Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/496 E. 2021/1356 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/496
KARAR NO: 2021/1356
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2018
NUMARASI: 2010/1404 Esas – 2018/1272 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde oluşan cari hesaba göre davalıdan alacaklı olduğu, borç nedeniyle davalının oğlu tarafından verilen senetlerin ödenmediği, senet bedellerinin tahsili için yapılan icra takibinin sonuçsuz kaldığı, bu nedenle cari hesaptan bakiye alacağın tahsili amacıyla davalıya karşı icra takibi yapıldığını belirterek davalının icra dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde özetle; takibe ve davaya esas cari hesap ekstresinin çelişkili olduğu, zira iade edilen çeklerden borçlu gözüktüğü, davacıya verilen çeklerin ödenerek geri alındığı, davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece toplanan deliller ve birbirini teyit eden iki ayrı bilirkişi raporu doğrultusunda; davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında oluşan cari hesaba göre, davacının ticari defterlerinde davalıdan 52.772,86 TL bakiye alacağının göründüğü, bankadan gelen cevabi yazıda, toplam 20.000 TL değerinde üç adet çekin davalıya iade edildiğinin belirtildiği, bu nedenle davacı vekilinin davalı tarafa yemin teklifinde bulunduğu ve davalının yemine icabet ederek yemini usulüne uygun olarak eda ettiği böylece çeklerin bedeli 20.000 TL’ni ‘nin davacı tarafından talep edilemeyeceği, davacı defterlerine göre bakiye alacak 52.772,86 TL’den, 20.000 TL’nin tenzili ile davacının 32.772,85 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının icra dosyasındaki itirazının 32.772,85 TL için iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, yemine konu üç adet çek bedelinin cari hesaba borç kaydı ile davalıya iade edildiği, güven ilişkisi nedeniyle yazılı belge alınmadığı ancak müvekkilinin defterlerine göre, çek bedellerinin ödenmediğinin açık olduğu, bu nedenle 20.000 TL alacağın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, cari hesaptan bakiye alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde oluşan cari hesaba göre, davacının defterlerinde bakiye 52.772,86 TL alacağının bulunduğu, bu alacağın davacıya verilen ancak daha sonra davalıya iade edilen çeklerden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf, çeklerin ödenmediğini ve cari hesaba borç kaydedilmek üzere davalıya iade edildiğini ileri sürmüş, davalı ise çeklerin ödenmiş olması nedeniyle iade edildiğini savunmuştur. Ticari defterlerdeki kayıtların dayanak kayıt ve belgelerle doğrulanması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre, davacıya verilen toplam 125.000 TL değerindeki 9 adet çekten, 105.000 TL tutarlı 6 adet çekin cari hesaba borç kaydedilmek üzere davalıya iade edildiğine ilişkin makbuzun sunulduğu, diğer üç adet çekin iadesine yönelik makbuz veya başkaca belgenin ibraz edilemediği görülmektedir. Diğer taraftan bankadan gelen cevabi yazıda, ihtilaf konusu üç adet çekin bankaya iade edildiği belirtilmiştir. Bu durumda, çeklerin cari hesaba borç kaydedilmek üzere davalıya iade edildiğini ispat yükü davacıya ait olup, davacı tarafından bu hususta yazılı bir belge sunulamaması ve davacının, davalıya yönelttiği yeminin davalı tarafından usulüne uygun alarak eda edildiğinin anlaşılmasına göre, ilk derece mahkemesince davacı tarafça bedeli ödenmeden davalıya iade edildiği kanıtlanamayan üç adet çek bedeli 20.000 TL’nin cari hesap alacağından tenzili ile bakiye alacağın hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcı başlangıçta peşin olarak yatırıldığından mahsubuyla başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi. 11/11/2021