Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/452 E. 2021/1250 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/452
KARAR NO: 2021/1250
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI: 2016/403 Esas – 2018/1040 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca, … ürün kodlu 46 adet … marka … model cep telefonu orijinal ambalajları içerisinde ve sağlam bir şekilde … A.Ş.’ye gönderilmek üzere davalı şirket elemanı …’e teslim edildiğini, söz konusu gönderi eşyanın teslim edileceği yerde teslim engellerinin çıkması sebebiyle davalı tarafından gönderilene teslim edilemediğini, söz konusu gönderenin gönderilene teslim edilememesi neticesinde müvekkiline hiç bir bildirim yapılmadan ve bu suretle gönderinin akıbetine ilişkin talimat alınmadan davalı tarafından davalı şirketin Marmara Aktarma Şubesine bırakıldığını, müvekkilinin söz konusu gönderinin durumunu uzun bir müddet sonra öğrendiğini, müvekkilinin elektronik posta yoluyla ve telefonla yapılan sözlü görüşmeler sırasında davalı şirkete söz konusu gönderinin taraflarına geri teslimine ilişkin talimatını defalarca kez vermesine karşın müvekkilinin talimatlarına riayet etmediğini, davalı taşıyıcının müvekkilinden talimat almaktan imtina etmesi, talimatlara riayet etmemesi, gönderinin taşıması ile muhafazasında gerekli dikkat ve özeni göstermemesi ve son olarak basiretli bir tacir gibi hareket etmemesi sonucu söz konusu gönderi muhteviyatında bir adet telefonun kaybedildiğini, diğerlerinde ise yeniden satışa arz edilmesini veya gönderilene iade edilmesi muhal kılan nitelikte ciddi hasarlar, ezilmeler , yırtılma ve zedelenmeler meydana geldiğini, müvekkilinin 24.751,68 TL zarara uğradığını, müvekkilinin uğradığı zarar miktarının ödenmesi ve söz konusu gönderinin hasarsız bir şekilde iadesini davalı şirketten İstanbul … Noterliğinin … yevmiye numaralı 16/02/2016 tarihli ihtarnamesi ile talep etmelerine ve ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapmadığı gibi söz konusu gönderinin de hasarsız bir şekilde iade edilmediği, müvekkilinin uğramış olduğu zarar için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu ise söz konusu icra takibine borcu bulunmadığından bahisle haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davanın kabulüne, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; göndereni …, alıcısı … olan ve manifestosu 25 kg/desi olan koli cinsi 1 adet içeriği taraflarına beyan edilmeyen kargonun Ankara’dan İstanbul’a gönderilmek üzere müvekkili şirketin Saray Şubesi personeli tarafından 04/07/2015 tarihinde teslim alındığını, söz konusu kargoya istinaden … numaralı fatura düzenlendiğini, söz konusu gönderi alıcı tarafından teslim alınmadığını, kargo göndericisine iade edilmek istendiğinde ise gönderen iade almaktan imtina ettiğini, kargonun şu an Ankara Aktarma Merkezinde muhafaza edildiğini, bunun üzerine davacı taraından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından hiçbir bilgi ve belge sunulmadan taraflarına gönderilen 24.751,68 TL değerinde haksız ve kötü niyetli olarak takibe süresinde itiraz ettiğini belirterek haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “Aldırılan bilirkişi raporunda; 45 adet cep telefonu ile aksesuarlarının (kulaklık, şarj cihazı, pil vb.gibi) tam olduğu, cep telefonlarının tümünde ekran, kapak vb.gibi donanım kısmında deforme veya çizik olmadığı, bazı cep telefonlarının dış ambalajlarında ezilme ve yıpranmalar olduğu ancak bu durumun cep telefonlarının değer kaybına ve çalışmasına engel olmadığı, cep telefonlarının tümünün çalıştığı, hasar ve değer kaybının olmadığı için satışının yapılabileceği, irsaliye, fatura ve ilgili tutanaklarda kargoya verilen telefon sayısının 46 olduğu ancak inceleme sırasında toplam 45 adet telefon olduğu, bu nedenle bir adet telefonun kargo işlemleri sırasında kayıp olduğu belirlenmiştir. Davalıya teslim edilen telefonların tamamının Lenovo marka, S580 modelde olduğu, telefonlardan 1 adetinin yapılan incelemede olmadığının tespit edildiği, 45 adet telefonun ise mevcut olup tümünün çalıştığı, hasar ve değer kaybının olmadığı için satışının yapılabileceği belirlenmiştir. Dava konusu telefonların tamamının KDV dahil 24.751,68 TL olduğu, bu nedenle her birinin değerinin 538,08 TL olduğu belirlenmiştir. Bir adet telefonun mevcut olmaması sebebiyle davacının bu telefon yönünden talebinin yerinde olduğu ancak diğer telefonların sağlam vaziyette olduğu, davacı tarafından teslim alınmadığı tespit edildiğinden 45 adet telefon yönünden bedel talebinin yerinde olmadığı belirlenmiş olmakla, 538,08 TL ile temerrüt tarihi olan 18/02/2016 tarihinden takip tarihi olan 08/03/2016 tarihine kadar işlemiş faiz 2,98 TL’nin toplamı 541,06 TL üzerinden takibin devamına …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu ürünlerin davacının hakimiyetinde iken zarara uğradığı ve meydana gelen hasarlardan davalının sorumlu olduğunun sübuta erdiğini, 6102 Sayılı Ticaret Kanunu’nun 874/1. Maddesi uyarınca “Eşya, taşıma süresini izleyen yirmi gün içerisinde teslim edilmezse, hak sahibi ona zayi olmuş gözü ile bakabilir.” hükmü uyarınca davalı tarafa verilmiş olan 11/08/2016 tarihli ilk talimattan itibaren 20 gün içerisinde ürün kendisine teslim edilmemiş olduğundan ürünlerin zayi olmasına dayalı olarak dava konusu ürünlerin tamamının bedelini talep etme hak ve yetkisine sahip olduğunu, dava konusu ürünlerin zaten uğramış oldukları zararlar sebebiyle müvekkili şirket tarafından kendilerinden beklenecek olan yararı hiçbir surette sağlayamayacak hale geldiklerini, dava dosyasında yer alan fotoğraflardan da görüleceği üzere dava konusu ürünlerde ve kutularında ağır ezilme, hasar ve bozulma meydana geldiğini, bu hasar ve ezilmelerin ürünlerin 3. Kişiler tarafından iktisap edilmesine engel olduğunu, fakat bilirkişiler tarafından taşıma sözleşmesine konu ürünlerin cep telefonu olduğu hususu gözden kaçırılarak genel geçer zarar hesaplama mantığı ile hareket edilerek hesaplama yapıldığını, teknoloji ürünlerinde bir ürün alırken, kutusunun açılmamış olması, 3. Kişi tarafından kullanılmamış olması tüketicinin en çok dikkat ettiği hususların başında geldiğini, bir ürünün açılmış veyahut kutusunun zedelenmiş olması halinde bu hususun tüketicide ürünün başka kimseler tarafından kullanılmış olduğu izlenimi uyandırmakta evvelinde ürünün nasıl kullanılmış veyahut hangi işlemlerden geçmiş olduğu hususunda tereddütler yaratmakta olduğunu, bilirkişi her ne kadar raporunda 46 adet telefonun toplam bedelinin 20.976 olduğunu belirtmişse de işbu hesaplamaya KDV bedelleri eklenmediğini, müvekkilinin almış olduğu telefonların bedeline %18 KDV bedeli eklendiğinde ise 20.976*18/100=3.775,68 TL ve 20.976,00+3.775,68= 24.751,68 TL çıktığını, bilirkişi tarafından dava konusu ürünler hiçbir teknik teste tabi tutulmamış olup yalnızca ürünlerin dış görünüşüne bakılarak ürünlerin sağlam olduğu tespitinde bulunulduğunu, teknolojik bir ürünün yalnızca dış görünüşüne dayalı olarak yapılmış olan tespitin davaya esas alınmasının mümkün olmadığını, TTK 874/1 ve 875/1 hükümleri uyarınca davalının meydana gelen zararlar sebebiyle dava konusu ürünlerin tamamının bedelinden sorumlu olmasının yanında; İlk derece mahkemesi tarafından perakende sektörü ile bağlantısı bulunmayan bilirkişinin hatalı, usul ve yasaya aykırı tespitine dayalı olarak hüküm verildiğini, telefonların ambalajlarındaki ezilme ve yıpranmaların telefonlara etkisinin olmayacağı şeklindeki değerlendirme; telefonların ezilmiş olmasının salt anlık değil, ilerleyen zamanlarda da işbu yıpranma ve ezilmelerin neticesinde yavaşlama, performans düşüklüğü yaşatabileceği hususu, tüketicinin işbu sebeplerle ürünleri almaktan kaçınacağı hususu dikkatten kaçırılarak yapılmış olduğundan hükme esas alınmasının mümkün olmadığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, kargo taşıması için davalıya teslim edilen emtianın alıcısının teslimden imtina etmesi nedeniyle göndericisine iade edilmeden hasar uğraması nedeni ile uğranılan zararın tazmini amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davacı gönderenin emtiayı iade almaktan imtina edip etmediği, davalının zarardan sorumlu olup olmadığı ve zararın miktarı noktasındadır. Davacı tarafından 46 Adet … cep telefonuna ilişkin olarak dava dışı … A.Ş.’ye kesilen 08/07/2015 tarih, … no’lu ve 24.751,68 TL bedelli iade faturası kesildikten sonra, dava dilekçesi ekinde bulunan tutanağa göre …a teslim edilmek üzere 46 Adet … cep telefonu davacı tarafından davalı çalışanına 04/07/2015 tarihinde teslim edilmiştir. Ancak alıcısının imtina etmesinden dolayı ürünler teslim edilememiş, bu aşamadan sonra göndericisine de iade edilememiştir. Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasınında 24.751,68 TL asıl alacak ve 78,32 TL işlemiş faizin tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz edilmesi üzerine icra takibi durmuştur. Davalı şirket kayıtlarına göre, 04/07/2015 tarihinde teslim alınan gönderinin alıcısı tarafından kabul edilmediği 10/07/2015 tarihinde “gönderilen iadeyi kabul etmedi” şeklindeki ifade ile kayıtlanmıştır. Taşıma ve teslim engellerini düzenleyen 6102 sayılı TTK’nın 869/1. maddesi “Eşyanın teslim edilmesi gereken yere ulaşmasından önce, taşımanın sözleşmeye uygun olarak yapılamayacağı anlaşılırsa veya eşyanın teslim edileceği yerde teslim engelleri çıkarsa, taşıyıcı, 868 inci madde uyarınca tasarruf hakkına sahip olan kişiden talimat almak zorundadır. Tasarruf hakkını gönderilen haizse ve bulunamıyorsa veya eşyayı teslim almaktan kaçınıyorsa, tasarruf hakkı birinci cümle uyarınca gönderen tarafından kullanılır. Tasarruf hakkının kullanılması taşıma senedinin ibrazına bağlı tutulmuş olsa bile bu hâlde taşıma senedinin ibrazı gerekli değildir. Taşıyıcı, kendisine talimat verilen durumlarda, teslim engelinin taşıyıcının riziko alanına giren bir nedenden kaynaklanmamış olması şartıyla, 868 inci maddenin birinci fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümlelerinde öngörülen istem haklarını ileri sürebilir.” hükmünü haizdir. Buna göre, eşyanın teslim edileceği yerde teslim engeli çıkması durumunda taşıyıcı, göndericiyi durumdan haberdar ederek talimat almalıdır. Görüldüğü üzere talimat alma yükümlülüğü taşıyıcıya yüklenmiştir. Davalı taraf, davacıdan, alıcısı tarafından teslim alınmayan gönderi hakkında talimat alındığını ya da uyması gereken talimatları uygun bir süre içinde alamadığını iddia ve ispat etmemiştir. Ayrıca, taşımaya konu eşyanın davalının deposunda muhafaza altına alınması davalıyı sorumluluktan kurtarmayacaktır. O halde, davalı taşıyıcının 6102 sayılı TTK’nın 875. maddesi uyarınca eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. TTK’nın Madde 882/1. Maddesine göre, gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. TTK’nın 880/1. Maddesine göre ise, taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Mahkemece talimat yoluyla alınan bilirkişi raporunda kargo kutusunda toplam 45 adet … model cep telefonu olduğu, 2 cep telefonu dışında tüm cep telefonlarının ambalajlarının açılmamış ve pillerinin takılmamış olduğu ve bazı cep telefonlarının dış ambalajlarında ezilme ve yıpranmalar olduğu belirtilmiş, mahkemece bu rapor hükme esas alınarak karar verilmiştir. Ancak bilirkişi raporu karar vermeye elverişli değildir. Zira bilirkişi raporunda bazı cep telefonlarının dış ambalajlarında ezilme ve yıpranmalar olduğu belirtilmiş olmasına rağmen bunların sayısı tespit edilmemiştir. Ayrıca, taşımaya konu cep telefonları ambalaj içinde bulunuyor olup, ambalajı açılmış ve denenmiş ürünler ile ambalajı hasarlanmış ürünlerin değer kaybedeceği açıktır. Bu haliyle mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece bir taşıma uzmanı ve bir elektronik mühendisi bilirkişiden heyet halinde rapor alınarak, taşımaya konu ürünlerden ambalajı hasar görenler ile sağlam olanlar tam olarak belirlenip, ambalajı açılan ve cihazı çalıştırılan ürünler de belirlenerek TTK’nın 875 vd. maddeleri uyarınca davalının sorumlu olduğu zarar miktarı tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 21/10/2021