Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/531 E. 2021/1360 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/531
KARAR NO: 2021/1360
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2016/1059 Esas – 2018/1159 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan … AŞ arasında akdedilen 17/02/2015 tarihli 1.000.000 TL ve 29/04/2015 tarihli 1.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmelerinde diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığını, bu sözleşmeler çerçevesinde, davalı asıl borçlu şirkete kredi tahsis edildiğini, kredi sözleşmesinden doğan borçların verilen süreler içinde ödenmediğinden hesabın kat edilerek noter ihtarnamesi ile borçlulara ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, alacağın tahsili ve meri teminat mektubu bedeli ile çek yasal sorumluluk tutarının deposu için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin davalıların yetkiye ve borca itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili, davacı bankanın hukuka aykırı ve hakkın kötüye kullanarak hesabı katettiğini, asıl borç tutarında bloke edilmiş çeki bulunmasına rağmen, teminat mektubu bedelinin depo edilmesi talebinin hukuka aykırı olduğunu, çeklerin borcun tamamını karşıladığını, hatta bu çeklerden 2 adedinin davadan önce tahsil edildiğinin haricen öğrenildiğini, depo talebinin yerinde olmadığını, talep edilen faizin sözleşmeye aykırı olduğunu, kefalet limitini aşar şekilde alacak talebinde bulunulduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 29.08.2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, 1-İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak üzere; A) Asıl borçlu … A.Ş. bakımından -Ticari döviz kredisi için 682.452,18 TL asıl alacak, 11.637,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 694.089,38 TL -Ticari artı para kredisi için 47.883,91 TL asıl alacak, 918,87 TL işlemiş faiz, 45,94 TL faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 48.848,72 TL, -Ticari döviz kredisi için 2.608,19 TL işlemiş akdi faiz olmak üzere taleple bağlı olunarak toplam 742.938,10 TL nakdi alacak ve -303.780,00 TL gayri nakdi alacak toplamı 1.046.718,1 TL’den olmak üzere, davadan önce ancak takipten sonra ödenen 44.927,07 TL’nin mahsubu sonucu bakiye 1.001.791,03 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, takip tarihinden itibaren 682.452,18 TL asıl alacağa %36 akdi faiz yürütülmesine, takip tarihinden itibaren 47.883,91 TL asıl alacağa %24,24 akdi faiz yürütülmesine, faizlerin %5 BSMV’si ile tahsiline, hüküm altına alınan 1.001.791,03 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davacı lehine davalılardan tahsiline, davacının gayri nakdi alacak talebinin davalı … A.Ş. yönünden kabulü ile 10 adet (…, …, …, …, …, …, …, …, …, … numaralı çekler) çek teminat bedeli 5.160,00 TL ile 2 adet teminat mektubu (05/10/2016 keşide tarihli ve 57.135,00 TL bedelli teminat mektubu, 05/10/2016 keşide tarihli ve 42.750,00 TL bedelli teminat mektubu) bedeli toplamı 303.780,00 TL’nin davacı bankanın Şaşkınbakkal Şubesi nezdinde açılacak faizsiz bir hesapta davalı … A.Ş. tarafından depo edilmesine, sorumluluk tutarlarının ödenmesi halinde ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ve faizin %5 BSMV’si ile tahsiline, B)Davalı kefiller … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. , … yönünden davacının gayri nakdi alacak talebinin reddine, C)Davalı kefiller … Ltd. Şti. Ve … yönünden; davacı talebi ile bağlı olmak üzere istenen 742.938,10 TL alacaktan dava öncesi ancak takip sonrası ödenen 44.927,07 TL’nin mahsubu ile bakiye 700.619,19 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, fazla istemin reddine, D)Davalı kefil … Ltd. Şti. Yönünden davacının talebi ile bağlı olmak üzere 742.938,10 TL alacaktan dava öncesi ancak takip sonrası ödenen 44.927,07 TL’nin mahsubu ile bakiye 700.619,19 TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, fazla istemin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin hükümde davalılar yararına vekalet ücretinin mükerrer yazıldığından hükmün tashihi talebinin ilk derece mahkemesinin 07/03/2019 tarihli ek kararıyla HMK m.305/II grereği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu değiştirilemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Davacı banka vekili tarafından ilk derece mahkemesinin esas ve ek kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; nakdi krediler yönünden alacağın tamamı kabul edildiği ve davadan önce yapılan 44.927,07.TL tahsilat, düşülerek dava açıldığı halde, talebin bir kısmı reddedilmiş gibi değerlendirme yapılarak nakdi krediler yönünden aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı kefillerin imzaladığı genel kredi sözleşmesinde, kefillerin gayrinakdi kredi alacaklarından sorumlu olduklarına dair açık hüküm olduğu halde, kefiller yönünden gayrinakdi kredi depo talebinin reddinin doğru olmadığını, dava konusu kredi sözleşmesinin tüm maddeleri incelenmeden oluşturulmuş olan bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, red oranına göre davalılar lehine 5.005,08.TL hükmedilmiş olduğu halde, sehven “kopyala yapıştır” yapılırken dava ile ilgisi olmayan kişiler lehine sehven yazılan 30.804,97.TL vekalet ücreti tamamen hükümden çıkarılması gerekirken bu vekaleti de mükerrer olarak davalılara ödenmesi şeklinde tashih edildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı banka vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Ayrıca davacı banka vekili, hükümde aleyhe mükerrer vekalet ücretine hükmedildiğini, kararın maddi hata içerdiğini belirterek, kararın bu yönden düzeltilmesi talebinde bulunmuş; ilk derece mahkemesinin 07.03.2019 tarihli ek kararla, düzeltme talebi tavzih talebi olarak yorumlanmak suretiyle, talebin reddine karar verilmiştir. Bu ek karara karşı da, davacı banka vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, davacı banka ile davalı asıl borçlu … AŞ arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine diğer davalıların kefil oldukları, bu kredi sözleşmeleri uyarınca davalı asıl borçlu şirkete kredi kullandırıldığı, takipten sonra ve fakat davadan önce 46.188,00 TL tahsilat yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı bankanın takipten sonra davadan önceki 46.188,00 TL tahsilat tutarını, davalı asıl borçlu şirketin nakdi ve gayri nakdi olmak üzere toplam sorumlu olduğu takipte talep edilen 1.050.706,26 TL’den mahsup ederek kalan 1.005.779,19 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilebileceği, diğer davalı kefiller bakımından ise, kefillerin depo talebinden sorumlu olmadıklarından sorumlu oldukları nakdi alacak tutarından 46.188,00 TL tahsilat tutarını mahsup ederek kalan tutardan sorumlu oldukları belirtilmiştir. İtirazın iptali davalarında takip tarihindeki borçluluk durumu saptanarak, takipten sonra ve ancak davadan önce bu takip sebebiyle yapılan ödemeler yönünden dava açılmasında hukukî yarar bulunmadığı gözetilerek uyuşmazlık çözülmelidir. Davadan önce, borçlu tarafından yapılan ödemeler yönünden itirazın iptali davası açılmasında davacının hukuki bir yararı olmadığının kabulü gerekir. Ayrıca dava tarihindeki haklılık durumu da buna göre belirlenerek davadan önceki ödemeler bakımından davacının dava açmasında haksız olduğu gözetilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin hangi tarafa yükleneceğinin belirlenmesi icap eder. Somut olayda; icra takip tarihinden sonra ve fakat davadan önce dava konusu kredi borçları için tahsil edilen 46.188,00 TL’nin öncelikle faiz ve masraflardan mahsubu gerekir (TBK.m 100 ). Bu durumda, ilk derece mahkemesince, TBK m.100 uyarınca, davacının talebi gibi, yapılan tahsilatın öncelikle ödeme tarihine kadar işleyen faiz ve icra takip masrafları gibi fer’ilerden mahsup edilerek kalan alacak bakiyesi bakımından davanın kabul ve red durumuna göre, taraflar yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmelidir. Hukuki yarar dava şartlarından olup, resen nazara alınır. Bu itibarla, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı bilirkişi raporuna dayalı hüküm tesisi doğru olmadığı gibi, davacının düzeltme talebinin tahvzih talebi olarak değerlendirilmesi de hatalı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK.’nun 353(1)a-6. maddesi gereği KALDIRILMASINA; 2-Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 4-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 362(1)-g maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.11/11/2021