Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/560 E. 2021/1505 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/560
KARAR NO: 2021/1505
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ: 07/03/2019
NUMARASI: 2017/404 Esas-2019/264 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesiyle; taraflar arasındaki cari hesaba göre davalıdan 15.000TL alacağını tahsil amacıyla yapılan icra takibine haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesiyle; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davacıya olan borcun ödenmesi için 30.000 TL bedelli müşteri çeki verildiği, çekin karşılıksız çıkması nedeniyle 15.000TL’nin davacının banka hesabına, geri kalan 15.000 TL’sinin de çekin iade alınması sırasında elden nakit olarak ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, toplanan deliller ve taraf defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre, taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı defterleri uyarınca; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 15.000,00 TL alacaklı olduğu; davalı defterleri uyarınca ise, 30.000,00-TL’lik borca istinaden 23/08/2016 tarihinde … Sultanbeyli Şubesi aracılığıyla davacıya 15.000,00-TL ödeme yapıldığı, 27/08/2016 tarihli defter kaydına göre 15.000,00-TL nakit ödeme yapıldığı bilgisine yer verildiği, ancak davalının nakit ödeme yapıldığı yönündeki bu iddiasının davacı kayıtlarıyla örtüşmemesi ve davalının bu ödemeyi ilişkin dosyaya belge sunamamış olması nedeniyle davalı defterlerinde yer alan bu kayda itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; müvekkilinin 30.07.2016 vadeli 30.000,00 TL bedelli çeki aralarındaki ticari ilişkiye binaen davacıya verdiği ve aralarındaki cari hesap bakiyesini sıfırladığı, çekin vade gününde karşılıksız çıkması üzerine müvekkilinin çekin 15.000,00 TL ‘sini banka yoluyla ödendikten sonra bakiyesinin çek teslimi esnasında elden ödenerek çekin müvekkiline teslim edildiği, ek bedelinin ödenmesine rağmen icra takibi yapılmasının haksız olduğu, çekin müvekkili elinde olmasının ödendiğine karine teşkil edip aksinin davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, Yargıtay yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğu, bilirkişi raporunda 7.000TL’nin üzerindeki ödemelerin banka yoluyla yapılması gerektiği yönündeki tespitin ispat yükünü ters çevirmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, açık hesaptan bakiye alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Taraflar arasındaki açık hesap ilişkisi kapsamında davalının, davacıya olan borcuna karşılık 30.000TL miktarlı müşteri çeki verdiği, çekin karşılıksız çıkması nedeniyle davalı tarafından davacının banka hesabına 15.000TL yatırıldığı ve çekin davalıya iade edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davalının geri kalan 15.000 TL tutarındaki borcunu davacıya ödeyip ödemediği konusundadır. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve davacının kendi defterlerine göre bakiye 15.000TL alacaklı olduğu, davalının defterlerinde ise 15.000TL’nin nakit alarak ödendiği kaydı bulunmaktadır. 6100 sayılı HMK 222/3.maddesine göre, usulüne uygun tutulan ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulan defterlerindeki kaydın bunlara aykırı olmaması gerekir. Somut olayda, 30.000 TL tutarındaki çekin davalıya iade edildiği ihtilafsızdır. Kural olarak çekin iade edilmesi ödendiğine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Bu durumda, çek davalıya iade edilirken dava konusu 15.000 TL’nin ödenmediğinin, başka bir anlatımla bakiye bedel ödenmeden çekin iade edildiğinin HMK 190. ve TMK 6. maddelerine göre, davacı tarafından ispatlanması gerekmekte olup, davacı tarafından bu iddiayı ispata yarar herhangi bir yazılı delilin ibraz edilemediğinin dosya kapsamıyla sabit bulunmasına göre; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ancak yeniden yargılamaya gerek olmadığından; yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu davalı tarafından kanıtlanamadığından, davalının icra inkar tazminatı isteminin de reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, 1-Davanın REDDİNE, 2-Davalının icra inkar tazminat talebinin de reddine, 2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının, icra ve mahkeme veznesine peşin yatırılan 332,51‬-TL harçtan mahsubu ile fazla olan 273,21‬-TLnin talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve tayin olunan 5.100-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 5- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının HMK 333 maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine, 6-İstinaf yargılamasına ilişkin olarak; a-Davalı tarafından yatırılan 256,16‬-TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, b-Davalı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve dosya masrafı toplamı 25,73-TL olmak üzere toplam 147,03‬-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 09/12/2021