Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/474 E. 2021/1042 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/474
KARAR NO: 2021/1042
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2018
NUMARASI: 2017/721 Esas – 2018/1072 Karar
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; 2012 yılında İzmir’de işyeri açtığını, 05.12.2012 tarihinde davalı … Ltd. Şti. ile bayiilik sözleşmesi imzaladığını, her biri 02.02.2013 tanzim tarihli toplam tutarı 85.000 TL değerinde 9 adet bononun davalıdan alınacak mallara karşılık avans olarak düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, davalı firmadan sözleşmeyi imzaladığı 05.12.2012 tarihinden işyerini kapattığı 30.11.2013 tarihine kadar 60.462,21 TL tutarında kitap aldığını, daha sonradan toplam tutarı 43.461,93 TL tutarında kitabı iade ettiğini, davalı firmaya kalan borcunun 5.000,28 TL olduğunu ve bu borcun 1.500,00TL’sini ödediğini, kalan 3.500 TL için görüşmelerinin devam ettiğini, avans mahiyetinde düzenlenen 9 adet bonodan 30.11.2013 ve 30.12.2013 vade tarihli her biri 10.000 TL bedelli 2 adet bonoya dayalı olarak diğer davalı … AŞ tarafından icra takibi başlatıldığını, bonoların bedelsiz olduğunu, davalının kötü niyetli olarak icra takibine giriştiğini ileri sürerek dava konusu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş vekili, dava konusu bonoların hamili olan müvekkilinin bonoların ödenmemiş olması sebebi ile icra takibine giriştiğini, davacı tarafın diğer davalı şirket ile arasındaki şahsi defileri iyi niyetli müvekkiline ileri süremeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalı ise, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı ile davalılardan … Ltd.Şti arasında 05/12/2012 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacı tarafından anılan davalıdan alacağı kitaplara karşılık dava konusu edilen senetlerde dahil olmak üzere 85.000,00 TL tutarında bononun düzenlenerek verildiği, alınan bilirkişi raporunda davacının işletme defteri tuttuğu ve 2012-2013 yılları defterlerinin tasdiklerinin yapıldığı, söz konusu defter kayıtlarının davacı ile anılan davalı arasındaki ticari ilişkiyi teyit ettiği, davalı …Ltd.Şti’ye usulüne uygun ihtarda bulunulmuş olmasına rağmen belirlenen inceleme gününde defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacının defter ve kayıtlarına göre davalı …Ltd.Şti.’den 659,72 TL alacaklı olduğu ve dava konusu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespit edildiği, 6102 sayılı TTK’nın 778/c-d, 687. maddeleri uyarınca bedelsizlik şahsi def’inin senet lehtarına karşı ileri sürülebileceği, dava konusu senetleri davalı …Ltd.Şti’den ciro ile devralan diğer davalı hamil …A.Ş.’ye ise senedi alırken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği ve kötüniyetli olması halinde ancak şahsi def’ilerin ileri sürülebileceği, ancak dosya kapsamı itibari ile davalı … A.Ş.’nin senedi ciro yoluyla devralırken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği ve kötüniyetli olduğunu ispatlayacak bir delil sunulmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle davacı tarafından davalı … Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulü ile bu davalı yönünden davacının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe konu edilen 02/02/2013 tanzim tarihli 30/11/2016 ve 30/12/2016 vade tarihli 10.000,00’er TL bedelli 2 adet bono yönünden borçlu olmadığının tespitine, şartları bulunmayan tazminat isteminin ve iptal istemlerinin reddine, diğer davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; senedin devrinin ne zaman yapıldığının ortaya net bir şekilde konulması gerektiğini, dava konusu senedin ödememe protestosunu çeken bankanın protestoyu kimin adına çektiğinin önem arz ettiğini, çünkü vadeden sonra bir ciro yapıldıysa bunun alacağı temliki niteliğinde olması gerektiğini, davalılardan … A.Ş’nin ticari defterlerinin incelenmeden karar verildiğini, müvekkilinin davalı … Ltd. Şti’ne iade faturasını en son 21.11.2013 tarihinde kestiğini, davaya konu olan senetlerin vade tarihleri ise 30.11.2013 ve 30.12.2013 olduğunu, bu noktada davalı … Yayın şirketi davaya konu senetleri iade faturasından sonra devrettiğini, dolayısıyla kötü niyetli şekilde davrandığından kötü niyet tazminatından sorumlu olacağını, davalı … A.Ş. müvekkilinin ticari durumunu bilecek durumda olduğunu, icra takibini de yalnızca müvekkili hakkında yaptığını, kötü niyetli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, icra takibine konu edilen 2 adet bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın davalı …Ltd Şti yönünden kabulüne, diğer davalı … AŞ yönünden ise, davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, teslim edilecek mal karşılığı davalı …Ltd Şti’ne muhtelif tarihli ve miktarlı toplam 85.000 TL tutarında bonoların düzenlenerek verildiğini, teslimi yapılan malın bir kısmının iade edildiğini, kalanın ise bedelinin ödendiğini, bonoların bedelsiz kaldığı halde, bu bonolardan her biri 10.000 TL bedelli 02.02.2013 tanzim, 30.11.2013 ve 30.12.2013 vade tarihli 2 adet bononun diğer davalı … AŞ tarafından icra takibine konu edildiğini, davalının bonoları kötü niyetli olarak iktisap ettiğini iddia etmiş, davalı … AŞ, ciro yoluyla bonoları edinen davalının bonoların iyi niyetli meşru hamili olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalı ise, davaya cevap vermemiştir. TTK 790 md göre; Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Dava ve icra takibine dayanak keşidecisi davacı …, lehtarı davalı …Ltd. Şti olan 02.02.2013 tanzim, 30.11.2013 vadeli 10.000 TL bedelli “malen” kayıtlı ve yine keşidecisi davacı …, lehtarı davalı …Ltd. Şti olan 02.02.2013 tanzim, 30.12.2013 vadeli 10.000 TL bedelli “malen” kayıtlı bononun, davalı lehtar şirketin cirosuyla davalı … AŞ’nin yetkili ve meşru hamili olduğu, bonoların vadesinden sonra … Bankasınca noter kanalıyla davacı keşideciye protesto keşide edilmiş olduğu görülmüş ise de, dava konusu bonolarda, davalı hamil … AŞ’nin cirosu bulunduğundan bonoların yetkili ve meşru hamili olduğunun kabulü gerekir. Somut uyuşmazlıkta, ispat yükü üzerinde olan davacının bonoların hamili takip alacaklısı davalı … AŞ’nin davacı keşideci ve davalı lehtar …Ltd Şti arasındaki hukuki ilişkiyi bilebilecek durumda olup, dava konusu bonoların bedelsiz olduğunu bile bile bonoları iktisap ettiğinin dosya kapsamı itibari ile ispat edilemediği gibi, ticari defter incelemesi yapılmadan bu davalı yönünden davanın reddinin hatalı olduğu ileri sürülmüş ise de; kambiyo senetleri illetten mücerret olup bononun davalının ticari defterinde kayıtlı olup olmamasının senedi hükümden düşürmeyeceği, bu hususun başlı başına kötü niyeti ispatı olarak kabul edilemeyeceği, hakkındaki menfi tespit davası kabul edilen davalı … Ltd Şti’nin takip borçlusu olduğundan kötü niyet tazminatının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararı ve gerekçesi yerindedir. Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca, esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 16/09/2021