Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/420 E. 2021/1134 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/420
KARAR NO: 2021/1134
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2018
NUMARASI: 2017/1151 Esas – 2018/1073 Karar
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında … markalı kontakt lenslerin satışına ilişkin 5 yıl süreli bir sözleşme imzalandığını, davalı yanca , müvekkiline Beykoz …Noterliğinden gönderilen ihtirname ile “…” isimli kontakt lensin bölge dışında, etiketi çıkartılmış halde , Litvanya’da nihai kullanıcıya satılmak üzere hazır, tespit edildiğini, satışı yapılan ürünlerin kaydının lot numarası ile tutulması, ayrıca talep edilmesi halinde en geç 24 saat içerisinde bulu bilgilerin paylaşılması yükümlülüğünün olduğunun bildirilerek fatura detayının ve lot kaydının gönderilmesinin istenildiğini, müvekkili şirketçe Bursa …Noterliğindenden gönderilen ihtarname ile cevap verildiğini, Litvanya’da nihai kullanıcıya satılmak üzere tespit edilen ürünün müvekkiline ait olduğuna dair bir delil olmadığının bildirildiğini, daha sonra davalı tarafından gönderilen ihtarname ile sözleşmenin kontaks lenslerin kayıtlarını tutma ve talep edildiğinde bilgilerin paylaşılmaması gerekçesiyle feshedildiğini, davalı tarafın fesih ihbarının haksız ve geçersiz olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile feshin geçersizliğinin tespitine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL maddi tazminatın, akdin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tacir olan davacının sözleşmeyi zorunlu olarak imzaladığı yönündeki iddiasının kabul edilemeyeceğini, davacının çekincesiz olarak 3 yıl önce imzaladığı sözleşme hükümlerinin ağır koşullar içermesi nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürmesinin mümkün olmadığını, haksız ve kötü niyetli davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, “davacının davalıdan satın aldığı kontak lenslerin kayıtlarını tutması ve reçelerin de kayıtlarını tutması bir yasal zorunluluk olup, denetime açık ve zorunlu bir iş kolu olmakla sözleşmede getirilen lot numaralı kayıt hususu bir haksız şart olarak nitelendirilmemiştir. Yurtdışına satışı yapılan/ satışa hazır bulunan ürünün davacı yanca satışı yapıldığına ilişkin davalı yan lot numarası üzerinden delil sunmamış davalı yan da satışını gerçekleştirmediğini lot numarası üzerinden kanıtlamamıştır. Bu husus davacı veya davalı aleyhine sözleşmenin feshi açısından red/kabul noktasında dikkate alınmamıştır. Davacının talep ettiği kontak lens siparişleri ve sipariş miktarı o tarihte davalı yanın stok kayıtları ile karşılaştırıldığında davacı yanın sözleşmenin feshi için lot kayıtlarının listesini talep ettiği önel döneminde ve fesih tarihine kadar geçen toplam 1 haftalık süredeki 14.015 adet kontak lense ilişkin siparişi kabul etmemiştir. Davalı yan akdi ilişkiye devam edebilmek izin belli kayıtlar istemiş ve sunulmaması halinde fesih edileceğini açıkça ifade etmiş ve kayıt sunulmayacağı ve tutulmadığı beyanı üzerine de akdi ilişkiyi sonlandırmıştır. İlişkinin tereddütlü olduğu dönemde 14.015 adet lens siparişinin gönderilmemesi ve reddedilmesi akde aykırılık olarak nitelendirilmemiştir. Davacının üç yıl devam eden süreçte haksız şart olarak görmediği hususları akdin feshinden sonra haksız şart olarak ileri sürmesi ise basiretli bir tacir davranışı olarak nitelendirilemeyeceği nedenle; akdin feshi sözleşmeye aykırılık nedeni ile haklı bir fesih olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının kendi fatura ve irsaliyelerinde dahi lot numarasını belirtmezken müvekkilinden lot numarası istemesinin kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin satış merkezi olmadığını, davalının sözleşmenin feshinden önce verilen siparişleri temin etmediğini, bu durumun müvekkilinin zararına neden olacağının açık olduğunu, sözleşmenin 3.3. Maddesinin müzakere edilmediğini, ihtarnameye konu edilen lensin müvekkili tarafından satıldığının ispat edilemediğini, davalı tarafından lot numarası istendiği ve akabinde bilgi verilmediğine binaen sözleşmenin 3.8 maddesine dayanarak sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin su maddesinin haksız şart olduğunu ve mevzuat gereği müvekkilinin lot numarası tutma zorunluluğu olmadığını, mevzuat gereği olan kayıtların tutulduğunu, sözleşmenin haksız feshedildiğini, davalının hiçbir iddiasını ispatlayamamış olduğu açıkça mahkeme tarafından kabul edilmesine rağmen, lot numarası tutma zorunluluğunun açıkça kanunda yazmaması, davacı müvekkilininde lot kaydı yapma zorunluluğunun olmaması ve davalının da kestiği faturalarda dahil olmak üzere, hiçbir kayıt evrakında lot numarası belirterek taraflara gönderim yapılmamış olmasına rağmen, mahkeme tarafından bu hususlarda hiç değerlenilmeden, tarafların basiretli tacir olduklarından bahisle söz konusu lot numarası tutma zorunluluğunun haksız şart olmadığı değerlendirilerek davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespiti ve uğranılan zararın tazmini davasıdır. İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, sözleşmenin genel işlem şartı içerip içermediği, davacının tutması gereken kaydın kapsamı, davacının siparişlerinin temin edilmemesinin hukuka aykırı olup olmadığı ve davacının zarara uğrayıp uğramadığı noktasındadır. Taraflar arasında 01.10.2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 22.08.2014 tarihinde “…” markalı kontak lenslerin satış koşullarına ilişkin bir satış sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme uyarınca davacı şirket tarafından telefon, faks, e-posta ya da elektronik olarak verilen siparişlerin, siparişi takip eden 2 iş günü içerisinde reddedilmemesi halinde kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Davalı tarafından davacı muhataba çekilen Beykoz … Noterliği 18 Eylül 2017 Tarih Ve … Yevmiye Numaralı İhtarnamesi ile, davacı şirkete 16.03.2017 tarihinde satışı gerçekleştirilen … barkod nolu … lensin etiketi çıkarılmış bir şekilde bölge dışına; Litvanya’da satıldığının tespit edilmesi üzerine Litvanya’da bulunan ürünün fatura detay bilgisi ile lot kaydının bildirilmesi talep edilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından çekilen Bursa … Noterliği 29 Eylül 2017 Tarih Ve … Yevmiye Numaralı Cevabi İhtarnamesi ile Litvanya’da bulunan ürünün kendisi tarafından satıldığını gösterir bir delil olmadığını ve bu ürünün yurtdışına satışını yapmadığını, ayrıca parasını vererek satın aldığı ürünün ülke dışına satışına sınır koyulamayacağını ihtar etmiştir. Daha sonra davalı tarafından davacı muhataba çekilen Beykoz … Noterliği 17 Ekim 2017 Tarih Ve … Yevmiye Numaralı İhtarnamesi ile ikinci kez davacıya süre verilerek bilgi sağlamamaya yönelik sözleşmeye aykırılığın giderilmesi istenmiştir. Buna karşı davacı tarafından çekilen Bursa … Noterliği 19 Ekim 2017 Tarih Ve …8 Yevmiye Numaralı Cevabi İhtarnamesi ile … lensin satışı ile ilgili ürün etiketinin kendilerince çıkarılmadığını, firmaları tarafından nihai tüketiciye yazar kasa fişiyle satış yapılmış olabileceğinden satışın kime yapıldığına dair dioptri ve Lot kaydı tutulmamakta olduğunu ve paylaşılması istenen bilginin ellerinde olmadığını bildirmiştir. Bu kez davalı tarafından davacı muhatabına çekilen Beykoz … Noterliği 23 Ekim 2017 Tarihli … Yevmiye Numaralı Fesih İhtarnamesi ile talep edilen bilgileri sağlamada direnç gösterilmesi sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği ve davalıya karşı haksız ithamlarda bulunulmasının ticari ilişkinin esaslı unsuru olan güven duygusunu derinden sarsarak devamını imkansız kıldığı gerekçesiyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiklerini ihbar edilmiştir. Buna karşı davacı tarafından çekilen Bursa … Noterliği 23 Ekim 2017 Tarih Ve … Yevmiye Numaralı Cevabi İhtarnamesi ile … lensin satışı ile ilgili ürün etiketinin kendilerince çıkarılmadığını, firmaları tarafından nihai tüketiciye yazar kasa fişiyle satış yapılmış olabileceğinden satışın kime yapıldığına dair dioptri ve Lot kaydı tutulmamakta olduğunu ve paylaşılması istenen bilginin ellerinde olmadığının daha önce ihtar edildiğini, sözleşmenin feshi nedeniyle oluşacak zararlarına ilişkin tazminat hakkının saklı tutulduğu ihtar edilmiştir. 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun’un 12. Maddesine göre; Optisyenler müesseselerinde mahallin en yüksek sağlık idaresince yaprak adedi tasdikli bir defter tutmaya ve bu deftere sıra numarasıyla ve tarih sırasıyla reçeteleri ve sahiplerinin isimlerini kayda mecburdurlar. 18/01/2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Optisyenlik Müesseseleri Hakkında Yönetmelik’in 19/1. Maddisene göre, optisyenlik müessesesinde, ek-4’te gösterilen ve il müdürlüğü tarafından yaprak adedi tasdik edilmiş reçete kayıt defteri kullanılması zorunludur. Aynı Yönetmeliğin 25/1-b maddesi uyarınca da, optisyenlik müessesesinde, reçetesiz her türlü kontakt lens satılması yasaktır. Davacı tarafından çekilen Bursa … Noterliği 19 Ekim 2017 tarih ve … yevmiye numaralı ve Bursa … Noterliği 23 Ekim 2017 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnameler ile … lensin satışı ile ilgili ürün etiketinin kendilerince çıkarılmadığı, firmaları tarafından nihai tüketiciye yazar kasa fişiyle satış yapılmış olabileceğinden satışın kime yapıldığına dair kayıt tutulmadığının beyan edilmesi karşısında, Davalının Beykoz … Noterliği 18 Eylül 2017 Tarih Ve … Yevmiye Numaralı İhtarnamesine konu olan … barkod nolu … lensin davalı tarafından davacıya satışı yapılan ürünlerden olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.7 maddesinde davacı şirketin, davalıdan satın aldığı ürünleri yalnızca Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde satacağı ve ürünlerin doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye dışına satışını gerçekleştirmeyeceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin 3.8 maddesine göre ise, davacı şirket, satılan ürünlerin tıbbi cihaz olduğunun bilincinde olarak ürünlerin muhafazasını ve satışını yürürlükteki mevzuata uygun olarak gerçekleştirecek ve satışını gerçekleştirdiği ürünlerin kaydını (lot numarası ile birlikte) yürürlükteki mevzuata uygun olarak tutmak ve davalı şirketin talebi üzerine bunları en geç 24 saat içerisinde paylaşmakla yükümlü olacaktır. Taraflar arasındaki sözleşmeye konu lenslerin tıbbi cihaz olduğu ihtilaf konusu değildir. Davacı sözleşme ile ürünlerin kaydını (lot numarası ile birlikte) yürürlükteki mevzuata uygun olarak tutma yükümlülüğü altındadır. Davacı taraf sözleşmenin bu hükmünün genel işlem koşulu olduğunu ve geçersizliğini ileri sürmektedir. Genel işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Buna göre bir sözleşmede genel işlem koşulları bulunması bu düzenlemeleri geçersiz kılmaz. Ancak sözleşme kapsamındaki karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının geçerli olması, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları da yazılmamış sayılır. 6098 sayılı TBK’nın 20 vd. maddelerinde düzenlenen genel işlem koşullarına ilişkin hükümler tacirler hakkında da geçerli olmakla birlikte, genel işlem koşullarının TTK’nın 18/2. Maddesinde düzenlenen her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü ile birlikte değerlendirilmesi gerekir. Sözleşme hüküm ve koşullarına ilişkin düzenlemeler ticari hayatta yaygın olarak kullanıldığından, satışı yapılan ürünün takibinin yapılabilmesini amaçlayan düzenlemeyi optisyenlik işiyle uğraşan davacının basiretli bir iş adamı gibi davranarak incelemiş olması gerekir. Davacı tarafından sözleşme şart ve koşullarının içeriğinin öğrenilmesine imkân sağlanmadığı kabul edilemeyeceğinden ve sözleşmenin bu şart ve koşullar tahtında uygulanmasına göre genel işlem koşullarının geçersiz olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir. Bu durumda, sözleşme hükmü gereğince davacı, davalı tarafından talep edilen kayıtları paylaşmakla yükümlüdür. Davacı her ne kadar cevabi ihtarnamesinde “nihai tüketiciye yazar kasa fişiyle satış yapılmış olabileceğinden satışın kime yapıldığına dair kayıt tutulmadığını” ileri sürmüş ise de, anılan mevzuat gereği reçetesiz lens satışı yasak olup, reçete ile yapılan satışlarında hasta bilgilerinin de yeraldığı reçete kayıt defteri tutmak zorunda olması karşısında, ileri sürülen bu durum davacının kayıtları paylaşma yükümlülüğünü kaldırır mahiyette değildir. Sözleşmenin 5.2 maddesinde taraflarca, sözleşmeye aykırılık halinde verilecek 3 günlük sürede aykırılığın giderilmemesi halinde sözleşmenin feshedileceği düzenlenmiştir. Davacı taraf kendisine satılmış bir ürün ile ilgili olarak sözleşme hükümlerine göre kayıtları istemesine rağmen bu kayıtların paylaşılmaması ve ayrıca sözleşmenin 3.7 maddesine aykırı olacak şekilde, ihtarnameye verilen cevapta parası verilen ürünün ticaretine sınır konulamayacağı ve paralel ithalat ve ihracatın yasaklamaya çalışmanın suç olduğu şeklinde beyanda bulunulmuş olması karşısında davacının sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinin kabulü gerekir. Davalı tarafın sözleşmeyi feshi, sözleşmenin 5.2 maddesine uygun olarak yapılmış olup, feshin geçersizliğine ilişkin davacı talebi yerinde değildir. Davacının, 13, 14 ve 16 Ekim 2017 tarihli siparişleri ile 20, 21 ve 23 Ekim 2017 tarihli siparişlerinin davalı tarafından reddedildiği konusunda taraflarca sunulan mail kayıtları nazara alındığında ihtilaf yoktur. Ayrıca cevap dilekçesi ve davacının Bursa … Noterliği 23 Ekim 2017 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesindeki beyanlara göre davacının siparişlerinin yaklaşık %65’nin (davalıya göre 8180 kutusu) mevcut olup davalının stoklarının davacının siparişlerini karşılamadığı da ihtilafsızdır. Sözleşmenin 3.1 maddesinde davalı tarafından kabul edildiği yazılı olarak bildirilmeyen siparişlerin bağlayıcı olmayacağı ve davacının kabul etmediği siparişlerden dolayı herhangi bir sorumluluğunun olmayacağı ayrıca verilen siparişlerin siparişi takip eden 2 iş günü içerisinde davacı tarafından reddedilmemesi halinde kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Ancak elbetteki davalıya verilen bu yetkinin keyfi olarak kullanılması mümkün değildir. Davacının, 13, 14 ve 16 Ekim 2017 tarihli siparişlerinin 16 Ekim 2017 tarihinde, 20, 21 ve 23 Ekim 2017 tarihli siparişlerinin ise 23 Ekim 2017 tarihinde reddedildiği mail ile kendisine bildirilmiştir. Davalı tarafça, davacının siparişleri sözleşmeye uygun olarak 15 Ekim ve 22 Ekim’in pazar günü olması karşısında siparişi takip eden 2 iş günü içinde reddedilmiştir. Davacının siparişlerinin, gerek davalıya çekilen Bursa … Noterliği 29 Eylül 2017 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile davalının talebini yerine getirmeyeceğini bildirdiği sözleşmeye aykırı davranışından sonraki döneme ait olması, gerekse davalının stok durumunun davacının siparişlerini karşılayacak yeterlilikte olmaması karşısında davalının sözleşmenin 3.1 maddesine uygun olarak siparişleri reddetmesinde herhangi bir şekilde hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu nedenlerle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Kararın, HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara resen tebliğine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2021