Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/459 E. 2021/1148 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/459
KARAR NO: 2021/1148
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2018
NUMARASI: 2015/1090 Esas – 2018/1006 Karar
DAVA: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Taraflar arasındaki Alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Çin Halk Cumhuriyetinden ithal ettiği 3.050 çift zenne spor ayakkabı cinsindeki emtiayı, Hollanda’da yerleşik alıcı …’ e 29.07.2014 tarihinde teslim edilmek üzere davalı taşıyıcı firma ile anlaştığı, eşyanın davalıya ait araca yüklendiği ancak davalı tarafından Bulgaristan Gümrüğünde bırakıldığı ve sanki alıcısına teslim edilmiş gibi bu durumun müvekkilinden saklandığı, araç şoförünün rahatsızlanması üzerine yedek sürücüye devir esnasında tam olarak teslim olunması gereken refakat belgelerinin yedek sürücüye verilmediği, kaybedildiği veya yerinin bildirilmediği, emtianın bu nedenle gümrükte alıkonulduğu, gümrükteki teslim engelinin müvekkiline bildirilmesi ve müvekkilinden talimatı beklemesi gerekirken, bildirim yapmadığı, CMR12/2 maddesine aykırı davranıldığı, davalının kusurlu davranışı nedeniyle müvekkili tarafından mal bedelini alınamadığı gibi kredi kullanılmak zorunda kalındığı, CMR hükümlerine göre davalının tüm zarardan sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 33.280.00 TL karşılığı 96.401,25 TL emtia bedeli, 100,00 TL kar kaybı, 100,00 TL kredi masrafı ve faizi, olay nedeniyle Bulgaristan’da açılan davada katlanılan masraflara karşılık yine 100,00 TL’nin faizi iye birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl taşıyıcının … A.Ş olduğu, müvekkilinin asıl taşıyıcı firma nezaretinde dava konusu emtiayı teslim alarak Hollanda’ya götürmek üzere 25.07.2014 tarihinde Erenköy, 26.07.2014 tarihinde de Halkalı Gümrüğü’nden çıkış yaptığı, Bulgaristan’a gelindiğinde araçtaki yükün, Erenköy çıkışlı ayakkabılardan farklı olduğu gerekçesiyle mühürlerinin sökülerek incelemeye alındığı, parsiyel taşıma olduğu için başka göndericilere ait yüklerin de beklemek zorunda kaldığı ve ambara konulduğu, derhal mal sahiplerine bilgi verildiği, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığı, bu olay nedeniyle Bulgar Makamları nezdinde dava açıldığı, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının, transit refakat belgesi olan emtiayı Hollanda’daki alıcısına teslim edilmek üzere davalı ile anlaştığı, esasen Erenköy Gümrük Müdürlüğü’nde bulunan ve insan sağlığını tehdit eden uygunsuzluk belgesi verilen ürünlerin transit geçiş hakkının verilmesiyle taşınması konusunda davalı ile anlaşma yaptığı, bu mallara davalının kusuru olmaksızın Bulgar makamlarınca el konulduğu, işlemin malın niteliğinden kaynaklı olduğu, davacı tarafından Bulgaristan makamlarında açılan davanın red ile sonuçlandığı, malların teslim edilmemesinden davalının sorumlu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşıma konusu ürünlerin Hollanda’da ki alıcısına teslim edilmek üzere davalı tarafından teslim alındığı, aracın Türkiye’den transit çıkışından sonra araç sürücüsünün rahatsızlanması nedeniyle nakliye işinin diğer şoför tarafından devralındığı, gönderici tarafından asıl şoföre teslim edilen belgelerin yedek araç sürücüsüne eksik teslim edildiği veya hiç verilmediği, bu nedenle Bulgaristan Gümrüğünde aracın alıkonulduğu, CMR 11/2-3 maddesinde yer alan , refakat belgelerinin ziyaı veya hatalı kullanılması nedeniyle müvekkiline ait mallara el konulduğu, Erenköy Gümrük Müdürlüğü tarafından malın transit ticaretine izin verildiği, malların uygunsuzluğunun varış yeri olan Hollanda makamlarınca yapılabileceği, Bulgaristan Gümrüğü tarafından yapılmasının mümkün bulunmadığı, o halde aracın durdurulma nedeninin önem arzettiği, bu olay nedeniyle davalı taşıyıcının idari para cezasına mahkum edildiği, Bulgaristan Gümrüğüne veya Bulgaristan Türkiye Başkonsolosluğuna yazı yazılarak olayla ilgili belgelerin celbi gerektiğinin bildirilmesine ve delil listesinde bu belgelere dayanılmasına rağmen mahkemece celbedilmediği ayrıca idari para cezasının mahkemece hatalı yorumlandığı, idari para cezasının davalı taşıyıcıya kesildiği ve cezaya itiraz edenin de davalı taşıyıcı olduğu, müvekkiline kesilen bir ceza olmadığı, idari para cezasına itiraz davasında, araç şoförü tarafından eksik belge nedeniyle Bulgaristan Gümrüğünde durdurulduğun kabul edildiği, taşıma konusu ürünlerin alındığı sırada resmi makamlarca uygunsuzluk belgesi içermemesine rağmen kanun değişikliği nedeniyle malların yurt içinde satışının mümkün olmadığı, yasak içermeyen ve satışına izin verilen malların Hollanda da ki firmaya gönderilmesinde hukuki bir sakıncanın bulunmadığı, bizatihi bu hususun alınan transit satışa izin belgesi suretiyle yapıldığı, davalının aracının durdurulup mallara el konulmasında davalının kusurlu bulunduğu, Bulgaristan makamlarınca yapılan yargılamaya ilişkin tüm bilgi ve belgelerin celbinin zorunlu olduğu ancak mahkemece bu belgeler dosyaya getirtilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilemesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, uluslararası kara taşımasında emtianın alıcısına teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır. Taşımanın Türkiye- Hollanda arasında kara yoluyla yapılacak olmasına göre uygulanması gereken CMR 17/1. maddesi uyarınca, taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. 17/2. madde, “Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz.” şeklindedir. 17/3. maddede de; taşımacının, taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtları, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut çalışanlarının hata ve ihmallerinden dolayı sorumlu olduğu ifade edilmiştir. Bu durumda kural olarak, taşıyıcı kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat edemedikçe eşyaya gelen hasarı tazmin borcu altındadır. Bir başka deyişle taşıyıcının kusurlu olduğu karine olarak kabul edilir. Sorumluluktan kurtulabilmesi için kusurlu olmadığını ispat etmesi zorunludur. CMR Konvansiyonu 4. maddesine göre, taşıma mukavelesi bir sevk mektubunun düzenlenmesi ile gerçekleştirilir. Sevk mektubunda bulunması gereken hususlar ise 6. maddede belirtilmiş, 5. maddesinde ise, sevk mektubu üç nüsha halinde düzenlenerek gönderici ve taşımacı tarafından imzalanır. Sevk mektubunun düzenlendiği ülkedeki yasaları izin verdigi takdirde, bu imzalar matbaada basılabilir veya onların yerine gönderici ve taşımacının mühürleri kullanılabilir. Birinci suret göndericiye verilir. İkinci yükle beraber gider. Üçüncüsü ise taşımacı tarafından saklanacağı belirtilmiştir. CMR konvansiyonunun 11. maddesi uyarınca, malların tesliminden önce yapılması gereken gümrük formalitelerinin yerine getirilmesi için lüzumlu belgelerin sevk mektubuna gönderici tarafından iliştirilmesi veya taşıyıcıya verilmesi gerekmekte olup, taşıyıcı bu belgelerdeki bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini incelemekle yükümlü bulunmadığı gibi belgelerin olmaması veya usulsüz yahut yetersiz bulunması hallerinde gönderici taşıyıcıya karşı sorumlu olacaktır. Ancak taşımacının hatası veya ihmali görülen durumlar bu hükmün istisnasını oluşturmaktadır. Konvansiyonunun 12.maddesinde”(1)Yük, teslim yerine varmadan önce mukaveleyi sevk mektubunda öngörülen koşullara göre uygulamak herhangi bir nedenle imkansız hale gelirse, taşımacı 12 nci madde gereğince, yüke tasarruf etme hakkına sahip olan kişiden talimat isteyecektir.(2) Bununla beraber, koşullar yükün sevk mektubunda öngörülenlerden farklı bir sekilde taşınmasına olanak sağlıyor ise ve taşımacı 12 nci madde hükümleri gereğince yüke tasarruf etme hakkına sahip kişiden uygun bir zaman içinde talimat alamamış ise, yüke tasarruf etme hakkına sahip kişinin yararlarına en uygun görülen önlemleri almakla yükümlüdür.” düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda, davacının Çin Halk Cumhuriyeti’nden ithal ettiği zenne spor ayakkabısı cinsindeki(3050 adet) 305 kap 2800 kg emtianın,Erenköy Gümrük Müdürlüğünün transit satışa izin belgesi kapsamında Hollanda’da kurulu firmada …’a teslim edilmek üzere davalı nezdindeki araca yüklendiği, 25.07.2014 tarihli CMR belgesinin davalı tarafından düzenlendiği, aracın Türkiye’den çıkış yaptıktan sonra Bulgaristan Gümrüğünde, gümrük görevlilerince alıkonularak emtiaya el konulduğu ve malın alıcısına teslim edilmediği dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi taraflar arasında da ihtilafsızdır. Davacı taraf, araç şoförünün rahatsızlanması üzerine aracın yedek sürücüye devri esnasında tam olarak teslim olunması gereken refakat belgelerinin sürücüye verilmediği, kaybedildiği veya yerinin bildirilmediği, evrak eksikliği nedeniyle davalının kusuruna bağlı olarak aracın gümrükte alıkonularak emtiaya el konulduğunu ileri sürmüş, davalı ise araçtaki emtianın, Erenköy Gümrüğünden çıkış yapan emtiadan farklı bulunması ve insan sağlığına zararlı olması nedeniyle el konulduğu zira Ürün Denetmenleri İstanbul Avrupa Yakası Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen 16.07.2014 tarihli uygunsuzluk belgesi bulunduğu, davacının bu durumu davalıya bildirmediği, imhasına veya mahrecine iadesine karar verilen ayakkabı cinsi emtiayı Hollanda’da kurulu firmaya satmak istediği, bu durumda davacının ve emtianın kendi kusurundan kaynaklanan zarardan sorumlu olmadığını savunmuştur. Taraflar arasındaki ihtilaf, meydana gelen zarardan, taşıyıcı davalının sorumlu olup olmadığı konusundadır. Davacı vekili tarafından Bulgaristan Gümrüğüne veya Bulgaristan Türkiye Başkonsolosluğuna yazı yazılarak araç ve emtiaya el konulması ile ilgili evrakların celbinin talep edilmesine ve olayın aydınlığa kavuşacak olmasına rağmen mahkemece bu belgeler celbedilmeden eksik inceleme karar verildiği ileri sürülerek istinaf nedeni yapılmış ve dilekçesi ekinde davalı taşıyıcıya kesilen idari para cezasına itirazı ilişkin Bulgaristan/Svilengard İdare Mahkemesi kararı, Svilengard Gümrüğü İdari Tensip Tutanağı ve davalı şirkete ait olan ve el konulan aracın iadesi istemli davaya ilişkin Haskovo Savcılığına başlıklı belgenin tercümeleri ile birlikte ibraz edilmiştir. Haskova Savcılığı … nolu 08.08.2014 tarihli belgede, araç şoförü tarafından … nolu transit beyannamesi ve 3 adet fatura sunulduğu, ibraz edilen evrakların son kontrolünde CMR belgesinin şoför imzalı olmadığı, fatura ve yol izni- beyan edilmemiş- 3050 adet ayakkabı yüküne ve araca el konulduğu belirtilmiştir. Taşıma konusu yükün transit refakat belgesinin … numaralı olmasına rağmen yukarıda içeriği özetlenen Haskovo Savcılık belgesinde, davalı tarafından ibraz edilen transit beyannamesi numarasının … olduğu belirtildiği gibi CMR belgesinin imzasız bulunduğu, ihtilaf konusu ayakkabıların beyan edilmeyen yük niteliğinde bulunup, yol izinin olmadığı gerekçesiyle el konulduğu yazılıdır. Diğer taraftan bilirkişi raporundaki tespitlerin aksine davalı vekili 04/07/2018 tarihli celsede; davalının C2 belgesinin bulunmadığı yönünde beyanda bulunmuştur. Ayrıca Bulgaristan makamları nezdinde açılan davanın ve akıbetinin ne olduğu konusunda dosya bilgi ve belge bulunmadığı halde davalının beraat etiği yönündeki beyanı ile yetinildiği anlaşılmaktadır. Ürün Denetmenliği İstanbul Avrupa Yakası Grup Başkanlığınca insan sağlığına zararlı olması nedeniyle taşıma konusu emtia için uygunsuzluk belgesi düzenlenmiş ve Erenköy Gümrük Müdürlüğü’nce de, emtianın mahrecine iadesine veya imhasına karar verilmiş olmakla birlikte yine aynı gümrük müdürlüğünce sözkonusu ürünlere ilişkin Hollanda ülkesine transit ticareti refakat belgesi tanzim edilmiştir. Konvansiyonunun 11. maddesine göre, gümrük formalitelerinin yerine getirilmesi için lüzumlu belgelerin CMR belgesine davacı gönderici tarafından iliştirilmesi veya taşıyıcıya verilmesi gerekmekte olup, davalı taşıyıcı bu belgelerdeki bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini incelemekle yükümlü değilse de; aynı düzenleme gereği davalı taşıyıcının hatası veya ihmali olması halinin bu durumdan istisna olduğunun kabulü gerektiği gibi esasen davalı taşıyıcının malı teslim aldığı andan alıcısına teslim edilinceye kadar meydana gelen hasar veya kaybın kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat edemediği sürece yüke gelen hasar veya kayıptan sorumlu olduğu tartışmasızdır. Diğer taraftan dosya kapsamında, Bulgaristan Gümrüğünde yüke el konulması şeklinde meydana gelen teslim engeli ile karşılaştığında davalının, gönderici davacıyı haberdar ederek talimatını beklediğine dair bir belge veya başkaca delile rastlanmamıştır. Hal böyle olunca, uyuşmazlığın çözümü için taşıma konusu eşyaya el konulma nedeninin tam olarak tespit edilmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle; taraf delilleri toplanmadan özellikle davacı vekilinin Bulgaristan Gümrüğünden veya Türkiye Başkonsolosluğundan celbini istediği belgeler temin edilmeden ve davalı vekilinin cevap dilekçesinde bekletici mesele yapılmasını bildirdiği Bulgaristan makamlarındaki davanın ve akıbetinin ne olduğu araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile anılan tüm bilgi ve belgelerin celbedilip, davalı hakkında Bulgaristan Mahkemelerinde açılan davanın akıbetinin de araştırılarak tarafların iddia ve savunması doğrultusunda uzman bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yaptırılıp, yüke el konulma nedeninin ve tarafların kusur durumunun belirlenmesinden sonra bir karar verilmesi bakımından dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK.’nun 353(1)a-6. maddesi gereği KALDIRILMASINA; 2-Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-Davacı vekilince yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 4-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile, HMK.’nın 353(1)a-6 ve 362(1)-g maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi.