Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/522 E. 2022/18 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/522
KARAR NO: 2022/18
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/11/2018
NUMARASI: 2017/346 Esas – 2018/1185 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/01/2022
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Ltd. Şti. İle müvekkili şirket arasındaki 05.01.2010 Tarihli Acentelik Sözleşmesi ve 08.01.2010 tarihli Beyoğlu … Noterliği’nin … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile müvekkili şirket adına poliçe tanzimine ve prim tahsiline yetkili acente olarak görev yaptığını, Davalı … ise borçlu acentenin borçlarının teminatını teşkil etmek üzere İstanbul Silivri Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 21.12.2010 Tarihli ve … Yevmiye numaralı ipotek akdi ile … Ada … Parselde kayıtlı … bağımsız bölüm nolu mesken niteliğindeki gayrimenkulü 70.000.-TL bedelle 1. Derecede müvekkili şirket lehine ipotek ettiğini, Acente, müvekkili şirket nam ve hesabına tahsil etmiş olduğu sigorta poliçe primlerini müvekkili şirkete intikal ettirmediğini, Davalı acentenin 30.11.2016 tarihi itibarı ile müvekkili şirkete 20.104,83-TL takip tarihi itibarı ile 20.317,57-TL borcu bulunduğunu, Davalı borçlu acentenin borçlarını ödememesi üzerine Beşiktaş … Noterliği’nin 08.12.2016 Tarihli … Yevmiye Numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek borcun ödenmesi aksi halde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlanacağının her iki davalı borçlulara ihtar edildiğini, Borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlular aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını, Davalı borçluların icra takibine karşı itirazı üzerine takibin durduğunu, haksız itirazların iptali ile takibin devamını teminen işbu davayı açtıklarını, Davalılarca İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına Davalıların % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Dava acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK 67. Maddesine göre iptali talebidir. Davacı davalı şirketin kendisinin sigorta acentesi olduğunu, diğer davalının ise kefil ve ipotek borçlusu olduğunu, acente olarak tahsil ettiği poliçe primlerini müvekkiline ödemediğini belirtmiştir. Dosyaya sunulan 05/01/2010 tarihli adi yazılı acentelik sözleşmesi ile aynı tarihli Zorunlu Deprem Sigortasına ilişkin ek sözleşmenin incelenmesinden davacı ile davalılar arasında acentelik ilişkisi olduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki alacak borç durumunun tespiti amacıyla Mahkememizce bilirkişi inceleme günü ara kararı oluşturulmuş, davalılara da usulüne uygun inceleme günü bildirilmesine rağmen defterlerini ve delillerini ibraz etmemişler, bu sebeple yalnızca davalı delilleri ve kayıtları üzerinde inceleme yapılabilmiştir. Mahkememizce atanan bilirkişiler … ve … tarafından aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı şirketin 2010-2017 yılları arasındaki ticari defter ve kayıtları incelenmiş, defterleri sahibi lehine delil mahiyetinde olduğu görülmüş, aradaki cari hesaba göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 20.317,57-TL asıl alacak ve talep gibi 242,98-TL işlemiş faiz alacağının olduğu hesap edilmiştir. Bilirkişiler tarafından sunulan rapor hadiseye ve hukuka uygun bulunduğundan hükme esas kabul edilmiştir. Bu nedenle takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 20.560,55-TL prim ve faiz alacağı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama sırasında davalılara yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunu, davalının yapılan usulsüz tebligatlar neticesinde davaya cevap verme ve delil bildirme sürelerini kaçırdıklarını, davacının yapılan iptal bildirimlerine rağmen poliçeleri iptal etmediğini, davalının, davalı şirket üzerinden kestiği sigorta poliçelerine ilişkin aldığı ödemeleri çek ve nakit olarak davacı şirkete gönderdiğini, yargılama sırasında mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinin davacı tarafın defterleri üzerinden tek taraflı ve haksız şekilde yapıldığını, beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE:Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılıp yapılmadığı, davalının düzenlediği poliçelerle ilgili prim tahsilatlarını davacıya aktarıp aktarmadığı noktasındadır. Davacı ile davalı şirket arasında, 05/01/2010 tarihinde acentenin aracılık faaliyetlerine ilişkin acentelik sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme davacı tarafından feshedilmiştir. Daha sonra davacı tarafından davalılara çekilen Beşiktaş … Noterliği’nin 08/12/2016 tarih ve … YN’lu ihtarnamesi ile 30.11.2016 tarihi itibariyle 20.104,83 TL’nin ödenmesi, aksi halde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçileceği ihtar edilmiştir. Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçluları hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında acentelik sözleşmesinden kaynaklanan borç sebebine dayalı olarak 20.317,57 TL asıl alacak ve 242,98 TL işlemiş faizin tahsili istemiyle 20/01/2017 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine takip durmuştur. Davacı tarafından, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 150/a ve 67. Maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. Dava dilekçesi, her iki davalıya da tebliğe çıkarılmış ve tebligatlar davalı …Limited Şirketi’nin ortağı da olan diğer davalı …’a yapılmıştır. Dolayısıyla dava dilekçesinin tebliğinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun 222. Maddesine göre, Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Ayrıca ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Mahkemece tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olup, bilirkişi raporunda davacının kendi ticari defterlerine göre 20.317,57 TL davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket ise ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmamıştır. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurmasının, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Davacının, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmamış olup, defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesi halinde davacının ticari defterlerine itibar olunarak karar verilmesi mümkün değildir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 8/2. Maddesinde, şirket kayıtlarında ilgili ayın üretim, tahsilat ve ödemeleri ile ilgili tarafların gerekli kontrolleri en geç 1 ay içinde yapacakları ve bu süre içerisinde hesaplara itiraz edilmediği takdirde şirket kayıtlarının doğru kabul edileceği düzenlenmiştir. Ancak davacı tarafça aylık olarak hesapları davalı acenteye bildirdiği de iddia ve ispat edilmemiştir. Ne var ki davacı “şirket defter ve belge kayıtları”na delil olarak dayanmıştır. Mahkemece, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen, davacının “acentenin müvekkili nam ve hesabına tahsil ettiği sigorta primlerini intikal ettirmediği” iddia etmiş olması nazara alındığında, prim intikali yapılmayan poliçeler incelenmeksizin karar verilmiştir. Sözleşmenin 8/1. Maddesinde primlerin, komisyon düşüldükten sonra intikal ettirileceği düzenlenmiş olup, mahkemece bilirkişi incelemesi yapılarak anılan sözleşme hükümleri nazara alınmak suretiyle, prim intikali yapılmayan poliçeler tespit edilip bu poliçelere göre davacıya aktarılması gereken prim tutarları belirlenerek davacı alacağının tespiti ile sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması doğru olmamıştır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.13/01/2022