Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/403 E. 2021/701 K. 07.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/403
KARAR NO : 2021/701
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2018
NUMARASI: 2016/1281 Esas – 2018/1031 Karar
DAVA: İstirdat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip, gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hamili olduğu … Bankası A.Ş hesabından kesilen 15/12/2016 keşide tarihli 17.500 TL bedelli ve 15/11/2016 tarihli 15.000 TL bedelli iki adet çek ile birlikte toplam 5 adet çeki kaybedilmesi üzerine İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/815 esas sayılı dosyasında zayi nedeniyle iptal davası açıldığı ve ödeme yasağı kararının alındığı ancak bu iki çekin Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas ve … esas sayılı dosyalarında davalılar tarafından icra takibine konu edildiği, çeklerin hamili olduğunu iddia eden davalılar tarafından zayi davasının görüldüğü mahkemeye sunulması gerekirken takibe konu edilmesinin kötü niyetli olduklarının kanıtı olduğu, ciranta görünen dava dışı … hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek anılan icra takiplerinin tedbiren durdurulmasına ve her iki çekin davalılardan istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı … ortak oldukları şirketteki borçların tasfiyesine ilişkin protokol kapsamında keşide edilip dava dışı … tarafından ciro edilerek verilen çeklerden olduğu, bu çeklerin … ciro ile iktisap edildiği ve ödenmemesi üzerine icra takibine konu edildiği, müvekkillerinin iyi niyetli meşru hamil olup aksinin davacı tarafından ispatlanması gerektiği, davacının suç duyurusunda bulunduğu İstanbul C. Başsavcılığının 2017/3391 no lu dosyasında …tarafından verilen ifadede davacının bu çekleri ciro ederek kendisine verdiği ve elden aldıkları borç karşılığında müvekkillerine ciro edilerek teslim ettiklerini açıkladığı ve müvekkillerinin düzgün ciro silsilesi ile iktisap ettikleri çeklerin meşru hamili olduklarının belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, TTK 792. maddesine göre, davacının çeklerin haklı hamili olduğunu kanıtlamak zorunda olduğu gibi çeki elinde bulunduran hamilin çeki iktisapta kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu da kanıtlaması gerektiği, davacı tarafından bu hususların ispatlanamadığı, dava konusu çeklerin davacı tarafından dava dışı … tarafından da 15.000 TL bedelli çekin davalı … ‘ e, 17.500 TL bedelli çekin ise davalı … ‘ e ciro ve teslim edildiği, çeklerin ciro silsilesinin düzgün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesiyle; çekler hakkında zayi nedeniyle açılan iptal davasında verilen ödeme yasağı olduğu, çeklerin bankaya ibraz edilmesi üzerine ödeme yasağından haberdar olmalarına rağmen dosyaya ibraz etmek yerine icra takibine geçildiği bu durumun davalıların kötü niyetli olduklarının kanıtı olduğu, davalılarla müvekkilinin hiç bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, mahkeme gerekçesinin kabul edilebilir olmadığı gibi İstanbul C.başsavcılığı soruşturma dosyasının incelenmemiş olmasının da hukuka aykırı olduğu, mahkemece bu soruşturma neticesinin bekletici mesele yapılması gerekirken davanın reddine karar verilmesi nedeniyle istinafa konu mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca çek istirdatı istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı, yasal süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönüyle re’sen yapılmıştır.Dava konusu çekler incelendiğinde; keşideci …. A.Ş olup, dava dışı … emrine düzenlendiği, adı geçen tarafından davacıya, davacının ise dava dışı … ciro ve teslim ettiği, … tarafından15/12/2016 tarihli 17.500 TL bedelli çekin davalı …’e, 15/11/2016 tarihli 15.000 TL bedeli çekin ise davalı … ‘e ciro ve teslim edildiği, ciro silsilesinde bir kopuklu olmadığı ve her iki davalının da düzgün ciro silsilesi ile çekleri iktisap ettikleri anlaşılmaktadır.6102 sayılı TTK 790. maddesi uyarınca, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde ise “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü bulunmaktadır.Bu düzenlemelere göre; çek istirdatı davasında ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, somut olayda, davacı tarafından, dava konusu iki çekin yetkili hamili olunduğu ve çeklerin takip alacaklısı davalılar tarafından kötüniyetle iktisap edildiği veya iktisapta ağır kusurlu bulunduklarının kanıtlanması gerekmekte olup, TTK 792. maddesi gereğince, davacı tarafça, çekin istirdatına ilişkin koşulların gerçekleştiğine ilişkin her hangi bir delil ibraz edilemediği gibi istinaf dilekçesinde bekletici mesele yapılması talep edilen İstanbul C.Başsavcılığnın 2017/3391 sayılı dosyasında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçu nedeniyle davalılar ve dava dışı … hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, 04/07/2019 tarihinde takipsizlik kararı verildiği, karara itirazın İstanbul 3.Sulh Ceza Mahkemesinin 2019/3794 D.İş sayılı dosyasında görüldüğü ve anılan dosyada, 02/12/2019 tarihli kararla itirazın reddedildiği ve takipsizlik kararının bu şekilde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Öte yandan çekişmesiz yargı işlerinden olan zayi nedeniyle açılan iptal davasında verilecek veya verilen nihai karar kesin hüküm mahiyetinde bir karar olmayıp, böyle bir davada verilen ödeme yasağı kararının da, çekin takibe konu edilmesine engel teşkil edecek nitelikte bir tedbir olmadığı, çeklerin düzgün ciro silsilesi ile iktisap edildiği anlaşıldığı gibi zayi nedeniyle açılan iptal davası dosyasına sunulmamış olması da, davalıların TTK 792. maddesi anlamında kötü niyetli oldukları anlamına gelmeyeceği tartışmasız olduğundan, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2–Davacı vekili tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf peşin harcının alınması gereken 59,30 TL karar harcından mahsubu ile bakiye 14,9‬0 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362(1)a. maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.07/06/2021