Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/501 E. 2021/1123 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/501
KARAR NO: 2021/1123
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2019
NUMARASI: 2017/998 Esas – 2019/18 Karar
DAVA:Çek İstirdatı
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/10/2021
Taraflar arasındaki çek istirdatı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin yaptığı satışlar sonucu müşterilerinden aldığı ve yetkili hamili olduğu, aralarında dava konusu çekin de yer aldığı bir kısım çeklerin kayıtlarından mevcut olmakla birlikte kasalarında mevcut olmadığının tespit edildiğini, tüm aramalarına rağmen bulunamayan çekler için açılan çek iptali davasında, dava konusu 20/11/2013 tarihli 7.500-TL bedelli çekin davalının yedinde olduğunun öğrenildiğini, davalının bu çeki ne şekilde ele geçirdiğinin bilinemediğini ileri sürerek müvekkili şirketin yetkili ve meşru hamil olduğu dava konusu çekin müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu çekin meşru hamili olduğunu, kendinden önceki ciranta olan …’a (… Sistemleri) vermiş olduğu faturalı ve irsaliyeli mallardan dolayı malların bir kısım bedeline yönelik olarak dava konusu çekin müvekkiline tahsilat makbuzu karşılığında, verildiğini, çekin düzgün ciro silsilesi ile edinildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının öncelikle çekin yedinde iken rızası hilafına elinden çıktığını ardından da çeki elinde bulunduran hamilin kötüniyetli veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiği, davalının çekteki önceki ciranta olan … ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden çeki edindiği, davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının çeki kendisine cirolayan … hakkında başkaca çek ve cari hesap borcunu ödememesi nedeniyle suç duyurusu yaptığını, şikâyete konu soruşturma dosyasının incelenmeden karar verildiğini, çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığından ciro silsilesinin kopuk olduğunu, davalının yargılamada çelişkiler beyanlarda bulunduğunu, dolayısıyla dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eden beyanları karşısında müvekkilin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi (6762 sayılı TTK m.704) uyarınca açılan çek istirdadı istemine ilişkindir. Davacı, hamili olduğunu iddia ettiği dava konusu çeki tüm aramalara rağmen bulamadığını, çekin davalının elinde olduğunun ortaya çıktığını, davalının yetkili ve meşru hamili olmadığını, kötü niyetli olduğunu iddia ederek davalıdan çekin istirdatını talep etmiş, davalı ise, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu 20.11.2013 tarihli 7.500 TL bedelli çekin incelenmesinde, keşidecisi …, lehtarı … Ltd Şti olup, çekin arkasındaki cirosundan sonra sırasıyla … Ltd.Şti, … Ltd Şti, … -… ve …-… cirolarının bulunduğu, çekin süresi içinde davalı … tarafından bankaya takasa ibraz edildiği ve fakat çekin bedelinin ödenmediği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK.’nın 790. Maddesi uyarınca, “ Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”. Yine TTK.’nın 792. Maddesi uyarınca, “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür”. Davalının elinde bulunan çekin istirdadı talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup; davacının, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve çeki elinde bulunduran davalının kötüniyetli ve iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu durumda, çek üzerindeki ciroların beyaz ciro olup, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olduğu, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı, davalının çeki iktisapta kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği gibi davalının kötü niyetli olarak davanın açılmasına sebebiyet verdiği de kanıtlanamadığından davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu nedenlerle HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.