Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/466 E. 2021/1027 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/466
KARAR NO: 2021/1027
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/12/2018
NUMARASI: 2017/873 Esas – 2018/1290 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalının acenteliğini yaptığı gemilere verdiği Tali Gemi Acentelik hizmeti, acente botu hizmeti ve gemi adamları için yatırılan vize ücretlerinden doğan cari hesap alacağını tahsili amacıyla yapılan icra takibine haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği davacının defterlerine göre icra takip tarihi itibarıyla davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı karar verdiği, rapora itirazlarının değerlendirilmediği, mahkemenin hükme esas aldığı raporda, davacının 2017 yılına ilişkin yevmiye defterinin açılış tasdik tarihinin 21.12.2015, kapanış tasdik tarihinin 23.05.2017, defteri kebirin açılış tasdik tarihinin 21.12.2015 ve envanter defterinin açılış tasdik tarihinin de 21.12.2015 olduğunun ifade edildiği oysa 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 221. maddesinde, defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda tasdik yapılması gerektiğinin belirtildiği, davacının 2017 yılı defterlerini açılış tasdiklerini 2016 yılı Aralık ayında yaptırması gerekirken 2015 yılında yaptırmış olması nedeniyle defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun kabul edilmeyeceği, bu hususun maddi hatadan ileri gelip gelmediğinin açıklığa kavuşturulması için Gaziosmanpaşa … Noterliğine yazı yazılarak gelen cevaba göre ek rapor alınması yönündeki itirazlarının dikkate alınmadığı, kararın gerekçesinde bu konuda hiç bir açıklamanın bulunmadığı, davacının müvekkili aleyhine defterlerinde şüpheli alacak kaydı oluşturduğu, Vergi Usul yasanın 323. Maddesi uyarınca, dava veya icra safhasında bulunan alacakların şüpheli alacak sayıldığı, bilirkişi raporuna göre yevmiye defteri kapanış tasdik tarihinin 23.05.2017 olduğu, icra takibinin ise 06/07/2017 tarihinde başlatıldığı, yevmiye defterinin kapanış tasdik tarihinden sonra icra işlem yapıldığına göre şüpheli alacak kaydının tutulduğu bu defterin kapanış tasdik tarihinde henüz yapılmamış icra takibini yapılmış gibi göstererek düzenlenmesinin mümkün olmayacağı, bu durumda defterlerin usulsüz olduğu dolayısıyla delil olarak kabul edilmeyeceği, faturaların müvekkiline tebliğ edilmediği buna göre itiraz süresinin geçtiğinden söz edilemeyeceği, salt fatura düzenlemesinin borç doğurmayacağının raporda belirtilmesine rağmen tebliğ dahi edilmeyen çeşitli hizmet bedelleri adı altında düzenlenen faturaların usulüne uygun olarak tanzim edildiği görüşüne nasıl ulaşıldığının izahı gerektiği, anılan bilirkişi raporu esas alınarak oluşturulan kararın hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, açık hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 64/3 maddesine göre, fiziki ortamda tutulan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defteri ile dördüncü fıkrada sayılan defterlerin açılış onayları, kuruluş sırasında ve kullanılmaya başlanmadan önce noter tarafından yapılır. Bu defterlerin izleyen faaliyet dönemlerindeki açılış onayları, defterlerin kullanılacağı faaliyet döneminin ilk ayından önceki ayın sonuna kadar notere yaptırılır. Aynı maddenin 5. fıkrasında ise, bu kanuna tabi gerçek ve tüzel kişilerin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun defter tutma kayıt ve zamanıyla ilgili hükümlerine uymak zorundadır. 6100 sayılı HMK 222/2 maddesi uyarınca, ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Dosyada mevcut bilirkişi raporunda, davacının 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik tarihleri belirtilerek defterlerinin usulüne uygun olduğu açıklanmış, mahkemece bu tespit benimsenerek davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesi de gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalı vekilince, davacının defter tasdiklerine yönelik itirazlar ileri sürülmüş olup, mahkemece itirazları karşılayacak ek rapor alınmadığı gibi karar gerekçesinde de bu itirazlara yönelik bir izahata rastlanmamıştır. Öte yandan itibar edilen bilirkişi raporunda cari hesaba dayanak fatura veya diğer belgeler denetime olanak verecek şekilde yer almamaktadır. Eksik inceleme ile yetersiz ve denetime olanaklı olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yukarıda yazılan eksikliklerin giderilerek bir karar verilmesi bakımından davanın yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; İstinaf incelemesine konu mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 1-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK ‘nın 362/(1)-g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 20/09/2021