Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/565 E. 2022/43 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/565
KARAR NO: 2022/43
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2018
NUMARASI: 2016/888 Esas – 2018/982 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasinda … no’lu sozlesme imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davalı tarafın sözleşme ekinde yer alan çeşit ve miktarlarda … markalı çayları peşin ödeme karşılığı ithal edip müvekkiline teslim edeceğini ve sözleşme ekinde bulunan ekipmanları da bedelsiz olarak müvekkilinin kullanımına sunacağının yükümlülüğüne girdiğini, akdedilen bu sözleşme gereği davalıya taahhüt ettiği ürünler için 347.471,71 TL peşin ödeme yapıldığını, ancak davalı tarafın taahhüt ettiği edimleri 45 gün içerisinde yerine getirmesi gerektiği halde hiçbir haklı sebep olmaksızın yerine getirmediğini, bu hususta davalı tarafa Beyoğlu …Noterliğinin 22/10/2014 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtar gönderilerek taraflar arasında akdedilen sözleşmenin feshedildiği, söz konusu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 2 gün içinde teslim etmediği ürünler bedeli olan 207.049,92 TL bedeli iade etmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, bunun üzerine taraflar bir araya gelerek ödenen bedelin iadesi yerine iyi niyet çerçevesinde bu bedel mukabilinde ürünlerin derhal taraflarına teslim konusunda anlaşmaya vardıklarını, yapılan görüşmeler neticesinde davalı tarafın zaman zaman sözleşme konusu ürünlerin bir kısmını teslim ettiği halde 45.147,17 TL tutarındaki ürünlerin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bunun üzerine davalı tarafa Serik … Noterliğinin 30/06/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Mayıs 2014 tarihinde peşin olarak ödenen bedel mukabili ürünler üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen söz konusu ürünlerin tamamen teslim edilmemesinden dolayı peşin ödenen 45.147,17 TL bedelin ödeme tarihinden işleyecek faizi ile birlikte iadesini talep ettiklerini, ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığından dolayı söz konusu alacağın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, davalının takibe süresi içerisinde itirazı nedeniyle takibin durduğunu, takibe itiraz edilmesinin kötü niyetli, haksız ve dayanaksız olduğunu bu nedenle yapılan haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilinin, İTO’da kayıtlı adreslerde bulunmakta olup dava dilekçesinin, icra takip talebinde belirtilen eski adresine tebliğ edildiğini, bu adrese yapılan tebligatın bila dönmesi üzerine İTO’ya kayıtlı adreslerine yeniden tebligat yapılmaksızın Tebligat Kanununun 35. Maddesine göre tebligatların kapıya yapıştırıldığını, bu sebeple de davalı müvekkilinin işbu davaya muttali olamadığını, bu bakımdan usulüne uygun bir şekilde dava dilekçesi tebliğ edilmediğinden davaya cevap verme imkanı olmayan müvekkilinin gıyabında yargılamanın yürütüldüğünü, bu sözleşmenin imzası sırasında, davacı şirkete ayrıca otelinde kullanılmak ve talep halinde iade edilmek üzere çay aksesuarı, bardak, semaver, demlik, sunum ürünleri, çay servis ekipmanları olmak üzere toplamda 80.735,95.-EURO tutarında konsinye ürün teslim edildiğini, teslim edilen bu ürünlerin, taraflar arasında çay ticareti devam ettiği sürece davacı otel yedinde kullanımda bulunacağını ve talep halinde ise aynen iade edileceğini, aynen iade edilememesi halinde ise irsaliyeli fatura bedeli üzerinden fatura edilerek bedelinin talep edileceği hususunun kararlaştırıldığını, davacı şirketin müvekkili yedinde bir alacak olduğunu beyan etmekteyse de müvekkili şirket tarafından davalı yedinde bırakılan 80.735,95.-EURO bedelli konsinye ürün mevcut olmakla davalı müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, bu bakımdan davacının davasının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğundan reddini, haksız icra nedeniyle alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, ” dava, satış için bırakma (konsinye satış) sözleşmesi kapsamında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında 12/5/2014 tarihli satış için bırakma (konsinye satış ) sözleşmesi akdedildiği, davacının davalıya sözleşme nedeniyle 347.470,71 TL ödeme yaptığı ve ödeme karşılığı bir kısım ürünlerin davacıya teslim edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalının 45.147,17 TL’lik tutar karşılığı ürünü davacıya teslimden kaçınmasını gerektiren haklı bir sebep bulunup bulunmadığı ve davalının dava tarihi itibariyle takas-mahsup konusu yapabileceği alacak miktarı bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmıştır. Taraflar arasında akdedilen 12/5/2014 tarihli sözleşmenin 2. maddesi kapsamında ,sözleşmede belirtilen bedelin tamamının ödenmesinden sonra ürün teslimi yapılması gerektiği, bu nedenle ürünlerin teslim edilmediği yönündeki davalı iddiasına, kısmi ödemeyi kabul edip ürün teslim etmeye devam etmesi karşısında itibar edilmemiştir. Yine taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “sözleşme konusu” başlıklı 1.1 maddesinde davacıya teslim edilen ekipmanların bedelsiz olarak müşteri kullanımına teslim edileceğinin kararlaştırıldığı ve sözleşmede davacyıa tesilm edilen ekipmanların sözleşmenin feshinden sonra iadesinin talep edilebileceğinin kararlaştırıldığına dair delil sunulamadığı, davalının dava tarihi itibariyle mahsup edebileceği alacağının bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne, ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olayın hukuki tasniflerinin doğru şekilde yapılmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın dahi gerekçeli kararda hatalı olarak belirlendiğini, taraflar arasında çay satışına ilişkin sözleşme bulunmakta olup buna ilişkin olarak mal satışı yapıldığı halde gerekçeli kararda ihtilafın satış için bırakma(konsinye satış) sözleşmesine dayandığını, davacı tarafından açılan davada, çay satış sözleşmesine dayalı olarak bedeli ödendiği halde teslim edilmeyen ürün olduğu iddia edilmekle, davalıdan ise konsinye ürünlerden dolayı alacak hakkı olduğunun belirtildiğini, davacının davalıdan olan alacağının cari hesaplarda belli olduğunu, davalıdan olan alacağından mahsup edilmiş; davalının bundan sonra davacıdan alacaklı durumda olduğunu, davalının davacı şirkete 2014 ve 2015 yıllarında toplam bedeli 23.822.-EURO tutarında konsinye ürünleri teslim ettiğini, davacı şirkete gönderilen 24.10.2014, 20.12.2017 ve 11.01.2018 tarihli ihtarnameler ile bu hususların belirtildiğini, bu ürünler davacı tarafından bedelsiz olarak kullanılmış olup tarafların bu konuda bir ihtilaflarının bulunmadığını, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin bu şekilde davaya konu edilerek sona ermesi üzerine davalının, sözleşme süresince bedelsiz olarak kullanılmak üzere teslim edilen ürünlerin iadesi talepli olarak ihtarname gönderdiğini; davacınında bir kısım ürünü iade ettiğini, burada da bir ihtilaf bulunmadığını, İhtilafa konu olayın, davacıya bedelsiz olarak kullanması üzerine bırakılan ve iade talep edildiği sırada hasarlı olan veya tamamen zayi olan ürünlerden kaynaklandığını, davacının, hasarlı ve zayi olan ürünlerin bedelini ödemesi talep edilmişse de bu bedelleri ödememiş; bu ürünlerin bedellerinin davalıdan talep edildiğini, dosyaya ibraz edilen sözleşme içeriği, fatura ve irsaliyelerde bu hususun açıkça belirtilmiş olmakla Mahkemenin bu gerekçesinin yerinde olmadığını, mahkemece delillerin takdirinde hataya düşülmüş olup konsinye ürün bedellerinin iadesi konusunda ihtarnameler ve davacı şirket ile yazışmalar mevcut olduğu halde bu hususların dikkate alınmadığını, davacı şirket de bu ürünlerin sözleşme sonunda iade edileceğini bilmekte olup buna ilişkin gönderilen ihtarnameler ile ürünleri iade etmeye hazır olacaklarını bildirmişler; davalı şirket yetkilisinin de davacı şirkete giderek bu ürünlerin sağlam olanlarını iade aldığını, hal böyle iken konsinye ürünlerin iadesinin kabul edilmeyerek alacağın mahsubuna karar verilmemesi ve davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu ürünlerin sadece bedelsiz kullanıma tahsis edildiğini, mülkiyetin davacıya geçirildiğine dair hiçbir delil ve belge bulunmadığını, mahkemece belirtilen bu gerekçeye nazaran davacının sebepsiz zenginleşeceğini beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: davalının teslim etmesi geerken ürünü haklı bir neden olmaksızın teslim etmediği gibi teslim edilmeyen ürün karşılığının kendisine peşin olarak ödenmiş bakiye tutarı iadeden haksız olarak imtina ettiğini, davalı tarafın süresi içerisinde cevap vermediğini, bilirkişi raporu alındıktan sonra dosyaya itiraz dilekçesi sunduğunu HMK gereğince ön inceleme işlemleri tamamlandıktan sonra artık bir itiraz defi ileri sürülemeyeceğini, sözleşme akdedildiğini ve ilgili sözleşmede konsinye bedelsiz olarak davacı şirketin kullanımına verilen ürünlerin iade edileceği bir tarihe yer verilmediği gibi sözleşmede bu ürünlerin iade edileceğine dair hükmün de olmadığını, somut bir davada çözümlenmesi gereken hususun başka bir davanın neticesine bağlı ise bu davanın neticesinin beklenmesi gerektiğini beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, satış sözleşmesine istinaden peşin olarak ödenen bedelin, ürünün teslim edilmemesi nedeniyle istirdatı istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalının davacıya konsinye olarak bıraktığı ve kendisine iade edilmeyen ürünlerin bedelinin davacı alacağından düşülüp düşülemeyeceği noktasındadır. Taraflar arasında, 12/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 1 yıl süreli olarak, … markalı çayların peşin ödeme karşılığı ithal edilip teslim edilmesi ve bir kısım ekipmanların konsinye olarak müşteriye bırakılması konulu sözleşme imzalanmıştır. Davacı tarafça davalı muhataba çekilen Serik Noterliği’nin 30/06/2016 tarih ve … YN’lu ihtarnamesi ile peşin ödenen ve karşılığında ürün teslim edilmeyen 45.147,17 TL’nin iade edilmesi ihtaren bildirilmiştir. Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, sözleşmeye dayalı olarak 45.147,17 TL asıl alacak ve 3.796,38 TL işlemiş faizin tahsili istemiyle 04/08/2015 tarihli takip talebi ile icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı taraf, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. Maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davacının peşin ödemede bulunduğu miktardan 45.147,17 TL’ye isabet eden kısım için davalı tarafından davacıya ürün teslimi yapılmadığı taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. Ancak davalı tarafça, davacıya konsinye olarak bırakılan ve davalıya iade edilmeyen bir kısım ürünlerin bedelinin mahsup edilmesi talep edilmektedir. Zira davalı tarafça cevap dilekçesinde, davalı yedinde bırakılan konsinye ürünler nedeniyle davacıdan alacaklı konumda oldukları ileri sürülmüştür. Davalının konsinye olarak davalıya bırakılan ürünlerin sözleşme sonunda kendisine iadesi gerektiğini ispatlaması halinde bu ürünlerin bedelinin davacı alacağından düşülmesi gerekir. Nitekim mahkemece de bu yönde değerlendirme yapılmış ancak mahsup edilebilecek bir alacak bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan, Ek-2’de gösterilen ürünlerin davacıya konsinye olarak verileceği düzenlenmiştir. Ticaret hayatında satılan malın kullanımının kolaylaştırılması, sağlanan menfaatin artırılması, sözleşmenin asıl konusu olan ürün ile uyum sağlanması ve ticari ilişkinin devamlılığının sağlanması gibi amaçlarla satılan mala ek olarak bazı ürün ve cihazlar geçici olarak müşterinin kullanımına bırakılmaktadır. Konsinye bırakılan bu ürünler ayrıca satış sözleşmesi gereği satışa konu değillerdir. Sözleşmede konsinye ürünlerin mülkiyetinin müşterinin mülkiyetine bırakılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Sözleşmede bu ürünlerin davacının kullanımına bırakılacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla aradaki sözleşme ilişkisi sona erdikten sonra konsinye olarak bırakılan bu ürünlerin davalıya iadesi gerekir. Bu durumda, mahkemece konsinye bırakılan ürünlerin mülkiyetinin davacıya geçmediği nazara alınıp, tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri üzerinde durularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, sözleşmede davacıya teslim edilen ekipmanların sözleşmenin feshinden sonra iadesinin talep edilebileceğinin kararlaştırıldığına dair delil sunulamadığından ve davalının dava tarihi itibariyle mahsup edebileceği alacağının bulunmadığından bahisle hatalı değerlendirme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 20/01/2022