Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/472 E. 2020/418 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/472
KARAR NO: 2020/418
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2018
NUMARASI: 2018/880 Esas – 2018/1011 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Vekil edenine olan ticari borçlar nedeniyle davalı …’ın tasfiye memurluğunu yürüttüğü Tasfiye Halinde … Ltd. Şti. aleyhine bakiye fatura alacığına dayalı olarak 17/05/2018 tarihinde İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, takip tarihinden sonra 05/06/2018 tarihli şirket genel kurulu kararı ile şirketin ticaret sicilden terkin edildiğini, tasfiye edilen şirketten alacaklı olduklarını beyanla, icra takibine devam edebilmek için Tasfiye Halinde … Ltd. Şti’ nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; Vekil edeninin TTK’nun 32 ve Ticaret sicil Yönetmeliğinin 34. maddeleri çerçevesinde hareket ettiğini, vekiledeninin mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, yapılan işlemde hukuka aykırılık olmadığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu beyanla, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı tasfiye memuru vekili cevap dilekçesinde özetle; vekiledeni tarafından tasfiye prosedürünün eksiksiz surette gerçekleştirildiğini ve tasfiye işlemleri gerektiği şekilde, mali müşavir koordinatörlüğünde tamamlandığını, bahse konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının dayanağı olan fatura alacağının da gerçek bir alacağa dayanmadığını, faturaya istinaden icra takibi başlatılmasının ve işbu davanın açılmasının tamamen kötü niyetli bir girişim olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; Tasfiyesi sonlandırılan şirketle ilgili; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı 11.06.2018 tarihinde de tasfiyenin sona erdiğinin tescil edilen Tasfiye Halinde … Ltd. Şti hakkında terkinden önce 16/05/2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığı , terkinden önce açılmış derdest icra takibinin bulunduğu, tüm alacak ve borçlar tasfiye edilmeden tasfiyenin sonuçlandığının kabul edilemeyeceği, işbu ihya talebinde davacının hukuki yararının bulunduğu, ihya koşullarının oluştuğu anlaşılmış oluştuğu gerekçesiyle TTK 547 Md. Uyarınca davanın kabulü ile İstanbul ticaret sicil müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde … Ltd. Şti’ nin sicil kaydının yeniden ihyasına, tasfiye memuru …’ın yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tescil ve ilanına, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tasfiye işlemleri usulüne uygun surette ve eksiksiz tamamlandığını, huzurdaki dava hukuki mesnetten yoksun ve tamamen kötü niyetli olarak ikame edilmiş olduğunu, beyan ve iddialarına yönelik araştırma yapılmaksızın karar ittihazı usul ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/880 E. ve 2018/1011 K. Sayılı 15.11.2018 tarihli kararın bozularak/kaldırılarak davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, bu nedenle kararının kaldırılması talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK’nın 547. Maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest takip nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TTK’nın 547. maddesi gereğince ” (1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir”. Alacaklıların çağrılması ve korunması başlıklı 541/3 maddesinde” şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir” hükümleri düzenlenmiştir. Şirketlerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Tüzel kişiliğin son bulması sonucunu doğuran fesih ve tasfiye işleminin hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün olmayıp bu durumda bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına olacaktır. Ek tasfiye niteliği gereği yeni bir hukuki durum yaratmayıp,tasfiye aşamasında ihmal edilen veya eksik yapılan işlerin tamamlanmasına imkan sağlayarak tasfiyenin gerçek anlamda tamamlanmasına hizmet eden geçici bir tedbir niteliğindedir. Somut olayda ihyası talep edilen … Ltd,Şti ‘nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde kayıtlı iken tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru davalının, 11/06/2018 tarihinde şirketin tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilden kaydının terkin edildiği, davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine 17/05/2018 tarihinde İstanbul … İcra Dairesini … Takip sayılı dosyası ile faturaya dayalı başlatılan ilamsız takibin derdest olduğu,bu hale göre davacının anılan icra takibi nedeniyle şirketin ihyasını istemekte haklı ve hukuki hukuki yararı bulunduğu ve terkin edilen şirket yönünden ek tasfiye koşulları oluştuğu anlaşılmakla davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun yapıldığı ve şirketin ihyasını gerektiren koşulların oluşmadığı yönünde ileri sürülen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Buna göre tasfiyenin gereği gibi yapılmaması nedeniyle açılan eldeki davada tasfiye sürecinden sorumlu olan tasfiye memurunun HMK 326 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olup, yasal hasım konumunda olan davalı sicil müdürlüğünün, tasfiyenin usulsüz kapatılmasından dolayı kusur ve sorumluluğu bulunmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasında usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak mahkemece terkin edilen şirketin İstanbul … İcra dairesinin … takip sayılı dosyası ile ilgili ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olarak şirketin yeniden ticaret siciline kayıt tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilmeden böyle bir sınırlama yapılmadan yeniden tesciline karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından,kararın kaldırılmasına ve İstanbul … İcra dairesinin … takip sayılı dosyası ile ilgili ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olarak şirketin yeniden ticaret siciline kayıt tesciline karar verilmiştir, Yargıtay 11. HD nin yerleşik uygulaması gereği tüzel kişiliğin ihyası davalarında istinaf incelemesi neticesinde temyiz yolu açık olarak hüküm verilmekte iken; Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, HMK nun 382. maddesinde bir işin çekişmesiz yargı işi olup olmadığının tesbiti için belirtilen ölçütlerden “ilgililer arasında ki uyuşmazlık olmayan haller” ve “ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkının bulunmadığı haller” şeklinde belirtilen ölçütler dikkate alındığında, ek tasfiyenin çekişmesiz yargı işi olduğu” nun tesbit edilmesi ve bu tesbitlerin benimsenmesi nedeniyle, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı tasfiye memurunun istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İstinafa konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 353(1)b-2 uyarınca KALDIRILMASINA; 2-İstanbul ticaret sicil müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı …’ İstanbul … İcra Dairesinin … takip sayılı dosyası yönünden ek tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi ile sınırlı olmak üzere; sicilden terkin işleminin iptali ile tüzel kişiliğinin ihyasına ,şirketin yeniden ticaret siciline kayıt ve tesciline, 3-Tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına, 4- Kararın ticaret sicil müdürlüğünde ilanına, 5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 6-Davacı tarafından yapılan 35,90 -TL başvuru harcı, 35,90-TL peşin harç, 92,00-TL davetiye-teskere gideri olmak üzere toplam 332,80-TL yargılama giderinin Tasfiye Halinde … Ltd. Şti’ ‘nin tasfiye memurundan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.180,00.-TL maktu vekalet ücretinin Tasfiye Halinde … Ltd. Şti’ ‘nin tasfiye memurundan alınarak davacıya verilmesine, 8-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup, davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider ve delil avansının HMK 333 maddesi gereğince yatıran tarafa iadesine, 10-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları; a-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tasfiye memuru tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının talep halinde iadesine, b-Davalı tarafından sarf edilen 121,30-TL istinaf başvuru harcı ile 17,63-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 138,93-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tasfiye memuruna verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.10/12/2020