Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/497 E. 2021/1074 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/497
KARAR NO: 2021/1074
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2018
NUMARASI: 2017/378 Esas – 2018/1114 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul-kısmen reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirket tarafından sipariş edilen mallar teslim edilmiş olmasına karşın teslim edilen malların bedellerin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, davalı şirket tarafından borcun 10.456,57-TL asıl alacak kısmı kabul edildiğini, borcun kalanı ile uygulanan %5 aylık faize itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, oysa davalı şirketin 30.03.2017 tarihinde borç bakiyesini 38.556,98 TL olduğunu mutabakat belgesinde kabul ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili, müvekkili tarafından teslim edildiği faturalardan dolayı borcun kabul edildiğini, teslim edilmeyen emtialar ve bir kısım usulsüzlükler üzerine kalan borca itiraz edildiğini, faiz talebinin fahiş olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının ticari defterlerinde, takip tarihi itibariyle; davalı taraftan 38.603,39-TL alacaklı olduğu, davalının icra dosyasına istinaden yapmış olduğu 10.176,95-TL tutarındaki ödemenin kayıtlara alınarak 12.04.2017 tarihi itibariyle alacağının 28.426,44-TL ye düştüğü, davalı taraf ticari defterlerinde ise; 03.04.2017 takip tarihi itibariyle davacı yana 38.603,40-TL borçlu göründüğü, bu anlamda takip tarihi itibariyle tarafların cari hesap bakiyesi üzerinde mutabık oldukları, takipten sonra 08.04.2017 tarihinde davalı yanın davacı yana keşide ettiği 28.146,84-TL tutarındaki iade faturasının kayıtlara alınarak borç bakiyesinin 10.456,56-TL ye düştüğü, bu bakiyenin ise davacı yana ödenmek suretiyle kapatıldığı, taraftarın 30.03.2017 tarihinde 38.556,98-TL alacak üzerinde mutabık kaldıkları, davalı tarafın ticari defterlerine davaya konu faturaları kabul edip işledikten sonra iade faturası düzenlemesinin kendisi yararına bir sonuç doğurmayacağı gibi davalı taraf ticari defterlerine davaya konu faturaları kayıt ettiğinden malın teslim edilmediği yönündeki savunmalarına da değer verilemeyeceği, bu bağlamda davacı tarafın takipte talep ettiği alacak tutarından yapılan ödemenin mahsubu sonucunda 32.004,29-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe itirazının kısmen iptali ile takibin 32.004,29-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 6.400,85-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacının alacağına dayanak …, … isim ve imzasına teslimi yapılmış ve teslim alan imzasız 16.09.2016 tarihli fatura olmak üzere toplam 8.623,77 TL bedelli faturalar içeriği teslim alınmadığından müvekkilince kabul edilmediğini, bu faturaların ticari defterlerde kaydedilmesinin içeriği yönünden kabul anlamına geldiğini, faturalardaki malın teslim edildiği anlamına gelmediğini, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, itirazın iptali davasıdır. Davacı, taraflar arasında ticari satıma dayalı süre gelen bir ticari ilişki bulunduğunu, faturalardan kaynaklı cari hesap bakiye alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin kısmi itiraz sonucu durduğundan kısmi itirazin iptalini istemiş, davalı ise, davacının düzenlediği bazı faturalar içeriğinin teslim alınmadığından bu faturalar yönünden takibe kısmen itiraz edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, tarafların ticari defterlerinde, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 38.603,39 TL alacaklı olduğu, dolayısıyla takip tarihi itibari ile tarafların ticari defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, takipten sonra davalı tarafça davacıya düzenlenen iade faturasının davacı tarafından kabul edilmediğinden davalı lehine sonuç doğurmadığı, ticari defterlerdeki kayıtların sahibi aleyhine delil teşkil ettiği gibi ticari defterinde kayıtlı bulunan faturalar içeriği emtianın teslim edildiğine karine teşkil ettiğinden aksinin davalı tarafça yazılı delillerle ispat edilemediği, alacak faturaya dayalı olup likit-bilinebilir olduğudan icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığı gözetildiğinde davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Ne var ki, dava konusu icra takibinde, davacı takip alacaklısı tarafından, 42.460,86 TL asıl alacak ve 12.592,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.053,47 TL alacağın tahsilinin istendiği, davalı takip borçlusu tarafından asıl alacağın 10.456,57 TL’lik kısmı kabul edildiği, buna göre, asıl alacağın kalan 32.004,29 TL ve 12.592,61 TL işlemiş faize itiraz edildiği, takibin kısmi itiraz üzerine durduğu görülmüş, yapılan yargılamada, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan olan alacağı 38.603,39 TL olduğuna göre, bu asıl alacak tutarından davalının kabul ettiği 10.456,57 TL’nin mahsup edilerek neticeden 28.146,82 TL asıl alacak üzerinden kısmi itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının düzeltilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, istinafa konu ilk derece mahkemesinin kararının HMK.’nın 353(1)b-2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA, 1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında, davalı tarafın itirazının kısmen iptali ile takibin 28.146,82-TL asıl alacak üzerinden devamına, 2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 3-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, 4-Alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.629,20-TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, 5-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.922,65-TL ilam harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.891,25-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 6-Davacı tarafından yatırılan 31,40-TL peşin harç ve 31,40-TL başvurucu harcı olmak üzere toplam 62,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.377,62 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 8-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 9-Davacı tarafından yapılan 765,00-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre ,476,28-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına, 10-Davalı tarafından yapılan 20,80-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre, 7,69-TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 11-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine, 12-İstinaf yargılama giderleri yönünden a- Davalı tarafından yatırılan 547,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, b-Davalı tarafından sarf edilen 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 51,69 TL dosyanın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gidiş-dönüş masrafı olmak üzere; toplam 172,99 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 23/09/2021 tarihinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.