Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/502 E. 2021/1532 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/502
KARAR NO: 2021/1532
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2018
NUMARASI: 2017/1283 Esas – 2018/1343 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davalı … vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı …Ltd Şti lehine … un imzaladığı 40.000 TL lık kefalet sözleşmesi, …’un müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 22.10.2013 tarihli 20.000 TL tutarında Kefalet Sözleşmesinden dolayı asıl borçlu şirketin kullandığı krediden dolayı davalıların borçlu bulunduğunu, borç ödenmediğinden dolayı davalılara 15.03.2016 tarihi itibariyle kredinin Beyoğlu …Noterliğinin 16.03.2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kat edildiğini, netice alınamadığından dolayı ,18.04.2016 tarihinde İstanbul Anadolu …İcra M.nün … sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini takibe ve borca itiraz nedeniyle bu davanın açıldığı belirtilerek itirazın iptaline %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın asıl borçluya gitmeden, borçlu hakkında başlatılan işlemler neticelenmeden kefil sıfatı ile eş zamanlı işlem başlatılmasının hukuka uzak olduğunu, kefaleti bulunmayan müvekkilde alacağı tahsile çalıştığını, kefaletin geniş yorumlandığım, borcun büyük oranda ödendiğini, müvekkilin imzaladığı 22.10.2013 tarihli 20.000 TL lık sözleşmenin geniş yorumlanamayacağını, silsile olarak öncelikle borçluya gidilmesine uyulmadığı belirtilmekle davanın reddini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu kararı veren ilk derece Mahkemesince eldeki dava hakkında yapılan yargılama sonunda, “Takibin dayanağı banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak olması nedeni ile konusunda uzman bankacı bilirkişi ile banka kayıtları ve davalıların ödeme belgeleri üzerinde inceleme yaptırılmış, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen ve denetime olanak verecek şekilde hazırlanan rapora göre dava dışı borçlu …LTd Şti ile davacı banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, söz konusu krediyi davalıların müteselsil kefil olarak tarih ve limit belirtilmek sureti ile imzaladıkları, kefalet sözleşmesinin TBK 583 maddesindeki şekil şartlarını taşıdığı, sözleşme gereğince davalı …in kefaletinin 40.000,00 TL davalı …un kefaletinin 20.000,00 TL olduğu, bankanın dava dışı borçluya 20.715,00 TL krediyi fiilen kullandırdığı, krediye 19,08 faiz, % 5 faizin BSMCV si gider vergisi uygulandığı, sözleşme ve belirlenen faiz oranının % 50 fazlasının temrrüt faizi olarak talep edilebileceği,ödenmeyen 22.296,78 TL için davacı banka tarafından Beyoğlu …Noterliğinden 16.03.2016 tarih … yevmiye nolu ihtarname gönderildiği ihtarnamenin davalıların sözleşmedeki adreslerine gönderildiği ancak tebliğ edilemediği, sözleşme gereğince davalıların temerrüdünün 26.03.2016 tarihi olduğu, dava dışı borçlunun kredi borcu 20.765,74 TL ,1.518,45 TL kat öncesi faiz, 75,93 TL GV,419,53 TL ihtarname gideri, 379,69 TL işlemiş tem .faizi,18,98 TL GV olmak üzere 23.178,32 TL borçlu olduğu, davalı … un bu miktardan 20.000,00 TL sinden sorumlu olmak üzere davalı … 23.178,32 TL lik itirazının iptali ile taibin devamı gerektiği, takip tarihinden itibaren asıl alacağa sözleşme ve TCMB ce belirlenen % 50 fazlası %28,62 oranında faiz uygulanması gerektiği, davalılar tarafından inkar edilen asıl alacak likit olmakla davalıların İİK 67/2 maddesi gereğince 20.765,74 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetlerine, … ” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı borçlu asil ile davacı banka arasında iki adet kredi sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin yalnızca 22.10.2013 tarihli …197 numaralı 20.000,00-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi’ne dair sözleşmeye kefalet verdiğini, davalı asıl borçlular ile davacı bankanın akdettiği 2. kredinin ise sonraki tarihli olan 28.11.2014 tarihli … numaralı iki ayrı Genel Kredi Sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin kullandırılan 2. krediye herhangi bir kefaleti ve muvafakatinin olmadığını, davacı bankaca diğer davalı şirkete kullandırılan … numaralı krediden sorumluluğu kabul etmediklerini, her iki kredinin ayrı ayrı hesaplanarak müvekkili yönünden 22.10.2013 tarihli K100471197 numaralı kredi ve aynı tarihli Kefalet Sözleşmesi yönünden bankadan ödeme dekontları de dikkate alınarak ve celp edilerek bakiye borcun tespit edilmesi ile müvekkilinin kullandığı 1. Kredi olan 22.10.2013 tarihli … numaralı 20.000,00-TL den bakiye borçla sorumlu tutulması gerekirken yerel mahkemenin müvekkilini diğer davalı-borçluların tüm kredi borçlarından sorumlu tutmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, Genel Kredi ve Kefalet Sözleşmesi kapsamında kredi borçlusu ve kefiller hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davalı kefilin kefaletinin bulunmadığı Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredi nedeni ile bankaya karşı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı banka ile dava dışı … Ltd Şti arasında 22/10/2013 tarihinde imzalanan … nolu 20.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesine davalı … 22/10/2013 tarihinde 20.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil kefil olmuştur. Bundan sonra yine davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu şirket arasında 28/11/2014 tarihinde … nolu 40.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı …’un sonraki Genel Kredi Sözleşmesine kefaleti bulunmamaktadır. Davacı banka tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 15/03/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile kredi sorumlularına hesap kat ihtarı gönderilmiştir. Davacı takip alacaklısı tarafından kredi borçlusu ve davalı kefiller hakkında İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında kredi alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine icra takibi durmuştur.Davacı taraf itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı … ise ikinci Genel Kredi Sözleşmesine kefaletinin bulunmadığını ve bu nedenle borçtan sorumlu olmadığını savunmaktadır. Davalı …’un müteselsil kefil olduğu kefaletnamede sözleşmenin konusu olarak kredi alan şirketin banka ile akdetmiş olduğu 22/10/2013 tarih ve … numaralı Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullanılan ve kullanılacak kredilerden kaynaklanan doğmuş ve doğacak tüm borçlar olarak gösterilmiştir. Görüldüğü üzere davalı …’un kefil olduğu kredi sözleşmesi dışındaki Genel Kredi Sözleşmeleri borçlarından dolayı da bankaya karşı kefil olarak sorumlu olacağına ilişkin kefalet sözleşmesinde bir düzenleme bulunmamaktadır. Davalının kefalet imzasını taşıyan 22.10.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan borcun bir noktada ödenmiş olması davalı kefilin, kefalet sorumluluğunu; daha sonra aynı sözleşmeye dayalı olarak kullandırılan krediler yönünden sona erdirmez ise de, banka tarafından yeni bir sözleşme düzenlenerek kredi kullandırılması halinde ise, şayet yeni sözleşmede ilk sözlemeye kefalet eden kefilin imzası bulunmaz ve ilk sözleşmede yeni imzalanan sözleşmeye atıfta bulunulmaması halinde, bu yeni kullandırılan krediden dolayı borcu ödenerek kapatılan ilk sözleşmeye kefalet eden davalının sorumluluğundan söz edilemez. Hal böle olunca, mahkemece öncelikle davacı bankanın takip ve davaya konu edilen kredi alacağının hangi sözleşmeden kaynaklandığı, banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile saptandıktan sonra açıklanan kural gözetilerek bir karar verilmesi gerekir. Ancak mahkemece itibar edilen bilirkişi raporunda takibe konu kredi alacağının hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığından bu rapor hükme esas alınarak davanın sonuçlandırılması doğru görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle Davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/12/2021