Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/470 E. 2021/1163 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/470
KARAR NO: 2021/1163
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/12/2018
NUMARASI: 2018/338 Esas – 2018/1496 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya mal satılıp teslim edildiğini, karşılığında düzenlenen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davaya cevap vermemiş, bilirkişi raporuna karşı beyanlarında, katılmadığı duruşmada dosyanın bilirkişiye tevdiine yönelik duruşma zaptı ve ara karar ihtarının müvekkile şirketin merkezine normal tebligatla yapılması gerekirken Tebligat Kanunu 35.maddeye göre gönderildiğini, nitekim sözkonusu tebligattan müvekkilinin haberinin olmadığını belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:İlk derece mahkemesince toplanan deliller sonucunda; davacının yasal alacağını usulüne uygun tutulan ticari defteri ile kanıtladığı, davalı taraf borcu inkar etmiş ise de aksine delil de sunmadığı, duruşmalarda hazır bulunmadığı, delil göstermediği, defter ibrazından kaçındığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; icra dosyasına yapılan borca itiraz dilekçesi ve ekinde vekaletname sunulduğundan dava dilekçesinin vekil yerine asile tebliğ edilmesinin usulsüz olduğunu, duruşma zaptı ve bilirkişi inceleme günü ihtaratı vekile yapılmadığından hukuka aykırı tebligat yapıldığını, ayrıca asil müvekkil şirketin adresine normal tebligat çıkarılması gerekirken tebligat kanunu md.35 göre teblige çıkartılmasının da usulsüz olduğunu, müvekkili şirketin davacı firmadan alacağının başka firmaya olan borcuna virman(alacağın temliki) yapıldığını, davacı firmanın 30.10.2015 vadeli … nolu 25.199,00.TL’lik çekin karşılıksız kaydı yapıldıktan sonra müvekkil şirkete iade edildiğine dair dosya delil bulunmadığını, davacı tarafın icra dosyasında sunduğu cari hesap ekstresinde 04.01.2016 tarihinde “verilen hizmet faturası “adı altında 2.203,00.TL borç kaydı yapılmasına rağmen bilirkişi raporunda ise 2.203,00.TL’lik satış faturası düzenlendiği belirtildiğini, bu çelişki giderilmeden karar verildiğini, ayrıca dava konusu alacağın davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesap bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İcra takibinde itirazı yapan vekilin açılan itirazın iptali davasında vekil olarak kendiliğinden kabulü mümkün değildir. O nedenle dava dilekçesinin davalı asile tebliğ edilmesinde usule aykırılık bulunmadığı gibi, bilirkişi incelemesine ilişkin ara kararın, davalı şirketin İTO’dan sorulan güncel adresine, 15.08.2018 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği halde, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği ve ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında değerlendirilemeceği gözetildiğinde, diğer istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir. Davalı davaya cevap vermediğinden davayı inkar etmiş addolunur. Bu durumda, ispat yükü üzerinde olan davacı alacaklının, icra takibine konu cari hesap bakiye alacağını yazılı delillerle kanıtlamakla yükümlüdür. Dosyada alınan bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerinde, taraflar arasında süre gelen alım satıma dayalı ticari ilişkinin olduğu, karşılığında davalının ödemelerin bulunduğu, davacının sunmuş olduğu 01.10.2015 tarihli çek giriş bordrosunda, davalıdan 5 adet çek aldığı, bu çeklerden 30.10.2015 tarihli 25.199 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması üzerine, 06.11.2015 tarihinde karşılıksız çek kaydı yaptığı ve davalıyı borçlandırdığı, bu çekin karşılığında herhangi bir ödemenin yapılmadığı, ayrıca 04.01.2016 tarihinde, 2.302 TL bedelli satış faturasının düzenlendiği, bakiyenin bundan sonra 27.501,00 TL olduğu belirtilmiştir. Ne var ki, bilirkişi raporunun dayanak belgelerinde ne de dosya kapsamında, 30.10.2015 tarihli 25.199 TL bedelli çekin davalıya iadesine ilişkin belgeye ve 04.01.2016 tarihli 2.302 TL bedelli fatura ve onun teslim alan imzalı irsaliyesine rastlanılmamıştır. O halde, ilk derece mahkemesince, söz konusu çek sureti dosyaya getirtilip, çekin davalıya iade edilip edilmediği edildiyse iadesine ilişkin belgenin olup olmadığı ve ayrıca, 30.10.2015 tarihli fatura içeriğinin davalıya teslimine ilişkin belgeler sorularak varılacak uygun sonuç dairesine bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin katılmalı istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, İstinaf incelemesine konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca, KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK ‘nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.