Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi 2020/402 E. 2021/762 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
43. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/402
KARAR NO : 2021/762
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI : 2017/398 Esas – 2018/424 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/06/2021
Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı ve davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının acentesi olduğu gemiye Çanakkale Boğazından geçiş sırasında verilen kılavuzluk hizmeti gecikme cezası nedeniyle düzenlenen iki ayrı faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kılavuzluk hizmeti verilen geminin acentesi olmadığı, dosya kapsamından acentenin … olduğunun anlaşıldığı, müvekkili şirket adına düzenlenen fatura bulunmadığı, faturanın dava dışı firma adına kesildiği, davacıya borcun bulunmadığını belirterek davanın usul ve esas yönünden reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, icra takibi ve dava konusu borcun takip ve dava tarihinden sonra ancak ön inceleme duruşmasından önce icra dosyasına yatırıldığı ve davanın konusuz kaldığı, davalının dava açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Bu karara karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 18/11/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında borcun ödendiği ve davanın konusuz kaldığı şeklinde beyanda bulunulmuşsa da, devamında, ödemenin davadan sonra yapıldığı, dava açılmasına sebebiyet verildiğinden yargılama masraflarının talep edildiği ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin istendiği, ayrıca icra dosyasına para yatıranın üçüncü kişi olması nedeniyle tahsil hükmü kurulmasının da talep edilmesine rağmen tahsil hükmü kurulmadığı gibi mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine kurulan hükmün kaldırılması gerektiği, dosyanın borçlusu olmadığının ispat olunduğu, mahkemece esasa etkili beyanların gerekçeli kararda tartışılmadığı, şirketlerin mal ve hizmet alım satımlarını fatura mukabili ile yaptığı, faturanın muhasebe kaydına işlenmesi VUK uyarınca da zorunlu olduğu, müvekkili şirket adına adına kesilmemiş bir faturadan sorumlu tutulamayacağı zira faturanın dava dışı … Ticaret Ltd.Şti adına düzenlendiği, davacı tarafından, ödeme emrinin geminin acentesi olan …Limited Şirketine gönderilmiş olsaydı yargılamaya sebebiyet verilmeyeceğinin da açık olduğu, icra dosyasındaki borcun bizzat … Ltd.Şti tarafından ödendiği, müvekkili tarafından yapılan bir ödeme olmadığı, icra dosyasında ve dava dilekçesinde iki ayrı borçlu(davalı) olması gerekirken tek bir davalı varmış gibi hareket edildiği, tek bir borçlu gösterilmiş olması davacı kurumun HMK 119. hükmüne aykırı surette taraf teşkili sağlamaya çalışmasından kaynaklandığı, bu hususun re’sen dikkate alınması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzerek kötü niyet tazminatına hükmedilmesine davacının istinaf isteminin reddi ile yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazı iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karara karşı, yasal süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re’sen yapılmıştır.Davaya esas icra takibi 13/07/2017 tarihinde yapılmış olup, takipte 5.155,63 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %16.8 oranında faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. İtirazın iptaline ilişkin bu davanın 23/11/2017 tarihinde açıldığı ve dava açıldıktan sonra icra dosyasında kapak hesabı yapılarak icra masrafları ile birlikte 6.383,67TL olarak 19/12/2017 tarihinde dava dışı… limited Şirketi tarafından icra dosyasına ödendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, takip ve dava konusu borç ödendiğinden konusu kalmayan davada karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 331/1 maddesi uyarınca, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. Yine HMK’nın 332/1 maddesine göre de, yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedilecektir. Ayrıca itirazın iptali davalarına özgü olan icra inkar tazminatının karar altına alınabilmesi için İİK 67.maddesi uyarınca; öncelikle tarafların haklılık durumunun açıklığa kavuşturulması gerekir. Somut olayda, davalıya acente olarak izafeten ve asaleten dava açıldığı ,davalı tarafca husumet itirazında bulunulduğu ve borcun da kabul edilmediği, davacının dayandığı faturanın dava dışı …Ltd.Şti adına düzenlendiği ve icra dosyasına ödeme yapanın üçüncü kişi konumunda olan dava dışı … Ticaret Limited Şirketi olduğu gözetildiğinde; davacının iddiası ve davalının savunması kapsamında, taraflarca gösterilen tüm delillerin toplanıp , davalının icra takibine konu fatura yönünden sıfatı ve sorumluluğu belirlenerek, davada tarafların haklılık durumu tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının savunmasında ileri sürdüğü nedenler karşılanmaksızın hiç bir delil toplanmadan ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle;Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ İLE; İstinaf incelemesine konu mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,1-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,2-Davacı ve davalı tarafça yatırılan istinaf karar harçlarının istemleri halinde kendilerine iadesine,3-Davacı ve davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sırasında değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK ‘nın 362/(1)-g maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.