Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/562 E. 2022/46 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/562
KARAR NO: 2022/46
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/02/2019
NUMARASI: 2016/888 Esas – 2019/114 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/01/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı ve davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasında akaryakıt alımı konusunda sözleşmeler imzalandığını, söz konusu sözleşmelere göre davalının , istasyonlarından müvekkil şirketin kullandığı araçlara takacağı automatic ile yakıt alımı konularında müvekkiline malzeme ve hizmet sağlayacağını, sözleşmeler uyarınca müvekkil şirket çalışanlarının kullandığı ve 3.kişi … Tic.AŞ.tarafından kiralanmış 59 adet otomobile davalı tarafından çeşitli ekipmanlar takıldığını, fakat araçlara takılan bu ekipmanların ve montaj hataları ile sistem hataları sebebiyle araçlarda arıza ve zararların meydana geldiğini, arıza meydana gelen araçların onarımlarını yapıldığını, arızaların davalı tarafından takılan ekipman kaynaklı olması nedeniyle servis bedellerinin 3.kişi … Tic.AŞ.tarafından müvekkil şirkete fatura edildiğini ve müvekkil şirket tarafından diğer tüm zararlarla birlikte KDV dahil 20.807,51-TL ödendiğini, işbu bedelin ödenmesi için davalı tarafa ihtarname gönderilmesine rağmen ödenmemesinden dolayı İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı şirketin alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kiralamış olduğu araçlarda meydana geldiği iddia edilen arızaların müvekkil şirketin taktığı ekipmanlardan kaynaklanmadığını, ekipmanların montajının 25/04/2012 tarihinde yapıldığını, 1,5 sene ve 30.000 km sonrasında 18/09/2013 tarihinde araçlarda problem gündeme getirildiğini, arızanın teşhis edilmesi için serviste OBD soketinden diagnostik cihaz takıldığını ancak herhangi bir arıza kodu alınmadığını, ekipmanların 1,5 sene boyunca sorunsuz olarak çalışmış bir sistemin sadece üzerine aksesuar niteliğinde takılıyor olmasından dolayı problemin nedeni olarak görülmesinin ve araç üzerinde davacının bilgisi dahilinde sonradan takılan bir sistemin araç üreticisinin araçları garantiden çıkartması nedeniyle automatic sisteminin sıkıntı olarak ilan edilmesinin kabul edilemez olduğunu, davacının probleminin müvekkil şirketten taktırdığı sistemden kaynaklandığına dair somut bir ispat vasıtası/teknik rapor ve veri bulunmadığını, davacı yanın iddialarını ispatlamak ile mükellef olduğunu, davacı tarafın arıza meydana gelmeyen araçların bakım ve onarım bedellerini müvekkil şirketten talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının başlattığı icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, garanti kapsamından çıkan araçların meydana gelen arızalarını müvekkil şirkete ödetmek istediğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak takip başlatan davacının takip miktarının %40’ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “davalı şirketçe davacı şirket araçlarına takılan aparatların araçlarda çeşitli arızalara yol açtığı, bilirkişi raporuyla sabit olduğu üzere bu arızaların davalının hizmetinden kaynaklandığı, bu suretle davalı tarafın zarardan sorumlu olduğu, davacı tarafın bu araçları kendi imkanlarıyla tamir ettirdiği, yapılan masrafın kadri maruf olduğu, icra takibinden önce davacı taraf ihtarda bulunduğundan faiz isteyebileceği ancak davacı tarafın talebinin yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteyemeyeceği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve Davalı tarafın İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 20.807,51 TL asıl alacak ve 1.298,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.106,41 TL üzerinden aynen devamına, ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu’nda açıklanan kanaatlere temel teşkil eden kriterlerin objektif ve denetime elverişli bir şekilde değerlendirilmediğini, Bilirkişiler tarafından incelenen servis fişleri ve belgelerde, davacının aracındaki arızanın müvekkilimiz Şirketin vermiş olduğu hizmetten kaynaklandığına ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını, araçlarda arızaya sebep olduğu iddia olunan cihazların ilgili araçlara montajı 25.04.2012 tarihinde, yani arızanın meydana geldiği iddia olunan tarihten 1,5 sene önce yapılmış olup, ontajdan sonra cihazlar 1,5 yıl ve 30.000 km’den fazla sorunsuz olarak kullanıldığını, şirketce arızanın sebebini araştırdıklarını, bu amaç için serviste OBD soketinden diagnostik cihaz takılmış, ancak arızanın davalı Şirket ile akdedilen sözleşme kapsamında takılan cihazdan kaynaklandığına dair herhangi bir arıza kodu alınamadığını, araçlarda bu tarz elektriksel sıkıntılar, ekipman takıldıktan hemen sonra ortaya çıktığını, bu arıza da, diagnostik cihazlarla tespit edilebilir bir sorun olduğunu, şirket’çe verilen hizmetin sonucu olmadığını, Araçlar üzerinde başka bir firmaya ait olan uydu takip cihazları da mevcut olduğu halde, arızaya bu sistemin yol açmış olup olmadığı veya arızanın başka bir sebepten dolayı, en çok neden olan bir üretici hatasının olup olmadığının araştırılmadığını, davacının zararını, uygun illiyet bağını ve dolayısıyla davasını ispatlayamadığını davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın tamamen reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından alacak yargılamayı gerektirdiğinden bahisle icra inkar tazminatına hükmedilmediğini, mahkemenin kararı bu açıdan hukuka aykırı olup bu açıdan kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, icra takibi yapılmadan evvel davalı tarafa konu ile ilgili olarak elektronik posta ile bildirimde bulunulmuş olup, ihtarname gönderilerek olay etraflıca açıklanmış ve icra takibine konu edilen miktarın ödenmesi talep edildiğini, ihtarnameye cevap vermediğini, alacak miktarı ve sebebi borçlu tarafından icra takibi öncesinde bilinmekte olup borçlunun itirazında haksız olduğunu, beyanla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE:Dava, ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacı tarafça kullanılan araçlarda oluşan zararın davalının araçlara monte ettiği aparatlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve davalının zarardan sorumlu olup olmadığı noktasındadır. Taraflara arasında, çerçeve sözleşmesi ve 01/01/2010 -31/12/2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere akaryakıt alımı ek sözleşmesi imzalanmıştır. Akaryakıt alımı ek sözleşmenin süresi ek anlaşmalarla 31/12/2011 tarihine kadar uzatılmıştır. Akaryakıt alımı ek sözleşmenin 4. Maddesine istinaden davalı tarafından davacının kiralayarak kullandığı araçlarına automatic ünitesi montajı yapılmıştır. Automatic takılan bir kısım araçların arızalanmasına ilişkin servis formları düzenlenmiş olup, dosyada mevcuttur.Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, “sözleşmeye aykırılık sebebiyle uğranılan zararın tazmini” sebebine dayalı olarak, 10/08/2015 tarihli takip talebi ile 20.807,51 TL asıl alacak, 1.298,90 TL işlemiş faizin tahsili istemiyle icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı taraf, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67. Maddesi uyarınca kiralamak suretiyle kullandığı araçlarda davalının temin ve montajını yaptığı aparat nedeniyle zarar oluşması üzerine araçları kiralayan üçüncü firmanın kestiği yansıtma faturalarını ödemesi nedeniyle oluşan zararının tazmini istemiyle başlattığı icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında bir akaryakıt alım satım sözleşmesi bulunmakla birlikte automatic cihazı bu alım satıma konu değildir. Automatic cihazı bakımından taraflar arasındaki çerçeve sözleşmesi kapsamında bir hizmet(iş görme) ilişkisi vardır. Taraflar arasındaki bu ticari ilişki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nunda düzenlenmemiş olup, TBK’nın 502/2. maddesindeki, vekâlete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır, şeklindeki düzenleme nedeniyle uyuşmazlığa vekalete ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir. TBK’nın 506/2. Maddesi uyarınca, vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Aksi halde müvekkilinin bu yüzden uğradığı zararlarını tazmin etmekle yükümlüdür. Bu nedenle davalının sorumluluğunun kapsamının belirlenebilmesi için özen yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığının tespiti gerekir. Davacı tarafın dosyaya sunduğu cevaba cevap ve diğer beyan dilekçelerinden automatic takılan 3 aracın hasarlanması, diğer araçların ise benzer şekilde hasarlanmaması için automatic cihazının söktürülmesi sonrasında araçların can hattı onarımının yapılması suretiyle araçları kiraya veren üçüncü firmanın yansıtma faturalarıyla davacı zararının oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece söz konusu araç arıza ve hasarlarının davalının temin ve montajını yaptığı automatic cihazlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığının ve üçüncü kişiye ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda, dava konusu edilen yukardaki tabloda gösterilen ve davacı tarafından 3. Kişi konumundaki … Tic .A.Ş. den kiralanan araçlara, davalı tarafından takılan kilometre verisinin okunmasına yardımcı olan sistemden dolayı, araçlar özellikle 3 adet araç ağır olmak üzere toplam 38 araç hasar görmüştür. Hasarın nedeni , davalı tarafından takıları harici ekipmanlara ait cihazların montajında işçilik hatası veya ayıplı imalatın olunabilirliği, veya takılan söz konusu cihazların araçlara uyumlu olmadığı v.b. gibi nedenlerden kaynaklanabileceği düşünülmektedir, şeklinde hasarın kaynağına ilişkin açıklama yapılmıştır. Ancak, sadece servis raporlarındaki ifadelere dayalı olan bilirkişi raporu bu haliyle eksik olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira, servis raporlarındaki ifadelerde teknik değerlendirme bulunmamakta olup bilirkişi raporunda da zarara neden olduğu iddia edilen automatic cihazları incelenmemiş ve hatanın bu cihazın kendi sistemsel arızasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı tespit edilmemiş, ayrıca yine automatic cihazları ile montajın yapıldığı araçlar arasında uyumsuzluk bulunup bulunmadığı da incelenmemiş, sonuç olarak arızanın nasıl ve neden kaynaklandığı tespit edilmemiştir. Bunların yanı sıra, araçların onarımını yapan firmanın servis formları ile faturalarında gösterilen şikayet ile arızalar ile onarımların automaticten kaynaklanan arıza ile uyumlu olup olmadığı, automatic cihazları sökülen araçlarda can hattı onarımının gerekli olup olmadığı, yansıtma faturalarının servis formlarıyla uyumlu olup olmadığı hususları üzerinde durulmamıştır. Bunların yanı sıra mahkeme ara kararında bulunmasına rağmen davacının üçüncü firmaya yansıtma faturalarının bedellerini ödeyip ödemediği belirlenmemiştir. Bu halde, mahkemece yukarıda işaret edilen husular yönünden bilirkişi incelemesi yapılarak arızanın automatic cihazlarından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve davacının üçüncü firmaya ödeme yapıp yapmadığı tespit edilerek sonuca gidilmesi gerekir. Hal böyle olunca mahkeme tarafından eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması doğru görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusu bu aşamada incelenmeksizin davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Kararın kaldırılma sebebine göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA, 3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 4-İstinaf başvurusu bu aşamada incelenmediğinden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcı ile istinaf başvuru harcının istemi halinde kendisine iadesine, 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.20/01/2022