kat edilerek ihtar edilmesine rağmen vadesinde ödenmeyen kredi alacaklarının tahsili amacıyla Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Ve Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyalarıyla icra takibi başlatılmış ancak dava dışı asıl kredi borçlusunundan dosyanın tahsili amacıyla yapılan icra takip işlemleri sonuçsuz kaldığından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla genel kredi sözleşmesini imzalayan davalı aleyhine alacak davası ikame edildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, temlik sözleşmesine dayalı olarak temlik olunan genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın kredi sözleşmesinin kefili olan davalıdan tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK 355 maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni nedenleri ile sınırlı olarak kararın istinaf incelemesi yapılmıştır. Somut olayda, davacı tarafça, temlik eden … AŞ ile dava dışı … Ltd. Şti ile arasındaki akdedilen 300.000- USD limitli genel kredi sözleşmesinde dava dışı … ile beraber davalının sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun vadesinde ödenmemesi üzerine bankaca hesabın 04.06.2008 tarihli noter ihtarnamesi ile kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine, alacaklarının tahsili amacıyla Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. ve Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyalarıyla icra takibi başlatıldığını, ancak icra takip işlemlerinin sonuçsuz kaldığını, asıl borçludan icra yoluyla alacağın tahsil edilemediğinden temlik alan sıfatıyla varlık yönetimi olarak kredi sözleşmesini kefil olarak imzalayan davalıya ihtarname keşide edilerek borcun ödenmesinin ihtar edildiği, borcun buna rağmen ödenmediği ve eldeki alacak davasının ikame edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı tarafından dosyaya sunulan temlik sözleşmesinde; “..Ek A’da bulunan icra takip ve takibin devamı niteliğindeki dosyaların listesindeki icra takiplerine konu edilen 22 Temmuz 2011 tarihi itibariyle nakit alacakların tüm faizleri, sair ferileri ve teminatlarıyla birlikte..” denilmiş olup, buna göre, asıl borçlu şirket hakkında başlatılan Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. ve Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyaları konu alacağın temlik sözleşmesine konu edildiği, anılan icra takip dosyalarında davalının taraf olmadığı ihtilafsız olmasına ve davalının kefaletinin bulunduğu 300.000 Usd limitli kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın davacıya temlik edilmediği ve bu bağlamda, temlik eden bankanın, davacı varlık fonuna temlik edilmiş bir sözleşmenin bulunmadığı şeklindeki 22.12.2016 tarihli yazısı da gözetildiğinde, davacı varlık fonunun temlik almadığı sözleşmeye dayalı olarak davalıya hesap kat ihtarı keşide etmesi hukuken bir sonuç doğurmadığından davalıdan alacak talebinde bulunamaz. Öte yandan, temlik eden … AŞ tarafından Antalya …Noterliğinin 04.06.2008 tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi ile asıl borçlu … Ltd. Şti. ile kefil …’a genel kredi sözleşmesinden doğan alacakların ödenmesinin ihtar edilmiş ise de, anılan hesap kat ihtarında davalının yer almadığı gibi, davacı tarafça dosyaya sunulan 5 adet kredi sözleşmelerinden yalnızca 300.000 Usd limitli kredi sözleşmesinde davalının kefaletinin bulunduğu görülmekle hesap kat’ına konu alacağın davalının kefaletinden kaynaklandığı ispatlanamamıştır. Açıklanan bu hususlar doğrultusunda davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/12/2021