Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/510 E. 2021/1192 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/510
KARAR NO: 2021/1192
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2018
NUMARASI: 2016/905 Esas – 2018/1197 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili, tarafların 09.05.2015 tarihinde, … adlı vakum dolgulama makinasının satımı ve karşılığında 162.717,50 TL + KDV ödemesi konusunda anlaştıklarını, sözleşme konusu makinanın 09.05.2015 tarihli fatura ile eksiksiz olara teslim davalıya teslim edildiğini, davalı tarafın teslim aldığı makinayı aylarca kullanmasına rağmen ödeme yapmadığını, müvekkili tarafından makina bedeli talep edildiğinde 20.11.2015 tarihli fatura ile davalı tarafından makinanın iade edildiğini, iade faturası müvekkil tarafından teslim alındıktan sonra yasal süre içinde 03.12.2015 tarihli noter ihtarnamesi ile tam donanımlı çalışır şekilde davalı tarafa teslim edilen makinanın 7 aylık kira bedeli ve yıpranma payının faizi ile birlikte ödenmesinin talep edildiğini, davalının emsal bir makinanın vereceği 7 aylık kullanım bedeli tutarında sebepsiz zenginleştiğini, ayrıca makinanın 2.el konumuna düşmesi sebebiyle değer kaybınından da davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilin uğradığı zarara karşılık 10.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 18.09.2018 tarihli ıslah dilekçesinde, dava değerini 37.500 TL artırarak 47.500 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili, makinenin teslim alındıktan sonra kurulum ve hizmete alınması gibi işlemleri davacı tarafça yerine getirilmediğinden 1 ay bu nedenle makinanın çalıştırılamadığını, daha sonradan ise, makinanın sık sık arıza yaptığını, davacının yedek parça ve servis hizmetlerini sözleşmeye uygun bir şekilde yerine getirmediğini, davacının talebi ve tarafların ortak mutabakatı doğrultusunda makinanın iade edildiğini, davacının iade alırken ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, makinanın ikinci ve yedek makina olarak alındığını, gerekmedikçe kullanılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, dava konusu makine vakum dolgulama makinesi olduğu, bu makinenin 09/05/2015 tarihinde davalı şirkete satıldığı, davalı şirketin de 20/11/2015 tarihinde kesmiş olduğu iade faturası ile davacı şirkete faturayı iade etmiş olduğu, bahsi geçen makinenin 6 ay 10 gün boyunca davalı şirket uhdesinde kaldığı, makinenin yaklaşık 6 ayı aşkın süre içerisinde kullanıldığında, makinede 32.500,00 TL kullanım bedeli oluşacağının tespit edildiği değer kaybı yönünden ise talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle 32.500,00 TL kullanım bedelinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı satıcı veya yetkili servisi tarafından kurulup hizmete alınması gereken dava konusu sucuk-köfte üretim makinesinden satın almadaki beklenen faydanın sağlanamadığı için zorunlu olarak ve davacı tarafın da rızasıyla iade edilmek zorunda kalındığını, makinenin üretime dahil edilemediği gibi kullanılamaması sebebiyle zaman ve iş kaybının yaşandığını, bu süreçte yaşanan ve mal ve hizmetteki ayıpların ispatı için bildirilen tanıkların dinlenilmediğini, e-posta yazışmalarının dikkate alınmadığını, rapora karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, konunun uzmanı olmayan bilirkişinin hesaplamasının hatalı olduğunu, birbirinden farklı özellikleri bulunan, çeşitli parçalar eklenip çıkarılabilen dava konusu makinenin müvekkilim tarafından iade edilen makine olup olmadığı hususunun, kullanım bedelinin tespitinde de önem arz edeceği halde bu hususun açıklığa kavuşturulmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Davacı, davalıya satılıp teslim edilen makinanın satım bedelinin ödenmediği gibi, uzun süre davalının uhdesinde kalan makinanın iade edilerek davalının satım sözleşmesinden döndüğünü, davalının bu süreçte makinayı bedelsiz kullandığını, ayrıca sıfır olarak teslim edilen makinanın ikinci el olarak değer gördüğünden değer kaybının ortaya çıktığını iddia etmiş, davalı ise davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olayda, taraflar arasında yazılı olmayan satım sözleşmesi gereğince, davacının dava konusu vakum dolgulama makinesini davalıya satıp teslim ettiği, davalının satım bedelini ödemediği ve fakat daha sonradan dava konusu makinayı davacıya iade ettiği dosya kapsamıyla sabit olup, satış sözleşmesinden dönen davalı alıcının, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlü olduğu (TBK m.229), buna göre, davalının sözleşme konusu malı elinde bulundurduğu döneme ilişkin elde ettiği kullanım bedelini (semereyi) sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, davacıya iade etmekle yükümlüdür. O halde, ilk derece mahkemesince, konusunda uzman makine mühendisi bilirkişisi tarafından düzenlenen gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Açıklanan bu nedenlerle davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 md uyarınca, esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı tarafından başvuru sırasında peşin olarak yatırılan 599,41 TL harcın, alınması gerekli olan 2.220,08 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.620,67 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Karardan sonra davacı yan gider avansından karşılanan 18 TL posta ve tebligat masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 14/10/2021