Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/408 E. 2021/1174 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/408
KARAR NO: 2021/1174
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2019
NUMARASI: 2018/492 Esas – 2019/133 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün Davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkkili şirketin davalı tarafla yıllardır devam eden ticari faaliyetlerinin bulunduğunu, ödemelerin cari hesaba dökülerek yılın belli dönemlerinde davalı şirkete fatura edildiğini fakat son cari hesap alacağı olan 8.044,28 EURO alacağı için müvekkilinin defalarca sözlü ikazda bulunmasına rağmen davalı şirketten ödeme alamadığını, bunun üzerine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla 8.413,93 EURO için … Ltd. Şti.’ ne karşı icra takibi başlattığını fakat davalı şirketin borca itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline Fransada mukim … acentası tarafından verilen iki farklı nakliye işinin, müvekkili tarafından da alt taşıyıcı olarak davacı … şirketine verilmiş olup, her iki taşıma işinin de … plakalı dorse ile davacının şoförü … tarafından gerçekleştirilmiş ve bu taşımalarda hırsızlık olaylarının meydana geldiğini, müvekkiline bu hırsızlıktan dolayı Fransada mukim … acentası tarafından cari hesabından 6.544,94 EURO ve 3000 EURO olarak kesinti yapıldığını, nakliyesi yapılan malların sahibi firmalarca CMR sigortası dışındaki hasar bedellerinin kendi sigortalarından tahsil edilmiş ancak CMR sigortası kapsamındaki miktarların ise acenta aracılığıyla müvekkil şirketten kesildiğinden davacı şirketten de bu kesintilere ilişkin olarak cari hesap tablosunda mahsuplaşma yapılmış arada kalan 1686 EURO farkın davacıya ödenerek hesabın sıfırlandığını, müvekkili şirketin bu hırsızlıklar nedeniyle zarara uğradığını, davacı karşısında iş sahibi olarak yer almakta olup, davacı tarafın kendi kusurlarıyla ortaya çıkan hasara ilişkin olarak CMR sigortasından talep etmesi gereken bedelin, müvekkil şirketten talep edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstinaf incelemesine konu ilk derece Mahkemesince dava hakkında, ” taraflar arasında EURO üzerinden cari hesap şeklinde işletilen ticari ilişkinin taraflar arasında ihtilafsız olduğu, davacının fiili taşıyıcı olarak ifa ettiği taşımalardan dolayı bakiye 8.044,96 EURO alacak iddiasına karşın davalının bu alacak miktarına itirazının olmadığı, cari hesap şeklinde ticari borç alacak ilişkisinin dosya kapsamında teyit edildiği davalı tarafça hırsızlık nedeniyle acentenin müvekkili şirketin cari hesabından kesinti yaptığı bu nedenle cari hesap tablosunda mahsuplaşma yapılarak arada kalan farkın ödenerek cari hesabın sıfırlandığı bildirilmiş ise de sigorta ekspertiz raporu veya sair şekilde olayda meydana gelen zarar tespit edilmeksizin ve CMR hükümlerine göre sorumluluk gerektiren bir şekilde ödemenin meydana geldiği davalı yanca ispat edilmemiş olup, taşımadan kaynaklı faturalara dayanan hesap alacağı tartışmasız olup davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 8.044,96 EURO cari hesaba dayalı alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davanın takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faize ilişkin talebin reddine, davalı aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle davanın 8.044,96 Euro üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Fransada mukim … acetası tarafından Müvekkiline verilen 2 farklı nakliye işinin, Müvekkil Şirket tarafından da alt taşıyıcı olarak davacı … şirketine verildiğini, davacı firma tarafından her iki taşıma işinin de … plakalı dorse ile gerçekleştirildiğini, bu taşımalarda hırsızlık olayının meydana geldiğini, hırsızlık olayının gerçekleştiğinin davacı tarafından da kabul edildiğini, nakliye işlerini müvekkiline veren acenta tarafından davacı tarafa ait dorse yaşanan hırsızlıktan dolayı müvekkili şirketin cari hesabından 6544,94 Euro ve 3000 Euro olarak kesinti yapıldığını, nakliyesi yapılan malların sahibi olan firmalarca CMR sigortası dışındaki hasar bedelleri kendi sigortalarından tahsil edildiğini, ancak CMR sigortası kapsamındaki miktarlar (yani müşterinin kendi sigortasının karşılamadığı) ise acenta aracılığı ile müvekkil şirket’ten kesildiğini, dolayısıyla müvekkili şirket tarafından da nakliye işinin verildiği, taşımayı yapan davacı şirket’ten de bu kesintilere ilişkin olarak cari hesap tablosunda mahsuplaşma yapılarak arada kalan fark 1686 Euronun ise davacıya ödenerek cari hesabın kapatıldığını, CMR sigortası davacı tarafa ait olup Mahkeme tarafından hırsızlığa ilişkin hasar dosyası açılıp açılmadığının sorgulanmadığını, davacının sigorta şirketine ihbarda bulunulmadığını, davacıya ait olan sigorta dosyasının müvekkili şirket tarafından sunulmasının fiilen imkansız olduğunu, davacı hem müşteri malının çalınmasına sebep olup, hem CMR sigortası içerisinde yer alan ve müşteri tarafından zaten müvekkilinden kesilmiş olan hasar bedelini müvekkilinden talep ettiğini, Mahkeme de yanılgıya düşerek kısmen kabul kararı verdiğini, davacının nakliye işini güvenli olarak gerçekleştirmemiş olması, kapalı kasa aracın güvenli bölge dışında durdurulması dikkate alındığında aslında işin gereği gibi ifa edilmediğini, Mahkemenin vermiş olduğu kararın gerekçesi, yargılama sürecindeki taleplere ilişkin ret kararları ile çeliştiğini, gerekçede belirtilen sorumluluk unsuruna ilişkin araştırma yapılmaması ve yapılmasına fırsat verilmemesi, Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı verildiğini gösterdiğini, Mahkeme tarafından ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmiş ise de dava konusu ihtilaf içerisinde hırsızlık olayı ve tarafların kusur-sorumluluk ilişkilerinin bulunduğunu, bu durumda yargılama gerektiren koşullar mevcut iken icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, taşımaya konu emtianın çalınması nedeniyle davalının takasa konu alacağının bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan cari hesaba dayalı alacağının bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davacı vekili tarafından 05/10/2018 tarihli dilekçe ekinde sunulan 2 adet CMR belgesine göre, … firmasına … A.Ş. tarafından gönderilen 46 koli, … A.Ş. tarafından gönderilen 33 koli tekstil ürünü … plakalı araç ile Fransa adresine taşınmıştır. Davalı akdi, davacı ise fiili taşıyıcıdır. Dosyada mübrez bulunana araç sürücüsünün ifadesine göre, … adresine varış yaptıktan sonra gece park halindeyken araçtan 56 koli ürünün çalındığı anlaşılmaktadır. Hırsızlık hadisesi taraflar arasında ihtilaflı değildir. Hırsızlık olayıyla ilgili olarak sigortaya yapılan başvuru ise teminat harici olarak değerlendirilmiştir. Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatmış, itiraz üzerine icra takibi durmuştur. Eldeki dava, itirazı iptali istemiyle açılmıştır. CMR konvansiyonu’nun 17/1. Maddesine göre, taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Taşıyıcının, CMR m. 17/I ile düzenlenen sorumluluktan kurtulmak için gecikmenin, talep sahibinin hatasından veya ihmalinden, taşıyıcının kusuru nedeniyle verilen talimatlar dışındaki talep sahibinin verdiği talimattan, eşyaya has bir kusurdan veya önlemesine ve sonuçlarından kaçınmasına olanak bulunmayan bir durumdan ileri geldiğini ispatlaması gerekir. Ancak taşımaya konu emtia içinde bulunduğu dorseden ve sürücüsü aracın içerisindeyken çalındığından taşıyıcının sorumluluktan kurtulabileceği hiçbir durum somut olayda gerçekleşmemiştir. Bu halde yükün göndericisine yüklenebilecek bir kusur da bulunmadığından davalı taşıyıcı zarardan sorumludur. CMR konvansiyonu’nun 23/1 ve 2. maddesinde, CMR hükümleri gereğince bir taşıyıcının, yükün kısmen veya tamamen kaybından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğundan, bu tazminat yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine göre hesaplanacağı, malın kıymetinin, ticaret borsası fiyatına göre saptanacağı, eğer böyle bir fiyat yoksa, geçerli piyasa fiyatlarına göre bir tespit yapılacağı, eğer ne ticaret borsası fiyatı ne de geçerli piyasa fiyatı mevcutsa tespitin, aynı cins ve kalitedeki malların normal kıymetine göre yapılacağı düzenlenmiştir. Aynı maddenin 3. Fıkrasında ise, ödenecek tazminatın her hâlde, eksik brüt ağırlığın (zıyaa uğrayan emtianın brüt ağırlığının) beher kilogramı başına 8,33 hesap birimini (Özel Çekme Hakkı) aşmayacağı düzenlenmiştir. Mahkemece taşıma uzmanı bilirkişiden rapor alınmış ancak raporda davalının takas mahsup talebine konu tazminat iddiasının zarar, kusur, sorumluluk ve tazminat bakımından yargılamayı gerektirdiği belirtilmiştir. Ancak hırsızlık olayı zaten eldeki davada yargılamaya konu edilmiştir. O halde Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak ispat ölçüsünde sonuca gidilmesi gerekir. Davacı alacağı, bilirkişi raporunda da değinildiği üzere taşıma ücretlerine dayalıdır. Buna karşın davalının takas talebinde bulunduğu hırsızlık olayına ilişkin taşıma ücretinin davacının cari hesabında yer alıp almadığı üzerinde durulmamıştır. Ayrıca davadan iddia ettiği kesintilerin yapılıp yapılmadığı incelenmemiştir. Bunların yanı sıra taşıma uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan rapor eksik incelemeye dayalıdır. Bu halde Mahkemece aralarında bir mali müşavir, bir tekstil uzmanı ve önceki bilirkişi dışında bir taşıma uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile, tarafların ticari defterleri uyuşmazlığın ait olduğu yılları da içerecek şekilde incelenerek takas iddiası yönünden taşımaya konu ürünlerin satış faturaları ile navlun faturaları tespit edilip, davalıdan iddia ettiği kesintilerin yapılıp yapılmadığı da belirlenerek CMR konvansiyonundaki sorumluluk esaslarına göre tazminat hesabı yapılarak varsa davacının alacağı saptandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonunda, Mahkemece eksik inceleme ile davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi’nin kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, istinaf incelemesine konu İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca USULDEN KALDIRILMASINA, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde kendisine iadesine, 3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılacak yargılamada değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362(1)g. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 07/10/2021